• 102
    https://www.ntvspor.net/...0cdde7d8b1f55455f7c3

    --- alıntı ---

    fatih terim: belki tarihte ilk defa altyapımıza bütçe koyacağız rakamını açıklayıp.

    --- alıntı ---

    fatih hoca'nın 27 temmuz'da yaptığı bu açıklama nedense kimsenin dikkatini çekmedi ama hocanın belki de en önemli açıklaması buydu. bütçe koymamızın altyapımızın profesyonelleştirilmesi ve veriminin ciddi şekilde artması yolunda atılacak çok önemli bir adım olacağını düşünüyorum.

    fatih hoca ve burak elmas yönetimi belli ki uzun vadeli başarıya kafayı takmış durumdalar. ortaya koydukları vizyonu şimdiden tebrik ediyorum. ancak işin şu boyutu da var ki böyle güzel projelerin fikir aşamasından öteye gitmediğini ülkemizde çok gördük. umarım fatih hoca ve burak elmas yönetimi bu fikrin sağlıklı bir şekilde icraata geçmesini sağlarlar.
  • 105
    kemerburgaz tesisleri tamamlanmadan türk oyuncu yetiştirmede patlama yapamayacağımız galatasaray’ın kurtuluş reçetesi. bir kaç sene öncesine kadar alt yapı oyuncularımız florya’da yapay zeminde antrenman yapıyordu. bu şekilde oyuncu yetiştiremeyiz. kenerburgaz’da ve büyük çekmece’de adımıza yaraşır tesisler yapmamız şarttır. bu tesislerin bizi olimpik branşlarda da başarıya ulaştırması lazım. kemerburgaz için başkan 28 ay sürecek inşaatı demişti. ben burada hocaya katılıyorum, ülke şartları/ekonomisi bu haldeyken o inşaat 3 yıldan uzun sürecektir.

    işin tesis kısmını bırakırsak, altyapıdan çıkan oyuncularımıza taraftarın hoşgörü eksiği var. bu oyuncular alt yapıdan 4/4’lük çıkmıyor. her oyuncu emre belözoğlu, arda turan ya da ozan kabak gibi üstün yetenekli değil ki çıksın genç yaşında vazgeçilmez olsun. bazıları 21 bazıları 25 yaşına kadar gelişimini sürdürecek. bu illa oyunculara 25’ine kadar sabredelim demek değil ancak avrupalı kulüpler bu oyuncuları 25’ine kadar kiralık kiralık gezdiriyor. oynayarak gelişiyor oyuncular. ben bizim alt yapımızdan çıkan bir oyuncuya 23 yaşına kadar sabretmemiz gerektiğini düşünüyorum. zaten hem uefa organizasyonlarında hem de yerel ligimizde alt yapıdan çıkmış 21 yaş üstü oyuncular için kontenjan var.

    biz genç oyunculara tepki göstermezsek bir şey kaybetmeyiz ama tepki gösterirsek genç oyuncular çok şey kaybeder.
  • 106
    tesisi ile hocaları ile ayrılan bütçeleri ile burak elmas yönetiminin ciddi adımlar atması gereken olay. altyapıdan oyuncu çıkarmak en az maaş bütçesi, transfer edilen oyuncunun profili kadar önemli bizim için.

    türk taraftarı genelde altyapı tarafına hocanın oyuncuyu oynatarak çıkaracağını düşünüyor ancak gerçekte oyuncu altyapı da ne kadar kaliteli eğitim alırsa hocaların oynatılması da o kadar yüksek olur.

    bugün 3 yıllık planlama içerisinde altyapı tesisi kurulması, hocaların yeterliliklerinin ölçülmesi ve altyapıdaki çocukların eğitimi, fiziksel ve zihinsel sağlıklarının arttırılması ve korunması, ulaşımlarının problem olmaması gibi noktaları eklememiz gerekiyor.
  • 108
    2005-2006 sezonunda galatasaray altyapısından çıkıp da as takım kadrosunda yer alan bazı oyuncular;
    (bkz: özgürcan özcan)
    (bkz: aykut erçetin) altyapıya almanyadan getirilmişti.
    (bkz: cihan can)
    (bkz: uğur demirok)
    (bkz: ferhat öztorun)
    (bkz: sabri sarıoğlu)
    (bkz: uğur uçar)
    (bkz: erkan ferin)
    (bkz: mehmet güven)
    (bkz: cafercan aksu)
    (bkz: zafer sakar)
    (bkz: mülayim erdem)
    (bkz: arda turan)
    (bkz: aydın yılmaz)

    açıkça görülebileceği yıllar içinde bir şeyi fazlasıyla gözden kaçırmışız. bizim takımımıza manchester city, psg gibi arap sermayesi gelmiyor veya zengin bir ülke de değiliz. artık iyi veya kötü kadro derinliği sağlayacak altyapı oyuncu sayımızı arttırmalıyız, yeri geldi özgürcan da bizim işimize yaradı yeri geldi uğur uçar, aralarından arda turan gibi bir en üst seviyeleri görmüş bir oyuncu da çıkardık sabri gibi çalışkan ve iyi niyetli birisini. ama hemen hepsi bu forma için yıllarını vermiş ve o formanın değerini bilen insanlardı. fakat günümüzde bir sağ bek için bile 30 yaşındaki semih kaya'dan medet umarken genç oyuncularımızı küstürüyoruz. eskiden galatasaray dergilerinde genç futbolcularımızı tanıtan sayfalar olurdu, o çocukların nasıl mutlu olduğunu düşünün, belki anneleri babaları sırf o sayede futbol oynamalarına izin verdiler, bilmiyorum ama artık bunlar da geçmişte kaldı. as takımı besleyemedikten sonra altyapının bir anlamı da yok.
  • 109
    yine türkiye'deki hali içler acısı olan alan, futbolcu fabrikası.

    bugün (16 nisan 2022) tarihinde medipol başakşehir gençlik gelişim sorumlusu nedim yiğit hocanın twitter paylaşımları ile bir kez daha hatırladık.

    kendisinin twitleri:

    https://twitter.com/.../1515242370924744707
    https://twitter.com/.../1515242508980088836
    https://twitter.com/.../1515242643403558914
    https://twitter.com/.../1515243076981297156
    https://twitter.com/.../1515246734091464708

    izmir'de bulunan kemalpaşa ulucak stadının hali görüntüde, ancak türkiye'nin bir çok yerinde de aynı sorunlar baş gösteriyor. biçimsiz, çimlik hali kalmamış sahalar, yıkık dökük yapılar, paslanmış direkler...

    ve bunların peşine, ülke futbolunu yönettiğini iddia edenler çıkıp "yabancı sınırlaması ile yeni oyuncular yetişecek bu ülkeden" diyorlar utanmadan, o oynucuların nerelerde yetişeceğine bakmadan!

    bunun yolu sizin ırkçı kafa yapınızla yasakladığınız, sınırladığınız yabancı oyuncu değildir! bunun yolu buraları düzeltmektir. "ülke futbolunun sorunlarını düzelteceğiz" diye göreve gelenlerin hepsi sorunları düzeltmek yerine pahalı pahalı stad ihaleleri ile saçma sapan şehirlere saçma sapan stadlar yaptırdılar ancak o stadlarda oynamak için yetişecek oyuncuların nasıl yetişeceğine bir önem verilmedi bugüne kadar. sizin çözmek istediğiniz bu kafalar ile ülke futbolunun sorunları değil, müteahhit yandaşların ceplerinin sorunları ve menajerlere daha fazla para indirmek.

    bu ülke futbolunun sorunları aslında sadece ve sadece bu ülke futbolunun sorunlarını çözeceğini söyleyenler ile başlayıp, onlar ile bitiyor! onlar futboldan ellerini çektikleri anda futbolu biz yeniden kurtarırız.
  • 110
    uzun zamandır boş verdiğimiz yüzüne bakmadığımız hatta ne yazık ki bolca oyuncu kaybettiğimiz üstüne de tonla kızdığımız oyuncu grubu.
    yineliyorum galatasaray asla yedek için oyuncu almamalı yedek oyuncusu alt yapı oyuncusudur. net.
    ömer bayram ve emre taşdemir'e süre verilmesi bile yazık yerine alt yapıdan kim varsa oynasın en az bu katkıyı verir.
    aytaç kara süre alıyorsa hamza akman süre almalı.
    semih kaya ya da alparslan süre alacağına bak orada emin var metehan var daha ucuz ve en az yedektekiler kadar katkı verir.
    fatih öztürk bekleyeceğine ya da süre alacağına batuhan şen var ! o süre alsın.
    ya da gomis süre alacağına eren mevkisinde denenmeli süre verilmelidir.
    gustavao assuncao ya da pulgar oynayacağına bartuğ süre almalıydı.
    selçuk bitik halinde oynayacağına mustafa kapı şans almalıydı. süre verilmeliydi.
    lütfen bu çocuklar gitti bıraktılar bizi işte şans verilmez alınır vs demeyin.
    bitik selçuk için napmalılar oynamak için ya da gustavo bartuğ'd an ne kadar iyi idi ki şans verildi.
    ayrıca arda turan'a şans verip kadroda tutacağımıza alt yapıdan çocuk yer almalıdır.
    şimdi düşünün lütfen. biz 30'lu yaşlarda 3 adet orta saha transferi yapar isek ? ve berkan, cica, taylan kadroda yer alır ise (bkz: 9 temmuz 2022 sturm graz galatasaray maçı)nda kısa sürede bile olsa umut veren, ışık saçan hamza akman kaç dakika süre alır a takımda ?
    yolla anadolu takımına süre alsın vs saçma. senin en değerli cevherini neden oynatmazsın da pişmesi için başka bir takıma yollarsın ki.. evet oynar sana iyi bir ışık verir sen de bir sonraki sene alabilirsin tekrardan fakat 1 yıl gene kayıp kaldı ki kiralanan takımda körelebilir. bu çocuk senin cevherin sen bakacaksın gözün gibi bir başkası bunu nadiren yapar.
    yunus akgün ve arda turan unutmayın ki hocaların etkisiyle parlamışlardır. bir tanesi montella geldikten sonra forma giydi yoksa oynayamayacak ve şu an bizim sağ kanadımızda olmayacaktı. diğeri de ardan turan ersun hoca sayesinde forma giydi ve oynadı.
  • 112
    altyapı sadece tesis eksikliği değildir. nitekim mahmut hoca'nın dediği gibi "okul dört duvarla çevrili, tepesinde çatı olan bina" da değildir.

    türk futbolunda son 10 senede türkiye'den yetişen en üst seviyede 3 sezonun üstünde istikrarlı performans gösteren burak yılmaz ve arda'dan başka isim var mı?

    statlara, duble yollara harcadığımız paralarla ülkeye acilen yurtdışından altyapı hocaları, kondüsyönerler ve mental koçlar, psikolojik profesyoneller getirmemiz gerekiyor. şaka gibi, en üst seviyeleri gören futbolcularımız bile patır patır dökülüyor.
  • 113
    en büyük sorunlardan birisinin mental problem olduğunu düşündüğüm her sporda kanayan yaramız olan birim. küçüklükten itibaren çocuklar psikolojik olarak doğru düzgün hazırlanamıyor. işin psikolojik ve kısmı ihmal ediliyor ve amaçsız kendisi bir çaba gösterirse belki parlayacak sporcuları görüyoruz. yani olay tamamen şansa kalıyor. bence aileler, eğitim sistemimiz, kulüplerin altyapı organizasyonları hiç müsait değil tam anlamıyla gerçek sporcuları ortaya çıkarmaya. birçok sporcunun sırf mental sebepler dolayısıyla kaybolduğunu düşünüyorum. bu gelişim fırsatını yakalamasına yardımcı olacak bir ortam da bulamadıklarından dolayı parlayıp sönüyorlar. bu sorunun çözümünü imkansız görüyorum. çünkü çok köklü bir sistem değişikliği gerek ve gerçekten bu işin uzmanlarının el atacağı bir ortam lazım. sadece saha içine odaklı eğitimle bir sürü sporcuyu kaybediyoruz hiçbir zaman sorunlara odaklanmayıp sadece sonuçlara bakarak üzerini çiziyoruz. böylelikle kayıp giden bir nesil yetişiyor bana göre.
  • 114
    bu güzel sözlükte halen 20 yaşına gelip 2 kere 2.lige giden, u-19 gol kralı olan, bir oyuncuya hala hazır olmadığını söyleyenler olduğunu görünce üzülmemek elde değil. bu kafa yapısıyla nasıl arda güler çıksın buralardan. ne pahasına olursa olsun şu kulüpte 20 yaş altı oyuncular hep kiralansın, gelişsin, 23'e gelince belki oynar kafasındayız. özellikle bu sezon çok fazla kulvarda mücadele edeceğiz. o yüzden her türlü bu oyuncular şans bulabilirdi. maalesef fatih terim dönemi de bundan farksız değildi. ozan kabak bile zorunluluktan oynamıştı. elin fransızı 15-16 yaşında a takımında lig maçına monte edip 50-60'a satıyor oyuncularını. belki bizim altyapımız bu kadar iyi oyuncu çıkartamadı son zamanlarda ama ne farkedebilir sonuç olarak? oynatmadan, denenmeden, gelişimine yardımcı olmadan kimse bir şey kazanamaz.

    kimse kusura bakmasın, dardanelspormuş, çorumspormuş, antrenman ve normal sahaları ahır gibi yerde olan, alt liglerden çokta çıkmaya çabalamayan boş kulüplere kiralayıp oyuncunun ne kazanmasını bekliyoruz? kendini bu kulüplerde kanıtlasa ne değişecek? hangi oyuncumuz daha önce böyle gelişip güzel miktarlara gitmiş veya takıma katkı sağlamış?

    2 tane kapı gibi arda çıktı bu ülkeden. gelin bakalım kariyer planlamaları nasılmış?

    arda turan sadece 1 kere kiralık verilmiş 19 yaşındayken, o kulüpte manisaspor. süper lig takımı. ve o zamanlar güzel genç oyuncuları çıkartmıştı kendi içinden(selçuk inan, caner erkin ve benzeri). kiralama süresi 6 ay. sonra arda turan oynayıp formayı ve kaptanlığı alıyor ve 13 milyon euro'ya atletico madrid yolcusu oluyor.

    arda güler ise hiç kiralanmamış bile kariyerinde. direk gençlerbirliği altyapısından transfer edilip, sözleşme imzalanıp süre verilmiş(gençlerbirliğide altyapısı güzel olan süper lig ekiplerindendi o zamanlar). maalesef fenerbahçe burada doğru olanı yapmış. kendisi adı sanı belli olmayan 2. lig takımlarından birine kiralansa muhtemelen futbol hayatı başlamadan bitecekti. şimdi bonuslarla beraber 30 milyon euro'ya real madrid yolcusu oldu.

    bunlardan sonra gelen en büyük altyapı satışı da ozan kabaktı. sonuç değişmemiş, ozan kabak gene hiçbir takıma yollanmamış ve direk 18 yaşında oynadığı süreleri değerlendirip formayı almış. almakla kalmayıp 6 ay sadece a takımda 1444 dakika alıp 11 milyon euro'ya yolcu olmuştu bundesliga'ya.

    beşiktaş cephesinden ise elle tutulur bir tek sergen yalçın var. o ise 19 yaşında kulübün u21 takımından a takımına geçirtilip, 5 sene sonra istanbulspor'un yolunu tutmuş 5 milyona.

    sevgili renktaşlar göründüğü üzere, hiç ama hiç kendimizi kandırmayalım. en azından bu ülkede 1. veya 2.lig takımları başarı odaklı çalışmıyor. çoğunun antrenman ve iç sahası sıkıntılı. teknik ekibi de vasat bir çoğunun. vizyon denen şeyden zaten çok uzaklar. oyuncularımızın göz göre göre bu gereksiz ve kötü ortamlara girmesi cidden çok ama çok üzücü. bana şimdi burada kendini kanıtlaması için gönderiliyor, orada oynayabilir bir tek diyenler gelmeden hemen söyleyeyim. burası türkiye, burada küçük takımlar uzun vadeli plan yapmaktan acizler. senin oyuncun çok umurlarında değil. çoğu ekonomik darboğazda. kadro planlanması felan yok, oyuncuya mentorluk yapacak neredeyse hiç kimse yok. orada resmen yalnızlığına terk ediliyor aslanlarımız. mental ve fiziksel anlamda da bırakın gelişme göstermeyi gerileyip geri geliyorlar.

    şu gerçeği kabul edersek cidden seviye atlayacak altyapımız, ben gençlere hala inanıyorum. boşuna altyapı takımlarımız yıllarca oraları domine etmedi. var sebebi. bizim altyapımız suyun karşı tarafından kesinlikle kötü değil, olamaz.
  • 115
    altyapımızdan fiziksel olarak güçlü bir sporcunun çıkması çok nadirdir sanırım.

    nedeni ne bilmiyorum. ya sporcular yeterince önemsemiyor ya da antrenörler. bence boey ne yapıyorsa gidip sorulup öğrenilip, altyapıdaki herkes aynı uygulamaya tabi tutulmalı. gerekirse boey'in özel spor hocası maaşlı olarak kulübe katılmalı. çünkü 1 yaz içerisinde böyle bir fiziksel gelişim zor görülür. ne yediyse ne içtiyse aynını uygulasınlar.
  • 116
    necip uysal'in dahi ligin üçüncü büyük takımında yıllarca oynayıp, takım kaptanligina yukseldigi şu ülke futbolunda, buradan her yıl bir tane oyuncu çıkmaması utanç nedenidir. ben bu konuda esas hatanın oyuncularda olduğunu düşünüyorum. ligimizin kalitesi o kadar berbat durumda ki, sadece fiziginizi gelistirerek dahi avrupa liglerine katılım kovalayan takımlarda forma bulabilirsiniz. özellikle bu sezon anadolu kulüplerinin maçlarını izleyenler hak verecektir. ligde oynayan 100 oyuncudan 80'ninin oyun zekası rezalet durumda zaten. alt liglere kiralık yolladığımız oyuncuların durumları içler acısı hakikaten. hiç mi calismazsiniz? kendisini yermek için söylemiyorum kesinlikle. oyun zekası sınırlı olan barış alper yılmaz'ın dahi fizik kalitesi ile başardıkları, basarabilecekleri ve kendisine gelen talepler ortada.
  • 117
    jelert 10 milyon hazır değil
    jakobs 10 milyon hazır ama sakatlığa meyilli
    sara 20 milyon hazır ama bizim her zaman verebileceğimiz para değil
    osimhen kuş taşa çarptı da kiraladık bonservis 70 milyon
    torreira 40 yılda bir denk gelir bu kadar ucuza

    bunların hepsi doğru transferler ama tüm kadroyu böyle kuramayız. mutlaka altyapıdan oyuncu çıkarmalıyız. şu an takımı sırtlayanlardan birinin yunus olduğunu unutmayalım. barış alper de altyapı sayılabilir. bizde gelişti çünkü.
  • 119
    sadece rotasyonda kullanılacak futbolcu çıkartmanın bile büyük kazanç sağlayacağı yer. rotasyona alınacak bir yerli futbolcu 2-3 milyon bonservisten başlıyor şu an. bunlardan birinin bile yerini altyapıyla ikame etmek buraya harcadığımız parayı çıkartmaya yeter de artar bile.

    ki altyapıya yapılan tüm eleştirilere rağmen biz son yirmi yıldır neredeyse her sezon kadroda bir tane altyapı topçusu bulunduruyoruz. bu konuda iyi olduğumuzu ama çok daha iyi olabileceğimizi düşünüyorum.
  • 120
    türkiye takımlarının, özellikle galatasarayımızın artık; prime döneminden düşmüş, eytli futbolculara astronomik paralar ödeme döneminin bitmiş olması lazım. eytli sönmüş yıldız oyuncuların türkiye'yi kulüp tokatlama durağı olarak görmemesi lazım. zaten bu konuda yeni destinasyonlar abd mls ve arabistan oldu.

    transfer için istisnalar elbette olacak. mertens gibi iş ahlakı üst seviyede, karakteri düzgün, fiziğine dikkat eden, ailesi ile mutluluk saçan 35 yaşında futbolcular varsa elbette gidip alırız ama dzeko ve immobile gibi tiplerin kulübümüzün kapısından içeri girmesini istemem. bunlarla kupa kazanılmaz, şampiyon olunmaz.

    altyapı konusunda kimse bizdeki altınordu örneğini vermesin lütfen çünkü sürekli altınordu övmekten seviyeyi yukarıya çıkaramıyor ülke. hollanda'da, avusturya'da, almanya'da futbolcu fabrikası kulüpler var. bunların ne şampiyon olmak, ne kupa kazanmak gibi amaçları yok. altyapıdan yetiştir, doğru sözleşme ile 100bin euroluk çocuğu 3 milyon euroya sat, sonraki satıştan daha fazla kazan. kağıt üzerinde böyle yazması çok kolay tabi ama uzun vadede kulübe sağlayacağı katkı düşünülürse bunun başkanların yönetiminden ayrı bir galatasaray politikası olması lazım.

    sözlükte farklı konu başlıklarında yazmıştım. bu sezon ziraat türkiye kupası'nda 19 yaş altı gençlerimizi izlemeyi çok istiyorum. kulüp altyapıdan oyuncu yetiştirip bunun tadını alsa zaten bu projeye daha çok mesai harcarlar. yönetimler malesef uzun vadeli yönetmek yerine kısa vadede sportif başarı hırsı ile saçma sapan pahalı eytli transferler yapıyor. günü kurtarmak yerine sürdürülebilir bir futbol kulübü olsak, ikinci avrupa kupası için çeyrek asır beklemezdik.
  • 121
    yönetimlerin her 2-3 sezonda bir seçim telaşına düşüp geleceğinden emin olamayacağı, teknik direktörlerin 2 yenilgi aldıktan sonra istifaya zorlandığı bir takımda odaklanmanın mümkün olmadığı alandır. çünkü altyapı sabır işidir, bizim takımımızda da futbol yöneticilerine sabır yoktur. bunun artı yönleri olduğu gibi eksi yönleri de vardır. altyapı da bu eksi yönlerden bir tanesi maalesef. bu ortamda herkesin kendi dönemini ve kısa sürede elde edeceği başarıyı düşünmesi son derece normal.
  • 122
    memlekette futbol iklimi ve alt yapı içler acısı. çok kısa bir örnek vereceğim.
    yıl 94 olması lazım. yaşım 6. mahallede deli gibi top oynuyoruz. o zamanlar yoldan 1 araba geçerse yol verip ovvv çekiyoruz. park yok doğru düzgün, asfalt yok. izmir'in göbeği bir de. ancak komşuluk var, yardımlaşma var, arkadaşlık zaten had safhada. bisiklet turları, futbol turnuvaları o zamandan var. bir gün bir arkadaş geldi dedi ki bornovaspor var gidelim. e tabi ağlamalar kıyametler üç kuruş para ya var ya yok eve giren. herkes gidince haliyle annem de tamam gidersin dedi. daha ilk gün ananem tuttu elimden beni yanımızda beş altı kişi daha kızlı erkekli merkeze doğru yürüdük. saha halı, boyutlar belli. ancak 94 yılındaki imkanlara göre uçak kalıyor. sokakta taşta maç yapmak mı, halı üstünde yumuşacık maç yapmak mı? biz tabi o zaman o şekilde gittik geldik bilmem kaç ay. işte hoca üçlü beşli gruplar yapardı, dubalar koyardı, top verirdi sürerdik. en son 10 dakika 4 takım desek turnuva kıç kadar sahada.
    sonra büyüdüm onlu yaşlarıma geldim orta bir civarı bornova belediyespor'a geçtim. annem ilk adidas ayakkabımı aldı 20 milyon tl o zamanın parası, aylık da 2.5 milyon tl kulüp istedi. sistem yine aynı. bornova merkez'de bir halı saha, sabah 10-11 idman haftada 2 gün.
    2 seneye yakın orda durdum ve üst takıma geçmek gibi fırsat geldi bana. ancak çocukluk hatası ile bir idman maçında topu elime aldım. beni bu olay yaktı ve tekrar geri gönderdiler paralıya. benim de zoruma gitti. çocuksun ancak öteki çocuklardan iyisin ve bunu herkes söylüyor. aile ile gidildiği için böyle yerlere herkesin konuşmaları falan ortada oluyor. ben de kızdım dedim bir daha gelmeyeceğim. hop bir şans doğdu 1 sene içinde yine göztepe çıktı karşıma. uzak mesafe ve metro yeni yapılmış daha izmir'e. yıllar 2000 başları. burada da tek farklı olan şey tesisin içinde idman yapmak ayrıcalığıydı. beni aldılar bir kaç hafta direkt parasız olarak denediler. ancak sistem aynı. kıç içi kadar sahada farklı yaş grupları üçlü beşli topluluklar halinde her kafadan bir ses olarak idman yapmak.
    idman dediysek de öyle futbol bilgisinin akıtıldığı tecrübeler bütünü değil. al ver, havaya at kafa at falan.
    sonra bir gün bizim grubun hocası geldi dedi ki; hanımefendi oğlunuz mükemmel yetenekli ancak ilk etapta paralıya gelmeli ben oradan alacağım onu. neden? çünkü "emir", sistem böyle.
    dedim bu sefer tamam, daha da ben bırakıyorum artık. bir kaç ay geçti bursa'dan beni alıp götürmek için anneme teklif geldi. ancak bu evde başka erkek olmamasından dolayı (yaşam zorlukları) bırakmak istemedi. sonrasında 2005 yılında bir macera ve amatör olarak futbolu gerçek manada öğrenmem başladı.
    aradaki kayıp yıl 11. inanılır gibi değil. orada da bir sürü macera, bucaspor istemesi falan derken zort. sanayici olduk.
    şimdi ne alaka, neden bu başlığa bu özeti geçtim?
    çünkü yıl 2025 geçen karayolları sahasından geçiyorum yine kıç içi kadar halı sahada üçlü grup çocuklar gördüm. hepsinin başına 1 bostan korkuluğu ve aileler.
    bu çocuklar da kayıp nesil olacak. 30 yıl geçmiş anlattığım şeylerden hala aynı sistem. görmüyor musunuz işte olmuyor. bu çocuklara futbolu sevdirmek istemiyorsunuz, çünkü bunlar futbolu sevdiği için buradalar. peki tek işiniz ne? bu çocukların içindeki ışıltıyı görüp eğitmek. eğitimi 30 metre kare alana 30 kişiyi sıkıştırarak verebilir misin? imkansız bu. hepsi para tuzağı. hiç biri futbolcu olamayacak. sürekli aileler kandırılıyor, forma al, krampon al, kulübe top al.
    eğitim yok.
    sen ahmet sağa sen mehmet sola geç ile futbol öğretilmez. alt yapıya önem verelim mi? verelim de bu alt yapıya önem vermek değil, inek gibi duygularla birlikte insanları sağmak. geçenlerde bornova stadına gittim, küçük takım maçları vardı. sahayı ikiye bölmüşler 4 takım aynı anda maç yapıyor. bari tek tek yaptırın şu maçları. yan sahaya pas atanlar mı ararsın, hocaların saçma sapan bağırması mı dersin ne ararsan var.
    galatasaray spor okulu diyor her yerde. sistem aynı. sen gerekirse gs olarak izmir'e bir tesis yaptıracaksın. devlet'de yardım eder. bir sürü boş arsa var. minicik sahaya 30 kişi doldurmadan futbol öğreteceksin. sana para alma diyen yok. yine para al bir süre. ancak amaç çocukları eylemek değil, futbol öğretmek olmalı.
    sonra futbolda kaos ortamı nasıl oluyor? futbol iklimi neden bu kadar kirli? bu yüzden oluyor işte her şey. ben 10 yaşında şurada oynadım, ben orta sahadan topa vuruyordum. iyi de bu futbolu bilmek değil. herkes bu yüzden fikir sahibi zaten bu sporda.
    alt yapıyı değiştirmek istiyorsak bir 30 yıl daha beklememeli ve sistem değiştirmeliyiz. hem amatör hem profesyonel olarak sahalar ve hocalar artmalı.
    ilk buradan başlanmalı, sonrası gelir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın