resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 9801
    herkes ayrı bir argüman sunuyor ama kendisi defalarca galatasaray'ı hangi borçla aldığını ve hangi borçla bıraktığını izah etti. en çok eleştirilen nokta zamanında selçuk inan, burak yılmaz, tarık çamdal vb. adamlara sunulan saçma sapan kontratlardı ki bütün bunlarında yabancı oyuncu sınırlamasının garabetleri olduğu yadsınamaz.

    her şeye rağmen benim için kendisi galatasaray'ın kanuni sultan süleymanıdır ve ihtişamlı dönemimizin zirvesidir. yaşı 80'dir bu dakikadan sonra adaylığını beklemek hayalden ötesi değil.
  • 9803
    yaşına rağmen çok iyi başkanlık yapabilecek ve bizi bu cendereden * çıkarabilecek eski başkanımız. ama... yabancı sınırı, tüpçü döneminden daha açık ve ağır galatasaray düşmanı bir federasyon ve hâlâ devam akp dönemi... camia içini saymıyorum bile. ülkede ve camiada bir şeyler değişir ve kendisinin sağlığı yerinde olursa...
  • 9804
    21. yüzyılda galatasaray başkanlık koltuğunu her yönüyle tam olarak dolduran son başkandır. aziz yıldırım'ın şike hükümlüsü olarak cezaevine girmesinin ardından kendisine niçin aziz yıldırım'ı ziyarete gitmediğini soran gazetecilere "orası kabe mi?" diyecek ve play-off sezonunda oynanan son maç olan ve şampiyonu belirleyen fenerbahçe-galatasaray derbisinden sonra soyunma odasına gelip futbolculara, "hiç merak etmeyin bugün buradan kupamızı almadan gitmeyeceğiz, keyfinize bakın." diyecek güven, özveri ve tecrübe başka hiçbir galatasaray başkanında olmamıştır ve yüksek bir ihtimalle de olmayacaktır.
  • 9806
    --- alıntı ---
    böyle bir problem döneminde teknik direktörlük gibi önemli bir pozisyona fatih hocayı gönderdikten sonra yerine koyacağınız adam çok daha güçlü bir isim, kendisini dünyaca kanıtlamış bir isim olması gerekir. galatasaray hem bunu hakeder hem de bugünün gerçekleri de bunu bize böyle dikte ediyor.
    --- alıntı ---

    ilgili röportajında beni doğrulamış başkan. aynısını söylediğimde jet hızında ofsaytlanmıştım. aklın yolu bir.

    (bkz: domenec torrent/#3321646)
  • 9807
    sadece başarısız olunca ortaya çıkıyor diye eleştiri almasının şaka olduğunu sanıyorum. başarılı ortamda zaten neden ortaya çıkılsın ki? he çıksalar da yine bu sefer galatasaray’ın kötülüğünü istiyor olacak.

    son galatasaray başkanı kendisidir. ondan sonra başarılı olanlar çıkmıştır da ancak benim için galatasaray başkanı bbc’yi çıkıp konuşma yapabilen biri olmalı. (bbc yayını örnek olarak verilmiştir)
  • 9808
    burak elmas başkan seçilirken onun başlığına aşağıdakileri yazmıştım.

    --- alıntı ---
    galatasaray'a başkan olacak kişinin galatasaray titleı olmadan da bir karakter olması lazım. yanından galatasaray'ı alınca kendisinden bir şey kaybetmeyecek seviyede birisi olması lazım. galatasaray başkanlık makamının kişilere bir prestij, tanınırlık, fayda sağlamak gibi bir lüksü kalmadı. tam tersi artık yeni seçilen başkan galatasaray'a faydalı olmalı.
    --- alıntı ---

    son 20 yılda bu profili sağlayan tek başkan ünal aysaldı. takımın iniş ve çıkışlarında teknik heyet ve futbolcular ne kadar etkiliyse yönetimler de bir o kadar etkili. biz böyle bir karakter yerine sırf fatih terim ile çalışmak istiyor diye pişmemiş, ham bir sosyal medya fenomenini kendimize başkan seçiyorsak başımıza ne gelse müstehak.
  • 9813
    isviçrede yemek yerken aldığı endoğan adilli’nin hangi ülke vatandaşı olduğunu hala bilmiyor mudur diye merak ettiğim eski galatasaray başkanı. kötü günde ortaya çıkıp reklam ihtiyacını karşılar, primini alır ve ortamdan uzaklaşır. kulübün mali yapısına saatli bomba koyup (ffp nin gizli mimarıdır kendisi, ama çok güzel ayarlamıştır saati) bırakmış gitmiştir. şike sürecindeki ve kadıköy şampiyonluğundaki tavrı ile hep hatırlanacak olsa da, ünal aysal bence yukarıdakilerden ibarettir.
  • 9818
    - bach ve mozart dinler knut hamsun ve çehov okurdu.
    - adaletsiz bir ortam gördüğünde anında gstv canlı yayını yapar ve bu ateş üfleyerek sönmez diyerekten milleti çıldırtırdı.
    - özellikle sneijder gibi bir adamı inter başkanıyla bir yemekte transfer etti.

    özetle janti bir abimizdi. türk futbolundaki varoşluğa daha fazla sinirleri dayanmadı ve istifa etti. kendisini hep çok güzel hatırlayacağım.
  • 9819
    temcit pilavı gibi tekrarla kulübü batırdığı iddia edilen efsane başkan. bu yönelim, büyük bir yanılgının eseri olarak maalesef belirli bir grup taraftarın diline pelesenk olmuş vaziyette…

    ünal başkanın, galatasarayımızı demoklesin kılıcı gibi kulübün başınının üzerinde sallanan aig hisseleri belasından kurtardığını unutuyoruz. hatırlatalım, kulüp elden gidiyordu beyler.

    şöyle bir o dönemlere doğru bir zaman yolculuğuna çıkalım…

    federasyon başkanı aynı bugün olduğu gibi galatasaray kompleksiyle yoğrulmuş bir camianın eski başkanı. biz zafer kazandıkça, bugün galatasarayın önünü nasıl kesebilirimle yaşayan kontrolünü kaybetmiş, babasını ağlatan adama tamah etmiş bir ortam çocuğu. şike aklamaktan tut, arabacıları içine soktuğu durumdan çıkarmaya çalışan bir tüpçü. şahlanıyoruz ya, yabancı sınırıydı, süper finaldi icat üzerine icat çıkarıyor…

    bütün bunlara rağmen, duruşunu bozmayan bir başkan, kenetlenmiş bir teknik ekip ve futbolcu grubuyla olay sahasında kupa kaldırdığımın çocuklarına kadar geliyor… bütün olayı idrak eden, başkan ve aslan yürekli felipe melo duruşlar sağlam… başkan yeri geldiğinde futbol ve basketbol branşlarında avrupada kupa kaldıracak ve türkiye takımı sahadan çekebilecek ikiliye sahip durumda.

    sonrasında, demirören grubunun elinde tuvalet kağıdına dönüşmüş milliyet gazatesi (paçavrası) aleyhte yayınlara devam ediyor… başındaki zihniyeti üç kuruş para için kalemini ve şerefini satanlar çekiyor…

    https://youtu.be/PMbrTSby9CM

    kabul edelim fatih terim milli takım davasına galatasaray düşmanı yıldırîm demirörenin peşine takılmasaydı tablo gayet farklı olurdu. o yakalanan momentumla, eto’o ve ibrahimovic gibi yıldızları da galatasaray formasıyla izleyebilirdik ve ait olduğumuz yerde şampiyonlar liginde nam salmaya devam ederdik.

    başkan, muslerayı,ujfalusiyi, elmanderi, meloyu, prime selçuk inanı, prime burak yılmazı, sneijderi, drogbayı tereddütsüz teknik adamının hizmetine sundu.

    bu video 11m izlenmeyle galatasaray markasının nasıl temsil edilmesi gerektiğine güzel bir örnektir.

    https://youtu.be/gWW2NYqUHdM

    her istediği transfer yapılmasına rağmen, fiorentina’da cecchi gori, milan’da berlusconi, galatasaray’da özhan canaydın, ünal aysal, mustafa cengiz gibi başkanlarla hep problem yaşayan kim onu bir defa soralim. astını yöneten ama egosantrik problemlerle üstüyle her defasında sıkıntı yaşayan kim? şapkamızı ônümüze koyup biraz düşünelim.

    edit: sözlük adabı
  • 9820
    ölmüş galatasaray’ı ayağı kaldırıp on yıla damga vurduran, en kötü sezonunda bile fenerbahçe ve beşiktaş’ı üst üste koyup türkiye kupası-süper kupa kazanan bir hale getirmiştir. üstelik bunlar kendinden sonra miras bıraktığı galatasaray’da yaşanmıştır. aldığı oyuncuların bir çoğu kötü oynadığı için değil darbeye bağlı sakatlıklar ve uzun yıllar istikrarlı oynayıp yaşlandığı için takımdan ayrılmıştır. yanlışları elbette oldu ama kazandırdığı kat kat ölçülemeyecek kadar fazladır.
  • 9823
    yanlis hatirlamiyorsam 2013 civarinda galatasaray’in borclarini buyuk oranda doviz cinsliyken liraya cevirmistir. sonrasindaki kur hareketine bakarsaniz ne kadar onemli bir hamle oldugunu anlarsiniz.

    yaptigi islere kulubun kendi divan kurulundan ali koc’un sadik calisani spk baskanina kadar herkes engel olmaya calisti ve basardilar ne yazik ki. spk sermaye artislarina, divan riva’yi sermaye edecegi gyo’ya engel olmasa kulup batmaz, riva’yi da lira cinsinden ve kriz ortaminda carcur etmezdik.
  • 9825
    yaptığı iş iyiydi, çok iyiydi. ilk dönemi 96-2000 dönemi dışında galatasaray'da en özlediğim dönem hatta. bir önceki sezon kümede kal galatasaray tezahüratları arasında bam üçlüsüyle boğuşan galatasaray'ı alıp 2 sene sonra şampiyonlar ligi çeyrek finalinde real madrid'in dizlerini titreten galatasaray'a dönüştüren iki kişiden biriydi.

    fakat yaptığı iş bi yandan da çok riskli bi iş. başına doğru adamı getirmediğinde, özellikle bizimki gibi eleştirinin ölümcül olduğu, sabrın neredeyse hiç olmadığı coğrafyalarda ve galatasaray gibi sıfırı tüketmiş bi camiada, başarısız olduğun anda altına girdiğin maliyet seni batıracak noktaya gelebilirdi.

    avrupai bakabilen bi adam ünal aysal, bu yüzden böyle düşündü, böyle yaptı zaten fatih terim sonrası döneminde. mesela fatih terim'i gönderdikten sonra mancini'yi takımın başına getirdiği yer ispanya, ingiltere falan olsaydı muhtemelen çok daha başarılı olurdu. çünkü ünal aysal'ın düşünce yapısı tam olarak, kaliteli bi şey ortaya çıkarmak istiyorsan yatırımdan kaçmayacaksın şeklinde. sneijder mi abicim en alınabilir orta saha, getir, bakma maliyetine çünkü kaliteli iş ortaya çıkarırsan o maliyeti katlarsın zaten.

    mantıklı.

    ama o kaliteli işin ortaya çıkması lazım.

    ve burada, yukarıda kullandığım çok önemli bir söz öbeği devreye giriyor: "`bizimki gibi eleştirinin ölümcül olduğu, sabrın neredeyse hiç olmadığı coğrafyalarda`..."

    bu coğrafya zor abicim işte. zor yani, insanı zor, inanışı zor, sabırsız... kendi kültürünü yanlış tanıyan ve asıl kültürüne değer vermeyen bir coğrafya burası. ulan kendi kurtarıcısına, atatürk'e bile galiz küfürler eden milyonlarca, bakın milyonlarca diyorum insan barındıran bi ülke burası. salieri kompleksini dibine kadar yaşayan insanlarız hepimiz.

    o yüzden, böyle riskli bi proje yapacaksan, başında doğru adam olacak. bu adam illa ki fatih terim olmak zorunda değil tabii ki, öyle bi şey söylemiyorum, günün sonunda fatih terim bi insan, allah gecinden versin bi yerde aramızdan ayrılacak falan. sadece kabul etmek lazım gelir ki bu işi en iyi kotarmış, başarabilen, kavga edebilen falan insan fatih terim yani. okan buruk falan diyemiyorum mesela, görmedik daha. sergen bi ara olacak gibi oldu ama sonra itirazın, laf ebeliğinin bokunu çıkardı, olmayacak yerde hak aramaya kalktı, samimiyetini kaybetti.

    bunların en başarılısı fatih terim'di, evet. bence ünal aysal'ın hatası da, bu kadar avrupai düşünerek gerçekleşmiş oldu. "ligi tanıyan hoca, ülkeyi tanıyan hoca" diyoruz ya. işte ünal aysal da "ligi, ülkeyi tanıyan başkan" olamadı. olsaydı başka çözümler bulurdu, yolları ayırmazdı, ve şu an çok başka şeyler konuşuyor olabilirdik.

    olan galatasaray'ıma oldu. çok yazık oldu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın