resim
Didier Yves Drogba Tébily
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Santrfor
Yaş:46
Boy:1.89
Uyruk:Fildişi Sahili
  • 5277
    ulan tamam biz de diyorduk sezon sonu tatlı ayrılalım diye ama böyle de olmasaydı bee . dünya gözüyle bi kere daha parçalıyla izleseydik :/
    eski sevgiliden ayrılırken son sarılmayı yapamamış gibi hissettim şimdi kendimi (bkz: üzgün sımayli)
    bari ayrılmadan önce, ligin son maçında falan sahaya çıksa bi vedalaşsak, yönetimde tanıdığı olanlar bi el atın pls :(
  • 5279
    ocak ayindan sonraki performansi ve sezonu sakatlik olarak degil mental olarak erken kapatisi kendisine efsaneliginden bir sey kaybettirmese de galatasaray efsanesi olmasina engel olmustur benim gozumde.

    bulent korkmaz ve hakan sukur'e jubile yapilmamisken de drogba'ya veda maci filan yapilmaz kusura bakmayin.

    iyi futbolcuydu, bir sezon cok iyi oynadi, cok buyuk paralar kazandi ve gitti. o kadar.
  • 5281
    ilerleyen yillarda sahsimin ve bugun itibariyle sözlukteki tüm kardes, agabey ve dostlarimin (bkz: drogba'yı canlı seyretmiş efsane nesil) olarak anilmasini saglayacak gercek futbol ilahi.

    35 yasinda cogumuzun göt göbek bagladigi, her 10 futbolcudan 9'unun futbolu birakmis oldugu yasta giydi parcaliyi. ne bir vizyon transferiydi ne de gelecege yatirim. kendisi galatasaray'in marka degerini artiran biri olarak takima katildi. bu yasinda gelip attigi kritik gollerle takiminin sampiyonlugunda buyuk katki sagladi. avrupa'da attigi kritik goller ile takimini ust turlara tasidi. simdi dinlenip, ulkesine son bir kez daha hizmet etmenin gururunu dunya kupasinda yasamak istiyor bu ulkesinde ic savaslari bitiren, fildisi sahili'nin bob marley'i. milyonlarca insanin birbirini öldurmesine engel olmus, kazandigi paranin cogunu fakir fukaraya dagitmis. artik emekliligin tadini cikaracak. duvara bir cöp bile sokmadan göcup gidenlere inat, o afrika'nin yetistirdigi en efsane kisiler arasina daha yasarken girecek. cenazesinde tüm dunyayi gözyasina bogacak drogba...

    36 yasinda...
    adamin dibi...
    kara cilegim...

    bize yasattigin bu gurur ve onur icin, attigin kritik goller icin, dünyanin saygi duydugu bir efsane olarak marka degerimizi yukselttigin icin, aldigin her kurusun hakkini verdigin icin, kisacasi hersey icin binlerce kez tesekkurler parcali fil...

    yarim akilli ve dunya görusu at gözluklerinden ibaret, basit insanlara kendini begendiremedin.

    ama biz seni canli seyretmis efsane nesil olarak anilacagiz...

    bu bile yeter...

    hoscakal güzel insan...

    hoscakal futbol tanrisi...

    http://2.bp.blogspot.com/...asaray_konyaspor.jpg
  • 5284
    2012-2013 sezonu şampiyonluğunda ciddi katkısı olmuş. 2013-2014 sezonunda cl.'de son 16'ya kalırken en önemli katkıyı vermiştir. hakan şükür'den sonra ben rakip defansın üzerinde bu kadar baskı oluşturan, defansı bozan başka bir oyuncu izlemedim galatasaray'da. 35-36 yaşında da gelse drogba drogba'dır. keşke şampiyonlukla veda etseydik birbirimize ama en azından galatasaray forması altında 1 şampiyonluk, 1 tr süper kupa gördü. real madrid'e, juventus'a, fener'e, beşiktaş'a goller attı.
    galatasaray'ın dünyanın her yerinde yeniden hatırlanması adına yaptığı katkı da bambaşka boyutta. bakın bu adamı güzel uğurlayalım, tıpkı chelsea'yi sevdiği, marsilya'ya sevdiği gibi sevsin bizi. her yerde elçimiz olsun. bakarsınız bir gün başka bir görevde tekrar buluşuruz.
  • 5285
    tugay'a yaptığı hareketle sezonu çoktan kapatmıştı benim için.
    belli bir görev için gedi, karşılığını da fazlasıyla aldığını düşünüyorum.
    şunu unutmayalım ki bu yaşta ve bu lakayıtlıkta hem istanbul gibi bir şehirde, hem de şampiyonlar ligi'nde vitrinde olma fırsatını, muhtemelen hiçbir yerde kazanamayacağı paralarla sadece galatasaray kendisine verebilirdi.
    bizim için birçok maçı kazandırdı; eyvallah.
    bizim için önemli bir hi * (u: pr dediğinizde daha havalı olmuyorsunuz gençlik (; ) çalışması oldu varlığı; eyvallah.

    ama bunların karşılığını da fazlasıyla aldı. bu da unutulmasın.

    ve tekrar etmek zorunda hissediyorum kendimi; benim için sözleşmesi de, "gönlümdeki" kariyeri de tugay'a yaptığı hareketle birlikte sona ermişti.
    tıpkı selçuk'un tüm stadın ve kameraların önünde formayı attığı anda bittiği gibi.
    tıpkı terim'in galatasaray düşmanlarıyla el sıkışıp galatasaray'la alay edilmesine vesile olduğu gibi.

    selçuk ve terim örneklerini verdim ki, derdimin sadece galatasaray olduğu * unutulmadan yorumlansın yorumlanacaksa söylediklerim.

    sonuç olarak, drogba bir görev için gelmişti, dediğim gibi, bu görevi tamamladı. karşılığını aldı. kendisine teşekkür ederim kendi adıma.
    en önemli görevi, galatasaray'ımızın saygınlık ve tanınırlığını bir seviye daha yukarı çekmekti bence ve bu tamamlandı.
    dolayısıyla, artık bir seviye daha yukarı çıktığımıza göre, kendisi gibi kariyerinin sonunda olan süper yıldızlar yerine, 25-30 yaşlarında, fizik gücü yerinde, bitiriciliği yüksek, pas istasyonu olarak görev yapabilecek, mümkünse top tutabilecek, birazcık daha mümkünse topla hareketlenebilecek yıldızlara yönelme zamanımız gelmiştir.

    ben bir daha bu tarz bir transfer olmasına gerek görmüyorum ve istemiyorum açıkçası.
    çünkü drogba tarzı transferleri tekrar edersek, drogba'nın futbol olarak performansından memnun olduğumuz ve sahadaki performanstan çok saha dışındaki yetkinliklere para verdiğimiz izleniminden kurtulamayız bu defa.
    itibarı biraz daha yükseltelim derken bu sefer aşağıya doğru inmesine tanık oluruz.
    bunları da inanın tamamen tugay'a yaptıklarının yarattığı öznel etkiden bağımsız söylüyorum.

    biraz da kendisi sayesinde artık daha büyük düşünme zamanımızın geldiğine inanıyorum.
    "drogba diye ağlayanlar artık kendisini beğenmiyür" falan diyeceklere yanıtım da buna bağlı zaten.

    drogba bir basamaktı; artık bir adım öteye geçme zamanı...
  • 5287
    galatasaray'daki emekleri için tesekkur ettigim efsanevi forvet. onu izlemek buyuk keyifti. 1,5 sezon icerisinde fenerbahçe, besiktas, juventus, real madrid, arsenal gibi takimlara karsi maç kazandiran goller atti. geçen yilki sampiyonlukta da emegi buyuktu. 6+2 gibi bir yabanci sistemiyle bir sezon daha izleyebilirdik kendisini ama mevcut durumda maalesef yollarimiz ayriliyor.
  • 5290
    parçalı fil. kendisine son 3-4 aydır çok söylendim. koşmuyor, hareket etmiyor, rakibi yormuyor, top ayağına geldiğinde düzgün karar veremiyor, %100'lük acaip goller kaçırıyor falan dedim. bu söylenmelerin genelinde babam da vardı yanımda. sonra drogba özellikle en çok söylendiğim deplasmandaki chelsea maçından sonra sakatlandı ve fener maçına kadar oynamadı. işte o aralıkta inanın bütün söylediklerimi tek tek yuttum. drogba'dan burak yılmaz'a geçiş aynı pes 2013'te drogba'nın yerine burak yılmaz oynadığındaki gibi olmuştu. tıpa tıp aynıydı. bir adamın yerine başka birinin oynaması bir takımın forvet hattını bu kadar etkileyebilirmiş. pişman oldum. biz ligin ikinci yarısında iyi kötü içerdeki maçlarda kazanıyor hatta fark atıyorduk ve bunun en büyük nedeni didier drogba'ymış meğer. bir kere daha futbolu götümle izlediğime kanaat getirdim. halbuki oyunu sürekli teknik açıdan izlemeye, değerlendirmeye çalışırım. lakin gördüm ki öğrenecek daha çok şey varmış. galatasaray futbol takımı'nın 2013-2014 sezonundaki kanseri burak yılmaz'mış. düşünün, bugün drogba'yı bayern münih gibi, dortmund gibi, barcelona gibi, juventus gibi, real madrid gibi sistemi oturmuş, oyunu ileri yarı alanda oynayan takımlara koysanız neler olur? bir de aynı takımlara burak yılmaz'ı koyduğunuzu düşünün? işte aradaki fark. umarım sene sonu en az 2 iyi forvet alabiliriz ama inanın alacağımız o adamları elimizdekilerle toplasak bile 1 drogba etmeyecek. 60 metreden gelen topu arkasındaki stopere rağmen göğsüne alıp dönüp vuracak, kaledeki ayıyı direğe yapıştıracak adam hiç olmayacak.

    sakatlığı ne kadar doğru ya da değil bilemem. ama drogba karakterindeki bir adamın, ülkesinde savaşı bitirmiş, elinden geldiğince hayır kurumlarına bağış yapan bir adamın, para kazandığı yere, geri kalan maçlarda oynamak istemediğini söylediğine ya da bunu sakatlık bahanesi altında yapacağına inanmam. yolu açık olsun. olur da 1 sene daha buralarda kalmak isterse başımızın üstünde yeri var. bunu da bilsin.
  • 5291
    2013-2014 sezonu türkiye kupası finalinde mutlaka oynaması ve bize son bir kupa daha kazandırarak güzel şekilde veda etmesi gereken oyuncumuz.

    sakatlık makatlık yemesin bizi, başlatma lan işte oyna adam gibi güzel ayrılalım :(

    tamam taşaklı adamsın, reyizsin, noktayı koydun belki kafada ki ligde oynamazsan oynama da finalde çıkar masaya vur amk, sana yakışanı yap.
  • 5294
    kimimiz çok beğeniyor, kimimiz çok eleştiriyor. şu bir gerçek ki drogba çok önemli bir marka, galatasaray'ın çekiciliğini artırmak için getirildi ve görevini tamamladı. geçen sezon arena'da ki real madrid, deplasmanda oynanan akhisar maçları, bu sezonda deplasmandaki beşiktaş ve yine deplasmanda oynadığımız juventus maçları hariç aman aman diyebileceğim hiçbir maçını hatırlamıyorum *. bunun için 4 milyon euro'ya değer miydi buna karar vermek sizlere kalmış. fakat egosu çok yüksek olan ve zaman zaman bu yüzden takıma da zarar veren bir süper star drogba.

    (bkz: http://turkfutbol.com/...erek-35937.html)
    şu yazıda hıncal uluç'un dediklerini iyi değerlendirmek gerek. evet bazı iddiaları yalan yanlış olabilir, kendisi hafiften troll bir yazar dahi olabilir fakat türkiye'de hiç birşeyden korkmadan yazabilen nadir spor yazarlarından birisi de kendisi.

    misal yukarıda ki yazıda bahsettiği frikik muhabbeti yüzünden ballack'ı küstürdüğünü bende çok net hatırlıyorum * (bkz: http://www.izlesene.com/...rtismasi/316329) bunu bizim takımda genelde selçuk ve hatta zaman zaman sneijder'e bile yaptığını gördük. bu sebepten drogba'nın gitmesi galatasaray'ın geleceği açısından verilecek en isabetli karardır. şu aralar oynatılmamasının sebebininde sakatlığı olduğunu hiç sanmıyorum, ya mancini artık tahammül edemiyor ya da drogba artık oynamak istemiyor. her iki halükarda da taptığınız kara çilek takımı sabote eden birşeyler yapıyor o kesin. burada suçu hemen yerlilere atmak yerine 35 yaşına gelmiş bence profesyonelliğin dibine vurmuş adamın neden bu kadar uzun zamandır kadroya alınmadığını mantık çerçevesinde sorgulamak gerek.
  • 5295
    didier drogba ile ilgili her şeyi söyleyebilirsiniz fakat 4.yıldıza mal oldu falan diyemezsiniz. çünkü geçen sene devre arasında geldiğinde sezon sonuna kadar verdiği katkıyı kimse veremezdi ve drogba geçen sene olmasa biz 19.kez şampiyon olamazdık, ve bu sezonda 4.yıldızı değil, 19.şampiyonluğu kovalıyor olurduk. lütfen bu kadar da iyi gün taraftarlığı yapmayın.
  • 5296
    didier drogba geldiğinde geliş amacının takıma direkt olarak verdiği katkıdan ziyade (gol,asist) dolaylı yoldan (reklam, yeni transferler) olacağını düşünüyordum. fakat bu arkadaş ilk geldiği dönemde hayvani top oynayarak çenemi yerlere düşürdü. bu sezon da bana kalırsa yaşına göre gayet galatasaray'a beklediğim katkıyı verdi. kendisiyle sene sonu çok güzel ayrılmalıyız. evet şampiyonluk gitti 2.lik riskli durumda fakat bunda sadece ve sadece drogba'ya kızmak haksızlık olur. kendisi winner'dır. ve her zaman öyle hatırlanacaktır. fakat değinmeden geçemeyeceğim bir şey var. eğer 2012-2013 yılındaki şampiyonluğu drogba'ya yazarsanız fatih terim'den burak yılmaz'ına, selçuk inan'ından semih kaya'sına, dany'sinden melo'suna kadar a'dan z'ye herkese haksızlık etmiş olursunuz. özellikle ilk yarıda 20 gol atan burak yılmaz'a.
  • 5297
    drogba varken alınmış olan toplam on dokuz şampiyonluk + dünyada yapılan reklam > dördüncü yıldızı takan, yirmi şampiyonluk almış galatasaray'ın yapacağı reklam. demem o ki; acısıyla, tatlısıyla bir buçuk yıl izledik bu herifi dünya gözüyle. iyi de oynadı, sahada gezdiği de oldu; katkıları da oldu, zarar verdiği noktalar da oldu. fakat ileriye doğru baktığımızda dzeko, balotelli, negredo veya aklınıza kim geliyorsa işte; bu çeşit bir santrafor transferinde selefinin didier olması bir motivasyon kaynağı olacaktır mutlaka. ya da bir başka bruma için de cazibe merkezi olacaktır galatasaray ekonomik olarak dengeli bir yarışa girerse diğer avrupa takımları ile birlikte. meseleleri bir bütün olarak görmekte fayda var.

    bunun dışında takımı esas bozanın didier, wesley falan değil 1960'lardan kalma yavan korumacı futbol yönetmelikleri olduğu kanaatindeyim ve bu gerçeğin önüne başka bir şeyin geçmesinin önlemek adına bunu her fırsatta hatırlatacağım. size sunulanları gerçeklik olarak kabul etmeyin, "bu gerçeğe uygun değil!" diyebilmeyi bilin lütfen. şimdilik bu kadar.
  • 5298
    --- alıntı ---
    "sen ayrıldığından beri, chelsea senin boşluğunu dolduramadı. yaşanan sıkıntıyı gidermek için sen kimi seçerdin?"

    "şu anda chelsea'deki oyuncuları seçerdim. neden? çünkü ben orada oynarken, farklı bir takım vardı. forvetler belki 35 gol atmıyor, ama çok, çok önemli goller atıyor. demba ba psg karşısında kulübeden geldi ve çok fazla oynamamasına rağmen golünü attı. fernando chelsea'ye geldiğinde kimse bu kadar pas dağıtacağını beklemezdi. chelsea'de büyük oyuncular, büyük maçlar için var ve bunu da birçok maçta kanıtladılar. samuel eto'o da çok fazla önemli gol attı. benim zamanımdan farklı bir sistem, farklı zaman ve farklı bir chelsea var. bence çok da başarılılar."

    "galatasaray ile bu sezon süper lig'i mi kazanmak istersin, yoksa chelsea'nin premier lig ve şampiyonlar ligi'ni birlikte almasını mı istersin?"

    "galatasaray ile şampiyon olmayı tercih ederim. çünkü chelsea ile 3 kez lig şampiyonluğuna zaten ulaştım ve burada sadece 1 şampiyonluğum var. (gülüyor)"

    "mourinho'nun sana verdiği en iyi tavsiye neydi?"

    "o bana bir kere sağlam ve çürük portakal ile ilgili bir hikaye anlattı. bir maçımız oldu ve birkaç gün sonra sakatlandım, ancak ona söylemedim. sakatlandığın zaman, uçuş yapamazsın, iznin yoktur. ancak fildişi sahili'ne gittim ve 2 gün sonra gelip sabah saatlerinde ona şunu söyledim: 'koç, antrenman yapamam. acım var, dinlenmem lazım'. sonra o bana dedi ki; 'biliyor musun didier, sana bir şey söyleyeceğim. portakalları bilirsin değil mi? bir sepete portakalların hepsini koyarsın ve içinde bir tane çürük portakal vardır. o zaman diğerlerine ne olur? onlar da artık çürür. yani demek istiyorum ki, sen de artık bu çürüklerden olma. (gülüyor).' benim tek söyleyebildiğim; 'ben o çürüklerden değilim' oldu'"

    "karşılaştığın en iyi defans oyuncusu kimdi?"

    "bu zor bir soru. birçok kez karşılaştığım oyunccuları değerlendirmem lazım. eğer bir kez oynadığım bir savunmacıyı söylersem, günlük bir performanstan dolayı iyi ya da kötü olduğu sonucu ile karşılaşabilirim. savaşan ve benim iyi bir maç geçirmemi sağlayan isimler jamie carrager, nemanja vidic ve rio ferdinand. onlar iyi defans oyuncuları ve aynı zamanda oldukça adil bir oyun ortaya koyuyorlar. onlarla karşılaşmadan önceki hafta boyunca nasıl gol atacağımı düşünmek zorundaydım, bunun için çok düşünmem gerekir."

    "en son ne zaman ünlü bir isme özendin?"

    "benim gerçek anlamda etkilendiğim tek insan michael jackson'dı. onun büyük bir hayranıyım. 2007 ya da 2008 gibi los angeles'ta onunla karşılaştım. onunla konuşma şansı bulamadım. eğer bulsaydım şu anda burada olmazdım, '*moonwalk' yapıyor olurdum"

    "tanıdığın, giyim-kuşamını en çok saplantı haline getirmiş oyuncu kim?"

    "sanırım claudio pizarro oldukça zarif giyinirdi. ancak şu anda heralde ashley cole diyebilirim."

    "afrikalı oyuncuların anavatanlarına daha yakın olması gerektiğini ve yatırım yapma zorunluluğunda olması gerektiğini hissediyor musun, bu sana yük getiriyor mu?"

    "bu bir baskı getirmiyor, ancak oyuncuların nereden geldiklerini unutmaması için bu gerekli. bizim geldiğimiz yerlere gelme şansını elde edememiş, çok çalışmasına rağmen başaramamış insanlar için önemli bir şey bu. bizim ihtiyacımız kıtadaki anlayışı değiştirmek. sadece zengin insanlara değil, herkese şans verebilmeliyiz. zengin ve fakir arasındaki fark çok büyük. benim gibi fakir bir aileden geldiğinizde, nereden geldiğinizi unutmuyorsunuz. ne kadar zor olduğunu hatırlıyorsunuz."

    "bu senin sahada daha tutkulu olmanı sağlıyor mu?"

    "sanırım biraz alakası var. ben gerçekten, 'evet, ben tutku ile oynuyorum' diye düşünüyorum, bu da yaptığım işi sevmemden kaynaklanıyor. bu küçük ekstra, afrika'daki hiç bir zaman vazgeçmeme dürtüsünden geliyor. çünkü her zaman bir şans vardır. şampiyonlar ligi'nde olduğu gibi..."

    --- alıntı ---
  • 5300
    --- alıntı ---

    drogba'dan iyi haber!

    galatasaraylı didier drogba'dan iyi haber geldi. katar'da bulunan fildişi sahilli oyuncu ameliyat olmayacak.

    galatasaray'da drogba sevinci yaşanıyor.

    galatasaraylı didier drogba, sağ kasığındaki ve pubis bölgesindeki sakatlık nedeniyle katar'da tedavi görüyordu.

    fildişi sahilli oyuncu son olarak galatasaray'ın takım doktoru yener ince tarafından kontrol edildi. drogba'nın çekilen mr'ında ameliyat olmasını gerektirecek bir durum olmadığı anlaşıldı.

    son olarak 6 nisan'da fenerbahçe maçında forma giyen yıldız oyuncunun, 10 gün sonra istanbul'a dönerek 7 mayıs tarihindeki ziraat türkiye kupası finalinde oynaması bekleniyor.

    --- alıntı ---

    http://www.ntvspor.net/.../drogbadan-iyi-haber
App Store'dan indirin Google Play'den alın