• 126
    fatih terim'in takımın başında kalması gerektiğini düşünenlerin hemen hepsi bu taraftar grubunun içindedir. hoca geçmişte başarılı olduğu için desteklenmiyor mu? sıklıkla kredi olarak ifade edilen tahammül eşiği, geçmişteki başarıların oluşturduğu teminattan kaynaklanmıyor mu? aynı zamanda hocanın tekrar başarılı olacağına dair inanç da buradan besleniyor.

    olaya düz bir mantıkla bakarsak; insanın desteklediği bir kulüp, sevdiği bir insan, desteklediği dünya görüşünü yansıtan siyasi parti, kendini ait hissettiği herhangi bir sosyal topluluk vs. başarılı olsun diye desteklemesinden daha mantıklı ne olabilir? kim başarısız olmak için bir işle uğraşır? tabii ki başarılı olsun diye çaba gösteriyoruz. başarısız olan ve olmaya devam edeceğine kani olduğumuz insanların da bu sebepten dolayı görevi bırakması gerektiğini düşünüyoruz.

    mantık dışı, tamamen saplantıdan kaynaklı aşırı uç düşünce ve yorumlar dışında olayı bu gözle değerlendiriyorum. yoksa "fatih hocam takımı küme düşürse bile takımın başında olmalı" minvalinde yorumları ciddiye almak mümkün değil.
  • 127
    ortadoğu ve şark kültürü bezenmiş felsefeye karşi çıkan taraftar.

    dünya değişti, hayat hızlandı. artık 14 senelik şampiyonluk arası gibi bir durum 100 yıl olamamaya denk. (fenerbahçe 8'e gidiyor onlar için 40küsür senelik kuraklık bu ^^)

    seviyoruz, destekliyoruz. kaybedince üzülüyoruz, kazanınca beyin dopamin salgısını arttırıyor ve hayat daha canlı, daha renkli oluyor. hele güzel bir oyun ile gelen galibiyet taraftarı hayatta daha iyi hale getiriyor bir süre.

    dopamin'de bağımlılik yaptığından insan haliyle ona mutluluk penceresi açacak galibiyetleri arzuluyor.
    hayat hacklemesi aslında spor takibi, ayni hazzı kişisel olarak bilgisayar oyunundan alanda var, yaptığı resim, eserden de alan var.

    bilimsel yönü bir yana, sabır dogru dürüst işlemesi beklenen bir plana gösterilir.
    3 senelik yapılanma, amacımız bu şekilde oynamak, 1.2. ve 3. bölgede de bunları geliştirmek, yaninda altyapıdan şunları başarmak.
    temiz ve net iletişim gerektirir.

    kıçınızı da yırtsaniz ben bu kağnıyı oynatırım inadiyla hayatta olmaz.

    yani sanılanin aksine taraftarlar belli bir bilince sahip çoklu zihin organizmasıdır, aptal değildir.
    saha da .... kürek oyun ve cansız 20likler görunce sahaya inip tokatlayası gelir.

    yani madem planlama var türk işi olmasın. bir işi doğru yapalım, o zaman sabra varım. yoksa kimse kimseyi kandırmasın.

    ve bence terim sözcü alıp bu süreç oturana kadar konuşmamalı, hırsıyla konuşup işi olduğundan da sıkıntıli hale getiriyor.(nasıl olacaksa)
  • 128
    başarı nedir? 3 puan mi? ligde sampiyonluk mu? avrupa'da puanlar mi? benim için başarı, belirli bir plan ve bakış açısı yaratip o yolda yürümek ve hedef her ne ise ona ulaşmaktir. bizde daha ne oyun plani ne de bir bakis açısı olmadığı için zaten basari olmasi imkansiz. bu perspektiften bakildigunda evet ben de basari endeksli taraftarim. ben nasil ki işimde basarili olmak zorundaysam galatasaray da sampiyon olamasa da bu sene, hedefe yürüme yolunda basarili olmak zorundadir.
  • 129
    başarının nasıl tanımlandığına göre farklılık gösteren profildir.

    yetiştirici, al-sat ile ekonomik bağımsızlığını güçlendiren rangnick modeli başarı olarak kabul edilir.

    diğer yandan, sadece türkiye şampiyonluğuyla başarı hissi yaşayanlar ve endeksli olanlar var. fenerbahçe bunun en büyük örneği.

    bir de, sadece avrupa'da başarıyı her şeyin üstünde tutan taraftar profili var.
  • 131
    galatasaray'ın bir sorunudur. galatasaray'ın diğer iki takıma göre daha başarılı olması maalesef karakter zaafiyeti olan bu insanları da galatasaraylı yaptı. galatasaray bir spor kulübüdür. ayrıca galatasaray türkiye gibi spor ortamı leş olan bir ülkenin takımıdır. galatasaray da her takım gibi ağır başarısızlık, ağır hezimet yaşayabilir. bu takımın 14 sene şampiyonluk görmemişliği de vardır, ezeli rakibinden 6 yemişliği de vardır. aynı zamanda bu ülkeye kendi çapında en büyük başarıları da kazandırmış kulüptür. bununla hepimiz gurur duyuyoruz. ama başarı geldiğinde nasıl kendine pay biçiyorsan başarısızlık geldiğinde de cefanı çekeceksin. kendinden başka herkesi linç etmek kolay. mesela o futbolcular 99 puan toplarken de linç ettin mi?

    hepimiz az çok bu ortamın, bu kültürün çocuğuyuz. bana gelmez, galatasaray kayıtsız şartsız şöyle olmalı, yoksa bunlara gelemem diyorsan git real madrid'i manchester city'yi tut. bak city sezon boyu ne arsenal'i ne liverpool'u yenebildi. ama şampiyonluğuna kimse laf söyleyemez. sen de bir fenerbahçe hezimeti yaşadın diye, kafayı yemiş fenerli arkadaşın sana laf sokacak diye her şeye sallayamazsın kardeşim. eleştir ama ölçüyü kaçırma. bencilliği bırak. takımına sahip çık. artık kendine gel.
  • 132
    sözlükte artık zamanımın büyük çoğunluğu bu tiplere sinir olmakla geçiyor.
    adam hep haklı kardeşim.

    bir hafta önce köhn diyor, aurier niye köhn gibi değil diyor.
    öteki hafta seneye sol bek bakalım diyor.

    bir hafta geçiyor, abdülkerim oynamaz sanchez oynar diyor, ertesi hafta nelsson oynamasın sanchez oynasın demedim mi diyor.

    okan hoca'yı allah mertebesine çıkarıyor, ertesi hafta kaloriferciye nasıl maçı verirsin diyor...

    hepsi birer scout, teknik direktör, başkan, yönetici. hayatında da herhangi bir başarı sürekliliği olmayan abuk subuk tipler bunlar.

    insana, sözlük de galatasaray da size kalsın, hadi bana volta dedirtesi geliyor bu tiplerin. mecbur muyum ben bu kadar günlük yaşayan, hiçbir şeye aidiyeti olmayan insanlarla aynı safta durmaya?

    daha konyaspor galatasaray maçı entry'lerine hiç bakmadım. hepsi yazıyordur, 'orada kendinizi affettirin', '7 atın 10 atın'. lig 38 hafta, sen avantajı kapmışsın, rakibin küme düşme potasında. iki taraf da bir puan aldığında emeline ulaşıyor.

    yok ama bu tipler ille hocayı, takımı karşı tarafı yok etme hırsıyla dolduruyor. futbol bir savaştır, ve savaşta taktikler vardır. eğer ismail enver değilsen, kurulu mitralyöze, elindeki kılıçla süvari hücumu yapmaya kalkmazsın. yaparsan da delik deşik ederler. fenerbahçe maçı sonrası yazılanları okudum, aklım çıktı. rakibi küçümsemişmişiz? yahu bütün hafta takımı bu psikolojiye sokan unsurlardan biri siz değil misiniz? yenilgi sonrası tepkilerinizden bile belli...

    resmen okan hoca, 37 haftada avantaj sağladığı için suçlu oldu. inanılmaz bir güruh bu, ben boşuna belhanda'yı geri çağırmıyorum.

    hocama önerim, takımı çıkar, konyaspor maçında karşılıklı top çevirip 'babu' 'babu' yapın.
  • 133
    ya neye endeksi olacaklardı ki? hayatın temel paradigması başarı. ama başarının paradigması taraftarı memnun etmek değil. taraftar istedi, çocuklar galatasaraylı oldu diye icardi'yi alalım. taraftar istedi diye şunu alalım bunu alalım, çıkalım gaz alıcı açıklama yapalım.

    futbol takımını, futbolcuları yönetmek çok zordur. taraftarı yönetmek sandığınız kadar zor değil. taraftar tepkilerine çok takılmayın.

    ekleme: bizim yöneticilerimiz futbol takımını yönetmenin zorluğunu bildikleri için işin bu kısmını taraftara yüklüyorlar. taraftar sevgi göstersin, konsantrasyon, motivasyon vs. tam tersi taraftar sadece başarılıyken sevgi gösterir bu normaldir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın