bizim hakemler olsa şu pozisyona avantaj dinlemez anında çalar sonra da eyyam için sarı çıkarır, 2 dakika oyundan çalardı.
hakem böyle etkiliyor işte.
58
hakem düdüğü ağzına aldığı an silva'yı takip eden oyuncu durdu. ağzına aldıysan çalacaksın o düdüğü. kötü bir goldü. hakem hatalı. 4 2.
59
hakem madrid'e gölü yedirdi. düdüğünü ağızına götürdü tam çalıyordu bernardo'nun topu aldığını gördü ve çalmadı. o arada hakemin bu hareketini görünce madridliler anlık duraksadı. gol olunca da hakem avantaj işareti yapıyor :)
60
real madrid penaltı kazandı. dakika 81. çok amatörceydi. city rahatlıkla bitireceği turu ısrarla ikinci maça bırakıyor. real madrid bu ikramları hiç affetmez.
bu city harbi gerzek takımmış. ulan bu kadar iyi oynayıp nasıl bu maçı 4-3 e getirdiniz? real zaten 3 kere geldi kaleye toplasan.
63
benzema penaltıyı attı ama 3 gün önce aynı maçta 2 penaltı kaçırmış adama penaltı attırmak gerçekten risk ve yanlış. bence hakan çalhanoğlu atmalıydı.
64
90 dakikası 4-3 geçilen maçta sadece +3 uzatma verildi. neden biliyor musunuz? çünkü iki takımda futbol oynadı, iki takım da yerde yatmadı, iki takımda rakibiyle ve hakemle didişmedi.
tam ben bunları söylerken uzatmalarda sahaya taraftar girdi. tahmin edebileceğiniz üzere saha girenler ilgiliz değil. yanlış görmediysem paçavra kürdistan bayrağıyla girdi sahaya. amk barzoları her güzel ortamı bozmak için fırsat bekliyorlar.
bu arada maç bitti. müthiş maçtı.
muhteşem bir rövanş bizi bekliyor.
65
real madrid'in bu oyunla iyi sonuç aldığını düşündüğüm maç. rakip kalede ciddi tehdit oluşturamadan tek farklı mağlup oldular, city'li oyuncular bitiricilik sıkıntısı yaşamasa çok farklı skor olabilirdi burada işi bitirme şansları varken çok zor bir deplasman oynayacaklar. real'in winnerlığı su götürmez bir gerçek bundan önceki turları çok iyi oynayarak geçmedi real. vinicius ve benzema'nın ekstra işleriyle turu çözen taraf olmuşlardı. rövanş maçı 4 mayıs tarihinde. sabırsızlıkla bekliyorum.
bol gollü, bol pozisyonlu müthiş maç. gel gelelim buradaki arkadaşlarımın atladığı bir durum var. maçı real kaybetti arkadaşlar. yenildiler. evet sahadaki futbola göre çok daha trajik bir skor çıkmalıydı ortaya fakat en nihayetinde real 4 gol yiyip yenildi. rövanş için hala şanslar hemen hemen eşit diyebilsek de buradaki sanki real farklı kazanmış havası garip geldi bana.
68
özeti yükleneli bir saat olmadan 250 bin kişi tarafından izlenmiş efsanevi maç.
biz ne izledik dedirten şampiyonlar ligi yarı finali. real madrid grup aşamasından sonra her maçında acayip şeyler izlettirdi bize lakin bu maç çok başka bir seviyeydi. müthiş bir haz verdi.
70
yuksek kalitede oyuncularin yuksek kalitede taktik kumelerini sahaya yansitmaya calistigi ama sakarliklarin sonucu belirledigi izlemesi keyifli mactir.
manchester city, cogu real madrid defansinin sakarligindan, yakaladigi pozisyonlari comertce harcarken, laporte ve fernandinho'nun hatalari da real madrid'in tur umutlarini korumasina neden oldu. bol gollu maclar izlemesi keyifli gibi gozukse de bugun iki takim da benim beklentimin cok ustunde hatayla oynadi. boyle olunca, iki takimin da uygulamak istedigi enfes yuksek pres yapilarini, manchester city'nin pozisyonel ataklarini, alan zaman manipulasyonlarini, real madrid'in direkt atak denemelerini konusmaya da pek gerek kalmadi.
macla ilgili gordugum en ilginc istatistikse real madrid'in 17 ucuncu bolge girisinden 11 sut cikarmis olmasiydi.
71
pes veya fifa oyunlarındaki maç gibi maçtı.bol gollü bol aksiyonlu müthiş maçtı.
72
dikine futbol oynamanın ne kadar güzel ve etkili olduğunu yeniden ispatlayan müthiş maç.
mecbur kalınmadıkça ve pozisyona o an karar verilmedikçe gereksiz yan pas yapılmadı, her oyuncu bir tık önündekine pas verdi. her iki takıma da bu güzel mücadeleyi izlettikleri için teşekkürler.
73
başta dört büyük futbol kulübü olmak üzere freni patlak kamyon gibi borçlanarak giden ve konkordato ilan edilen, uefa ülkeler sıralamasında 20. sıraya kadar düşen, altyapı düzeni için hiç bir çabası olmayan, yabancı kuralının çocuk oyuncağı gibi sürekli değiştiği ve her zerresinde siyasetin kirli ellerini hisseden! ''ülke futbol iklimimizde'', futbol adına dibi gören bu bünyelerimize ilaç gibi gelen maçtı. 90 dakika boyunca çölde vaha bulmuş gibi hissettirdi. hiç bitmesin dedirten bir maçtı.
rakip real madrid'e karşı oyunu bu kadar dar alanda oynayabilen, kupa 1'in yarı finalinde attığı 4 golden çok daha fazlasını da kaçıran manchester city ve bu oyunu inşa eden josep guardiola sala'ya imrenmemek elde değil. dünya üzerinde oyun olarak böylesi ezildiği bir maçta 3 gol atıp ikinci maç için de umut taşıyabilen tek takım da real madrid'den başkası olamazdı.
74
geçen de yazmıştım bu maç kanıtı oldu resmen. neden atletico madrid gibi bir takımın bu seviyelerde olmamasını gösteren maç oldu. bol gollü maçın nedeni sırf hücum düşünen 2 takımın olması. özellikle vini jr. attığı golde topa 6 kere tıklıyor. son 4 ve 5 numaralı tıklamaları o kadar messivari yaptı ki yumuşacık. azıcık bile açmadı ayağından. üst düzey bir goldü. artı parantez benzema yıllarca ronaldo'nun gölgesinde kaldığını resmen gösteriyor. hep beğenmişimdir benzema'yı ancak bu ne biçim bir performanstır. attığı ilk golde 3 kişi arasında boğuşuyor top sola dönüyor oradan pozisyon takibi ile gelip sol iç plaseyi köşeye bırakıyor. iki takımda savunma yaparken alanı daralttı sürekli. ancak hücum yapan takım yeri geldi stoperlerini yeri geldi beklerini içeri sızdırdı. hep ceza sahasına tehlikeli sızmalar oldu. neresinden konuşacağımı bile bilmiyorum. her dakikası harika taktik nüanslarla dolu.