3144
siyasi baskı olduğunu sanmıyorum, ünal aysal bu ülkenin çok çok önemli insanlarından ve iktidar partinin uşağı olacak birisi değil, hele ki bu iktidarın.
öncelikle kendisini savunmadığımı söyliyeyim de tepki almayayım.
ünal aysal hep söylediğim gibi "fazla" centilmen birisi. tamam çirkef olsun demiyoruz da bizim hakkımızı da sonuna kadar arasın, ezdirmesin derim.
ünal aysal mantıklı, zeki bir adam. şu kaotik ortamda daha fazla boş insanlarla uğraşmak, gündeme saçma sapan şeylerle gelmek istemiyor. bu saçma sapan dediğim şeyler ırkçılık yada cinayet olayı değil. fenerbahçe girilen anlamsız polemikler.
eğer galatasaray camiasının hakkının engellendiğini düşünyorsanız yanılıyorsunuz derim. yada istekli bir biçimde suskun kaldığımızı. dün akşamüstü "gstv"de kanıtlanan ırkçılık ile galatasaray'ı ezdirmediğini, savunduğunu sonuna kadar gösterdi. bakın dikkat çekerim, herhangi bir yerde söylemde değil. bizzat kulübün resmi kanalından. bugün satılmış kalemlerin olduğu gazetelerin çoğunda bu olay haber olarak geçilmese bile türkiye'de yaşayan, futbolla ilgilenen "herkes" neyin ne olduğunu gördü.
ünal aysal gerçekten ilk göreve geldiğinde söylediği gibi, diğer takımların taraftarları ile yanyana maç izlenmesini yürekten istiyor. sözde bir laf değil bu.
kaldı ki bana göre de bu ırkçılık olayı tamamen "münferittir." ancak dün fenerbahçe'nin yaptığı ırkçılıktan değil de tamamen biz en büyüğüz, hakkımızı yedirmeyiz, asla rezil olmayız, özür dilemeyiz kompleksinden kaynaklanmıştır. çok çok büyük ayıp ve terbiyesizliktir.
ünal aysal olan her şeyin farkında ancak ülkede bazı şeyleri aşmak, gerçekten kardeşçe bir ortam oluşturmak istiyor. siz bunu desteklemeyebilirsiniz, ben desteklemeyebilirim ancak işin doğrusu budur. türk milleti, bizler dahil komplekslidir. konu ne olursa olsun her şeyi karşı taraftan bekler. ünal aysal belli ki bazı şeyleri aşmamızı, dostça bir ortam oluşmasını istiyor. ve inanıyorum, aziz yıldırım gider de ali koç fenerbahçe'nin başına gelirse eğer, türk spor tarihindeki en dostça galatasaray-fenerbahçe rekabetini yaşarız.
öncelikle kendisini savunmadığımı söyliyeyim de tepki almayayım.
ünal aysal hep söylediğim gibi "fazla" centilmen birisi. tamam çirkef olsun demiyoruz da bizim hakkımızı da sonuna kadar arasın, ezdirmesin derim.
ünal aysal mantıklı, zeki bir adam. şu kaotik ortamda daha fazla boş insanlarla uğraşmak, gündeme saçma sapan şeylerle gelmek istemiyor. bu saçma sapan dediğim şeyler ırkçılık yada cinayet olayı değil. fenerbahçe girilen anlamsız polemikler.
eğer galatasaray camiasının hakkının engellendiğini düşünyorsanız yanılıyorsunuz derim. yada istekli bir biçimde suskun kaldığımızı. dün akşamüstü "gstv"de kanıtlanan ırkçılık ile galatasaray'ı ezdirmediğini, savunduğunu sonuna kadar gösterdi. bakın dikkat çekerim, herhangi bir yerde söylemde değil. bizzat kulübün resmi kanalından. bugün satılmış kalemlerin olduğu gazetelerin çoğunda bu olay haber olarak geçilmese bile türkiye'de yaşayan, futbolla ilgilenen "herkes" neyin ne olduğunu gördü.
ünal aysal gerçekten ilk göreve geldiğinde söylediği gibi, diğer takımların taraftarları ile yanyana maç izlenmesini yürekten istiyor. sözde bir laf değil bu.
kaldı ki bana göre de bu ırkçılık olayı tamamen "münferittir." ancak dün fenerbahçe'nin yaptığı ırkçılıktan değil de tamamen biz en büyüğüz, hakkımızı yedirmeyiz, asla rezil olmayız, özür dilemeyiz kompleksinden kaynaklanmıştır. çok çok büyük ayıp ve terbiyesizliktir.
ünal aysal olan her şeyin farkında ancak ülkede bazı şeyleri aşmak, gerçekten kardeşçe bir ortam oluşturmak istiyor. siz bunu desteklemeyebilirsiniz, ben desteklemeyebilirim ancak işin doğrusu budur. türk milleti, bizler dahil komplekslidir. konu ne olursa olsun her şeyi karşı taraftan bekler. ünal aysal belli ki bazı şeyleri aşmamızı, dostça bir ortam oluşmasını istiyor. ve inanıyorum, aziz yıldırım gider de ali koç fenerbahçe'nin başına gelirse eğer, türk spor tarihindeki en dostça galatasaray-fenerbahçe rekabetini yaşarız.