• 221
    milli maç arası dönüşü puan kaybettiğimiz bir başka maç.

    kötü oynadık ve ne yazık ki kadro derinliğine bakıldığında bu sıkıntımız devam edecek gibi görünüyor.

    1-) kanat rotasyonumuz kağıt üzerinde güzel gözükse de aslında düşündüğümüz kadar iyi değil. rodriguez ve onyekuru birbirine benzer özellikte oyuncular, sinan maalesef hiç gelişme kaydedemiyor, yunus henüz genç ve kredisi var, iyi katkı vereceğine inancım tam ancak 90 dakikada nasıl bir katkı verebilir fikrimiz yok. orta sahada yine kağıt üzerinde güzel görünen bir rotasyon var ama oyun kurgularında bir sıkıntı var. belhanda galatasaray forması ile izlediğim en yetersiz futbolculardan biri olabilir, istediğiniz kadar teknik olun, zihinsel sıkıntılarınız varsa beş para etmez oynadığınız top. fernando çok önemli ve değerli bir futbolcu ama maç içerisinde savunmanın içine gömüldüğünde kayboluyor. n'diaye bugün galatasaray forması ile en kötü maçlarından birini oynadı, ama yine de fernando ile birlikte takımda orta sahada önemli iş yapabilecek yegane oyuncu. savunmamız fena değil ancak hem maicon hem de mariano'nun formsuz oluşu maçlarda sıkıntı yaratıyor.

    2-) biraz belhanda'ya değinmek istiyorum, şayet kendisi ne yazık ki bir ur haline geldi. oynadığı düzeyde onun kadar gamsız ve vurdumduymaz bir oyuncu uzun süredir izlememiştim. takımın 65 dakika boyunca futbol adına hiçbir şey yapmamasının yegane sorumlusu kendisiydi. top kayıpları ve savunmada bıraktığı boşluklar n'diaye'yi de oyundan düşürdü, n'diaye yoruldu ve oldukça etkisiz bir performans ortaya koydu. son 20 dakika beyefendi hazretleri biraz futbol oynamaya karar verince takım da iyi futbol oynamaya başladı. bilerek oynamadığını düşünmek bile istemiyorum, hiç bir profesyonel böyle saçma bir şey yapmaz, maç seçiyorsa o da ayrı bir sıkıntı. hepimizin* belhanda'nın bu takımda yeri olmadığını anlaması gerekiyor. bir yolunu bulup elden çıkartılması lazım.

    3-) eren konusu ayrı bir hadise, evet yaşı ve formu gereği galatasaray'ın ilk 11'in futbolcusu olmayabilir ama gerçek tek forveti. sahada kaldığı sürelerde zaman zaman ortalıktan kayboluyor olsa da ceza sahasında rakip takım savunması için bir tehlike ve şansın yardımı ile gol ya da goller atabilir. nitekim bugün attığımız golde o anda rodriguez ya da sinan olsaydı o golü atamazdık. tarz olarak takım için farklı bir alternatif sunuyor ve devre arasına kadar kendisinden maksimum verimi almaya çalışmalıyız.

    4-) maalesef ffp nedeniyle sattığımızdan çok alamıyoruz ve bu en az 3 sene daha devam edecek. teknik ekibin zaten bu konu üzerinde çalıştığına eminim ama yunus akgün ve atalay babacan'ın ilk 18'e, fiziksel olarak güçlendiklerindeyse ilk 11'e girmesi gerekiyor. altyapıdan gelen gençlerimiz sayesinde bu bölgelerde yeni alternatifler ortaya çıkacak ve rotasyonumuz kuvvetlenecektir. ayrıca bu şekilde atalay'ın belhanda'nın yerine hazırlanması sağlanacaktır.

    kısa vadede çözüm olarak linnes ve donk'un 11'e monte edilmesi ve donk-fernando-n'diaye orta sahası ile maçlara çıkılması bizi biraz rahatlatabilir. donk'a fernando'nun işlevi verilerek fernando biraz daha ileri alınabilir. bu sayede fernando oyunda istediğimiz ağırlığımızı koymamıza yardımcı olacak, aynı zamanda n'diaye'nin ileride daha çok gözükmesine yardımcı olacaktır. yunus ve atalay'a daha çok şans tanınarak 11'e yavaş yavaş ısındırılması lazım.

    futbolda romantizm güzeldir, ama gerçeklerden uzaklaşmamıza neden olur. mariano ve belhanda'nın ara transfer döneminde elden çıkartılması herkes için daha iyi olacaktır. kiralık ya da bonsevisleri ile fark etmez, 2 forvet, 1 orta saha ve 1 sağ bek transferi ile ligde daha iddialı bir konuma geliriz diye umuyorum.
  • 53
    son açıklanan eksiklerle çok değişik bir kadro göreceğimiz bir maç olacağı kesinleşti artık. skordaki kritik adamların olmaması, olası bir galibiyette yeni adamları da işin içine katmak demek, rotasyonu bir tık daha genişletme lüksü demek. muğdat, yunus hatta maç sonlarında atalay'ı sahada skora etki ederken görmek bizi galibiyet kadar mutlu eder eminim. kazasız belasız geçelim şu maçı.
  • 81
    çok fazla eksik oyuncumuz var maalesef. bursaspor maçları nedense beni her zaman korkutuyor. bursaspor'un bugüne kadar topladığı puandan daha fazlasını hak ettiğini düşünüyorum. erken gol bulamazsak kontra atakları durdurmakta zorlanabiliriz. umarım ozan kabak ve yunus akgün'ün günü olur. bizde eksiklere hayıflanmak yerine keyiften dört köşe olacağımız bir maç izleriz.
  • 228
    manchester city ile berabere kaldıkları maçtan sonra liverpool teknik direktörü jürgen kloop, avrupa uluslar ligi maçları ile ilgili şöyle bir açıklama yapmıştı:

    "çocuklar şimdi maalesef gidip uluslar ligi maçları yapacaklar. uluslar ligi dünyanın en saçma turnuvası. umarım sağlıklı bir şekilde geri dönerler. premier lig ve şampiyonlar liginde onlara ihtiyacımız var."

    evet, çok haklıydı alman hoca, uluslar ligi bizim için de oldukça saçma bir turnuva ve onun topçularını bilemiyorum ama şampiyonlar liginde ve türkiye süper liginde kendilerine oldukça ihtiyacımız olan galatasaray'lılar milli takımlarından fena halde "hasarlı" döndüler florya'ya... sakatı da vardı, yorgunu da vardı, üzgünü de vardı...

    buna rağmen fatih terim bir kumar oynayarak sakat olduğu söylenen garry rodrigues'i, belhanda'yı ve yorgun olan feghouli'yi saha sürdü de, daha ilk devre bitmeden başta serdar aziz olmak üzere, feghouli ve fernando sakatlanarak kenara gelmek zorunda kalıverdi...
    brezilyalı orta saha oyuncusu ayağındaki topu taca atarken ilk aklıma gelen "ya muslera'ya bir şey olursa kaleye kim geçecek acaba?" oldu da, bereket kötünün felaketi gerçekleşip zihnimdeki senaryo gerçekleşmedi. yine de soralım, böyle bir durum olursa kaleye kim geçer? benim tercihim maicon, ya sizin?

    sakatlıklar fatih terim'in ikinci yarıdaki hamle şanslarını elinden aldı almasına da, bu oyuncular çıkana kadar galatasaray da hiç yoktu sahada. bursaspor teknik heyeti ev sahibini iyi analiz etmiş ve rakip sahada baskı yaparak topla oyun kurmalarını engellemişti. biraz n'diaye çabalıyordu karşı kaleye gitmeye de, onun da tek başına yapacakları sınırlıydı. öte yandan "bay vurdumduymaz" belhanda yine her zamanki rahatlığı içinde sahada gezinmesin mi... kötüydü galatasaray da ilk tehlikeli atak ömer'in uzaktan şutunda ev sahibinden gelmişti. mevkidaşı roberto carlos gibi rakip savunmanın uzaklaştıramadığı topa gelişine sağlam çaktı ömer ama top son anda dışarı falso aldı.. bursaspor da devre biterken chedjou ile gole çok yaklaştı ama muslera geçmiş sezonlarda yediği gollerden ders almıştı, artık arka direğe de "bekçi" koymakta ve bu gece mariano o görevi başarıyla yerine getirdi, çizgiden topu çıkardı...

    devre bitmeden galatasaray teknik heyetinin idmanlarda boş durmadığı, takımı duran toplarda çeşitli "aksiyonlar" için çalıştırdığını gördük. aslında şampiyonlar liginde porto deplasmanında da buna benzer bir serbest vuruş organizasyonu yapmıştı galatasaray, bu gece de belhanda ve sinan herkesin orta yapmasını beklediği bir vakitte paslaşarak sinan'ı ceza sahası içinde topla buluşturdular da, genç oyuncunun vuruşunda okan iyi yer tutmuştu...

    soyunma odasında fatih terim takımı kendine has olarak "gazlamış" olacak ki ilk devreden farklı bir oyun vardı sahada. beraberliği istemeyen, galibiyeti arzulayan sarı-kırmızılılar oyunu daha çok deplasman takımın sahasına yığdılar ama "ince pas" yapacak "kadife ayaklar"; uzaktan şut atacak "güçlü" oyuncuları yoktu... hatta 47. dakikada belhanda ceza sahası dışından bir şut atmaya yeltendi de, ağlanacak halimize "kahkalarala güldüm" top "tıngır mıngır" okan'ın eldivenleriyle kucaklaşırken.

    dün wesley sneijder'in o bölgeden volkan demirel'i sağlı sollu yere yatırışının "sene-yi devriyesi"ydi, o golleri anımsadım, bir kez daha "saydım hatırını" dursun özbek'in... bira göbeği yapmış sneijder, bu belhanda kadar oynamaz mıydı?

    ilk devre kaleyi ıskalayan ömer bayram, belhanda'nın nadir ortaya çıktığı bir anda verdiği pasta da iki adımdan yine üç direğin dışına yolladı topu... sol kanatta çok mücadele etti genç ömer ama eski maçlarda olduğu gibi bu akşam da yaptığı ortalar ya dışarı ya da rakibe gitti. iyi niyetli bir çocuk, her şeyden öte galatasaray'lı bir çocuk ömer, avrupa'da alt yapı almış, o edindiği spor kültürü ile hatalarını görüp, idman dışında da "ekstra" yaparak eksik yanlarını düzeltecektir...

    sonraki dakikalarda sazı eline alan bursaspor oldu, özellikle yusuf erdoğan'ın yerine lima'nın oyuna girmesiyle misafir ekip muslera'nın kalesinde tehlikeler yarattı, bir keresinde ozan son anda kornere çeldi, bir diğerinde yardımcı hakem ofsayt kaldırdı da üçüncü de ali palabıyık penaltıyı işaret etti. topun başına geçen aytaç'ın vuruşunu muslera kurtardı lakin dönen top yine bursasporlu oyuncunun önüne düşünce uruguaylı kalecinin artık yapacağı bir şey yoktu.

    bursaspor'un penaltı kazandığı pozisyonda lima'yı düşüren ozan'dı ama tüm takım rakip sahadayken topu kaptıran ismi tahmin edebildiniz değil mi? lokomotif moskova maçında n'diaye'nin ilk sarı kartı gördüğü pozisyonda yaptığı gibi, yine ayağındaki topu ezdi ve savunmanın eksik adamla yakalanmasına neden oldu belhanda...

    fatih terim oyuna kulübeden oyuncu alarak müdahale edemeyince, saha içi değişiklikler yaptı ve kanada yolladığı belhanda'nın aslında 10 numara değil de 11 numara olduğunu gördük. adam sanki zincirlerinden kopmuş gibi 15 dakika bir top oynadı, bir asist yaptı eren'e ve beraberlik golünü attırdı, penaltıdan bir adım dışarda faul kazandırdı da n'diaye'nin şutunda okan yine başarılıydı... belhandaseverlere bu 15 dakika yetecek artacaktır, başlanacaktır yine güzellemeler de galatasaray'ın ocak ayında transfer sezonunda yapacağı en hayırlı transfer belhanda'yı birilerine "satmak" olacaktır.

    taraftarın gazı, belhanda'nın galatasaray'a top oynamak için geldiğini hatırladığı bir 20 dakikalık oyunla mağlubiyetten gelerek puan tablosuna yazılan bir puan kazanç olarak gözükse de sene sonunda "ak koyun kara koyun" ortaya çıkacaktır... umarım eren'in kafasını muslera'nın dediği gibi "bizi şampiyon yapan 1 puan" olarak anarız...

    kaynak ve maç fotoğrafları:
    https://ultrasmovement.blogspot.com/...ray1-1bursaspor.html
  • 93
    bursa'nin sag bekinde 18 yasinda burak kapacak oynayacak. potansiyelli degil siradan bir gencse garry rodrigues oradan her turlu ekmek cikarir.

    diziliste sol bekte ise baris yardimci var asil mevkisi sag bek ve stoper. buradan da ekmek cikabilir.

    edit: mackolik dizilisinin azizligine ugradik. boyle bi hata komik olurdu zaten baris sag bekmis. o zaman sol bekte de umut meras oynar. bilgilendirenlere tesekkurler. surekli farkli mevkilerde oynayan adamlar var bursa'da kadrolari cok vasat gozukuyor bakalim ne yapacagiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın