772
en sevdiğim futbolcu tipidir kendisi.
1. çalışkandır öncelikle. galatasaray'a transfer olunca takım toplanıp kampa başlayana kadar ankara'da tek başına çalışmaya başlamış ki kendisini haziran idi galiba ankara'da gördük. yani ankaragücü tesislerinde çalışması şehir efsanesi değil.(ankara'da bir kafede otururken gördük, çalışırken mi gördün diye soranlar olabilir. tatile gelse ankara'ya mı gelir?)
2. herkesin gözü hamit, burak, amrabat'ta iken, kimsenin kendisinden yüksek bir beklentisi yokken sahneye ilk çıkan oyuncu olmuştur. yani hayal kırıklığı yaratmamış, tam aksine beklenmeyen anda en iyi çıkışı yapmıştır.
3. memur arabası gibi az yakmaktadır. bildiğim kadarıyla fransa'daki kurallar gereği kira için bile para ödemiyoruz. kendisi de 1.2 milyon euro gibi bir futbolcu için son derece cüzi bir miktar alıyor.
4. sahada işini yapar, arkadaşlarıyla ilişkileri iyidir, taraftara oynamaz, rakiple uğraşmaz, hakeme sadece haklı olduğu konuda itiraz eder.
5. katkı/maliyet analizi yapıldığında takımın 1 numarası.
8 ağustos 2012 galatasaray fiorenti'na maçında tek golümüz atmış.
12 ağustos 2012 galatasaray fenerbahçe maçında 2 gol atıp selçuk'un galibiyet penaltısına sebebiyet vermiş.
20 ağustos 2012 galatasaray kasımpaşa maçında 2 golümüzü de atmış.
26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçında 1 gol atmış.
2 eylül 2012 galatasaray bursaspor maçında kilidi açan golü atmış.
15 eylül 2012 antalyaspor galatasaray maçında 1 gol atmış.
19 ekim 2012 gençlerbirliği galatasaray maçında 1 gol atmış.
27 ekim 2012 galatasaray kayserispor maçında 1 gol atmış.
2 kasım 2012 ibb galatasaray maçında 1 gol atmış.
11 kasım 2012 mersin idmanyurdu galatasaray maçında 1 gol atmış.
bir de 19 eylül 2012 manchester united galatasaray maçında hakemlerin görmediği kabak gibi bir penaltıya sebebiyet vermiştir. o hakemler görse belki çok önemli bir maçta puan ya da puanlar kazandıracaktı. nitekim penaltı olmayan pozisyonda(!) kendi kendisini sakatlamış(!) ve o pozisyondan birkaç dakika sonra oyundan çıkmıştır.
bir bakmısşın defansta bir bakmışsın hücumda olup sonuna kadar savaşması, pres yapması da bonus. isveçli olsaydı adı johan elmander olurdu. ikisi de bu 5 madde konusunda birbirinin aynısı.
edit: noktalama, imla vs...
1. çalışkandır öncelikle. galatasaray'a transfer olunca takım toplanıp kampa başlayana kadar ankara'da tek başına çalışmaya başlamış ki kendisini haziran idi galiba ankara'da gördük. yani ankaragücü tesislerinde çalışması şehir efsanesi değil.(ankara'da bir kafede otururken gördük, çalışırken mi gördün diye soranlar olabilir. tatile gelse ankara'ya mı gelir?)
2. herkesin gözü hamit, burak, amrabat'ta iken, kimsenin kendisinden yüksek bir beklentisi yokken sahneye ilk çıkan oyuncu olmuştur. yani hayal kırıklığı yaratmamış, tam aksine beklenmeyen anda en iyi çıkışı yapmıştır.
3. memur arabası gibi az yakmaktadır. bildiğim kadarıyla fransa'daki kurallar gereği kira için bile para ödemiyoruz. kendisi de 1.2 milyon euro gibi bir futbolcu için son derece cüzi bir miktar alıyor.
4. sahada işini yapar, arkadaşlarıyla ilişkileri iyidir, taraftara oynamaz, rakiple uğraşmaz, hakeme sadece haklı olduğu konuda itiraz eder.
5. katkı/maliyet analizi yapıldığında takımın 1 numarası.
8 ağustos 2012 galatasaray fiorenti'na maçında tek golümüz atmış.
12 ağustos 2012 galatasaray fenerbahçe maçında 2 gol atıp selçuk'un galibiyet penaltısına sebebiyet vermiş.
20 ağustos 2012 galatasaray kasımpaşa maçında 2 golümüzü de atmış.
26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçında 1 gol atmış.
2 eylül 2012 galatasaray bursaspor maçında kilidi açan golü atmış.
15 eylül 2012 antalyaspor galatasaray maçında 1 gol atmış.
19 ekim 2012 gençlerbirliği galatasaray maçında 1 gol atmış.
27 ekim 2012 galatasaray kayserispor maçında 1 gol atmış.
2 kasım 2012 ibb galatasaray maçında 1 gol atmış.
11 kasım 2012 mersin idmanyurdu galatasaray maçında 1 gol atmış.
bir de 19 eylül 2012 manchester united galatasaray maçında hakemlerin görmediği kabak gibi bir penaltıya sebebiyet vermiştir. o hakemler görse belki çok önemli bir maçta puan ya da puanlar kazandıracaktı. nitekim penaltı olmayan pozisyonda(!) kendi kendisini sakatlamış(!) ve o pozisyondan birkaç dakika sonra oyundan çıkmıştır.
bir bakmısşın defansta bir bakmışsın hücumda olup sonuna kadar savaşması, pres yapması da bonus. isveçli olsaydı adı johan elmander olurdu. ikisi de bu 5 madde konusunda birbirinin aynısı.
edit: noktalama, imla vs...