• 76
    kafadan temel hatalar yaparak merhaba dediğimiz sistem.

    öncelikle kanatları barış ve yunus olan bir takımın sağlıklı bir şekilde oynayabilmesi için merkezdeki yapının mutlak suretle 3'lüden oluşması gerekiyor. zira halfspace'leri doldurmadan, kanat oyuncularının kademelerine dair hiçbir çözüm bulmadan, 90 metrelik bölümü tek başına dokumalarını beklemek zaten fizyolojik olarak imkansız.

    inter keriz mi merkezi hakan-barella yapıp önüne ekstradan bi 10 numara atmak varken barella-hakan-frattesi ile merkezi 3'leyip dimarco ve dumfries'in kademelerine içeriden önlem almaya çalışsın?

    diğer yandan davinson gibi 3'lünün kenar stoperi olmak için yaratılmış bir oyuncuyu, ne oyun yapısına ne de yetenek setine uymasına rağmen merkezde kullanmak saçmalık ötesi. özellikle de nelsson gibi pozisyonel bilgisi top seviyede bir merkez stopere sahipken.

    bundan daha kötüsü de var, o da kenar stoperlerin açık alanda elek olmaya en müsait 2 ağır stoperlerden oluşturmak. bu sırada da en hızlı stoper merkezde statik olarak pozisyon falan almaya çalışıyor falan hani?

    osimhen-icardi
    barış-yunus-torre-sara-sallai
    jakobs-nelsson-davinson

    2 süpürücü kenar stoper ve yunus'la oluşturulan 3'lü bir orta saha görünen en iyi kombinasyon gibi duruyor.
  • 77
    elimizdeki kadronun tüm oyuncularından faydalanabildiğimiz ideal senaryoda bir iki ufak revizyonla çalışabilecek diziliş.

    3'lünün solunda apo oynayacaksa oradaki kanatta jacobs gibi defansı önceleyen biri oynamak zorunda. esasında 3'lünün sol stoperi olarak jacobs oynamalı. bu pozisyonda yıldızlaşacak profil tam.

    ortada nelsson ve sağda davinson biçilmiş kaftan. nelsson'un konsantrasyonuna ihtiyacımız var ortada. davinson ise kendi kademesine kendi girebilen bir stoper olduğu için birçok defasif rolde sıkıntısız oynayabiliyor. yanındaki beki veya kanadı özgür bırakabiliyor.

    kanat rotasyonumuz aslında fena değil bu sistem için. yunus bir koridoru boylu boyunca kullanabileceğinin sinyallerini verdi 23 ekim 2024 galatasaray elfsborg maçı'nda, ama bu onu yanlış kullanmak oluyor. patlayacılığını muhafaza etmesi ve gerektiğinde kullanması bizim için daha değerli, oysa yunus dün devamlı apo'nun tarafına koştu.

    barış alper biraz daha görev adamlığına dönmeli mental olarak. şu sıralar fena halde takımın yıldızı kafasında. hak etmedi mi, etti, ama bu sistemde sağ koridoru alacaksa geçen seneki barış mentalitesine dönmesi iyi olur.

    onun dışında sallai ve jacobs da görev verildiğinde bu pozisyonları iyi oynayabilecek profiller.

    orta sahada ise 2 cm 1 cam yerine 3 cm oynanması gerektiği net. mertens, osimhen, icardi'bin aynı anda sahada olması takımın pil ömrünü 45 dakikaya çekiyor. aslında böyle bir lükse sahip olmak güzel, ama ana plan bu olamaz. torreira tutucu toplayıcı, sara regista/b2b karışık ve bir tane safkan b2b, hücum gözü iyi, skor yapabilen orta sahamız olsa harika olurdu. aslında aklımda biri var. yunus'u fatih terim'in emre kılınç'ı kullandığı gibi sol iç denersek çok pis verim alacağız gibime geliyor.

    ilerde ise osimhen-icardi ikilisi her maç her rakibe karşı gol çıkarabilecek bir ikili. özellikle false 9'laşan bir icardi çok kıymetli. dün olduğu kadar derine gelmemesi gerekiyor tabii. bununla birlikte bu ikiliyi gerekli anlarda hiç ikiletmeden bozabiliyor olmamız lazım. skoru aldık maçı tutmak mı gerekiyor, gerekirse osimhen, gerekirse icardi çıkmalı dakika kaç olursa olsun.

    elimizde joker oyuncular var. orta sahadaki çok spesifik işler hariç bence her mevkiide bu dizilişin ve türevlerinin altından kalkabilecek kadroya sahibiz. ziyech ve mertens dahi taktiksel ezber oturduktan sonra müthiş hamle silahları olarak kullanılabilir. abdülkerim, demirbay, jelert kısmen uyumsuz kalan isimler. jelert'in kopenhag'da 5li savunmanın sağında risk almayan bir rolde oynadığını unutmamak lazım. bizim takımda kanat oyuncuları bu dizilişte çok daha becerikli isimler olmak zorunda.

    her halükarda bu sezonun çoğunu 3'lü savunma türevlerini oynayarak geçireceğimizi düşünüyorum. okan buruk'la geçen iki sezonda takımımızın tam ritmini kasım-aralık gibi bulduğunu düşünürsek bence umut beslemek için fena bir konumda değiliz. yalnız daha fazla ciddiyete ihtiyacımız var. ben oldum kafasındaki herkes acilen bu kafadan çıkmazsa diziliş miziliş zerre fayda etmez.
  • 78
    okan buruk galatasaray’ının 4-2-3-1/ 4-4-2’den sonra denediği ilk formasyon.

    (bkz: 23 ekim 2024 galatasaray elfsborg maçı)

    kaan, davinson ve apo abiler gibi süre almayan nelsson, metehan ve jakobs’un da becerileri itibariyle uyum sağlayabilecekleri bir formasyon bu.

    günümüzde ne kadar formasyonun önemi yok diyenler olsa da her futbolcu top ile nerede bulaşacağının pozisyonu nerede karşılayacağının alışkanlığıyla en iyi performansını verir. ayrıca 3’lü oynayan takımlara karşı 3’lü oynamanın daha dah kolay olduğu da bir kuvvetli bir düşünce. alan parsellemek, konumlanmak vs. bir şeyler…

    istatistikler bir yana iyi bir maç geçiren sanchez ilk 30 dakikada eray’ın yapacağı oyun başlangıçlarında tam olarak nerede konumlanması gerektiğini anlayamadı. çünkü bugüne kadar hep kalecinin sağında o solunda apo abi vardı. ikinci yarıdan itibaren net şekilde özellikle aut başlangıçlarınsa altıpasın hemen solunda konumlanıp atışın ardından eray’ı sağ stoper gibi ceza sahasının sağ tarafına gönderdi… böyle ayrıntılar zamanla alıştıkça daha da oturacaktır.

    neredeyse hiç denenmemiş bile olsa oyuncu kalitesi ve yapıları bu dönüşümü sancısız geçirebilmemize müsait. aynı sneijder ve drogba’dan sonra klasik 4-4-2’den diamond’a geçen 12-13 takımı gibi.

    3-4-2-1 olabilir, 3-4-3 olabilir, farketmez. ilk kez bir alternatif planımız daha var. bakalım haftasonunda da görecek miyiz?

    (bkz: 28 ekim 2024 galatasaray beşiktaş maçı)

    ek:

    mokoena’s uefa el semi final first leg xi: 3-4-2-1:

    nando
    davinson-nelson-apo(yakup)
    kaan- torreira
    barış-sara-yunus
    icardi-osimhen
  • 79
    taş gibi sistem...

    bizim stoperler ince görmeye çalışmak yerine topa dan dun vursa dün 6-7 atardık. buna rağmen ilk yarıda 6 olacak maçtı.

    sorun ikinci yarıya böyle durumlarda dirençsiz ve kafa olarak maçı bitirmiş oyuncularla devam etmekte. stoperi değiştir nelsson yap, 10 dakika değil 45 dakika oynasın, barış'ı al jelert koy, mertens çıkar berkan at... sara'yı 10'a çek... ya da olmadı 3-4-3'e dön icardi'yi al...

    tamam ıf it ain't broke, don't fix it diyorsun ama futbol bert lance'ın sözüyle açıklanabilecek bir şey değil...

    yapacak bir şey yok, bunu düzeltirsek sanırım her maç 4-5 gol bulup 1-2 gol maksimum yememizle sonuçlanır.
  • 80
    nihayet yaptık hem de kritik bir maçta. * bakmayın siz futboldan anlıyormuş gibi yorumculuk kasanlara, elfsborg küçümseyenlere. iyi kapanıp hızlı çıkan, girdiği pozisyonları değerlendirebilen bir avrupa takımı ile takım savunmamızı gayet de iyi sınadık. ayrıca bu elfsborg, ligdeki herhangi bir rakibimizden daha kötü bir takım da değil.

    esas konuya gelirsek, bu diziliş ile rakip kaleyi abluka altına alırken, geçiş hücumlarını da nasıl kestiğimizi gördük hem de 11 ideal olmamasına rağmen. ideal 11, doğru rotasyon ve bazı ince dokunuşlarla 3-4-1-2 veya 3-5-2, 3-4-3'ün uzun vadede muazzam iş yapacağını düşünüyorum. benim kafamda savunma üçlüsünün ortasında hep kaan ayhan ve sağ stoperde davi var. kaan'ın ortada oluşu hücum anında orta sahaya +1 etki edecektir. 3-4-1-2 başlayıp skoru bulunca mertens'i dışarı alıp 3-5-2'ye dönmek gibi hamleler de rakipleri oldukça zorlayabilir. tersine 3-5-2 başlayıp mertens'i son yarım saat de değerlendirebiliriz yahut santrforları dinlendirmek için 3-4-2-1 kullanabiliriz. inşallah üzerine inşa ederek ve geliştirerek devam ederiz.
  • 82
    lig için sol kanat bek ismail jakobs, sağ kanat bek roland sallai ve 10 numarada yunus akgün.
    bu isimler katıldığında sistem daha da iyi işler.
    zorluk derecesi yüksek maçlarda kaan ayhan, lucas torreira’nın yanına geçer.
    gabriel sara da 10 numara oynar.
    osimhen&icardi ikilisini 4’lü dizilişte birlikte oynatmak çok zor. zorluğu yüksek maçlarda;
    apor nelsson davinson
    jakobs sara kaan torreira sallai
    icardi osimhen ile oynayabiliriz.
  • 83
    geçen sezon inter, leverkusen ve atalanta'nın yükselişinden sonra 3'lü savunma varyasyonlarına ilgim arttı. işin taktik kısmı daha çok ilgimi çektiği için bu takımları çokça izledim. izledikçe üçlü savunmanın vaat ettiklerini gördüm ve heyecanlandım.

    taraftarların bir kısmının sert bir şekilde, pek de etraflıca düşünmeden bu dizilişi istememesini anlayabiliyorum. zira bu dizilişe bu topraklarda 3-4 yıl önce jorge jesus'un 8-9 maç denemesinden başka pek rastlanılmadı. jorge'nin o takımının, 3'lü defansa çok uygun olmadığını düşünüyorum ama o ayrı mesele.

    3'lü defansa karşı olan taraftarlarımızın bu du diziliş anlayabilmeleri için 4-5 hafta bu 3 takımı izlemesini tavsiye ediyorum. city'i de bunların arasına koyabiliriz belki ama onlar klasmanımız sayılmazlar. eminim ki izledikten sonra sempatileri artacak.

    3'lü defans, hem enine hem de boyuna sahayı çok iyi parselleyebiliyor(futbolcular pozisyonunu doğru alırsa). enine 3'lü ve 5'lü defans orta saha kontrolü, rakibe alan bırakmıyor. özellikle en büyük problemimiz olan geçiş hücumlarını önlemede gerideki 3'lünün inanılmaz etkisini görüyorsunuz. yine rakip yarı alanda kaptırılan toplarda 5'li orta sahanın alan daraltarak pres ile top kazanma şansı artıyor, keza 5 kişilik orta saha ile enine kalabalık oluyorsunuz. bizim gibi pres futbolu oynayan takımlar için bulunmaz nimet.

    yine 2 kanat bekinin de geçişlerde hızlı ileri çıkması ile rakip defansı enine genişlemek durumunda bırakıyorsunuz. içeri kateden her +1 futbolcu gol şansı demek.

    yatayda da 3'lü dizilimde bir çok katman var. defanstan başlayarak sol ve sağ stoperin rakibe basması sırasında arkada en az 1 kişi bırakarak katman oluşturuyor ve bu ikilinin kademesine girebiliyorsunuz.

    kanat beklerin pozisyonuna göre hem ileri ikiliye yaklaştırıp ikiye bir şansı elde ediyor, hem de defansif aksiyonlarda sol-sağ stoperlerle kademe, sağ ve sol orta saha içlerle ise sıkıştırma şansı elde ediyorsunuz. ve bunları yaparken defansta +1 stoper, hücumda ise +1 forvet arkası desteği alıyorsunuz.

    elfsborg maçında forvet arkası oynayan icardi ve mertens'e, arkasında 2 orta saha ile daha rahat oynama şansı veriyorsunuz. zira defans hattı ile forvet hattı arası mesafe kısalıyor, bu iki isim daha dar alanda enerjilerini kullanıyor. ben özellikle mertens ve torreira'nın sıklıkla şiddetli defansif deparlar atmak zorunda kalmalarından çok rahatsızdım. üçlü formasyonda bunlar azalacaktır.

    muhtemel dezavantajlar elbette var. özellikle beklerin kondisyonları çok kritik öneme sahip. geri dönüşlerde tembel davranırlarsa ki bunu elfsborg maçında barış'la yaşadık ve gol yedik, çok sıkıntı yaşanabilir. 2'li forveti ise arkasındaki hat çoğunlukla taşıyabilir fakat yüksek eforlu maçlarda forvet arkası yerine ortada 3 isimle çıkmamız daha faydalı olur. bunun yanında bireysel hataları da mutlak suretle azaltmalıyız. oyun ezberi ve pozisyon bilgisi elbette ki çok büyük öneme sahip ve oynadıkça gelişecektir.
  • 86
    solak tennisçiye karşı oynamak zordur, solak boksöre karşı dövüşmek de, solak futbolcu daha bilinmezdir, sol eliyle şut çıkaran basketçiyi savunmak zordur. çünkü hepsi alışılmışın dışında bir yönden size saldırır ya da savunur.

    özellikle başaltı takımların* günümüzde artık sıklıkla 3'lü defans tercih etmesinin sebeplerinden biri de 3'lünün 4'lüye göre alışılmışın dışında olmasıdır.

    sol ve sağ stoperlerin pozisyonu, sağ ve sol kanat beklerin çıktığı noktalar ve defansif aldıkları pozisyon, 3'lü ofans hattının saha içinde kanatlara açılması ya da derine gelmesi*, orta sahaların daha çok ceza sahasına girme özgürlüğünün olması gibi bir çok varyasyonla rakiplerin çözmesi zor bir diziliştir.

    maçların taktik savaş şeklinde geçtiği italya liginde artık 3'lü tercih ediliyor, bundesliga'da da yine başaltı takımlar bu dizilişi seçiyor*. premier lig biraz farklı zira öyle futbolcular var ki takımlarda 3'lünün ince dokunuşlarına gerek kalmadan her oyunu oynayabilen kalitede isimlerle 4'lü ile de büyüklere kafa tutabiliyorsunuz. taktik manyağı guardiola ise artık uzun zamandır 4-3-3'ü bırakmış ve 3'lü varyasyonlarını tercih etmiş durumda.

    avrupa'da bir inter, atalanta ya da leverkusen etkisi bırakmamız için artık ana planımızın bu olması gerektiğini düşünüyorum. bir 4-4-2, bir 3-4-1-2 oynayarak asla taktik istikrar ve oynama alışkanlığı yakalayamayacağız.

    2000'li yıllarda devrim niteliğinde oynadığımız gegenpress ile 2 kupa almıştık. şimdi yeni bir devrim ile neden bir kupa daha gelmesin.
  • 91
    (bkz: 7 kasım 2024 galatasaray tottenham maçı)

    ilk yarıda premier lig'in en dinamik ve hızlı takımına nefes aldırmayan, kendi sahalarını bırak ceza sahalarından çıkarmayan, ayağa organize ve neredeyse her atakta rakip kaleye inmemize, inanılmaz bir pres yapmamıza ve sonucunda ilk yarında en az 5 gol atacakken 3 gol atmamıza yardımcı olan diziliş. futboldaki onlarca değişkeni unutup oyunu sadece diziliş üzerinden okuyanlar, bir de böyle baksın bakalım.

    şahsi görüşüm ise beklerimiz kademeyi yapmayı öğrendiğinde bu diziliş çok farklı şeyler izletebilir bizlere.
  • 93
    nelsson formsuz olduğu için kaan ve sara birer mevki geriye kaydı, yunus’un da içinden prime kostic’ten bile iyi olabilecek seviyede bir sol kenar oyuncusu çıktı. bugüne kadar hiç orada oynatılmaması hataydı belki de. tüm bunlar birleşince, idealimdeki diziliş şıkır şıkır işlemeye başladı. kostic sistem değişikliğini işaret eden bir isimdi, o yüzden yükselmiştim ama iyi ki gelmemiş. yunus’un bu sezon oynadığı kalitede futbolu kostic en son frankfurt’ta iken oynamıştı. isimler önemli değil, bu sistem bize gerçekten ilaç olacak. ilk meyvelerini topluyoruz çok şükür, iyi ki yunus’umuz ile.

    (bkz: #4021220)

    (bkz: 7 kasım 2024 galatasaray tottenham maçı)
  • 100
    düşünülenin aksine rotasyon konusunda elimizi rahatlatan sistemdir.

    çünkü bek rotasyonumuza barış alper, sallai ve yunus'u da ekleyebiliyoruz. çünkü bekler beklikten ziyade hücumcu oluyor. zaten jelert ve jakobs orijinal bekler, kaan da beki yedekliyor aynı zamanda stoperi de yedekliyor. berkan bu sistemde hem orta saha hem de sol bek rahatlıkla oynayabiliyor. üstelik çift santraforda barış alper'i ve sallai'yi de kullanabilme fırsatına sahip oluyoruz. daha batshuayi'yi saymadım bile.

    rotasyonumuzu azaltmayan, arttıran sistemdir. ayrıca pres, oyun kurma, bol pozisyon üretilen büyük maçtan sonra "üçlü oynanmaz bu ülkede" ön yargılarının kırılması gerekir. üçlü gayet oynanır. inşallah icardi'nin sakatlığı bu sistemden vazgeçmemize sebep olmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın