66
iddaa'nın handikap yapmamıza 2,90 değer biçtiği müsabaka. yurtdışında yaşıyor olsaydım 3,50 civarı oran yakalardım demek ki... haftalık sigara parasını basıp aylık sigaramı çıkarmayı düşünüyorum, entry nick uyumu olsa da razıyım yeter ki kayıpsız geçelim.
70
bir gülle bahar gelmez arkadaşlar. hemen malatyaspor 3 tane attıysa biz 17 tane atalım havasına girmeye gerek yok.
güzel oynayarak kazanmamız gereken maç. maçı 1-0 kazanıp defansif olarak iyi işler yapmamızda benim için güzel oyun , coşkulu oynayıp 3-0 kazanmamızda güzel oyun.
kısacası oyun olarak iyiye gittiğimizi göreyim bana yeter. hemen gaza gelmeye gerek yok.
199
topu kaptırdığımızda şekere üşüşen karıncalar gibi rakibin üstüne üşüşüyoruz. ne güzel.
63
türbülent'e ayrı melih'e ayrı tff'ye ayrı koymamız gereken maç. rusescu, diabaté gibi tehlikeli olabilecek oyuncularını kaybetti osmanlıspor o yüzden puan kaybı yaşarsak çok büyük bir sürpriz olur.
sol bek tiago ve sağ kanat/forvet aminu umar hariç önemli futbolcuları yok.
272
maç öncesinde osmanlı takımının bülent uygun'dan dolayı konsantrasyon kaybı olduğunu, bunu ani presslerle kullanabileceğimizi söylemiştim ve aynen beklentim gibi özellikle ndiaye'nin şok baskılarıyla çok fazla top kazandık ve pozisyona girdik. maçın 60. dakikasına kadar neredeyse ceza sahamıza giremedi rakibimiz. o dakikaya kadar duran toplarla kör kurşun misali ataklar yaptılar ama maç genelinde yediğimiz gol dışında da etkili olamadılar. yine altmış dakika boyunca osmanlıspor'u orta alandan hücum etmeye mecbur kıldık çünkü zaten kanat oyuncular yetersizdi üstüne de doğru parselizasyonla hepten etkisiz kaldılar ve mecburen orta saha futboluna döndüler. maç bu noktaya gelince işimiz epey kolaylaştı, ndiaye- fernando- belhanda- tolga dörtlüsü hatta bunlara rodrigues'i de katabiliriz rakip orta sahaya nefes aldırmadı. 60. dakikadan sonra kendi isteğimizle, bakın burası çok önemli ''kendi isteğimizle'' tempoyu düşürdük ve dönem dönem art arda baskılar haricinde de maçı böyle bitirdik. genel olarak özet bu diyebilirim, daha derine inersek,
tudor'un oyun içinde birden fazla taktiği var. bunları tıpkı birer kart gibi sırası geldiğinde kullanıyor. 1) hücum sırasında serdar- maicon ikilisini çizgiye kadar açıp ortalarında ve hafif önlerinde fernando'yu konumlandırıyor. linnes ve mariano kanatlarda ileri açılıyorlar dolayısıyla hem ndiaye'nin belhanda'nın yanına gidişiyle hem de mariano ve linnes'in bildiğimiz açık oyuncusu konumuna ilerlemesiyle hücumda eskiye nazaran tam üç kişi fazla oluyoruz. bu durumun da belki onlarca artısı var yazılabilecek. 2) fark ikiye çıktığında santra civarında sabırlı şekilde paslaşıyoruz. bazen beş dakikaya kadar top bizde kalıyor ama asla bundan vazgeçmiyoruz, böyle böyle paslaşırken de rakibi uyutup ani ataklarla pozisyona giriyoruz. 3) bu taktik tudor'un ustalık eseri. skor üç farka geldiğinde muslera- mariano- maicon- serdar- linnes- fernando altılısı ile korner direklerine kadar açılarak pas yapıyoruz -abdullah avcı'nın da uyguladığı bir taktiktir- zaman zaman bireysel hatadan veya zemin bozukluğundan hata yapılsa da rakibin oyun arzusunu doğrudan yok eden psikolojik bir hamle bu. böylece rakibi sindiriyorsun ve üzerine gelemiyor. dahası kontradan da inanılmaz pozisyonlar yakalıyorsun çünkü rakip senin üzerine gelip arka tarafını boş bırakmış oluyor. sana top sürüp pozisyona girmek kalıyor.
bunların dışında iki olumlu konu daha var maç içinde. 19 ağustos osmanlıspor galatasaray maçında neredeyse kullandığımız her duran top gol pozisyonu oldu. serdar iki tane bomboş kaçırdı. maicon'un golü var. daha da çok pozisyon var bu şekilde. ikincisi de bir ara takım arkaya yaslanmış durumdayken hoca saha kenarına gelip kendisini yırttı ''ileri çıkın ileri çıkın'' diye. o andan itibaren de vitesi yavaş yavaş yükseltip maç sonuna kadar hücum eden taraf olduk. üstelik osmanlıspor'un tam da tehlikeli geldiği bir dönemde bunu yaparak rakibin ataklarını kesmesi tudor'un oyunu iyi okuduğunu bizlere gösterdi.
olumsuz olarak da iki husus var: duran topta yerleşim olayını biraz toparlamış gözüksek de tolga- serdar- linnes'in duran top çalışması gerekiyor. bu üçlünün bireysel hataları nedeniyle oyuncu kümesi pozisyon hatası yapıyor ve rakip zaman zaman tehlikeli oluyor duran topta. ve maç içinde ya dinlenme periyotlarını sıklaştırmalıyız ya da dakika 65'ten sonra orta alandan oyuncu değiştirip bölgenin enerjisini yüksek tutmalıyız. ha bunlar oyunu mükemmelleştirme adına yapılacak işler. şu anki haliyle de harika bir futbolumuz söz konusu zaten. ancak mükemmel olmak istiyorsak eksikler de bunlar yani.
ben asamoah harici bir orta saha transferi daha yapılmasını isterdim şahsen. ilk on birde üç tane orta saha oyuncusuna yer veriyoruz ve yedekte sadece selçuk inan kalıyor. selçuk inan'ın da takıma verebileceği bir katkı yok hatta zararı var dolayısıyla yedekten girip maç temposunu koruyacak bir oyuncu almalıyız. ha feghouli geldiğinde tolga çıkar da iki merkez orta sahaya dönersek belki yeterli olabilir ancak ben üç orta sahalı merkezi çok beğendim. arzuladığımız tempolu futbolun altında yatan esas şey bu.
iki hafta 7 gol. yediğin gol sayısı 2 ve bunlar da duran toptan -çalışılırsa halledilir- onun için gayet iyi durumdayız skor olarak.
oyun olarak da ''harika'' denilebilir. hatta şöyle söyleyelim devre arası serkan korkmaz, erman toroğlu için ''ilk defa hocayı bir takımı bu kadar beğenirken ve överken görüyorum'' dedi. bu bile oynadığımız oyunun kalitesini bizlere gösterebilir. rakiplerimiz üç pas üst üste yapamıyor. bu hafta başakşehir tökezledi, beşiktaş tökezledi, yarın oyananacak bir fenerbahçe- trabzonspor derbisi var ve biri puan kaybedecek. bunların yanında da iki galibiyeti cebimize koyup liderliğimizi devam ettiriyoruz. oynanan futbol olarak da bırakın bizden iyisini bizim yanımıza yaklaşan bile yok.
şampiyon olamamamız sürpriz olur.
114
acı çektirmemiz gereken bir maç. bülenti görünce dayanamıyorum. acı çekmesini istiyorum. rezil olmasını istiyorum. maçta kendisiyle taşak geçilmesini istiyorum.
acayip psikopata bağladım.
273
2/2 yapmamıza neden olmuş maç. 6 puan ile başladık. takım resmen galatasaray taraftarından geçmiş için özür diliyor. maksat 3 puan almak değil, oynadığımız futboldan keyif alıyoruz taraftar olarak. hep böyle devam etse, ne güzel olacak hayat.
6
şikeci bülent'in delinip gitmesini istediğim maç.
bizim siyah çocuklar böyle acımadan dağıtsınlar.
93
3 atarız 5 atarız triplerine girmeden, geçen hafta güzel oyunu ve beraberinde farkı getiren aksiyonları yapmamız gereken ve taptığımız taktirde ancak rahat galibiyetin geleceği maç.
nedir bu aksiyonlar? kesinlikle pası veren adamın pas almak için kendini göstermesi, orta sahada yüksek tempo, kaybedilen topun ardından en az bir kişiyle basarak kaybın ardından 5-10 saniye içinde topu tekrar kazanmak vs. ama en önemlisi de başta dediğim gibi ayaklarımız yere basarak geçen maçın rehavetine kapılmadan oynamamız gerek. taraftarda açıkçası böyle bir rehavet hakim çünkü maalesef.
beşiktaşın puan kaybından sonra ligin başlarında olsak da en azından psikolojik üstünlük adına son derece örnmli hale gelen maç.
109
sizi bilmem ama uzun bir aradan sonra bu kadar hevesle bekliyorum bir maçı. hani bazen denir ya 1-0 olsun bizim olsun artık 4 5 6 olsun istiyorum. nasıl acıkmışsak golle süslenen güzel oyuna. vurduğun gol olsun.
yürüyedur!
198
nazar değecek diye yorum yapmak istemiyorum ne yalan söyleyeyim. muazzam.
64
sıkıntılı geçeceğini düşündüğüm maç. bilemiyorum beyler bayanlar. ankara deplasmanları hep zor. bu deplasmanda da maç kazanamadık. hayatın sert yüzüyle tanışmak gelmiyor içimden. takılmadan geçeceğimiz her sonuç beni mutlu edecek.
19
bu macin iki onemi var bence. birincisi takimin deplasmanda nasil bir performans verecegini gorecegiz. ikincisi arya stark misali tek tek ustune cizik atmamiz gereken adamlardan bulent basgan'in takimiyla oynuyoruz.
tanim olarak feghouli'nin ikinci yarisinda oyuna girerek ilk kez galatasaray formasini giyecegini dusundugum mac.
edit: uyaran tum renktaslarima tesekkur ederim. feghouli oynamiyormus maalesef. hay sansimizi seveyim.
37
karşılaşma biletleri hala satışa çıkmamış olup deplasman yapmayı iple çektiğim stsl ikinci hafta karşılaşması
125
1 maç kazanmışsak 1 maç kazanmışız demektir.
2 maç ard arda kazanırsak, kazanmaya başlıyoruz demektir.
3 maç kazanırsak, kazanmaya alışmışız demektir.
4 maç kazanırsak, artık kazanıyoruz demektir.
ikinci adımdayız, kazanalım ve kazanmaya başlayalım.
yükselin çocuklar, yükselin arşa kadar!
kaybedebilirsiniz de, ama şunu düşünün o formanın hakkını vermeden, o forma kirlenmeden soyunma odasına gitmek yok. yolunuz açık, vurduğunuz gol olsun.
42
10 tane atalim da buygun bi 10 sene katar'da kalsin.
opup gececegimiz mac.
91
bam bam bam oynamamız gereken maç. deplasmanda da bu takım kendini gösterirse, yolun sonu şampiyonluk olacak inşallah.
94
çok merak ettiğimiz maç. galatasaray'ın deplasman performansı? hava mı cıva mı?
103
lige başladığımız kadroyu bozmayacağımız maç. maça iyi başlamak çok önemli. olumlu havadan faydalanmalıyız. umarım gol yemeden kazanırız şu maçı. gerçekten galatasaray maçlarını bekliyoruz uzun bir aradan sonra.
104
tükenmez umudun
varsa sarı kırmızı formasında!
bir düşer, bin kalkar!
cimbombom zaferden zafere koşar,
şimdi sen yeniden
aslan gibi savaş galatasaray!
gorelim sizi aslanlar!