7550
dördüncü neslin başlarından beri kaydolduğum fakat ilk çaylaklık değerlendirmesi sonucu yazarlığa kabul edilmediğim sözlüğüm. açıkçası sonrasında şevkim kırılmadı değil. sanırım yazarlık potansiyeli yok bende dedim her defasında ve okuyucu olarak gündemi kendisinden takip ettim. bununla yetinemediğimi ve bir şeyler karalamam, benim de söyleyeceklerim var demem gerektiğini bu aralar çok daha fazla hissettim. en sevdiğim galatasaray temam olan sol frame'de turuncudan iz taşıyan tok bir sarı ve ana kısımda vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı ile neler olup bittiğini takip ederken, diğer yandan bu büyük aileye yakışır bir ferdi olabilmek için azmettim. umarım en kısa zamanda bu azmimle ben de bu ailenin içinde yer edineceğim. sevgiler.