şampiyonluktan sonra dilimize pelesenk olmuş kavram. yönetim ve teknik ekibin düşünceleri, taraftarların çoğunu endişelendirdi ve endişelendiriyor. hamlelere bakıldığında bu ekip hakkında vizyonlarının çok küçük ya da hiç olmadığını söyleyebiliriz. ama bu bazı taraftarlarca yanlış anlaşılıyor. bir kaç kelam isterim bu konu hakkında. sadece futbol branşıyla ilgili söyleyeceklerim. zira diğer branşların iç dinamikleri ile ilgili pek bir malumatım yok.
şimdi vizyon nedir. kısaca en iyiye nasıl gidileceğine dair yapılan planlamadır. herkesin vizyon tanımı farklı olabilir. ama üç aşağı beş yukarı benzer ifadelerle tanımlanır vizyon kavramı. peki futbolda vizyon nedir. ulaşılabilecek top noktaya nasıl ulaşabileceğimize dair planlamadır. biz nasıl en iyi oluruz ya da en iyilerden biri oluruz. benim aklımda 3 adet süreç var. şöyle ki.
1- en iyiye en iyilerle ulaşma metodu kısaca real madrid metodu da diyebiliriz. nedir bu yol. en iyileri transfer ederek kadroyu kurarım. ve böylelikle en büyük olurum. ne yapıyor madrid. gidiyor kendi mevkisinin en iyilerini fiyatı ne olursa olsun alıyor. ronaldo'ya 94 milyon euro'yu vermekten çekinmiyor. gidiyor bale için çat diye 100 milyon euro'yu masaya koyuyor. maksat ne avrupanın en iyisi olmak. ve oluyor. şampiyonlar ligin aldılar geçen sene.
şimdi bizim taraftarımız ne istedi. forvete ihtiyaç var. ibrahimoviç'i alalım dedi. sağ bekte alves boştaymış almak için uğraşalım dedi. neden? çünkü bunlar en iyisi. haa yönetim derse ki "bizim gücümüz yok alamıyoruz." eyvallah kardeşim. başka metotlar da var en iyi olmak için.
2- en iyiye öz kaynaklarla ulaşma metodu bu metoda da ajax modelini örnek verebiliriz. nedir bu metodun gerekleri. çok basit. alt yapıdan kaliteli futbolcu yetiştirmek. ajax'ın her sezon kadrolarına bir bakın. 25 kişilik kadrolarında 10-12 tane alt yapı topçusu vardır. sneijder'ler, van der vaart'lar, kluivert'ler ve daha niceleri. hep bu fabrikanın ürünü. bir üsttekini yapamıyorsan bunu dene o zaman.
bize gelelim. semih ve emre çolak'tan beri adam çıkmadı şu alt yapıdan. belli ki köklü bir revizyon yapılmadan ve profesyonel bir sisteme geçilmeden çıkmayacak gibi. yönetim şöyle bir projeyi hayata geçirse galatasaray taraftarının % 90'ı destekler. var mı peki böyle bir şey. yok. ama durun bir metot daha var.
3-porto metodu son günlerin moda tartışma konusu. biz niye porto olamıyoruz. bak güzel kardeşim en üstteki metoda paran yetmedi, eyvallah. 2. metoda kafan basmıyor, ona da eyvallah. o zaman bu metodu kullanacaksın. nedir bu metot. herkesin bildiğini bir de ben söyleyeyim. en iyi olabilecek futbolcuları arayıp tarayıp bulmak. burada kendilerinin gelişmelerini sağlamak akabinde başarı. sonunda da bu oyuncuları güzel fiyatlara satabilmek. bizde bu biraz var gibiydi. bruma ve telles transferleri olumlu hamlelerdi. ama ne yapıyor bizim yönetimimiz
*, bruma'yı kiralıyor, telles'i satmaktan bahsediyor. ve en acısı transfer döneminde 30 yaş civarı futbolcularla ilgileniyor.
şimdi söyleyin bakalım. vizyonumuzu gerçekleştirebilecek bu 3 yoldan hiçbirini kullanmayan şu yönetim, şu teknik ekip, vizyonsuz değil de nedir.