154
şike , teşvik vs. vs. futbolu ve galatasaray'ı takip ettiğim günden beri en çok acı çektiğim ve yaralarının hala geçmediği lanet sezon. daha sezonun başında uefa avrupa ligi eleme turlarında karpaty gibi bir takıma elenmek olacakların belkide habercisiydi. takımda bir sezon öncesinden kalan çöküntü hissi devam etmekte mevcut kadroya eklenen oyuncular * * bekleneni veremiyordu.
bir önceki sezon takımın atak yükünü tek başına çeken keita disiplinsiz tavırları nedeni ile satılmış yeri aydın yılmaz ve barış özbek gibi oyunculara teslim edilmişti. frank rijkaard'ın istediği transferler gerçekleşmemiş yönetim takımı kaosa sürüklemekteydi. nitekim sezon kötü başlamış takım içinde huzursuzluklar ortaya çıkmaya başlamıştı rijkaard dönemini bitirecek olan maç * rijkaard'a olan sabrın taşmasını sağlamış hollanda'lı teknik adamın sözleşmesi fesh edilmişti.
peki yerine kim gelecekti ? en güçlü aday galatasaray'ın efsane oyuncusu gheorghe hagi idi takım kritik fenerbahçe maçı öncesi ona devredilmiş ve bu maça sadece 3 gün kalmıştı ne yapabilirdi hagi ? bu enkazdan ne çıkartabilirdi 3 gün içinde ? fenerbahçe maçı kimsenin beklemediği gibi başlamış ve bitmiş takım çok iyi savaşmış ve " hagi'li galatasaray " umut vermişti. devre arasında takıma emmanuel culio , bogdan stancu ve robinson zapata katılmış , elano blumer takımdan gönderilmiş , misimovic kadro dışı kalmıştı bu arada mabed ali sami yen'e veda edilmiş yeni stat türk telekom arena'ya geçilmişti. umut veren " hagi'li galatasaray " tekrar kötü döneme dönmüş puan kayıpları devam ediyordu takım zirvenin çok uzağında kalmış medya hagi'nin yetenklerini sorgulamaya başlamıştı arenada oynanacak ilk derbi de * alıncak galibiyet takımdaki yükü biraz olsun hafifletecekti ancak alınan 2-1 lik mağlubiyet galatasaray için ligin bittiğinin habercisiydi taraftar en azından avrupa kupalarına katılmayı istiyor ama takım o hedefe yürüyemiyordu sonuç olarak galatasaray ligi 46 puanla 8. sırada bitiriyor ve bu klüp tarihinin en kötü sezonu olarak kayıtlara geçiyordu.
bir önceki sezon takımın atak yükünü tek başına çeken keita disiplinsiz tavırları nedeni ile satılmış yeri aydın yılmaz ve barış özbek gibi oyunculara teslim edilmişti. frank rijkaard'ın istediği transferler gerçekleşmemiş yönetim takımı kaosa sürüklemekteydi. nitekim sezon kötü başlamış takım içinde huzursuzluklar ortaya çıkmaya başlamıştı rijkaard dönemini bitirecek olan maç * rijkaard'a olan sabrın taşmasını sağlamış hollanda'lı teknik adamın sözleşmesi fesh edilmişti.
peki yerine kim gelecekti ? en güçlü aday galatasaray'ın efsane oyuncusu gheorghe hagi idi takım kritik fenerbahçe maçı öncesi ona devredilmiş ve bu maça sadece 3 gün kalmıştı ne yapabilirdi hagi ? bu enkazdan ne çıkartabilirdi 3 gün içinde ? fenerbahçe maçı kimsenin beklemediği gibi başlamış ve bitmiş takım çok iyi savaşmış ve " hagi'li galatasaray " umut vermişti. devre arasında takıma emmanuel culio , bogdan stancu ve robinson zapata katılmış , elano blumer takımdan gönderilmiş , misimovic kadro dışı kalmıştı bu arada mabed ali sami yen'e veda edilmiş yeni stat türk telekom arena'ya geçilmişti. umut veren " hagi'li galatasaray " tekrar kötü döneme dönmüş puan kayıpları devam ediyordu takım zirvenin çok uzağında kalmış medya hagi'nin yetenklerini sorgulamaya başlamıştı arenada oynanacak ilk derbi de * alıncak galibiyet takımdaki yükü biraz olsun hafifletecekti ancak alınan 2-1 lik mağlubiyet galatasaray için ligin bittiğinin habercisiydi taraftar en azından avrupa kupalarına katılmayı istiyor ama takım o hedefe yürüyemiyordu sonuç olarak galatasaray ligi 46 puanla 8. sırada bitiriyor ve bu klüp tarihinin en kötü sezonu olarak kayıtlara geçiyordu.