201
bilet yolsuzluğuyla ilgili fikirlerimi açıklamadan önce, genç arkadaşlara biraz bilgi vereyim. büyük kulüplerin taraftar gruplarının asıl görevi nedir bilir misiniz? gidip deplasman ya da iç sahada tezahürat yapmak mı. tabii ki hayır. asıl görevlerini ben burada açıkça yazamam ama biraz araştırma yapanlar kolayca bunu öğrenir. çünkü bunlar biraz pis iştir ve ortaya bir iddia attığında delil koyman gerekir.
işte bu pis işler için, bütün büyük kulüpler taraftar gruplarına ve tribün liderlerine kaynak aktarmak zorundadır. aktarmazlarsa bunlardan yararlanamazlar. kaynak aktarmanın en kestirme yolu da karaborsa bilet işidir. bunu sadece galatasaray yapsa yazdıklarınızın tamamını öpüp başım üzerine koyarım ama bu işi başlatan da yapmaya devam eden de diğer kulüpler. peki onlarda neden böyle ifşa olmuyor dersiniz. olmaz, çünkü yapanın boyunu yirmi santim kısaltırlar ve bu nedenle kimse cesaret edemez. yine en medeni, en masum galatasaray olduğundan ifşa olan yine bizim kulübümüz oluyor.
keşke bizim kulüplerimiz ve futbol dünyamız avrupa gibi olsa. bizde asıl etkin grup mafya gruplarıdır. özellikle fenerbahçe taraftar gruplarının neler yaptıklarını youtube videolarından izleyebilirsiniz. yapacağınız tek şey, youtube’da “tribünden sokaklara, redkitler, daltonlara karşı” yazarak çıkan videoyu izlemek. o zaman her şeyi daha iyi anlayacaksınız.
bizim futbol dünyamızda dönen paranın büyük bölümü de yasadışı bahislerden ve kara para aklamak isteyenlerden gelir. bu konuda da en masum kulüp yine galatasaray’dır. engin-dilan polat olayının ne olduğunu bilen var mı? yasa dışı bahis baronlarının gürcistan’da yaşadığını bilen var mı? yine örneğin, serhat akın’ın vurulması emrinin gürcistan’dan verildiğini bilen var mı? bakın bunların hepsi açık kaynaklardan edinilebilecek bilgiler. yasa dışı bahis şirketlerinin reklamlarının acun ve sadettin saran’ın kanallarında yayınlanması ve bunların ali koç tarafından savunulması sizce tesadüf mü? efendim trt’de aynı reklam yapılıyormuş onlara neden soruşturma yapılmıyormuş. arkadaş trt spor müdürü de fenerbahçe amigosu erhan seven. onu da soruştursunlar. bu tür yasadışı reklamların önüne geçmenin teknolojik yolları var. neden geçmiyorlar. bu yasadışı bahis şirketleri neden özellikle türkiye’de yayınlanan maçlara reklam veriyor. çünkü biliyorlar ki türkiye’deki yayıncı kuruluşlar bunları açıkça yayınlayacak. avrupa maçlarına yapamıyorlar çünkü onlar engelliyorlar.
bir adım daha ileri gidip, tff’ye danışarak, galatasaray’ın sırt reklamı olarak aldığı ve sonradan reddettiği yasadışı bahis olayının arkasında dahi türkiye’de iş gören bahis baronları var. galatasaray yönetiminin tuzağa düşmesi de tabii ki büyük hata.
arkadaşlar, vedat milır’un son söylemleri boşuna söylenmiş lakırdılar değil. neyle ve kimlerle karşı karşıya olduğumuzu iyi bilelim. bakın, tff başkanı ibrahim hacıosmanoğlu’nu bile nasıl kafese soktular. anlamıyor musunuz? adam hayatını ortaya koyacaktı, o kupayı alacaktı, şikenin hesabını soracaktı ne oldu? ne olduğunu herkes biliyor. biliyor da bunları soruşturup ortaya çıkaracak bir irade yok. çünkü ülkemizde fenerbahçe zırhı güçlü bir koruma sağlar. 2010/11 sezonunda olanlara karşı dayanabilecek tek takım fenerbahçe idi ve nitekim dayandı. eğer biz ya da diğer takımlar yapsaydı, şimdiye çoktan ikinci ligi boylamıştık. vedat milor bunlardan bahsediyor işte. bütün pisliklerini fetö’nün üzerine yıkıp kurtuldular. meclisten bir gecede geçirdikleri yasayı hatırlayalım.
bütün bu yazdıklarıma rağmen şunu söylüyorum. galatasaray bu tür karaborsa bilet işine girmemeli. girip buradan haksız kazanç elde eden yöneticiler derhal kulüpten uzaklaştırılmalı. varsın diğer büyük kulüpler her türlü pisliği yapsınlar, galatasaray temiz kalmalı.
not: bu entrydekiler tamamen kendi tahmini görüşlerimdir. bizzat şahit olduğum olaylar değildir. sosyal medyada bunlardan katbekat vahim iddialar ortaya atılıyor ama birçoğunun manüpile amaçlı yapıldığını düşünüyorum.
işte bu pis işler için, bütün büyük kulüpler taraftar gruplarına ve tribün liderlerine kaynak aktarmak zorundadır. aktarmazlarsa bunlardan yararlanamazlar. kaynak aktarmanın en kestirme yolu da karaborsa bilet işidir. bunu sadece galatasaray yapsa yazdıklarınızın tamamını öpüp başım üzerine koyarım ama bu işi başlatan da yapmaya devam eden de diğer kulüpler. peki onlarda neden böyle ifşa olmuyor dersiniz. olmaz, çünkü yapanın boyunu yirmi santim kısaltırlar ve bu nedenle kimse cesaret edemez. yine en medeni, en masum galatasaray olduğundan ifşa olan yine bizim kulübümüz oluyor.
keşke bizim kulüplerimiz ve futbol dünyamız avrupa gibi olsa. bizde asıl etkin grup mafya gruplarıdır. özellikle fenerbahçe taraftar gruplarının neler yaptıklarını youtube videolarından izleyebilirsiniz. yapacağınız tek şey, youtube’da “tribünden sokaklara, redkitler, daltonlara karşı” yazarak çıkan videoyu izlemek. o zaman her şeyi daha iyi anlayacaksınız.
bizim futbol dünyamızda dönen paranın büyük bölümü de yasadışı bahislerden ve kara para aklamak isteyenlerden gelir. bu konuda da en masum kulüp yine galatasaray’dır. engin-dilan polat olayının ne olduğunu bilen var mı? yasa dışı bahis baronlarının gürcistan’da yaşadığını bilen var mı? yine örneğin, serhat akın’ın vurulması emrinin gürcistan’dan verildiğini bilen var mı? bakın bunların hepsi açık kaynaklardan edinilebilecek bilgiler. yasa dışı bahis şirketlerinin reklamlarının acun ve sadettin saran’ın kanallarında yayınlanması ve bunların ali koç tarafından savunulması sizce tesadüf mü? efendim trt’de aynı reklam yapılıyormuş onlara neden soruşturma yapılmıyormuş. arkadaş trt spor müdürü de fenerbahçe amigosu erhan seven. onu da soruştursunlar. bu tür yasadışı reklamların önüne geçmenin teknolojik yolları var. neden geçmiyorlar. bu yasadışı bahis şirketleri neden özellikle türkiye’de yayınlanan maçlara reklam veriyor. çünkü biliyorlar ki türkiye’deki yayıncı kuruluşlar bunları açıkça yayınlayacak. avrupa maçlarına yapamıyorlar çünkü onlar engelliyorlar.
bir adım daha ileri gidip, tff’ye danışarak, galatasaray’ın sırt reklamı olarak aldığı ve sonradan reddettiği yasadışı bahis olayının arkasında dahi türkiye’de iş gören bahis baronları var. galatasaray yönetiminin tuzağa düşmesi de tabii ki büyük hata.
arkadaşlar, vedat milır’un son söylemleri boşuna söylenmiş lakırdılar değil. neyle ve kimlerle karşı karşıya olduğumuzu iyi bilelim. bakın, tff başkanı ibrahim hacıosmanoğlu’nu bile nasıl kafese soktular. anlamıyor musunuz? adam hayatını ortaya koyacaktı, o kupayı alacaktı, şikenin hesabını soracaktı ne oldu? ne olduğunu herkes biliyor. biliyor da bunları soruşturup ortaya çıkaracak bir irade yok. çünkü ülkemizde fenerbahçe zırhı güçlü bir koruma sağlar. 2010/11 sezonunda olanlara karşı dayanabilecek tek takım fenerbahçe idi ve nitekim dayandı. eğer biz ya da diğer takımlar yapsaydı, şimdiye çoktan ikinci ligi boylamıştık. vedat milor bunlardan bahsediyor işte. bütün pisliklerini fetö’nün üzerine yıkıp kurtuldular. meclisten bir gecede geçirdikleri yasayı hatırlayalım.
bütün bu yazdıklarıma rağmen şunu söylüyorum. galatasaray bu tür karaborsa bilet işine girmemeli. girip buradan haksız kazanç elde eden yöneticiler derhal kulüpten uzaklaştırılmalı. varsın diğer büyük kulüpler her türlü pisliği yapsınlar, galatasaray temiz kalmalı.
not: bu entrydekiler tamamen kendi tahmini görüşlerimdir. bizzat şahit olduğum olaylar değildir. sosyal medyada bunlardan katbekat vahim iddialar ortaya atılıyor ama birçoğunun manüpile amaçlı yapıldığını düşünüyorum.
