1587
zirve yarışında fenerbahçe'yi yalnız bırakmamızın ardındaki en büyük sebeptir ayrıca ekleyeyim şampiyonlar liginde juventusu elememizin de birinci aktörü kendisidir. olmaz olmuyor, avrupada juventusa karşı 3-5-2 oynayarak aslında 5-3-2 ile geride bekleyerek topu rakibe bırakıp bulduğun fırsatlarda hızlı hücum ederek bir ihtimal galip gelebilirsin. ancak türkiye'de büyük olan hatta en büyük olan sensin çıkıp domine etmen topu rakibe bırakmaman gerekir, önde pres yapıp gol bölgesine top şişirerek değil paslarla çok adamla girip golü bulman gerekir.
takımın dizilişlerden kafası karışık kim nereye gitmesi gerektiği ya da ne yaparsa doğru oynamış olacağını bilmiyor. transfer sezonunda sürekli bir gelmesi istenen adamlar ve gönderilecek isimler piyasada gezinirken motive de olamıyor. burada birinci derecede yönetimsel zaaflar var kampa transfer yetiştirememek artık bir galatasaray geleneği haline geldi.
kadro yetersiz, hoca ne yapsın durumları türkiye'de bahane olamaz eğer mancini göreve geldiğinden beri 12 deplasmanda 2 galibiyet aldıysak şampiyonluk için umutlarını karartabilirsin çünkü şampiyonluk derbilerden değil anadolu'dan geçer. anadolu takımlarına diş geçirememek, sistemin doğrularını yapalım diye sonucu alamamak çok saçma.
son 3 maçta antalya,elazığ,antep'e karşı 1 gol attıysan bir durup ciddi şekilde düşünmen gerek. açık oyuncuları olmadan (oyunu kenarlara yayamadan), topu ileride tutamadan, önde baskı yapamadan oynamaya başladık.
mancini'nin futbol bilgisi elbette hepimizden fazla ona dilediği sistemi oynayacak kadrodaki kurmak için istediği oyuncuları zamanında yetiştiremeyen yönetim herkesten evvel baş sorumludur onu da belirtmek gerekir.
gelelim yapıcı olarak eleştirel tarafa, artık sürpriz aramanın zamanı değil ben kendisinin yerinde olsam elimdeki oyuncuların karakteristiğine en uygun olan 4-4-1-1 gibi bir dizilişle (2010-11 sezonundaki emre, melo, selçuk, engin, elmander, necati gibi önde basan) oyunu kenarlara çekip arkadan gelen bindirmelerle pozisyon zenginliği yaratan bir takım oluştururum. takıma zerre katkı sağlamayan riera, dany, eboue, chedjou, amrabat, hakan balta'yı takımdan yollarım.
(şimdi bu dizilişi gören mancini'ye akıl veriyor diye taşlamaya koyulur)
--------------muslera--------------
veysel--semih--rhodolfo--alex-
hajrovic-selçuk--melo-emre--
-------------sneijder------------
-------------burak--------------
4lü defans tüm oyuncuların altyapıdan bildiği ve artık tüm takımların banko tercihi bunun yanında selçuk,melo göbekte ideal yerlerinde, sneijder 10 numarada forvet arkası, emre parladığı sezondaki gibi, hajvrovic alışık olduğu şekilde sağ kenarda ve öne sneijderin yanına kayacak şekilde, burak istediği gibi tek forvet. yani herkesi bildiği rolde yerli yerinde oynat, türk oyuncusunun zaten olmayan aklını ve altyapısını bir maç içinde 3 sistemle oynarsan yakarsın. bu takımla önde basıp geriden eğer telles bahsedildiği gibi destek verirse ve (tabi veysel olursa) arkana yaslanıp rahat şekilde maçını izlersin.
en önemlisi ise oyun oynama isteği olmayan kimse oynamasın çünkü katkı vermiyor drogba, selçuk her kimse kenarda otursun.
takımın dizilişlerden kafası karışık kim nereye gitmesi gerektiği ya da ne yaparsa doğru oynamış olacağını bilmiyor. transfer sezonunda sürekli bir gelmesi istenen adamlar ve gönderilecek isimler piyasada gezinirken motive de olamıyor. burada birinci derecede yönetimsel zaaflar var kampa transfer yetiştirememek artık bir galatasaray geleneği haline geldi.
kadro yetersiz, hoca ne yapsın durumları türkiye'de bahane olamaz eğer mancini göreve geldiğinden beri 12 deplasmanda 2 galibiyet aldıysak şampiyonluk için umutlarını karartabilirsin çünkü şampiyonluk derbilerden değil anadolu'dan geçer. anadolu takımlarına diş geçirememek, sistemin doğrularını yapalım diye sonucu alamamak çok saçma.
son 3 maçta antalya,elazığ,antep'e karşı 1 gol attıysan bir durup ciddi şekilde düşünmen gerek. açık oyuncuları olmadan (oyunu kenarlara yayamadan), topu ileride tutamadan, önde baskı yapamadan oynamaya başladık.
mancini'nin futbol bilgisi elbette hepimizden fazla ona dilediği sistemi oynayacak kadrodaki kurmak için istediği oyuncuları zamanında yetiştiremeyen yönetim herkesten evvel baş sorumludur onu da belirtmek gerekir.
gelelim yapıcı olarak eleştirel tarafa, artık sürpriz aramanın zamanı değil ben kendisinin yerinde olsam elimdeki oyuncuların karakteristiğine en uygun olan 4-4-1-1 gibi bir dizilişle (2010-11 sezonundaki emre, melo, selçuk, engin, elmander, necati gibi önde basan) oyunu kenarlara çekip arkadan gelen bindirmelerle pozisyon zenginliği yaratan bir takım oluştururum. takıma zerre katkı sağlamayan riera, dany, eboue, chedjou, amrabat, hakan balta'yı takımdan yollarım.
(şimdi bu dizilişi gören mancini'ye akıl veriyor diye taşlamaya koyulur)
--------------muslera--------------
veysel--semih--rhodolfo--alex-
hajrovic-selçuk--melo-emre--
-------------sneijder------------
-------------burak--------------
4lü defans tüm oyuncuların altyapıdan bildiği ve artık tüm takımların banko tercihi bunun yanında selçuk,melo göbekte ideal yerlerinde, sneijder 10 numarada forvet arkası, emre parladığı sezondaki gibi, hajvrovic alışık olduğu şekilde sağ kenarda ve öne sneijderin yanına kayacak şekilde, burak istediği gibi tek forvet. yani herkesi bildiği rolde yerli yerinde oynat, türk oyuncusunun zaten olmayan aklını ve altyapısını bir maç içinde 3 sistemle oynarsan yakarsın. bu takımla önde basıp geriden eğer telles bahsedildiği gibi destek verirse ve (tabi veysel olursa) arkana yaslanıp rahat şekilde maçını izlersin.
en önemlisi ise oyun oynama isteği olmayan kimse oynamasın çünkü katkı vermiyor drogba, selçuk her kimse kenarda otursun.