26
benim mali durumuma benziyor epey. ben de "ooo, elimiz iyi para gördü bu ay" dediğim ayların sonunda kredi kartı ekstresinde bir önceki aya göre azalmış değil artmış bir borç görüyorum.*
bruma'yı, oğuzhan kayar'ı, berk ismail ünsal'ı tüm dünyanın gözünün üzerinde olduğu oyuncular haline getirecek kadar pişirip sırasıyla 25, 12, 7 milyon euro gibi rakamlara satmadan; amrabat, yiğit gökoğlan, sercan yıldırım, salih dursun gibi oyunculara çarçur edilen paraları daha efektif kullanmayı öğrenmeden asla dengelenmeyecek olan yapıdır aynı zamanda. gelirler yeterli değil, en azından avrupa'da yarışmacı bir takım oluşturmak için; ama avrupa'da yarışmacı bir takım olmayı hedefliyoruz. bunun da tek yolu sürdürülebilir başarı sağlamaktan, yani yatırım yapmaktan geçiyor. geliriniz yoksa yatırımı nasıl yaparsınız?
yönetilebildiği sürece borçtan korkmanın anlamı yok. mevcut galatasaray yönetimine de şahsen bu konuda itimadım yüksek. ha; oldu ki, bu borçlanma çok büyük sıkıntılara mal oldu. muslera, melo, sneijder gibi oyuncuları olabildiğince iyi fiyata satar, yerine düşük maliyetli genç oyuncular alırız. onlar pişene kadar onlarla üzülür, onlarla seviniriz. kendi adıma her iki ihtimalden de endişe duymuyorum.
bruma'yı, oğuzhan kayar'ı, berk ismail ünsal'ı tüm dünyanın gözünün üzerinde olduğu oyuncular haline getirecek kadar pişirip sırasıyla 25, 12, 7 milyon euro gibi rakamlara satmadan; amrabat, yiğit gökoğlan, sercan yıldırım, salih dursun gibi oyunculara çarçur edilen paraları daha efektif kullanmayı öğrenmeden asla dengelenmeyecek olan yapıdır aynı zamanda. gelirler yeterli değil, en azından avrupa'da yarışmacı bir takım oluşturmak için; ama avrupa'da yarışmacı bir takım olmayı hedefliyoruz. bunun da tek yolu sürdürülebilir başarı sağlamaktan, yani yatırım yapmaktan geçiyor. geliriniz yoksa yatırımı nasıl yaparsınız?
yönetilebildiği sürece borçtan korkmanın anlamı yok. mevcut galatasaray yönetimine de şahsen bu konuda itimadım yüksek. ha; oldu ki, bu borçlanma çok büyük sıkıntılara mal oldu. muslera, melo, sneijder gibi oyuncuları olabildiğince iyi fiyata satar, yerine düşük maliyetli genç oyuncular alırız. onlar pişene kadar onlarla üzülür, onlarla seviniriz. kendi adıma her iki ihtimalden de endişe duymuyorum.