• 1
    derbi tarihinin en zevkli karşılaşmalarından biri olan türkiye kupası yarı final maçı. galatasaray 6. dakikada o zamanların süper bücürlerinden, şimdilerin "doğuştan fenerbahçeli"si emre belezoğlu ile 1-0 öne geçmiş; kariyerinin en iyi maçını oynayan haim revivo'nun hemen hemen aynı noktadan yaptığı 3 ortaya serhat akın, ogün temizkanoğlu ve samuel johnson'un kafa vuruşlarıyla 3 gol çıkararak devre arasına önde girmişti. ikinci yarının başlarında hasan şaş orta sahadan aldığı topla önüne geleni çalımlayarak girdiği ceza sahasında rüştü ile karşı karşıya kalmış, rüştü'nün yanından topu filelere göndererek farkı bire indirmişti. bir süre fenerbahçe sahasına oyunu yığmaya çalıştıysak da golü fenerbahçe atıyor, haim revivo güzel futbolunu bir de golle süslemiş oluyordu. 85. dakikada jardel skoru 4-3'e getirmiş, son dakikada metin tokat'ın penaltı kararı sonrası ümit davala rüştü ve topu ayrı köşelere göndererek maçı uzatmalara taşımıştı. uzatma dakikalarında fenerbahçe lazetic'in ayağından bir penaltı kaçırmış, auta giden topun ardından stad hoparlörlerinden yükselen gool sesi komik bir durum ortaya koymuştu.
    penaltılarda fenerbahçe ogün, lazetiç ve rapaiç'le golü bulurken johnson'un penaltısını taffarel çıkarmıştı. galatasaray'da hasan şaş, ümit davala ve mario jardel'in penaltılarını rüştü reçber kurtarmış; ağzından düşmeyen sakızı ile rüştü reçber gözüme daha bir sinir bozucu görünmüştü.
  • 19
    kadıköy'de 4 gol birden attığımız enfes maç. açık söylüyorum bizim takım acayip laubali idi. bak samimi diyorum. resmen 2. viteste oynadık bu maçı. zaten başlar başlamaz atılan golle öne gecmistik. sonra ne olduysa bizimkiler birbirinin kopyası 3 golle bir anda geri düştü.

    2. yarı hasan şaş neredeyse messi'nin getafe'ye attığı golün aynısını atmış maçı bize getiriyordu ki bu sefer de taffarel yumurtladı. ulan ha gayret derken son 5 dakikada cevirdik maçı.

    uzatmada taffarel penaltı kurtarıp takıma bir şans daha verse de penaltılar da o kadar beceriksizdik ki asabım bozuldu. hele o jardel'in kırık gibi topa doğru koşması ve topu üst direğe vurması...

    durup dururken kahraman yapmıştık denizli''yi.

    hasılı bu maç, 20 yıllık serinin başladığı maçtır efendim.

    edit akbayram: uzatmada taffarel penaltı kurtarmamış. lazetic auta atmış taffarel de aynı köşeye uzandı diye hatırladım. tabi öyle hatırlayınca taffarel kurtardı olarak kalmış aklımda. halbu ki taffarel kurtarmamış. gerçekten kurtarsaydı bu kadara aklımda kalır mıydı onu da bilmiyorum. hayret
  • 27
    a spor'un şu an tekrar vermekte olduğu efsane maç. çocukluğuma döndürdü gece gece.

    maçın temposuna, kıran kırana mücadeleye, kanattan ortaya iki takımın yaptığı akınlara, futbolcuların hırsı ve elektriğine bakıyorum da son yıllarda ''derbi'' denen maçların 2-3 tanesi hariç tamamı ahmet çakar'ın kullandığı ifadeyle yan sanayi derbisi. aman gol yemeyelim, aman yan pas yapalım, arada bir uzun topla çıkalım maçlarına döndü iyice.

    edit: o değil de ilker yasin'in de değindiği gibi fenerbahçeliler acayip hırslı. hırstan gözleri dönmüş halde oynamışlar maçı. bunun en büyük sebebinin uefa kupası ve süper kupa olduğuna yemin edebilirim; ama kanıtlayamam. fenerbahçe'nin nasıl bir psikolojiye girdiğini anlayacağımız yegane maç bu. düşünsene uefa ve süper kupa şampiyonu, son 4 senenin lig şampiyonu üstüne son yılların türkiye kupası şampiyonu olan rakibinle 19 yıldır kazanamadığın kupanın yarı finalinde oynuyorsun. yeminle adamlara az çektirmemişiz yıllardır.*
  • 21
    maraton tribünün okul açık tarafındaki kısmında, eski yılların derbilerini hatırlatacak şekilde ayrılmış biçimde konuşlandığımız, ua nın resmi olarak adını duyurduğu ilk maçtır. fb tribününü maç öncesi atışmalarda resmen maymun ettiğimiz, maç bitiminde ise gece 01.30 da staddan anca çıktığımız, 4-2 den 4-4 e getirdiğimiz, penaltılarda kaybettiğimiz maç olarakta akıllarda yer etmiştir. maç sonu geç çıkışı için, eşşeğin bir yerlerine su kaçması ile alakalı olan beste kendiliğinden spontane şekilde tribünde bağrılmıştır.
  • 28
    taffarel’in galatasaray kariyerindeki en kotu maclarindan biri, belki de en kotu maci. efsaneliginden su goturmez ama yedigimiz gollerde, ozellikle 1. ve 4. gollerde, hatasi oldugunu dusunuyorum.

    onun disinda daha sonra yarim sezon bizde oynamis revivo sol ayagiyla yaptigi ortalarla bizi dagitmisti. tabi defansimiz da evlere senlik her topu ogun ve samuel johnson’a vurdurtmustu. johnson demisken, bir bu adam bir de selcuk sahin nedense bizim maclarda xavi-iniesta modunu acarlardi, bir sekilde bizim macta patlarlardi. oyle bir sacma durumdu.

    o mac 3-1’den 4-2, oradan da 4-4 olup uzatmalara gitmisti. o donem altin gol uygulandigindan uzatmada gol atinca mac bitiyordu ki fenerin orta saha oyuncularindan nikola lazetic bir penalti kacirmisti. o geri donuse ve kacan penaltiya ragmen biz de fenerin ikramini geri cevirmeyip penaltilarda maci vermistik.

    simdi diyeceksiniz “kardesim maci anlatma. internet cagindayiz, ozeti isteyen izler fikir sahibi olur” siz de haklisiniz. neyse fenerbahce o sezon bizi elemesine ragmen, finalde mi ne samet aybaba’li genclerbirligine kaybetmisti. sonra 11 yil daha turkiye kupasina hasret kaldi. ta ki 2011-2012 sezonunda 28 yil aradan sonra aldiklarina kadar…
  • 16
    üzerinden 16 sene geçtiğini az önce farkettiğim maç. en fazla 8-9 yıl falan geçmiş gibi geliyor oysa ki...

    fenerbahçe'nin üzerimizden kamyon gibi geçtiği 22 nisan 2006 fenerbahçe galatasaray maçı ve 20-0 bitebilecekken anca 3-1 biten 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçındaki tek taraflı resitaller bir kenara, aşağı yukarı 20 yıla dayanmış taraftarlık geçmişimde "dünya derbisi" tabirine yakışan belki de yegane fenerbahçe derbisidir. o sezon fenerbahçe'yi şampiyon yapan revivo hayatının topunu oynamış, avrupa'ya kafa tutan defansımız ise sezonluk hata istihkakını doksan dakikaya sığdırmıştı. hızlı başladığımız maçta mustafa denizli'nin sezonun ilk yarısındaki meşhur meşaleli maçı 0-0'a kilitleyen ofsayt taktiğini delip 5. dakikada öne geçmiştik. önce sağ kanada açılan topa yaptığı müthiş ortayla, daha sonra yine defansın sağından ileri fırlayıp yaptığı al da at asistiyle, devre bitmeden yine bize göre sağ kanattan kullanıp 8 ciğerli yarma johnson'un kafasına indirdiği serbest vuruş ile revivo 45 dakikada adını derbi tarihine yazdırmayı başarıyordu.

    ikinci yarının başında yine iki takımın oyuna ısınmaya çalıştığı dakikalarda hasan şaş sahneye çıkmış, bütün fenerbahçe defansının içinden topla beraber geçtikten sonra topu rüştü'nün altından klas bir ayakiçi plase ile kaleye gönderdi. sıçıp sıvayan defansımızın performansına tüy dikme görevini "çok güzel" kaleci taffarel üstlendi. ilk yarının yıldızı revivo'nun çok da etkili olmayan şutunu kucaklamaya çalışırken elinden kaçırmış, yerden sekerek gelen top geriye doğru havalanıp fileleri bulmuştu. tribünlerden 5 seslerinin yükseldiği dakikalarda sol kanattan gelen ortaya süper mario jardel sol ayağıyla osuruktan bir vole(!) atmış, dünyanın en tıngır mıngır volelerinden biri olan bu vuruş lazetiç'in totosuna da çarpıp direğin dibinden ağları bulmuştu.

    çok güzel bir maçtı. şubat tatilinde oynanıyor oluşu ve de açık kanalda yayınlanıyor oluşu maçın güzelliğini katlıyordu. tam maç böyle bitti denilen duraklama dakikalarında kaleye sırtı dönük ve kendisinden bir hayli açılmış olan topa doğru giden ümit davala'yı abdullah ercan formasından çekerek penaltı yaptırmış, literatüre erol bulut penaltısı olarak geçen ve 1998'deki derbinin akışını değiştiren o saçma penaltıya adeta selam çakmıştı.

    uzatma dakikalarında bir penaltı da fenerbahçe kazanmış, topun başına gelen lazetiç topu auta atmasına rağmen stad hoparlörlerinden gol olmuşcasına müzik yayını başlayarak fenerbahçe'de köklü bir gelenek haline gelmiş olan timsah olayının temelleri atılmıştı.

    120 dakikalık heyecan sonrasında sıra penaltı atışlarına geldiğinde ortalama bir futbol izleyicisi nirvanaya ulaşmış, her iki takım taraftarı ise doz aşımına uğramış haldeydi. en formda dönemlerini geçiren rüştü rençber, hasan şaş ve ümit davala'nın; taffarel ise johnson'un penaltılarını kurtarmıştı. son penaltılara gelindiğinde fenerbahçe bir farkla öndeydi. galatasaray'ın 5. penaltıcısı avrupa gol kralı süper mario jardel idi. yapılan ortaya yere yatıp kafa vuracak kadar amansız bir golcü olan abimiz bütün gamsızlığı ile topa doğru bir güvercin edasıyla yan yan gitti, kofti bir vuruşla topu sadece biraz havalandırıp ileriye göndermiş oldu. maç içinde ümit'in attığı dahil gece boyunca atılan 6 penaltıda da bir yön seçmek yerine ileriye doğru gitmeyi tercih eden rüştü kalenin ortasına doğru giden bu topu da kolayca bloke edip kazananın tayin etmiş oldu.

    o değil de adam kurtardığı 2 penaltıda da kale çizgisinden açılmış, hatta ümit davala'nın kaçırdığı penaltıda neredeyse altıpasın oraya kadar gelmişti. ,

    velhasıl çok zevkli ve heycanlı bir maçtı. bunda galatasaray'ın en iyi kadrosunun, fenerbahçe'nin ise "kariyer zirvesi"ni yaşamakta olan bir dolu futbolcu ile sahada olmasının payı büyüktü. bir de o yıllarda türk futbolu şimdiki kadar kirli ve sevgisiz değildi. şimdilerde futbolsuzluktan, gerilimden, ranttan beslenen ve türk futbol ailesi(!) gerçeği etrafından şekillenen kokuşmuş türk futbolunun en vitrin derbisi bir daha böyle keyifli bir maç izletir mi; açıkçası pek fazla umudum yok...
App Store'dan indirin Google Play'den alın