• 984
    şöyle de bir anlamı var şu karşılaşmanın;

    tff'nin profesyonel 1. lig statüsünde saydığı 1956-57 federasyon kupası'ndan süper lig 2020-21 sezonu 'na dek, ligde galatasaray'ın evinde oynanan 66 fenerbahçe derbisi içerisinde, galatasaray'ın fenerbahçe'ye 3 veya daha fazla gol atabildiği sadece 4 müsabakadan bir tanesi.

    diğer üçü:

    1. 1 aralık 1956 galatasaray fenerbahçe maçı, galatasaray 3-2 fenerbahçe (u: aynı zamanda resmi olarak iki tarafın ligde oynadığı ilk derbi ve ligdeki ilk fb galibiyetimiz.)
    2. 5 haziran 1983 galatasaray fenerbahçe maçı, galatasaray 4-4 fenerbahçe (u: maalesef 4-1 önde götürüyorken atamadan üst üste 3 gol yiyip 1 puana razı olmuştuk.)
    3. 4 mayıs 1991 galatasaray fenerbahçe maçı, galatasaray 4-1 fenerbahçe (u: 4-0 önde götürüyorken aykut kocaman'ın penaltısıyla 4-1'e razı olmuştuk, lig tarihinde iç sahada fenerbahçe'ye karşı 4 farkla kazanmaya en çok yaklaştığımız maç ama başaramadık maalesef. aynı zamanda o sezon, fb'yi içerde dışarda yendiğimiz son sezon olma özelliğini de taşıyor.)
    4. 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı, galatasaray 3-1 fenerbahçe (u: uzatmaya gerek yok, 6-0 7-0 bile olabilirdi ama olmadı maalesef. bu yukardaki istatistiği düşününce, 3 gollü galibiyet hatta başlı başına galibiyet bile çok değerli insan zamanla anlıyor. )

    daha detaylı galatasaray-fenerbahçe derbisi istatistikleri için;

    (bkz: #2899174)
  • 969
    galatasaray fenerbahçe derbisi denildiğinde akıllara gelen ilk maç. son yıllarda kötü sonuçlarla ligi bitiren göz ağrımız üçüncü terim döneminin başlamasıyla müthiş bir yapılanma süreci geçirmiş takımı baştan aşağı değiştirmişti. sezonun başında henüz oturmamış oyun sistemi sebebiyle formsuz başlangıç eli küçük yüreği büyük muslera'nın dahi yetersiz görülmesine sebep olmuştu. bu derbiden birkaç hafta önce takım artık form tutmaya başlamış, oyunumuz belli olmuştu ki bu maç o sezon için mihenk taşıydı.

    bütün maç boyu ezmiştik fenerbahçe'yi. sezonun sonu da zaten malum; sezon boyu sahaya çıkan her oyuncusundan -muslera dahil- gol katkısı alan, orta saha ikilisi çift hanelerde gol atmış ve sezonu çifte lig şampiyonluğuyla bitiren bir galatasaray. ve tabi ki yarattığı gerilim ile bir de cana mal olan aptal bir süper final garabeti.
  • 902
    gece gece deepweb çukuruna düştüm ve bu maç öncesi antu'da yayınlanan ve hala silinmemiş introyla karşılaştım :d

    http://www.antu.com/AntuGorsel.aspx?ID=669

    müptezel pezevenkler. öyle bir video hazırlamışlar ki; bienvenue, bekir irtegün fotoğrafları koyup bu gördüklerin sana kabusu yaşatacak olanlar yazmışlar. haşortman reyizi de unutmayıp alttam alta terim'i kesiyor gibi koymuşlar. soundtrack de call of duty :d:d:d

    işte bu heriflerdeki deli-cesareti böyle bir şey. 2000 yılında bala-göte kazandıkları maçı hala anlatıp durdukları için; 3-1 biten ama normalde 6-7 olabilecek maç öncesi de böyle atıp tutarlar.

    ekşi'ye baktım da 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçı için yine benzer muhabbetler dönüyor. bakalım, sakatlarımızdan 2-3 tanesi iyileşebilirse neler olacak göreceğiz.
  • 901
    40 yasindayim, kendimi bildim bileli izledigim fenerbahce maclarinda en buyuk ustunlugu kurdugumuz mac.
    ikincisi de herhalde bu macin kadikoy'de oynanan ve 2-2 biten rovansidir. hatta ayni sezon sonu play-off sacmaliginda iceride 1-2 kaybettigimiz macta da benzer bir hakimiyetimiz vardi. ancak skorlar gercekten enterasan.

    ote yandan ayni mac tersten yasansaydi fenerbahce 8-9 tane atmisti sanirim. bu kadar buyuk ustunluk, bu kadar dominasyon ve su mac 3-0 bile bitmiyor anasini satayim. nedense boyle yakaladigimiz da bile kolay kolay farka gidemiyoruz fenerbahce maclarinda.
  • 519
    tekniği ve taktiği artık olmayacak olan maçtır.

    gol pozisyonuna girmek konusunda galatasaray takımının kadro ve yedek kulübesi eksikliğinin dahi önemi yoktur.

    7 kişi ile 7 gol atan takımın formalarındaki ruhtur bize bu maçı aldıracak olan şey.

    bu ruhu adnan sezgin ve adnan polatveremediği için takım 4 senedir komposto gibi gelene gidene puanlar vermiştir.

    maç içinde kriz filan çıkmayacak fatih terimve aslanları ilk dakikadan itibaren gereğini yapacaktır.

    ancak bir kriz çıkarsa görev bize düşmektedir. taraftar olarak oradaki 50.000 yürek tek yumruk olacak ve gitmiş maçı geri getiren taraftar şahlanışı ile krizi çıktığı yere geri gönderecektir.

    maçın skoru tarihe geçecektir. hala bilet almayan varsa acilen alsın.
  • 741
    maçın her anı unutulmazdı. hatta o kadar unutulmazdı ki heyecandan sadece kare kare bazı bölümlerini hatırlıyorum. yine de özellikle fenerlilerin unutamayacağı anları yazmak istedim.

    1- bank asya 1. lig, 1.lig bank asya tezahuratı
    2- fener gol gol gol şampiyonluk geliyor tezahuratı
    3- maçın bitiş düdüğü çaldığı an "mini mini bir kuş donmuştu pencereme konmuştu..." şarkısının duyulması.
    4- tabii ki poposu ile top tutan volkan'a felipe melo'nun tersten cevabı.

    ekleme: bekocan'ın katkısı.

    5- 3-0'dan sonra her pasta oley çekilmesi.
  • 1050
    galatasaray çağını yeniden başlatan maç.

    2000-2010 arasını fenerbahçe’nin psikolojik üstünlüğü ile geçtik. 2 defa mallık yapmasalar (2006-2008) 2000-2010 arasını sadece 1 şampiyonluk ile geçecektik. sadece biz değil, futbolcular bile kadıköy’e gitmeye korkardı.

    bu maçta yeniden yapılanan galatasaray, fenerbahçe’yi öyle ezmiştir ki 2011’den günümüze dek süren galatasaray’ın psikolojik üstünlüğünü başlatmıştır. milattır bi nevi.
  • 276
    türk telekom arena'da bugüne kadar izlediğim tüm maçları * * * farkla biz kazandığımız için, bunu bir totem kabul ettim. ve bu totemi derbiye saklamak için aylardır arenaya gitmiyorum. çok fazla inanıyorum biz kazanacağız. aksi olacak olsa bile, herkes gibi, 7 aralıkta arenada sesimi bırakacağım.
    öğrenci halimle, bütçemi, devam zorunluluğu olan derslerimi zora koşarak ve totemlerimi kucağıma alarak edirne'den gelip izleyeceğim karşılaşmadır.
    fenerasyona ve şikecilere hak ettikleri cevabı vereceğimiz gündür.

    edit: aynı durum hala devam ediyor. zıt bir örnek vermek gerekirse, kupa maçına gitmekten vazgeçtim ve elendik.
  • 863
    elmander'in bu maçta bilica'dan kaptığı topta kaleye yalnızca bir kez kısaca bakıp sonrasında adeta salağa yatarak sürekli olarak sanki içeride pas verecek arkadaş arıyormuş gibi yapması, bu esnada da götüm götüm yanaşması, en sonda kalçadan yabıştırıp ayıyı avlaması efsanedir.

    yobo bu numarayı yemiş, koşup elmander'in önünü kapatacağına son ana kadar içeriyi tutmakla elmander'e basmak arasında kalmıştır. komik olan şu ki, değil içeride bizden birinin olması, lütfedip de ciddi ciddi koşan bile yok ama elmander'in o hareketler efsane ya sanki hayali birine kaşıya gözüyle işaret veriyormuş gibi böyle, yobo da tam bir mavi ekran veriyor. artık top çizgiyi geçerken koftiden milan baros altı pasa yanaşmış oluyor o kadar ama pas alacağından falan değil ha, zaten yanında iki tane de fenerbahçeli var, maksat aksiyon olsun...
  • 500
    az önce kaskodan aradılar, çalarken dinlet sağolsun adam en sonunda dayanamayıp, "afedersiniz galiba galatasaraylısınız beyefendi, akşama feneri ne yapacağız?" diye soruverdi. "fenerin amına koyacağız abicim 1 tane baros'tan banko var sen gönlünü rahat tut." dedim. gülüştük. normalde 5 gibi arayacaklarına, 1 saat içinde de dönecek olmaları cabası tabii.
  • 106
    şimdiye kadarkiler fasa fisoydu, hatta önümüzdeki beşiktaş maçı da olsa olsa en fazla gerçek mermilerin kullanıldığı bir tatbikat olur. türkiye'de maç dedin mi esas duruşa geçeceksin. ak koyunun, kara koyundan ayırt edileceği, edile geldiği anamaç'a bakacaksın. fenerbahçe'yi yenmeyen takımın aldığı zaferler hep bir tarafımı eksik bırakır benim. sayıyorum günleri, kamptayım ara verdiğim tribünlere o maç için bir kereliğine yeniden dönüyorum.

    kalbimin turuncudan iz taşıyan sarısı mecidiyeköy'de kaldı benim. hepimizin bir hatırası var dı orada elbette. bizim emeğimiz belki de hepinizden çok daha fazla olduğundan, en geç biz alışacağız yeni dünya düzeni'ne. arena; vestfealen'i, barnabeu'yu, san siro'yu, stamford köprüsü'nü görmüş gözler için söylüyorum ki, bu stadyumlar yanımıza bile yaklaşamazlar. ne var ki ali sami yen ruhuna da o kadar uzakta. aslında olmayabilirdi, eski sabık başkan kendi egosunu tatmin peşinde olmasaydı, bütün stadyumlardan önce alacaktı arena'da büyük galatasaray taraftarının tüylerini diken diken eden cehennem namını. tarihin en kötü takımıyla, en berbat sezonunda apar topar taşıdılar bizi daha aslan olamamış, seyrantepe'ye. yarım sezon 15.000 kişi olan taraftarı, bellli belirsiz 15-2000 kişiyle takviye yoluna gittiler. gel kim olursan gel, kombineni al, sığır gibi maç seyret. halbu ki takım kurmaktan çok daha zordur taraftarı kurmak. biz o 15.000 öncü birliği, en kemik, en aktif, taraftar taburunu oluşturabilmek için ne maçlar, ne savaşlar verdik. sen bastır parayı, caf caflı koltuklarda galatasaray'ı seyret adına taraftar densin. aslantepe'ye zebani diksen gelenleri korkutsa, aşağıdan su sıksan, metro da sabaha kadar nefessiz bıraksan, geçen seneden daha kötü bir takım kursan, tınaz tırpan'ı hoca olarak getirsen bile o 15.000 kişi o tribünlerde olacaktır. iş nitelikli diğer 30.000 kişinin seçimidir.

    olmazdı, o takımın futbolcuları o stadyumda galatasaray formasıyla çıkamazdı. çıktılar en ufak bir katkı yapamadan, tek bir taraftar daha yaratamadan kaybolup gittiler. beklenecekti, başında terim'in olacağı bir takım beklenecekti. yeni bir gaz yeni bir ivmeyle o yiğit 15.000 kişinin harmanlayacağı bir 30.000 kişi daha bulunacaktı. bize kalsa yapardık, bize kalsa en az 5 sınavdan geçirirdik kart alacakları. gerekirse yine 15.000 kişiyle oynardık, ama taraftar olmayanı o muhteşem mabede sokmazdık.

    taraftar denince, içinde bulunmaktan onur duyduğum ilkeli ve gönüllü birlik gelir aklıma. forma seyretmeye giden, tabelaya asla bakmayan, yenilmemek için önlem almayan, en umutsuz anlarda bile asla pes etmeyen, yenildiğinde, yenen takımı anasından doğduğuna pişman eden bir büyük takımın taraftarıyım ben. muslera'nın kurtaracağı penaltıyı seyretmeye gitmem ben, ağlaya ağlaya, küfür ede ede takıma koyduğumuz semih kaya'nın yatarak top kesmesini de, ufo'nun fuleli saçlarını savura savura topu ön cephelere götürmesini de. ligin sıradan bir takımına karşı bile bariz bir üstünlük kuramayan, lanet olası 3 puan peşinde olan, 2. bir golcüyü sahaya süremeyen takımı da. kendisi coşan ardından taraftarı coşturan futbolcular arıyorum. sezon başında gelen yabancı futbolcuların melo dahil hiç birini tanımıyordum. yani beni galatasaray kombine satıcısının masasına koşturacak bir futbolcu yoktu. yine yok, şu geçen fasa fiso maçlarında da melo oldu biraz. onu da dedim ya ben fenerbahçe maçında seyredeceğim olanca coşkumla.

    arena dolmuyor, dolmaz. ne biletler pahalı diye, ne ulaşım sorunu var diye değil. takımda büyük futbolcu yok diye dolmaz. bir lincoln, bir hagi, hatta bir misimoviç olsa şimdikinden en az 5.000 kişi daha fazla taraftar olurdu. turgay şeren 10 çocuğu galatasaraylı yapabilir, ama metin oktay doğan bütün çocuklara metin ismi koydurur. hiç kimse çocuğuna simoviç adını koymadı, ama hepimizin oğlunun adı bir zamanlar prekazi'ydi. elmander belki çok büyük futbolcudur, ama son senelerde doğan küçük galatasaraylı çocukların adı baros'dur.

    biz zaten vardık,15-2000 galatasaraylı, yarın fenerbahçe maçında bize ilave 30.000 kişi daha gelecek. kaçının taraftar kalacağını göreceğiz. taraftarı çoğaltan alınan kupalardan çok, büyük futbolcularıdır. en azından ben bu sene arda gitmeseydi, tribünlerde olacaktım yine de. taraftarlık için yaşım geçti, eskisi gibi bağıramıyorum, sevinemiyor, üzülemiyorum. son senelerde 2 futbolcu beni maçlardan soğuttu. takımın büyük futbolcusu olmadığı için de sıradan maçlara gidemiyorum. başta dedim ben bunlara maç diye bakmıyorum. real madrid'e geçiren formayı, mersin'e bile geçirmesi garanti olmayan formayla değiştiler, her sene milan'a geçirdik diye bağıranları, gaziantep'e yenilirken arena'da hakeme küfür ettirdiler.

    fırtına yaklaşıyor, fener maçı ben o maça kadar izinliyim. o maçtan sonra da izine çıkacağım. kadıköy'deki fener maçına kadar. fenerbahçe maçında hagi'yi bekliyorum. ekstra bir taraftar motivasyonu sağlanır, maç hafta içi, saat erken, nevizade yasak, hava muhtemelen kötü. yani bir anamaç için ev sahibi takım adına işler iyi gitmiyor. yapılacak iş o maça gelecek diğer 30.000 kişiyi iyi seçmek. ben derim ki hepimiz başka şehirlerden azılı galatasaray taraftarı avına çıkalım. kendi payıma 2 kişi getiriyorum kayseri'den, parken'e götürdüğüm adam ve o maça götürmediği için 2 sene babasıyla konuşmayan oğlu.

    arena'nın cehennem olmak için sami yen gibi senelerce beklemesini istemiyorsanız paçaları sıvayın. istanbul dışındaki deli taraftarlar size de lafım. birilerine ulaşın en az bizim gibi taraftarsanız ne yapın yapın maça gelin. gelenler işin keyif tarafını başka maça saklasınlar, maça erken girsinler. mutlaka ilan edilecek olan parçalı formayla maça gelsinler. uyarına gelirse ufaktan da çakır keyif olsunlar. maçın başlama vuruşuyla birlikte sahaya çöksünler. görceksiniz, böyle bir ortamdan hiç bir takım sağ selamet çıkamayacak. derdim o maçta fenerbahçe'nin sağ selamet çıkamamasından çok, taraftar parametresini en az 40.000 kişilere çıkartmak.

    şanlı şerefli geçmişimiz asla tükenmeyecek. çok daha beter sezonlar geçirsek bile galatasaray büyümeye devam edecektir. geçse de yolumuz bazen bozkırlardan, adımız galatasaray olduğu sürece zaferlere çıkacak bütün yollar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın