sezon başı messi'yi alabileceğini iddia eden başkan.
1652
bugünkü röportajında uefa'nın otel gelirlerini futbol içine dahil ettiğini bu yüzden ali sami yen otelini sportif a.ş. geliri olarak kullanablieceğini söylemiştir. şahsen benim için en çok mutluluk veren beyanat budur. bir gayrimenkulumuzü de olsa dedeler kurtaracağız sanırım.
benim kendisine önerim bir holding usulü, sportif a.ş. altında futbol a.ş., basketbol a.ş., voleybol a.ş. gibi gibi bütçesi ve harcaması yüksek spor branşlarını borsaya açarak sportif a.ş. altında konsolide etmesidir. gayri menkuller için de gayri menkul a.ş. kurulmalıdır.
ayrıca herşeyin ötesinde tüzük devrimini yapıp kulübü taraftarı ile kucaklaşmasını sağlamalıdır. kulüp içindeki güç odaklarını yok etmelidir. bunları yaptığı zaman isterse 10. olalım tüm gücüyle arkasında durayım. he yavaş yavaş ışık görmeye başladım kendisine desteğim her geçen gün artmakta.
1653
içimden bir his, $imdi buna sövüyoruz ama yarin öbür gün göklere çikartacagiz diyor. belki de yaniliyorumdur.
1654
--- alıntı --- bugünkü röportajında uefa'nın otel gelirlerini futbol içine dahil ettiğini bu yüzden ali sami yen otelini sportif a.ş. geliri olarak kullanablieceğini söylemiştir.
bu eğer doğruysa galatasaray sportif a.ş'ye çok rahat dışarıdan para sokabilirsin demektir. görelim pamuk elleri...
1655
yalan söylediğini düşünmediğim galatasaray başkanı. iyi niyetli olarak, yeni başkan olması sebebiyle büyük bir heyecanla gazlı açıklamalar yapmış olabilir.
ben de galatasarayın men cezası yemesinin çok kolay olduğunu düşünmüyorum, ancak uefa da şakası olan bir kurum değildir, maksimum 30 milyon zarar edebilirsin denirken biz bir kaç yıl arka arkaya bunu 3-4'e katlayarak zarar etmişiz, cezasız yırtmamız imkansız, ama aklın yolu bir diyerek zaten zarar eden bir kulübü bir de avrupa gelirinden etmek akla uygun bir çözüm değil gibi duruyor.
kendisinden çok uzun süre nefret ettim hamza hamzaoğlu'na gereksiz sahip çıkıldığı için, saçmalıklarına göz yumulduğu için. ancak gün itibariyle kişisel bir problemimiz yok ise desteklememiz gerekiyor, zira iyi yönetilmesi şart olan bir dönemdeyiz.
1656
hayal sattığını sanan garip bi adam.
1657
acilen istifa etmesi gereken başkan. galatasaray adına yaptığı hiçbir olumlu iş yok. bir başkan bu kadar mı kötü olur. bir tane başarılı icraatı yok. inanılır gibi değil.
1658
sıkıştıkça aysal'a bok atar kendisi. en iyi bildiği şey.
1659
iş artık forvet transferi yapılıp yapılamaması değil. bu saatten sonra agüero'yu getirsen ne fayda. bu adamın başkan olduğunu belli eden seçime selam olsun.
elinden bir sey geliyorsa bos durmamasi lazim. elinden bir is gelmiyor ise istifa etmesi lazim.
bu ikisini de yapmiyor.
1661
sene sonu gidecektir. emin olun. rahat olun.
1662
bu kadar çapsız birisinin kulübün başına getirilmesinin tek sebebi vardır ki, oda başta galatasaray adası ve riva arazisi olmak üzere galatasarayın gayri menkullerini bir şekilde elden çıkarmak ve gerekli yerlere peşkeş çekmektir.
bu kadar kısa sürede bu kadar para para para lafı edip, borç batağı deyipte bu kadar saçma sapan transfer politikası izleyen, eldeki işe yaramazları göndermek yerine zam yapmanın, sözleşme uzatmanın, gelen teklifleri değerlendirmeyip futbolcu satmamanın başka bir izahatı olamaz.
bu kazığı bir kez ali sami yen stadını terk ederek yedik, ikinci kazık ise dursun aydın özbek eşliğinde riva arazisi ile atılmak istiyor.
gözünü aç galatasaray taraftarı, sorarım sana koskocaman camiada daha beceriksiz başka kimse yok muydu ?
kimdir, bir tane kıçı kırık oteli var diye galatasaray ' a başkan olmak zorunda mı ?
1663
son günlerde bir iletişim danışmanı mı tuttu nedir güzel konuşuyordu. iki transfer yapmasıyla ve sene başıyla alakalı tüm sorunu melo'nun gidişi gibi gösterip suçu ise kendi elemanı hamzaoğlu'na atmasıyla taraftarın gözünde "şapşik" oldu olacaktı ki osmanlı yenilgisi havasını bozdu.
kulüp başkanı olarak melo'nun gönderilmesinde de sabri zammında da jpk transferinde de onayı, imzası bulunan adamdır. işlerin bu hale gelişinden hamzaoğlu kadar bu zat da sorumludur. konuyu melo'ya getirerek unutturmaya çalışsa da galatasaray'ın tarihindeki en büyük transfer fiyaskosu olan grosskreutz olayının baş sorumlusudur.
iki galibiyet, iki transfer bir de "enkaz devraldık" edebiyatı gelince "özünde iyi adam"a bağlanıyor ya, hatırlatayım dedim.
1664
taraftarı biraz olsun kazanmak istiyorsa burak yılmaz'ı satması gereken kisi. gerekirse denizli'ye rağmen bunu yaparsa prim kazanır yoksa denizli'yle beraber belki de daha önce gitmesi olası.
1665
adını tarihe "burak yılmaz'ı satan başkan" olarak yazdırma şansı olan galatasaray spor kulübü başkanı. sen bu adamı bir şekilde sat bende kredin artacak başkan.
1666
bu gün çıkan röpörtajına göre stadın üstünü kapatacak, yanına kapalı spor salonu inşa edecek, devletle aramızdaki 22 küsür davayı da çözecekmiş. üstelik sponsorlar hazırmış... iyi de atılmış imza var mı?
abi ben bu galatasaray yönetimlerinin şunu yapıcaz, bunu yapıcaz şovlarından çok sıkıldım.
hayır hiç mi ders almıyorlar.
seyrantepe projesi ortaya atıldığında şimdikinin 10 katı değerli, gerçekten mecidiyeköy'ü terketmemize değecek bir öneriydi. o günlerde fenerbahçe yönetimi aziz yıldırım'ın direktifiyle ilgili makamlara dosya içerisinde bir takım belgeler gönderdi ve bu gazetelere yansıdı. hatta yansıtıldı. proje imzalanacağı gün de iptal olduğu haberi geldi. seneler sonra kuşa dönmüş haliyle hayata geçirebildi anca...
keza 2. bedelli sermaye arttırımı...
keza çeşitli sponsorluk anlaşmaları.
tonla var bu şekilde... bir türlü anlamadılar amk. senin açığa çıkardığın her projen baltalanıyor. imzaları at birader. ondan sonra günlerce anlatırsın. her gazeteye röpörtaj verirsin, her kanala çıkar konuşursun. şimdi sen bu lafları ettin ya, hani stadın üzerinin kapanması, 22 küsür davanın çözülmesi, spor salonunun yapılması ile alakalı.... bak gör yoluna kaç kişi taş koymaya çalışacak. kaç tane yeni engelle karşılaşacaksın.
bırak dünyanın stadın üzeri kapandıktan, yeni spor salonu inşaatı bittikten sonra haberi olsun. öncesinin kimseye faydası yok ama galatasaray'a zararı var.
bu ülkede tüm çarklar galatasaray'ı durdurmak üzerine. ne diye anlatıyosun planlarını, projelerini...
1667
hatalari baki, galatasaray'in gelecegi olamayacak bir organizasyonun basi oldugu da ortada. ancak bu dogruyu soylediginde kulak kabartmamizi engellememeli.
galatasaray'in onu kesildi, dogruya dogru. ikinci sermaye artisinin engellenmesi, fenerbahce'nin cezali oldugu donemde surekli daha da sikilastirilan yabanci uygulamasinin ceza bittigi anda tamamen kaldirilmasi, fatih terim'le ilgili yapilan sacmaliklar... fakat aci gercek su ki galatasaray bunlarla yuzlesirken akilci davranamadi, burokraside basarisiz oldu. yani su an gelinen durumda yonetimlerin payi cok daha fazla.
artik kulubun onunu acmak gerekiyor. bunun icin de cozulmesi gereken problemlerden iki tanesini dursun ozbek siklikla vurguluyor.
1) gsgm, catinin kapatilmasi, stadin devir teslimi, ve yollarinin tamamlanmasi. artik galatasaray'in bu olayi cozmesi gerek. sozlesmede oyle ya da boyle verilen bir soz var ve bu yerine getirilmeli.
2) salon meselesi. galatasaray'in basketbol ve voleybol branslarini rayina oturtmasi gerekli. bu sporlarin futbolun popularitesinden yararlandirilmasi gerekli- bu baglamda asy spor kompleksinin icine yapilacak ve bu iki bransa da hizmet edebilecek bir salon gelecek sponsorluklar ve sinerji acisindan cok onemli.
bu ikisi aslinda tek bir problem olarak da gorulebilir.
cozulmesi durumunda saat 3'te stada giden bir taraftar once tekerlekli sandalye takimimizi izleyip, sonra kadin basketbol takimimizi izleyebilir. cikip stad cevresinde bir kafede cayini kahvesini icip futbol macina bakabilir. zamaninda seyrantepe projeleri dusunulurken hayal edilen ortam boylece olusturulabilir.
ozbek yonetiminin hic bir sey yapamazsa bu konulari cozebilmesi dahi bir basaridir. tabi ideal olan dursun ozbek'in baskan degil, bu iki ise odaklanabilecek bir yonetim uyesi olmasiydi ama... yapacak bir sey yok.
1668
bu kadar boş konuşan bir adam çok ender görülür. o yuzden dikkatle izleyin kendisini. ya nasıl başkan olduğu bir yana bu adam nasıl zengin olmuş ben daha onu anlayamadım. bir tane altı dolu cümlesi olmaz mi yahu bir insanın...
1669
başkan kaldığı sürece bjk yada fb nin bizi ligde rakip olarak gormeyecegi başkan. bu arada 10 gün haftaya salı falan diye taraftarı kafaya alması da gözümden kacmiyor değil.
1670
başkanlığa geldiğinden beri taraftarla alenen, yüzümüze baka baka alay eden adam.
1671
esnaf olduğunuzu hayal edin. bir tane çalışanınız var. dükkana geliyorsunuz ve bu arkadaş size anlatmaya başlıyor;
-abi belediyeden geldiler denetime. denetimi yaparlarken şu bizim vergi borcunu yapilandirir misiniz dedim. onlar da olmaz 3 tane idari para cezanız var dediler. ben de peki onları odeyince olur mu diye sordum, yapilandiririz dediler. hallettim abi bizim vergi borcunu.
bu adama en iyi ihtimalle oğlum çok konuşma da çay getir dersiniz.
gelelim konumuza; "stadın yanına salon yapacağım dedim, olmaz çok dosyanın var dediler. dosyaları kapatırım dedim, o zaman olur dediler."
şu açıklamaları yapmayıp küçülmeye gidiyoruz deseydi, yüksek maaşı olan futbolculardan indirim isteseydi ya da onları bir şekilde göndermeye çalışsaydı, carole, denayer tarzı 2-3 ucuz adamla eksik bölgeleri doldursaydı kendisine bu kadar kin kusulmazdı bence.
1673
(bkz: 26 ocak 2016 galatasaray kastamonuspor 1966 maçı) öncesi kendisine ahşaptan oyulmuş bir futbol topu hediye edilecek başkanımız. http://www.sporx.com/...ediye-SXHBQ517902SXQ hediye öyle elden olmaz, atın topu başkana "başkanım hadi bir kafa vurun" deyin. belki attığı kafa sonunda bazı şeyler yerine oturur. şu haliyle beyin tutulması yaşadığını gözlemliyorum çünkü.
1674
sanirim galatasaray tarihinde ilk defa bir ba$kan kulübün mali durumunu göz önünde bulundurarak minimum prensibi ile hareket ediyor, giderleri asgariye çekip, borçlari eritmeye çali$iyor.
bu galatasaray taraftarinin ali$ik olmadigi bir $ey. dursun a kadar gelen ba$kanlar devamli sportif ba$ariyi hedeflemi$, kah ba$arili olmu$, kaha olamami$ ama borç dagi büyüdükçe büyümü$tür.
duö, ise benim hatirladigim, gs tarihinin borçtan bahseden ilk ba$kandir. bundan tabii ki ffp ve uefa'dan gelebilecek bir ceza nedeni ile borcun daha fazla gündemde olmasinin da etkisi var.
i$te kirilma noktasi bu!
gs taraftarini lig $ampiyonlugu pek kasmiyor, varsa yoksa avrupada ba$ari ve borç yüzünden gelebilecek bir men cezasi, taraftari iyice tedirgin ediyor.
öte yandan ligde de ezeli ve $ikeci rakiplerinin gerisinde kalmasi, bu durumu daha da kötüle$tiriyor.
$ahsen bir men cezasi gelecegini dü$ünmüyorum ve bir transfer yasagi ile geçi$tirilebilecegini umuyorum.
lakin dursun ba$kan in yerinde olmak istemem. gs en krizli döneminde göreve geldi ve elindeki imkanlar kisitli.
bu sene bitti. en asgari zararla kapatmamiz lazim bu sezonu. belki bir türkiye kupasi ile taraftarin gazi alinabilir. men cezasini da savu$turabilirse, seneye yine avrupaya gideriz.
$. liginden uzak kalicaz belki ama takimi gençle$tirmeden, o standartlarda zaten ba$arili olmamiz mümkün degil.
dolayisi ile toparlanana kadar bizim için en uygun yer avrupa ligi.
ayriyeten, neden 2. sefer o kupaya kaldirmayalim??
ama tabi önce mali tablo, sonra genç transferler.
1675
hiç güvenmiyorum, zaten kaç tane yalanı var açık açık...
bu 1+1 işi de buna benziyor açıkçası, bakın ben kulübü ne cezalardan kurtardım demek, "hava atmak" için kaosa soktu bütün takımı ve taraftarı...
şike yok! usulsüzlük yok! 2 sene men neymiş! mali durumun çok kötü 2 sene gelir elde edeme de, mali durumun toparlansın? var mı böyle dünya!