40
geçen sezon süper final maçlarından sonra tt arena'daki her maç çıkışında metrodaki muhabbetin ana konusuydu. tt arena'da kazanamıyoruz, koca sezon müthiş oynamışız millet deliriyor haliyle, futbolun adaletini tartışanı geçtim şampiyon olamazsak allah'ın adaletini sorgularım diyen bile vardı. ha banane istediği şeyi sorgulasın da futbol maçından böyle bir çıkarım yapmasıydı ilginç olan. o yüzden futbolun adaleti dendiği zaman ömrüm boyunca bu sikko süper final maçları sonrası metroda hararetli konuşmalar aklıma gelecek hep, herkes sinirli, galatasaray tarihinin en anlamı şampiyonluğunu bekliyor ve evinde kazanamıyorsun. neyse ki sonunda futbolun adaleti ortaya çıktı denebilir, pekte top oynamadığımız 12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçından yetecek skoru alıp şampiyon olduk. şampiyon olduğumuz an ilk bir önceki hafta oynadığımız beşiktaş maçı'nda yıkıldığım an geldi aklıma, bizim maçta ilk yarı bitmişti, tuvalete indim trabzon'un gol haberi geldi. koridorda dua edenler, maça stresten bakamayanlar... trabzon ben tuvalleteyken gol attı diye son 10 dakika tuvalette beklemişliğim var. o kadar ümit olunca yaşanılan yıkım da farklı oluyor tabi. o haftalarda eminim benim gibi uğur deneyen, dua eden, o hafta içinde hep bir sıkıntı olanlar vardı. belki son haftaya kalmamalıydı, şampiyonluk bariz hakkımızdı çünkü, ama şimdi bakıp iyi ki son haftaya kalmış diyorsam futbolun adaleti var arkadaş. belki o an göremiyorsun senin yararına olduğunu ama o bir şekilde ortaya çıkıyor işte. yukarıdaki örnekte olduğu gibi, dede topu rakibe bırakıyor, o an tabiki de 20 sn sonra gol olacağını düşünemiyor, ama futbolun adaleti orada ortaya çıkıyor. zamanlamayı pek tutturamasa da, var böyle bir şey.