70
fenerbahçe'nin alper potuk'u almasından sonra yabancı sınırı hakkında yayınladığı bildirinin ardından gelmeni 3 istiyorsam şuan 5 istiyorum.
şimdi önünde 3 seçenek var ve tek tek bu 3 seçeneği inceleyelim.
1. seçenek atletico madrid'de kalıp futbol hayatını ispanya'da sürdürmek. açıkcası uyum sağladığın bir takımda, sırtında 10 numarasını giydiğin bir takımda oynayacaksın fakat eğer ki falcao giderse ligde ilk 3'e dahi giremeyen, şampiyonlar liginde başarı sağlaması imkansız bir kulüpte futbol hayatını sürdürmüş olacaksın. sanki başarılı olmuşken bırakmak en mantıklısı değil mi? atletico'da başarısız bir sezon geçireceğin çok bariz çünkü eğer falcao giderse.
2. chelsea'ye ya da o ayarda bir dünya devine transfer olmak. açık söyleyeyim arda turan, bence önündeki en saçma haraket bu olur. büyük bir futbol ekolünde forma giymek hayalin olabilir eyvallah ama böyle bir kulüpte sende iyi biliyorsun bende iyi biliyorum ki başarılı olamazsın. ispanya'da kendi takımında tutturdun bari orada kal çok daha mantıklı.
başarısızlıktan sonra illa ki geleceksindir galatasaray'a. 2 açıklama yaparsın, gönlümdeki takıma geldim dersin bu taraftar her şeyi affeder, unutur. sende iyi biliyorsun ki duygusal bir milletiz.
ama sen akıllı adamsın. aklında hareket edecek olursan galatasaray'ı seçersin. bu da 3. seçeneğin senin.
3. avrupa'da bizi başarıyla temsil ettikten sonra tam da zamanında gelirsin, 66 numaralı formayı sırtına geçirirsin, bu takımın kaptanı selçuk inandır dersin, ben gönlümdeki takıma geldim dersin, yabancı sınırlamasından dolayı türk futbolcu çok önemli hale geldi bende yetiştiğim kulübümü zor durumda bırakmak istemedim, düşünmeden imza attım dersin, kapalı kapılar ardından aslında takımdaki en yüksek maaşlı futbolcumuz olursun. ama inan hiç bir taraftar sikine takmaz senin aldığın maaşı. bu taraftarın gönlünde 66 numara olmana rağmen 10 numara olursun, bu taraftarın gönlünde takımın kaptanı olursun, bu taraftarın gönlünde efsane olursun. kimsenin satmadığı kadar çok satar ikinci 66 numaralı formaların. futbolu bırakırsın düşünmeden bu takımın teknik hocası olursun. bir kişi bile düşünmez. kredin o kadar fazla olur ki başarısız olsan bile çıt çıkmaz, başarılı bir adamsın zaten öyle bir ihtimal çok az. hocalığı bırakırsın yönetime girersin. başkan olsan bu kulübe bütün taraftarlar arkanda olur. yaptıkların unutulmaz.
ama sen chelsea'de başarısız olduktan sonra buraya gelirsen bu samimiyeti yakalayamayız. klasik olursun. gelirsin iki açıklama yaparsın 3 taraftardan bir tanesi bozuk çalar. 1 yıl daha avrupa'da oynayıp oynamamak senin elinde ama oynamazsan neler kazanacağını bir hayal et önce. çok kolay bir seçenek var önünde. nişanlısın, sevgilin ile ileride eşin ile türkiye'de krallar gibi yaşamak istemez misin? emin ol avrupa'dan başarısız dönmüş bir arda turan bu şekilde yaşayamaz türkiye'de. hep bir şekilde eleştirilir.
şimdi önünde 3 seçenek var ve tek tek bu 3 seçeneği inceleyelim.
1. seçenek atletico madrid'de kalıp futbol hayatını ispanya'da sürdürmek. açıkcası uyum sağladığın bir takımda, sırtında 10 numarasını giydiğin bir takımda oynayacaksın fakat eğer ki falcao giderse ligde ilk 3'e dahi giremeyen, şampiyonlar liginde başarı sağlaması imkansız bir kulüpte futbol hayatını sürdürmüş olacaksın. sanki başarılı olmuşken bırakmak en mantıklısı değil mi? atletico'da başarısız bir sezon geçireceğin çok bariz çünkü eğer falcao giderse.
2. chelsea'ye ya da o ayarda bir dünya devine transfer olmak. açık söyleyeyim arda turan, bence önündeki en saçma haraket bu olur. büyük bir futbol ekolünde forma giymek hayalin olabilir eyvallah ama böyle bir kulüpte sende iyi biliyorsun bende iyi biliyorum ki başarılı olamazsın. ispanya'da kendi takımında tutturdun bari orada kal çok daha mantıklı.
başarısızlıktan sonra illa ki geleceksindir galatasaray'a. 2 açıklama yaparsın, gönlümdeki takıma geldim dersin bu taraftar her şeyi affeder, unutur. sende iyi biliyorsun ki duygusal bir milletiz.
ama sen akıllı adamsın. aklında hareket edecek olursan galatasaray'ı seçersin. bu da 3. seçeneğin senin.
3. avrupa'da bizi başarıyla temsil ettikten sonra tam da zamanında gelirsin, 66 numaralı formayı sırtına geçirirsin, bu takımın kaptanı selçuk inandır dersin, ben gönlümdeki takıma geldim dersin, yabancı sınırlamasından dolayı türk futbolcu çok önemli hale geldi bende yetiştiğim kulübümü zor durumda bırakmak istemedim, düşünmeden imza attım dersin, kapalı kapılar ardından aslında takımdaki en yüksek maaşlı futbolcumuz olursun. ama inan hiç bir taraftar sikine takmaz senin aldığın maaşı. bu taraftarın gönlünde 66 numara olmana rağmen 10 numara olursun, bu taraftarın gönlünde takımın kaptanı olursun, bu taraftarın gönlünde efsane olursun. kimsenin satmadığı kadar çok satar ikinci 66 numaralı formaların. futbolu bırakırsın düşünmeden bu takımın teknik hocası olursun. bir kişi bile düşünmez. kredin o kadar fazla olur ki başarısız olsan bile çıt çıkmaz, başarılı bir adamsın zaten öyle bir ihtimal çok az. hocalığı bırakırsın yönetime girersin. başkan olsan bu kulübe bütün taraftarlar arkanda olur. yaptıkların unutulmaz.
ama sen chelsea'de başarısız olduktan sonra buraya gelirsen bu samimiyeti yakalayamayız. klasik olursun. gelirsin iki açıklama yaparsın 3 taraftardan bir tanesi bozuk çalar. 1 yıl daha avrupa'da oynayıp oynamamak senin elinde ama oynamazsan neler kazanacağını bir hayal et önce. çok kolay bir seçenek var önünde. nişanlısın, sevgilin ile ileride eşin ile türkiye'de krallar gibi yaşamak istemez misin? emin ol avrupa'dan başarısız dönmüş bir arda turan bu şekilde yaşayamaz türkiye'de. hep bir şekilde eleştirilir.