259
azaltılması türk futbolunu avrupa arenasında zayıflatacaktır. geri gelelim galatasaray'ı o kadar da etkilemeyecektir.
sonuçta bizim kültürümüz yerli oyuncuların sadakat, hırs, fedakarlık, mücadele özelliklerinin üzerine fark yaratacak tarzda yabancı oyuncuların mantalite, teknik ve disiplinlerinin harmanlanması üzerine kurulu.
tarihte ne zaman başarılı olduysak hep bu sistem ile oldu. yakın zamandan herkesin bileceği bir örnek bülent korkmaz, hakan şükür, suat kaya, ümit davala, hakan ünsal, hasan şaş, ismini anmak istemediğim iki kısa, tugay kerimoglu gibi yerli oyuncuların takıma bağlılıkları, mücadeleyi bir dakika olsun bırakmayan yapıları sayesinde başarılı olduk. bu özellikleri taşıyan yabancı oyuncu sayısı bir elin parmağını geçmez. biz sıcak, etkili fakat kontrol edilmesi zor olan bu gücü, popescu'nun disiplini, taffarel'in tecrübesi, hagi'nin liderliği ile harmanlayıp avrupa çapında çok önemli bir takım haline geldik. capone hariç çok da katkı veren yabancı oyuncumuz yoktu açıkcası.
geçtiğimiz sene de semih kaya, emre çolak, selçuk inan gibi türk oyuncular ve elmander, eboue, muslera gibi fark yaratan oyuncular ile başarıya çok kısa süre içerisinde ulaştık. geri gelelim kewell, baros, elano, dos santos, jo vs. yıldız yabancı bolluğu olan ve oyunun yabancılar etrafında şekillendirildiği dönemlerde çok kötü sonuçlara imza attık maalesef. yıldız yabancıların arasına, vasat türk oyuncuları serpiştirip durumu kurtarmaya çalışmak her zaman için hüsranla sonuçlandı.
özet olarak, biz yine kendi tarzımızla yerli kaliteli oyuncuları gerek kendi altyapımızdan gerekse de futbol piyasasına yakınlıkla kadroya katar, yanına en fazla 5 fark yaratan yabancı koyarsak yine avrupa'da sazı elimize alırız.
bizim stilimiz bu. oppa cimbom style.
sonuçta bizim kültürümüz yerli oyuncuların sadakat, hırs, fedakarlık, mücadele özelliklerinin üzerine fark yaratacak tarzda yabancı oyuncuların mantalite, teknik ve disiplinlerinin harmanlanması üzerine kurulu.
tarihte ne zaman başarılı olduysak hep bu sistem ile oldu. yakın zamandan herkesin bileceği bir örnek bülent korkmaz, hakan şükür, suat kaya, ümit davala, hakan ünsal, hasan şaş, ismini anmak istemediğim iki kısa, tugay kerimoglu gibi yerli oyuncuların takıma bağlılıkları, mücadeleyi bir dakika olsun bırakmayan yapıları sayesinde başarılı olduk. bu özellikleri taşıyan yabancı oyuncu sayısı bir elin parmağını geçmez. biz sıcak, etkili fakat kontrol edilmesi zor olan bu gücü, popescu'nun disiplini, taffarel'in tecrübesi, hagi'nin liderliği ile harmanlayıp avrupa çapında çok önemli bir takım haline geldik. capone hariç çok da katkı veren yabancı oyuncumuz yoktu açıkcası.
geçtiğimiz sene de semih kaya, emre çolak, selçuk inan gibi türk oyuncular ve elmander, eboue, muslera gibi fark yaratan oyuncular ile başarıya çok kısa süre içerisinde ulaştık. geri gelelim kewell, baros, elano, dos santos, jo vs. yıldız yabancı bolluğu olan ve oyunun yabancılar etrafında şekillendirildiği dönemlerde çok kötü sonuçlara imza attık maalesef. yıldız yabancıların arasına, vasat türk oyuncuları serpiştirip durumu kurtarmaya çalışmak her zaman için hüsranla sonuçlandı.
özet olarak, biz yine kendi tarzımızla yerli kaliteli oyuncuları gerek kendi altyapımızdan gerekse de futbol piyasasına yakınlıkla kadroya katar, yanına en fazla 5 fark yaratan yabancı koyarsak yine avrupa'da sazı elimize alırız.
bizim stilimiz bu. oppa cimbom style.
