27
dışarıdan bakan bir galatasaray taraftarı olarak yönetimini dalgalı olarak nitelendirdiğim aysal'ın sağ gösterip sol vurduğunu çok gördüm. adamın o sakin duruşunun arkasında birçok plan yapan bir kafanın olduğu belli. o serveti yapmanın temel kuralı kafanızın çalışmasıdır. iyi veya kötü bir karakter olabilirsiniz ama kafanız çalışıyordur. eğer siz diyorsanız ki aysal saf adam, fenerbahçe ligde kalsın istiyor, galatasaray'ın ona muhtaç olduğunu düşünüyor; buna dayanağınız olan ilişkinizden, duyumunuzdan, diyaloğunuzdan bahsedin.
aysal'ı tanımıyor olabilirim ama onun tarzı adamlardan tanıdığım çok var. hepsinin beyninde ne tilkiler dolaştığını iyi bilirim. bu adamlar karıncayı siker, belini incitmezler. size havadan sudan bir muhabbet açarlar, sonunda donunuzun rengini söylediğinizi duyarsınız. ötesi yoktur.
not: "galatasaray'ın başkanında olmazsa olmaz şartlardan birisi devletle iş bağı yüzünden gebe olmayan birisi olması şarttır.istisnası yoktur demek türkiye şartlarından bihaber olmaktır." diyerek benim vurguladığım noktayı kendiniz tekrarlıyorsunuz. ayrıca burada konu galatasaray'ın başına para babalarının geçmesi değil, her geçenin devletle ilişkisi olmasıdır. yakın tarihte alp yalman, faruk süren, özhan canaydın, mehmet cansun, adnan polat gibi başkanlarımız oldu. hepsi birer holding sahibidir/idi. devlet denen yapı şirket/firma sahibi veya ortağı her vergi mükellefinin tek hamlesiyle hayatını karartabilir. aksini iddia eden varsa, gitsin bi şirket kursun, öyle gelsin. tekrarlayalım, bu kulübü zengine teslim etmekten farklı bir konudur.
aysal'ı tanımıyor olabilirim ama onun tarzı adamlardan tanıdığım çok var. hepsinin beyninde ne tilkiler dolaştığını iyi bilirim. bu adamlar karıncayı siker, belini incitmezler. size havadan sudan bir muhabbet açarlar, sonunda donunuzun rengini söylediğinizi duyarsınız. ötesi yoktur.
not: "galatasaray'ın başkanında olmazsa olmaz şartlardan birisi devletle iş bağı yüzünden gebe olmayan birisi olması şarttır.istisnası yoktur demek türkiye şartlarından bihaber olmaktır." diyerek benim vurguladığım noktayı kendiniz tekrarlıyorsunuz. ayrıca burada konu galatasaray'ın başına para babalarının geçmesi değil, her geçenin devletle ilişkisi olmasıdır. yakın tarihte alp yalman, faruk süren, özhan canaydın, mehmet cansun, adnan polat gibi başkanlarımız oldu. hepsi birer holding sahibidir/idi. devlet denen yapı şirket/firma sahibi veya ortağı her vergi mükellefinin tek hamlesiyle hayatını karartabilir. aksini iddia eden varsa, gitsin bi şirket kursun, öyle gelsin. tekrarlayalım, bu kulübü zengine teslim etmekten farklı bir konudur.
