çok yazık ki insanımız her şeyi sabit zannediyor. zaman geçse de her şeyin aynı kaldığını düşünüyor. bilmiyorum eski futbolla günümüz futbolu arasındaki değişime kafa yormuş kişiler var mıdır ama işin açıkçası futboldaki bu değişime epeyce kafa yormuş, günümüz teknik direktörlerinin sistemlerini gözlemlemiş not etmiş biri olarak söyleyebilirim ki modern futbol bazılarının kafasında sabitlediği futboldan çok daha farklı. modern futbolda artık her oyuncu alan daraltmak, geriye gelmek, ikili mücadele kazanmak durumunda. neymar da olsa messi de olsa ronaldo da olsa bunları yapmak zorunda. aksi halde ne kadar kaliteli kadron olursa olsun direnç kaybı yaşar ve elbet tökezlersin. tökezlediğinde de takım oyununa katkı vermeyen oyuncuların bozduğu takımdaşlık dolayısıyla toparlanman zor olur.
belhanda 10 numara değilmiş. pardon? bazı arkadaşlarımızın futbolu yeterince iyi takip edememiş olması belhanda'yı başka bir mevki oyuncusu yapmaz. evet alışılageldik tipte bir on numara olmadığı aşikar ancak modern futbol baz alındığında gayet de sıradan ve normal bir durum bu. mourinho takımlarına, conte takımlarına baktığımız zaman orta sahada forvetin arkasında kullandıkları oyuncuların ne kadar yüksek fiziki dirence sahip olduklarını görürüz. mata mesela, adam on numara profilinde bir oyuncuyken mourinho hocam onu tıpkı tudor'un belhanda'yı kullandığı gibi hücumda serbest olarak oynatıyor. belhanda'dan farklı olarak daha çok çizgide konumlansa da hücumsal etkinlikteki payları hemen hemen aynı. aynı mata'yı at gibi koşturuyor mourinho, geriye geliyor, ikili mücadeleye giriyor hemen her şeyi yapıyor. manchester united taraftarları da çıkıp ''yav bu adam on numara değil'' demiyor.
belhanda'nın kötü oynadığı söylenen sivasspor maçında, oyuncu 3 top kapmayla top kapma alanında fernando'dan sonra ikinci sırayı alıyor. aynı şekilde maç içinde 73 kez topla buluşarak rakip takımdaki her bir oyuncudan daha fazla topla buluşuyor ve yanılmıyorsam yüzde yetmiş beşlik bir isabet oranı sağlıyor bu denli dikine oynadığı maçta. işin tuhafı da ne biliyor musunuz? selçuk inan
25 ağustos galatasaray sivasspor maçında 14'te 14 pas isabeti ve yüzde yüzlük oranla bu alanda birinci bitiriyor maçı ancak gel gelelim verdiği her pas ya yana ya geriye. haliyle de yüzde yüz başarı sağlıyor isabette. eğer ki taraftarımız belhanda'dan selçuk gibi yüzde yüzlük pas isabeti istiyorsa biri aracılığıyla kulübe iletelim de belhanda da oyun içinde selçuk gibi sorumluluktan kaçıp yüzde yüzlük oran sağlasın.
adamın yaptığı her pas rakip kalede atağa dönüşürken verdiği pasların kalitesini görmezden gelip ama çok pas hatası yapıyor demek ilginç. risk yoksa dikine futbol da olmaz. üstelik belhanda sadece dikine de oynamıyor, top kapmada her maç sıralamaya giriyor, kullandığı her serbest vuruşla rakip kalede tehlike yaratıyor. aldığı hava toplarını, kazandığı ikili mücadeleleri daha saymıyorum bile. ve bu futbolcuya bir de ''gamsız'' diyorlar.
yani özetlemek gerekirse ligin ilk üç maçında aslanlar gibi oynamış, müthiş özveri ve mücadele göstermiş on numaramızdır. evet on numaradır. modern futbolun modern on numarası.