• 578
    ne olduğunun doğru algılanması gereken tribün.

    misal 25 kasım 2021 galatasaray marsilya maçındaki tribün bu anlamda gerçek bir örnektir.

    ancak çok yakın tarihli 20 şubat 2025 galatasaray az alkmaar maçında aklı evvey taraftarımız az'li oyuncuya su falan fırlattı. yani şimdi bu maçta bile bunu yapan taraftar sivas'tan fb'ye transfer olan ve çeşitli sıfatlarla alınan bir oyuncunun iki hareketiyle tribünden aşağı iner, sıkıntı yaratır.

    o yüzden 24 şubat 2025 galatasaray fenerbahçe maçında bize agresif tribün lâzım; kafayı kırmış taraftar değil.
  • 579
    maça göre şekillenen tribündür.
    takım ilk dakikadan itibaren maçı istediğini belli ederse, o tribün maç boyu susmaz.
    tamam, arada ultraslan'ın gereksiz besteleri oluyor ama dediğim gibi takımın oynadığı oyunla, tribünlerin durumu hep doğru orantılıdır.
    24 şubat 2025 galatasaray fenerbahçe maçında da takım hırsını, azmini, mücadelesini gösterirse, zaten tribünler çoktan agresifleşmiş bir hale bürünür.
  • 580
    maalesef başarı ali sami yen'i turistik gezi alanı kıldı. taksim meydanından fazla turist görülür oldu tribünlerde. çok sebep sayılabilir de, eskisi gibi taraftar kalmadı arkadaşlar.

    ben covidde kombinem yarım kaldıktan sonra bir daha yenilemedim, bir daha stada bile gitmedim. insanın canı sıkılıyor tribünleri öyle gördükçe, bizim 417 bir şeyler yapmaya çalışıyordu ama ne eski açık ne de yeni açık olmadan olmuyor. orası da pek kalmadı diye görüyorum artık. evimde efendi efendi izliyorum. kurulurdum tribünlere, artık kabullendim de durumu.

    yok içmeden gidin falan deniyor, ulan ben sami yen'e ayık ne zaman gittim en son hatırlamıyorum. herkes yüksek promil gezerdi ama ne yersiz taşkınlık yapılır ne de susup oturulurdu.

    mevzu alkol değil. akıllı telefon, instagram siksok sosyal medya çıktıktan beri tribün kalmadı. elinde telefon story çeken adam agresif olsa ne olur amk. sahaya madde falan atmasınlar yeter. gerisi eskide kaldı deyip geçeceğiz.
  • 582
    sinema izlemeye gider gibi giden berkecanlar ile pelinsuların stadda bulundugu surece gerceklesmeyecek tribündür, agresif tribün.

    tribunde fotograf cekip sosyal medyada paylasmaya, serbest vurus ya da korner oncesi aman takipci kasarim diye goruntu almaya, kameralar beni gosterdiginde guzel cikmaliyim diye makyaj yapmaya benzemez taraftarlik.

    o yuzden son donemde bu tribün algisi iyice sacma bir hal almaya basladi. ben uzun sureden beri ugramiyorum stadlara. benim gibi elestiren birkac arkadasim daha var onlarin da son yillarda, pandemide zaten gidilmiyordu, sonrasinda eski aliskanliklar da terkedilince gitmediklerine sahidim. ankaragucu yonetiminde bulunan bir arkadasim davet etmisti, gel beraber mac izleyelim arabayla alirim protokolden izlersin istersen taraftar grubunun icine sokarim ben seni diye de ona bile gitmemistim. o derece sogudum. dusunun yani ankaragucunun taraftarinin oldugu stada gitmedim. nasil bir bosvermislikse.

    en son bi gittim, ailecek gelmisler, iyi guzel hos. arkadas biriniz cocukla ilgilenirken digeriniz bari tezahurata katilin. yok ikisi de cocukla ilgileniyor.

    bi baskasi pampişlerini toplamis ciyak ciyak sesler. tribun tezahurata katiliyor bunlar birinin tokasi mi dusmus nesi dusmus ortalik yerde birseyler ariyorlar.

    acayip sinir bozucu bir durum.

    benim dusuncem eski sisteme donulmeli. kulup biletleri toplasin, taraftar gruplarina dagitsin. ıcine de birkac muhbir yerlestirsin. parayla satan, bagirmayan, adam gibi tribun coskusuna katkida bulunmayan oldu mu direkt kara liste.

    passo cikti mertlik bozuldu, sonra zaten karaborsa isleri ayyuka cikar oldu. olaylar olaylar. biz aile babasi hesabi evden takilmaya devam.
  • 583
    içinde olduğumuz dönemin sosyal, kültürel, psikolojik karakteriyle de alakalı olan tribün. burada en yoğun halinde 3 bin kullanıcı bir arada oluyor, bir saatte belki birkaç yüz entry giriliyor ve kan gövdeyi götürüyor. kaybedilen maç sonrası sözlüğün hali başlıkları falan hortluyor.

    stadımız 52 bin kişilik. locaları, davetlileri, deplasman taraftarı, kuzey kale arkasını, tribüncülük yapan münferitleri falan düşersen aşağı yukarı 40 bin kişi kalıyor.

    mağlubiyet halinde ya da maçın kötü gittiği durumda, 40 bin kişinin aynı anda entry girdiği bir sözlük düşünün.

    stadın durumu ortalama bir maçta bu. burada nasıl en tartışmasız olması gereken konuda bile ikiye üçe bölünülüyorsa, stadda 15 katı nüfusla 15 kat büyük bölünme yaşanıyor.

    her büyük maçtan sonra vlogger tayfa geldi diye vicdan rahatlatıyoruz. ama sürekli maça giden sözlük yazarlarından kaç tanesi mesela bir maça gidip de sorgusuz sualsiz tribün refleksiyle maçı bitirdi?

    bu kabahat değil bu arada, içinde bulunduğumuz toplumsal kimliğin getirdiği bir şey. burada, twitterda, sokakta abuk subuk bir ton şeyle uğraşıyoruz taraftarlık adı altında. stada girince tüm bunlardan arınıp da saf taraftar kimliğine bürünmek neredeyse çoklu kimlik rahatsızlığı yaşamak kadar bir arıza gerektiriyor.

    siz ne kadar büyük bir ekiple tribüne çıkarsanız çıkın, ne kadar bağırın lan diye korku salarsanız salın. insanlar bir şeyin bağırılması için doğru şey olduğuna inanmazsa bağırtamazsınız. bu her zaman böyleydi bu arada, stadın en "hell" dönemlerinde bile...

    böylesine bölünmüş, %75'i anonimlikten sıyrılmak için savaşan bir toplulukta bunu yakalamak zaten yeterince zor. bir de sanatın ülkede getirildiği yavanlaşmanın toplumdaki yansıması olarak, üretilen sınırlı sayıdaki tezahürat da o kadar insanları alıp götürecek kıvamda olamıyor. çünkü elektronik altyapı üzerine 25-30 kelimelik lugatlarla yazılmış şarkılardan başka bir şey tutmuyor ülkede. hala zeki müren'lerin söylediği şarkılara yazılan tezahüratlar patlayabiliyor.

    bizim tribünün gelişimi de bu konularda az buçuk kafası çalışan ya da kafa patlatmaya niyetli insanları kenara savurduğu için, bu konularda iyice şansımız azalıyor.

    kötü bir takımı itip de maç kazandırmak falan, sabahın yedisinde bile entry girsek iki üç kişi mesaj atar ne münasebet diye. bırak ki bu kadar masraf yapıp bir de 1 saat tırmanıp çıkışta 2 saat kuyruk beklediğin stadda bunu yapmak...

    hele de telefona cayır cayır taşak geçme bildirimleri yağarken...
App Store'dan indirin Google Play'den alın