• 654
    asgari ücreti hedeflenen seviye olan 300$'a çekmesi için daha çok çalışması gereken kurdur. temmuz asgari ücret zammıyla birlikte 35 seviyelerine tırmanışını hızlandırmalı. hayatı bulgur, ekmek ve soğan yiyip pazar günü mesire yerlerinde kola içerek yuvarlanmak sananlara bir şey demiyorum, onlar bunu gene yapabilir, hatta bence 200$ aylık ücret yeter bu iş için.

    beyaz yaka ve memur maceraya devam ediyor, onlar için de değişen çok bir şey yok, çünkü 5 yıldır zaten yaşamıyorlar. bir zamanların orta-üst sınıfını oluşturan kitle de artık yoksulluk sınırı üstünde kalırsa şanslı saysın kendini.
  • 655
    2001 krizi çıktığında istanbul'da lisede yatılı okuldaydım. arkadaşlardan birisi gelip haberiniz var mı dolar 1 milyon lirayı geçti demişti. o gün ilk aklıma gelen, tabii yaşımın da küçük olmasının etkisiyle, galatasaray'ın borçlarını nasıl ödeyeceği sorunsalıydı. tabii ki tüm ülke adına üzülmüştüm üzülmesine de en çok da galatasaray için üzülmüştüm.

    galatasaray o dönemde avrupa'nın en büyükleriyle sahada aslanlar gibi mücadele ediyordu ama ekonomik olarak arada uçurum oluşmaya başlamıştı. lazio'nun crespo, florentino perez'in figo transferiyle futbolda yeni bir çağ açılmıştı ve jardel vs. transferleriyle büyüklerin masasında yer almaya çalıştığımız ortamda 2001 krizi bizi yıkmıştı.
    yabancı futbol forumlarında da galatasaray neden kaka gibi genç yıldızı 5-6 milyon euro'ya sao paolo'dan transfer etmiyor ki. eminim galatasaray'da oynama fırsatını geri çevirmez diyorlardı ama benim içim bunları okudukça kan ağlıyordu. diyemiyordum ki daha bizim daha deplasmana gitmek için uçak biletini ödeyecek paramız bile zor çıkışıyor. borç alalım desek bankaların kendisinde borç verecek para yoktu.

    tam o dönemde aig denen kan emici kurumun eline düşmüştük. hakan şükür, okan, emre gibi önemli değerler, belki de galatasaray'ın tarihinde paraya en çok ihtiyaç olduğu dönemde 5 kuruş kazandırmadan gitmeleri de ayrı yaralamıştı. işte o uefa kupası ve 4 sene üst üste şampiyonluk sonrası neden dominasyon kuramadık diye soruyorsanız cevabı bu işte. dolar kuru.

    bugün de yine yükselen kurlar türkiye ekonomisini ve galatasaray'ı zorlamaya devam ediyor. ben 5 sene önce yurtdışına yerleşerek kendimi kurtardım ama elin arabının milyar dolarları saçtığı futbol ortamında galatasaray'ın ülkenin ekonomik durumu yüzünden 3-5 milyon euronun hesabını yapmak zorunda oluşunu düşünerek üzülüyorum, yoksa tatilde 100 euro az harcamışım fazla harcamışım benim için ne önemi var...
  • 656
    sosyal medyada döviz ile maaş alıp siklemiyouz tarzı yazılar görüyorum, çok yanlış.

    kardeşim, senin o övündüğün ve caka sattığın dövizle maaş alma, alım gücü yüksek olan yerlerde geçerli olur.

    burda sorun şu; senin aldığın dövizin değeri yükselmiyor, diğer ülkelerin para birimlerine karşı doların durumuna bakarsan durumu anlarsın zaten. aylardır 1 eur = 1.07 usd. bir ara dolar euro'yu geçti ama kafasına vurdular, tekrar eski yerine döndü. dünyada pek bir şey değişmiyor şu an.

    burdaki durum tl'nin değer kaybetmesi. bütün para birimlerine karşı değerini kaybediyor tl. tl şu an zimbabve dolarına karşı da değer kaybediyor. aç bak istersen grafiğe,ne demek istediğimi anlarsın.

    tl'nin erimesi, bizim gibi katma değer olarak, üretim olarak pek bir şey katmayan ülkeler için enflasyon demek, zam demek. yani senin tl cinsinden daha fazla maaş alıyorum sandığın değer, artan zamlara karşı değer kaybedecek, sen sadece maaşını enflasyona karşı korumuş olacaksın. ''bu ne lan dünün aynısı'' modunda olacaksın. hiç boşuna sevinme

    dip not: dövizle maaş alan biri.
  • 657
    bildiğim kadarıyla merkez bankası her gün milyar milyar dolar satıyor buna rağmen kur yükseliyor. bir gün satmayın parayı kulüplere suudi arabistan yatırım fonu gibi eşit dağıtın. mesela o gün 2 milyar dolar mı satacaksın, satma ver 20 kulübe 100'er milyon dolar. 2-3 sene doya doya futbol izleyelim amk. bir gün de 50 kuruş fazladan artsın yani nolacak alıştık zaten.
  • 660
    birkaç tübitak projem var. (bilenler bilir) doğa bilimlerinde deneysel çalışıyorsanız projeniz için hem gerekli kimyasallar hem de makine-teçhizat için dışa bağımlısınız. çünkü yerel üretici de bu iki kalemi de bulmanız imkansız. yerli-milli adı altında satış yapanlar da çin'de üretip logo bastırıyorlar. yani günün sonunda yabancı üreticilere muhtaçsınız. burada iki opsiyon var; ya bilinen isim yapmış kaliteli ürünler satan firmalardan kimyasal ve alet-edavatınızı alacaksınız ya da piyasada henüz (görece) rüştünü ispatlamamış firmaların daha ucuz ürünlerini tercih edeceksiniz. elimizdeki bütçe sınırsız olmadığı için, bizim seçeneğimiz ikincisi oluyor.
    lafın kısası, galatasarayımızın da bütçesi sınırsız olmadığına göre, sırtımızda sürekli büyüyen borç yükünü de göz önüne alarak transferde uçup kaçmamak lazım diye düşünüyorum. yıldız yerine muadillerine yatırım yapalım. en azından şimdilik değirmen dönsün.
  • 661
    kur riskini hedge etmemiş spor kulüpleri için olayları bambaşka noktalara taşıyan kurdur. eur kuru ile birlikte ligimizi baya alt sıralara taşımakta. fazla harcamaya boğulmadan avrupa geliri elde eden ama daha da ötesi oyuncu yetiştirip satan takımlarımız için şans. yabancı sınırı 23 yaş altı için sınırsız olmalı artık ve oyuncu yetiştirip avrupaya satmayı öğrenmeliyiz...
  • 662
    merkez bankasinin beklentilerin çok üstünde faiz arttırım karariyla düşüşe geçen kur. anlık olarak 25.8'e inmiş. karar öncesi yamulmuyorsam 27.2 lira civarındaydı. umarım kalıcı ve doğru para politikaları devam eder de kulüplerimiz maddi olarak rahatlar. doların düştüğü bir ortamda erden timur'lu galatasaray'ın getiremeyecegi sayılı oyuncu kalir piyasada.
App Store'dan indirin Google Play'den alın