• 227
    siyasetin yasak olduğu spor sözlüğünde hakkında rahatça yazılabilen hükümettir. rahat yazılabiliyor çünkü siyaset ile spor artık birleşmiş durumda yani. hayır yani ekonomiden, spordan, sanattan, kültürden, sosyolojiden hangi durumdan konuşsanız aynı duvara çıkıyor zaten. neyse daha ayrıntılı yazmaya lüzum yok. seneye türkiye kupasında silivri gelir falan silivri deplasmanı soğuktur şimdi. *
  • 198
    doğuda kayyum atarım, mevcut belediyeleri alırım, seçimde de baskıyı kurar, aradan da 1-2 belediye kaparım planları güzel işledi. şırnak'ı, muş'u, bitlis'i, ağrı'yı aldılar ama hesaba katmadıkları bir şey vardı ki, o da bunun batıda yaşayan kürtlerdeki yansımasıydı.

    adana, mersin, istanbul, ankara, antalya, ardahan ve kırşehir'i kürt vatadaşlarımızın oylarının da yardımıyla kaybettiler. dimyata pirince giderken, eldeki bulgurdan olmak diye buna denir.
  • 329
    halka sormadan iş yapmak epey bi adetleri ama madem yabancı sınırını böyle istiyorsunuz, referanduma gidin de görelim çıkacak sonucu. hani halkın dediği önemliydi ya, korkacak bişey de yoktur o zaman. nihat özdemir de gezdiği şehirlerde yanına menajerleri toplayıp bu sınırın nedenlerini bir anlatsın bakalım, neler söyleyecek.

    memlekete milyonlarca ne idüğü belirsiz insan doldurup, ülkede yerli hiçbir şey bırakmayıp futboldaki birkaç yabancı üstünden milliyetçilik kasmak da çok güzel hareket.

    (bkz: yeni türkiye)
  • 75
    babam 92'de rahmetlik oldu. erbakan 80'lerin sonunda yeni yeni güçleniyordu, mücahit erbakan lafını ilk o zaman duymuştum televizyondan. babam demişti ki, bunlar iktidara gelirse kendim için değil de çocuklarım için korkuyorum. şimdi 40 yaşındayım ve bu iktidarı görünce kendim için değil çocuklarım için korkuyorum rahmetlik bunların babasından çekti, ben bunlardan çektim, oğullarım da bunların çocuklarından çekecek bu gidişle. ben şimdiden torunlara yatırım yapayım en iyisi.
  • 50
    ülkenin huzurunu kaçıran, canını sıkan 5 milyon ne idiğü belirsiz insan varken ülkeye bir nebzede olsa mutluluk, sevinç, adrenalin en önemlisi en çok kutuplaşmanın olduğu dönemlerde bile insanları bir araya getiren şeylerin başında gelen futbolun içindeki yabancılara takmış olan hükümet.

    ülkede bunca sorun varken neden ısrarla ısıtılıp ısıtılıp futboldaki yabancı sınırı gündem oluyor anlam veremiyorum. uzun uzun yazıp kasmaya gerek yok. güzel olan olması gereken ne varsa birer birer insanların elinden alıyorsunuz bırakın bari futbolda insanların dediği olsun onu bari siz bilmeyin yeter vallahi yeter.
  • 271
    sırf istatistik olsun diye, içeriğine bakmadan muhalefetteki partilerin meclise sunduğu tüm önerge, tasarı, teklif vs.'yi reddeden bir partinin hükümeti. kendi hareket tarzları da bu paraleldedir. içeriğine bakmaksızın kendilerinden başka partilerden gelen her teklif, fikir ve uyarıyı reddederler. mutlak doğru bile olsa bir şeyi birileri yetişip de onlar yapmadan ortaya attıysa geçmiş olsun, bedeli ne olursa olsun sonuna kadar inkar edilir. sonunda da konu ne olursa olsun iş şova dönüştürülür.

    siyasi argümanları da genelde bu anlamsız tutumu haklı göstermek üzerinedir. hayali düşmanları bitmez, hikayeler hikayeleri kovalar. halkın gerçek algısı, medyanın güvenilirliği gibi konuların bu derece bozulmuş olması da bu yüzdendir. bu hikayelere inanmak, anlatılan düşmanlara kin duyabilmek için bu karışıklık zaruridir çünkü...

    ama işte bazen bazı şeyleri reddetmenin bedeli göğüslenemeyecek boyutta olur. ya da ortaya çıkan sonuç kabul edilemeyecek bir noktada olur. kuyruğunu kıstırıp sessiz sedasız kabul edilir o hep inkar edilen şey. şehit varsa sınırdaki ilin valisi açıklar, deprem olursa belediye başkanı açıklar, sokağa çıkma yasağı olunca da sessiz sedasız bildiriyle açıklarlar.

    çıkıp da konuşmaya cesaret edemezler, yenilgi sayarlar çünkü. tam tersi olsa kendi yaptıkları ve yapacakları gelir biraz da akıllarına. sessiz sedasız bir açıklamayla duyurulmaya, oldu bittiye getirilmeye çalışılır. eksi istatistik farkedilmesin çabasıdı. birinin karşısına çıkmazlar, ta ki o sorunun yarattığı durum ortadan kalkana kadar. üç gün sonra beş gün sonra ortalık durulunca çıkar yine kendi hikayelerini anlatırlar, durum müsaitse yeni bir düşmandan bahsedilip lanetlerler. olay da kapanır gider.

    çıkıntılık yapmaya çok ısrar eden biri olursa onun da icabına bakılır. kimileri sabredemez, sineye çekemez, yumruğunu sıkıp lafını yutup yola devam edemez. onlar da kendini feda etmiş olur bir nevi, yatacak yer çoktur nasılsa ikna olana kadar yatıp çıkarlar...

    herkes merak ediyor nasıl her olayda böyle hatalar oluyor diye. tamamen tesadüf...

    her olayda olan asıl şey hükümetin üste çıkma çabası. tek gözettikleri konu da istatistik. en son kaç yıl önce akp hariç bir partinin verdiği bir önerge, yasa teklifi falan kabul edilmiş? hangi akp hükümeti diğer partilerin öne sürdüğü bir şeyi kabul etmiş? hangi kabine üyesi en son kamera önünde bir hatayı kabul edip de özür dilemiş, onu da geçtim bir öneriyi "çok yerinde bir talep" diye hoş karşılamış?

    akp hükümetinin başarı kriterleri bunlardır. bu konuda da mükemmeldirler kimse haklarını yemesin...
  • 146
    20 ocak 2018 galatasaray seçimli olağanüstü genel kurulu'nda destekledikleri tahmin edilen dursun aydın özbek acı bir mağlubiyet aldı.

    siyasi güçlerini intikamcı bir güdüyle kullandıkları defalarca tecrübe edilmiş bu hükümet muhtemelen mayıs 2018'e kadar galatasaray'a acı çektirecektir. çektirecektir ki mayıs 2018'de destekleyecekleri aday seçimi kazansın.

    peki o adayı kim aracılığı ile çıkaracaklar? bu seçimde dursun aydın özbek'e kim destek verdiyse, baskın seçim aklını kim fısıldadıysa onun aracılığıyla çıkaracaklar.

    riva ve florya oylamasında galatasaray tarihinde görülmemiş bir kabul iradesine rağmen kendini zamanında derin galatasaray olarak tanımlamış bu kişi göstermelik bir hayır oyu atmıştı. buradan da kim olduğu tahmin edilebilir diye düşünüyorum...
  • 126
    kendi topuğuna sıkan hükümet. şu anda primer davası olan fetö olayını en çok kendiler sulandırdı. yok hero tişörtü, yok pankart. bence cidden kafaları çalışmıyor. ne yazık ki hitap ettikleri kitlenin kafası daha az çalıştığı için seviliyorlar. mesela mtv ye %25 zam yapmak istiyorlar. sebebi kendi refahları. çat bi haber mtv ye %40 zam. sonra padişahımız %25e düşürüyor oranı, karşılığı alkış kıyamet. aslında yapılan bu aldatmaca zamın kendinden daha aşağılık. ama insanlar seviniyor. demek ki layığız ki böyle yönetiliyoruz. sahtekar toplumun sahtekar yöneticileri...
  • 56
    öncelikle cumhurbaşkanının yabancı sınırı hakkındaki sözlerine yer verelim:

    ''bunu tabii aslında kulüplerimizle konuşarak bir yere vardırmamız lazım. özellikle futbolda yabancı oyuncu sayısının aşırı oluşu bize bazı dezavantajlar getiriyor. en önemli dezavantajı milli takım'a yansıması. milli takım'a yansımada oyun noktasındaki performansı az olduğu için yerli futbolcularımızın milli takım'a gidişte de bir defa o sayıyı, gücü yakalayamıyoruz. şu anda kulüplerimiz hiç mi yabancı oynatmasın? hayır, oynatsın ama bu kadar fazla değil. sayı 6'ya, 7'ye çıktığı zaman bu durumda hakikaten neredeyse sahada yerli futbolcu yok. bunu doğru bulmuyorum. belli bir sayıda tutulabilir, o da hem tribünlere farklı bir heyecan getirebilir hem de yerli futbolcularımız arasında rekabete vesile olabilir ama işi bitmiş futbolcuları almanın da doğru olduğuna inanmıyorum.''

    şimdi,

    bir defa adamın düşünce şekli baştan falso. milli takımın başarılı olması için kulüp takımlarının başarısızlığını kabul edebiliriz mantığı var adamda ve bunun gibi düşünen herkeste. böyle bir şey olabilir mi? hangi ülkede görülmüş, aman benim milli takımım başarı sağlasın da kulüp takımlarım ne halt yerse yesin mantığı? merkel çıkıp diyor mu acaba, bayern münih ne halt yerse yesin önemli olan milli takım diye? elizabeth hiç ingiliz futbolu hakkında konuşup ''senelerdir milli takımımız bitik durumda, gelin şu futbola yabancı sınırı getirelim'' diyor mudur? ben size söyleyeyim demiyor hiç kimse.

    neden bizimkiler sürekli bir şeyler söylüyor peki, çünkü milli takım çoğu dönem akp hükümetinin oy kaynağı oldu da ondan. bütün ekonomik kriz dönemlerinde, yolsuzluk operasyonları esnasında, darbede, bilmem nede hep ''ay- yıldızlı forma, tek vatan tek millet tek bayrak tek takım'' gibi falanca edebiyatlar yaptılar. maçları konya'ya alıp her milli maçımızı siyasi propaganda haline getirdiler. maçlardan önce recep tayyip erdoğan posterleri açıldı, maç esnasında tekbirler getirildi, akp hükümeti lehine maçın içinde sloganlar atıldı. ülkenin diğer siyasi kesimlerinin milli maçlara girişine imkan vermeyip tamamiyle akp ile özdeşleştirdiler milli takımı. euro 2016'ya gidilince bunu parti açıklamalarına meze ettiler, sanki kendilerinin başarısıymış gibi gösterip oy çalmaya pardon toplamaya çalıştılar. futbol federasyonu başkanı ''yeni türkiye'nin milli takımı'' saçmalıklarını çıkarttı ağzından. dediğim gibi tamamiyle her şeyi soyutlayıp akp hükümeti- milli takım bağlantısını milletin kafasına sokmaya çabaladılar ki bu yüzden de milli takımın başarısızlığı gibi bir durum onları yeterince korkutuyor.

    kulüp takımlarının kazandığı başarıların(avrupada başarı) akp hükümetine mal edilmeyeceğini çok iyi biliyorlar. kulüp takımlarının maçlarından önce recep tayyip erdoğan posterleri sallandıramayacaklarını, kulüp takım tribünlerinde tekbir getirilemeyeceğini, akp hükümeti adına sloganlar atılamayacağını, bu başarıları siyasi rant meselesi haline sokamayacaklarını çok iyi biliyorlar. işte tam da bu noktada devreye yabancı sınırı giriyor. o mantıksız beyinlerince türkler daha çok şans bulursa milli takım daha başarılı olur fikri oluşuyor ki hakikaten salakların düşünebileceği bir şey. bir defa buradan kaybediyorlar en başta.

    içlerinde aklı başında, eğitimli bir insan dahi olmadığından ''ya arkadaş biz böyle diyoruz ama yabancı sınırı getireceğimize alt yapıya neden destek olmuyoruz'' demiyor. ''altınordu modeli hepimizin önünde, onlarca milyon avroluk oyuncu satışı sağladılar, oyuncularımızı yurt dışına göndererek ülkemizin reklamını yaptılar. neden bu modeli tüm kulüülerimize de uygulatmıyoruz?'' demiyor. daha da vahimi,

    bir tane vatandaş
    hükümetin spor konusunda, futbol konusunda fikir belirtip karar almasına,
    ''ya size ne siz işinize bakın, siyasetin sporda işi ne?'' demiyor. bir tane seçmenleri yabancı sınırı getirilirse size oy vermem demiyor.

    şaka gibi bir ülke değil mi? başta yabancı sınırı gibi ırkçı bir uygulamanın olması bile epeyce yanlışken üstüne başbakan/cumhurbaşkanı direktifleriyle futboldaki düzen tamamen değişiyor. bu yanlışın da üstüne vatandaşların sessizliği daha büyük skandal. kar topu gibi büyüyerek gidiyor yanlışlar ve bir allah kulu da ne oluyor demiyor.

    kollanmadan bir şeye derman olamayan, bir baltaya sap olamayan yerlilerinizi ayrı, adam kollamak uğruna menfaat uğruna ırkçılığa başvuracak kadar bitmiş insanlığınızı ayrı seveyim sizin. defolun gidin lan!
  • 189
    öğrenciyi borçlandırırken hatta öğrenciye verilen kredinin öğrenciye faydalı olduğunu açık açık dile getirirken (hayata 15-25 bin lira borçla atılmanın nasıl bir faydası var çözmüş değilim) milyon eurolarca borcu olan kulüplerin borçlarını en makul şekilde kapatmayı planlayan hükümet.

    senelerdir büyük şirketlere çıkan milyonlarca liralık vergi aflarını saymıyorum bile.

    olayın arkaplanında galatasaray’ın varlıklarının p.ç edildikten ve fb ve bjk gırtlağa kadar borca battıktan sonra böyle bir uygulamaya gidilmesi de duruyor tabi.
  • 332
    alt yapıdan çıkıp rezil rüsva edilen oyuncular,
    ilk antremanına çıkmadan hesap kapatan belhanda,
    karısına go home yazılan muslera,
    bozuk olan ayarları küfürlerle daha çok bozulan diagne,
    abuk sabuk şeyler yazılmaya başlanan feghouli,
    evlatlarından bulun yazılan adem büyük'ün karısı,
    hakaretler edilen marcao'nun karısı,
    son olarak da falcao'nun karısına yazılanlar.

    sosyal medyayı kapatırsalar galatasaray ciddi anlamda çağ atlayabilir. şu ortamda yeni bir 2000 deki kadrodan oluşturup 5 sene sabretmek imkansız gibi çünkü.

    edit: ironi ve bu eğitilmez taraftara sitem amaçlı yazılmıştır.
  • 313
    ülkede her şeyi ama her şeyi yöneten hükümet. hükümet de demeyelim aslında, tek bir şahsın iki dudağı arasında her şey.

    evet demedi diye a milli takımın teknik direktörünü kovdurur, seçimle gelmesi gereken futbol federasyonu başkanını atayarak başa geçirir. gezi parkında 3 büyüklerin ipini çekmesiyle ibfk gibi suni bir takım kurar. şampiyon olsun diye maddi manevi her türlü destek verilir, ki sonunda hedeflerine de ulaşacak gibiler. damat & trabzon konularına girmiyorum bu arada..

    bunlar benim iddialarım değil, çeşitli sosyal medya hesaplarında defalarca dile getirilen, kimisi kanıtlanan iddialar.

    https://twitter.com/.../1278024208182849538

    terim bu twitte zorlu ve adalet kelimelerini vurgulamış, buradan bir sonuç çıkarmak zor değil bence.

    sosyal medyayı da yasaklarlarsa iyice 3. dünya ülkesi olmamıza katkı sağlayacak ve güzide sözlüğümüze girmek için vpn kullanmak zorunda bırakacak. kaldı ki sosyal medyaya tc kimlik ile girmek de bir o kadar baskıcılık ve zorbalıktır. hangi çağdayız yahu, hala bu fikri destekleyenler var. george orwell mezarında ters dönüyor sayenizde..

    (bkz: akp'ye oy veren galatasaraylı)
  • 101
    fenerbahçe için 2011'de giriştikleri kurtarma harekatı, 2013'ten sonra iyiden iyiye galatasaray nefretine dönüşen iktidar. 15 yıldır memlekette iyi olan her şeye karşılar, o yüzden ülkenin en büyük sportif markasına düşmanlıklarına şaşırmıyorum. benim esas şaşkınlığım, tüm bunlara rağmen hala bunları destekleyen galatasaraylılar için. yahu biz bu ülkenin en kalabalık sivil toplum örgütüyüz ama sırtımızdan sopa eksik olmuyor. bu durum devam ettikçe galatasaray'ı küme düşürmeye kadar giderler, hiç pervaları yok.

    vakit uyanma vaktidir, başka galatasaray ve başka türkiye yok!
  • 218
    bizle hala ne hesabi kaldigini anlamadigim hukumet. istanbul’un en degerli arazileri bizdeydi, dursun’la elimizden yok pahasina aldiniz zaten. onlarin ranti yiyemezsek korkunuz vardi simdi galatasaray’dan bile fazla gelir elde edeceksiniz.

    2013-2014 sezonun basinda zorla fatih terim’i milli takim’in basina gecirip, sonra sacma sapan bir yabanci kurali getirip onumuzu kestiniz. simdi ne istiyorsunuz?
App Store'dan indirin Google Play'den alın