• 1
    14 ocak 2013 chicago bulls atlanta hawks maçında yalnızca 58 sayı kaydedebildi. ayrıca maçın ilk yarısında bulduğu 20 sayı son 13 yılın en kötü performansı olarak kayıtlara geçti. en son 1999 yılında l.a clippers, l.a lakers'a karşı maçın ilk yarısında 19 sayı bulabilmişti.

    bunun yanında taraftarlarından bi tanesi fantastik bir işe imza atmış. nasıl becerdiyse tebrik ediyorum kendisini.
    https://www.youtube.com/watch?v=Ea0tJhdNRxg
  • 3
    https://twitter.com/ATLHawks

    galibiyet serileri boyunca twitterdaki kullanıcı adlarına bir w* ekliyorlardı. dün üst üste 17.galibiyeti alınca twitter'ın karakter sınırına takılmışlar. hawks'ın h'sini profil resmine alıp awwwwwwwwwwwwwwwwwks şeklinde devam ediyorlar. bir sonraki galibiyette nasıl bir çözüm üretecekler merakla bekliyoruz.

    ayrıca genel olarak tabloya baktığımızda, her açıdan bu senenin nba'de en renkli takımı, en güzel hikayesinin sahibi oldular. sene başında play off potasına girmesi bile muallakken doğu konferansı lideri oluverdiler. memphis gibi normal sezonda döktürüp play offta dağılacaklar mı göreceğiz.
  • 9
    al horford, doc rivers, jason terry, joe johnson, josh smith, lou hudson, mookie blaylock, pete maravich, steve smith... ama en baştaki ikili, bob pettit ve dominique wilkins. aslında daha nice figür var hawks franchise'ıyla farklı dönemlerde bir seviyede özdeşleşmiş olan lakin ilk akla gelenler (en azından entry'i hazırlarken benim ilk aklıma gelenler) bunlar. son sezonlarda (2015 hariç) ve şu sıralar pek popi olduğunu söyleyemeyiz hawks'ın. bitmek bilmeyen takas döngüsü, gelenler ve gidenler (ersan ilyasova da dahil), bir türlü oturtulamayan ilk 5'ler, sürekli değişen formalar falan, ciddi bir istikrarsızlık var atlanta semalarında. lakin bu olumsuzluklar organizasyonun köklü tarihine leke sürdürmez, sürdürmemeli!

    hikayeye dalıyorum hemen.

    tarihinde 1 (1958) şampiyonluk bulunan hawks'ın soy ağacı tee 1946'lara dayanıyor efenim. ilk olarak buffalo bisons adıyla kuruluyor. fakat henüz yıl bitmeden meşhur mu meşhur mississippi nehri taraflarına yol alıyor. bu bölgede üç farklı şehrin birleşiminden oluşan bir lokasyon mevcut, adına "tri-cities" deniyor (moline, illinois'ye bağlı rock island ve iowa'ya bağlı davenport'tan oluşan bir üçlü). organizasyon da ismini "tri-cities hawks (aslında blackhawks)" olarak değiştiriyor.

    blackhawk ne demek?

    bundan yıllar evvel, şu anki birleşik devletler coğrafyasının gerçek sahibi olan kızılderili yerlilerinden üçü tam olarak bu tri-cities denen bölgede konuşlanıyormuş; fox, kickapoo ve sauk yerlileri. 1800'lü yıllarda sauk kabilesinin lideri olan yerlinin lakabı black hawk imiş. bu abimiz zamanında işgalci beyaz amerikalılara karşı yapılan black hawk savaşında (evet, aynı black hawk) bu üç kabilenin ortak lideri olarak yönetmiş savaşı. yani evet, franchise'ın isminde bu kabile liderinden bir esinlenme, tarihe bir bağlılık var.

    black hawk'ı merak edenler için: https://www.britannica.com/...-Sauk-and-Fox-leader

    tri-cities'te 6 sezon boyunca varlığını sürdüren hawks 1951'e gelindiğinde milwaukee'ye taşınıyor. 4 sezon da burada takılan franchise hemen akabinde, 13 sezon boyunca evi olacağı st. louis semalarına doğru uçuşa geçiyor. 1968'e gelindiğindeyse organizasyon artık kalıcı olarak var olacağı atlanta şehrine, ebedi inine merhaba diyor.

    organizasyonun geçmişini kronolojik olarak özetlemek gerekirse:

    1. buffalo bisons (1946)
    2. tri-cities hawks (1956-1951)
    3. milwaukee hawks (1951-1955)
    4. st. louis hawks (1955-1968)
    5. atlanta hawks (1968-...)

    atlanta belki basketbolda son zamanlarda düşüşte olabilir ama dizi sektörüne 10 yıl kadar önce sağlam bir giriş yapmıştı: https://youtu.be/tIbEIaFgPT0

    entariyi avrupa basketboluna bağlayarak bitiriyorum (neden? çünkü ben ❤️ avrupa basketbolu). bir hawks efsanesi olan dominique wilkins, 1995-1996 sezonunda euroleague'de panathinaikos formasını terletmişti. hatta terletmekle kalmadı, bu sezona euroleague şampiyonluğunu ve euroleague final four mvp'si ödülünü de sıkıştırdı. yine bu sezon içinde yunan ligi şampiyonluğunu da kazan(dır)dı pao'ya. bitmedi; ek olarak finallerin mvp'si ve en skorer oyuncusu da oldu. tabii ki dahası da var; yunan all-star'ında da mvp ödülünü kaptı. #saygı

    o zaman daaminik viylkins: https://youtu.be/AS5putGxdcI

    işte şimdi bitti.

    derleme kaynağı: https://seyler.eksisozluk.com/...inin-ilginc-oykuleri
  • 10
    kendileri hakkında uzun zamandır bir şeyler karalamak istediğim önümüzdeki yıllar için büyük potansiyel vadeden ve de şahsıma gerçekten çok heyecan veren nba organizasyonu.

    organizasyonun geçen yıla kadar olan yapılanmasını magician arkadaşımız yukarıda güzelce özetlemiş. üstüne 2020 yılında yapılan hamleler, takımın durumu ve gelecekteki yapılması mümkün adımları da kısaca biz ekleyelim.

    2019-2020 sezonuna ara verilene dek 20-47'lik bir galibiyet-mağlubiyet oranı elde edildi. uzaktan epey facia gibi gözüken bu durum toplam kaybedilen 47 maçın 27'sinde farkın sadece 12 sayı ve altında olmasıyla aslında ilginç bir hal alıyor. takımda şu an için göze çarpan en büyük eksiklik oyuncular arasında ki top paylaşımını tam olarak ayarlanamamış olması. biraz daha tecrübe ya da eklenmesi olası sadece bir yıldız oyuncu takviyesi ile bile bu oranların tam tersine dönmesi kuvvetle muhtemel.

    takımın şu anki en dikkat çeken ismi bu sene all-star olarak seçilen 22 yaşındaki oyun kurucu trae young. sezonu 29 sayı ve 9 asist gibi muhteşem bir performansla bitirdi. skor gücünün yanı sıra cidden müthiş bir pas yeteneği ve oyun görüşüne sahip bu arkadaşın ilerleyen yıllarda mvp yarışında da sık sık adının geçeceğini düşünüyorum.

    takımın geri kalan potansiyelli genç çekirdeğinden ikinci yıllarını geçiren sg kevin huerter ve üçüncü yılını geçiren pf john collins ile çaylak sf'ler cam reddish ve de'andre hunter de yine ciddi süreler alarak hem tecrübe kazandılar hem de oyunlarını geliştirme şansı buldular. bu 4 oyuncudan john collins harici olan 3 tanesi kanımca kariyerleri boyunca en azından iyi birer rol oyuncusu olarak takımlarında yüksek süreler alabileceklerdir. collins kardeşimiz ise star ışığına sahip. 21 sayı 10 ribaundluk bir sezon geçirdi. ah bir de sezon başı bulaştığı yasaklı madde kullanımı ile 25 maçlık bir ceza yemeseydi hakkında çok daha olumlu konuşabilirdik ama yine de gençliğine verip bir daha böyle bir hata yapmamasını umuyoruz.

    sezon içinde bu etkileyici genç çekirdeğe bir de clint capela eklemesi yapıldı. şut tehditi olmadığı için modern oyunda biraz demode gibi kalsa da minimum 10 sayı 10 ribaundluk istatistiği ve muhteşem wingspan'i sayesinde ortaya koyduğu blok tehditi ve çekebildiği zorlu ribaundlar ile dört dörtlük bir rol oyuncusu olacaktır.

    mevcut vaziyeti özetledikten sonra yavaş yavaş işin asıl heyecan veren kısmına geliyoruz *. şimdi efendim önümüzdeki yıl itibariyle nba salary cap 115 milyon dolar olarak açıklandı. atlanta'nın önümüzdeki seneki maaş yükü ise sadece 59 milyon. yani rahatlıkla iki tane maksimum kontrat verebilme fırsatına sahipler. bu rakam elde mevcutta bulunan pivot dewayne dedmon'ın olası bir ileri tur draft hakkı karşılığında takaslanması ile 46 m'a da hemen düşebilir. bu noktada şanssızlıkları bu sezon sonu serbest kalacak oyuncular arasında öyle çok da tatmin edici, dişe dokunur bir isim olmaması. takımın şampiyonluğa oynaması için sg ve sf pozisyonlarına üst düzey takviye yapması gerekiyor. bir bakınca bu yaz için o pozisyonlarda en öne çıkan iki isim demar derozan ve gordon hayward. bu arkadaşlarla birlikte belki normal sezonda doğu zirvesi ya da ikincilik falan görülür evet ama play-off'larda konferans finali bile zor görülür diye düşünüyorum. bu kadar yıl sabrettikten sonra bir yıl daha tanking yapılabilir diye düşünüyorum.

    neden mi?

    efendim nedeni şu 2021 free agent yani serbest oyuncu piyasası tek kelimeyle yanıyor. lebron'dan giannis'e, kawhi'den paul george'ye birçok süperstar veya star oyuncu boşa çıkıyor. diğer isimlere bakmak isteyenler için liste aşağıdaki linkte.

    https://www.spotrac.com/nba/free-agents/2021/

    ihtiyaç sg ve sf dedik ama ikna edilse de giannis gelse ne muhteşem olurdu değil mi kawhi ile birlikte * ilk 5'te 3 all-star ama ne all starlar. ve böyle iki oyuncuyu bir araya getirebilecek diğer tek organizasyon da kimsenin gitmek istemediği istese de elinde rj barrett harici pek de işe yarayan bir adam olmayan new york knicks. öte yandan bahsettiğim iki ismin ikna edilememesi durumunda victor oladipo ve paul george isimleri mantıklı ve reel tercihler olacaktır. takımın liderliğinin kademeli olarak george'den young'a geçeceği sağlıklı bir yapı oluşturmak hiç de zor değil.

    young-oladipo-george-collins-capela. organizasyonun şehre taşındığı 1968 senesinden beri ilk şampiyonluğun 2021 senesinde gelme ihtimali hiç de uzak değil. yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiler umarım bu fırsatı yüzlerine gözlerine bulaştırmazlar :)

    edit: eklemeyi unutmuşuz; bu arada bu sene çok büyük ihtimalle de draft'te ilk 5'ten bir yıldız adayı seçecekler, önümüzdeki sezon da tanking yaparlarsa bir tane daha böyle oyuncu gelecek. cidden umut vadedici.
  • 11
    bu geceki toronto raptors maçında 3.8 saniye kala kendi pota altlarından topu çıkartıp şöyle bir son saniye basketi bulan takımdır. özellikle basketi bulan a.j. griffin'in başlığına yazmadım çünkü kenardan oyunu başlatan de'andre hunter, fred vanvleet'in savunmasından kolayca kurtulup topu alan dejounte murray, clint capela'nın yarattığı spacing ile topu çok rahat alan trea young ve en son alley oop'u tamamlayan a.j. griffin ile tam bir takım oyunu ortaya koydular.

    https://twitter.com/NBA/status/1594147834990837761

    (bkz: 20 kasım 2022 atlanta hawks toronto raptors maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın