10 eylül 2016 kayserispor galatasaray maçında ilk yarıda nasıl kötü anlamadım. geri geldi top istedi, uzun paslarla geriden oyunun yönünü değiştirdi, pas akıcılığını sağladı, pres yaptı. ne bekliyoruz, yoktan şut çıkartıp gol atmasını mı? ceza sahası çizgisine yakın oynamıyor ki şuanda şut çıkartsın. bruma'yla paslaştığı pozisyon gol olsa, illa o zaman mı bir şey yapmış sanacaksınız?
10 numarada oynayan adam pres yapıyor, alan tutuyor. hala sahada yok diyenler var. cidden anlamıyorum. anlamıyorum, selçuk, sabri ne zaman maçta sıçsa, ihale dağıtmaya bu başlığa geliniyor.
edit: ya benim izlediğim oyun başka ya da kötü oyununu cidden görmüyorum ben. benim de kendisinden skora yönelik oynaması isteğim var. ancak haftalardır söylüyoruz; sneijder hiç bir zaman topu ortasahadan alıp, çalımlarla driplinglerle ceza sahasına giren bir oyuncu olmadı. eğer topla buluştuğu nokta ceza sahası çizgisinde değilse şut çıkarmasını bekleyemeyiz. tek pas oyununu dünyada en iyi yapan adamı, 10 kişi kapanan, tekmelerle oynayan anadolu takımına gol atmadı, asist yapmadı diye insiyatif almıyor diyerek yerden yere vuruyoruz. cidden bu sneijder hiç bir şey yapmadı öyle mi?
daha maçın başında golden önce açtığı orta yasin'e yapılan faul sebebiyle sonuca ulaşmadı.
bruma'yla ilk yarıda yaptığı verkaç bruma'yı kaleciyle karşı karşıya bıraktı.
ikinci yarı yine atağa çıkarken bruma'ya attığı milimetrik diagonal bir pas var. atak bir anda kontra atağa dönüştü.
yine ikinci yarı gelen pasla dönerek markajcısından kurtularak bruma'yı gördü, bruma'nın ceza sahasından şutu kalecide kaldı.
yine ikinci yarıda duran topla orta sahanın atak yönüne göre sol tarafından hakan balta'ya açtığı orta daha doğrusu pas öyle güzel yerine ulaştı ki, markaj altında olmayan hakan biraz daha sert bir kafa vuruşu çıkarsa gol olması içten bile değildi.
bir bakışta 3 4 tane kilit pası var maç içersinde. peki biz ne istiyoruz? alsın oyun kurmayan orta sahadan topu alıp 40 metre topu sürsün sonra çizgi önünde rakip 10 kişi defans yapmıyormuş gibi elini kolunu sallaya sallaya şut çeksin. adamın yaptığı herhangi bir hareket doğrudan sonuca ulaşmadığı sürece "yok bu adam yatıyor", "yok bu adam oynamıyor", "yok bu adam insiyatif almıyor", "berbat oynadı", "oyunun hiç bir alanında yok". var mı böyle bir bakış açısı? açın ikinci yarının sadece ilk 15 dakikası sneijder'i izleyin. topsuz oyunda bu adam napıyor bakın. arkasında daima kovalayan bir markajcıyı durmadan ileri geri çekerek savunmanın dengesini bozuyor. özellikle de jong'un oyuna girmesiyle pas almak için nerelere hareketlendiğine bakın. kaldı ki bu adam pres yapıyor, alan kapatıyor. takım savunmasına olan yükünü geçen seneye oranla ne kadar azalttı görmüyor musunuz?
arkasında 8 numara olmayan bir 10 numarayı yerden yere vuruyoruz. pas kanalı yok takımda. yalnızca sneijder'in sol kanatla kurduğu bir üçgen var. geriden oyunun kurulduğu bir alan, bir pas kanalı yok. bu da oyuncuların topun olduğu yere kaymasına sebep oluyor. sneijder'in topla buluştuğu noktaları gözden kaçırıyoruz. adeta tekmelerle oynanan bir oyunda topla ne zaman ceza sahası çizgisinde buluştu? kaç kere? zaten maçın son bölümünde josue'nin pasında ceza sahası çizgisinde topla buluştu şutunu çekti, olmadı.
evet eleştirilsin. seyirci/taraftar olarak eleştiri en doğal hakkınız. ama allah aşkına yiğidin hakkını verin;
ne demek "çine sattık sattık yoksa elimizde kaldı",
ne demek "2 yıldır oynamıyor",
ne demek "insiyatif almıyor",
ne demek "sahanın hiç bir alanında yok".
takımın proleminin sneijder olduğunu düşünüyorsanız maçı topu takip ederek izlemeyin. sorunu göreceksiniz.