resim
Ümit Karan
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:48
Uyruk:Türkiye
  • 705
    yerli statüsünde bir fatih tekke olmasa da gerçekten iyi bir golcüydü. ama çok saydam bir adamdı. tümer metin'in fenerbahçe'ye transferi sorulmuştu kendisine o dönem. verdiği cevap; "fenerbahçe gerçekten büyük rakamlar veriyor. tümer'in gitmesi gayet doğal bu rakamlar karşısında. böyle bir transferi bende gerçekleştirebilirdim."

    akabinde aynı sene fenerbahçe kendisini bizden istemişti. 3 milyon civarı bir para da vermişlerdi ama biz transfere izin vermedik. kendisi ciddi tripler atmıştı gitmediği için. daha sonra zaten şike davası ile galatasaray tarihinin unutulmaya yüz tutacak isimleri arasına girmiştir.
  • 706
    --- alıntı ---
    'galatasaray'ın başarısızlığının temel nedeni bir kere sezon başındaki kargaşa ile başlıyor zaten. şöyle söyleyeyim; yapılan transferler zaten yerinde değildi ve galatasaray'ın kadrosu sezon başından beri bir düşüş yaşıyordu. o düşüşün devamı geldi ve kötü gitti bu sezon...'

    'mancini isim olarak ve kariyer olarak iyi bir isim fakat türkiye'ye uyum sağlayamadı. zaten biz her zaman 'yabancıların uyumu hiçbir zaman kolay olmaz' diyoruz ve hakikaten mancini'nin türk futbolunu bilmediği, galatasaray'ı tanımadığını net bir şekilde görebildiğimizi düşünüyorum... yani ona yardımcı olarak galatasaray ve türkiye'yi iyi tanıyan kimsesi yoktu yanında bence. orada da bir hata oldu. sistem olarak türkiye'ye uygun bir sistem getirmedi. galatasaray hep önde basan, pres yapan ve o anlayışta oynayan bir takım ama mancini her maçta farklı taktik, kadro değişiminden futbolcuların dengesini bozdu. futbol takımında kaptanlığı verdiği yerli futbolculara türk futbolunun liderleri gibi gördüğünü de düşünmüyorum açıkçası. türk futbolcuları biraz küçük gördüğünü düşünüyorum. kağıt üzerinde taktik yazmak falan bence türk futbolcular için aşağılayıcı hareketler. neden yani? futbolcu bunu aklında tutamıyor mu? sağ çiziyorsun, sola çiziyorsun. bunu sözle de yapabilirsin...'

    'mancini sonuçta burada manchester city gibi bir kadro kuramaz. öyle bir kadro kurmak istiyorsa hayal olur. galatasaray'ın bence iyi bir kadrosu vardı ama devre arası yapılan transferlerin hepsi yanlış ve gereksiz transferler... özellikle forvet ve defans hattına sezon sonu önemli transferler yapmak zorundasın ama bence mancini türkiye'de mutlu görünmüyor. 'kendi takımım değil' diyor ama takımı bir şekilde hazırlayabilir... devre arası kampı var, milli takım arası var. yani bunları istediği şekile sokabilirdi. takıma düzen getiremedi ve takımdaki oyuncuların yeteneğini fark etmedi. mesela eboue, son maçta gördüğümüz gibi bir solda oynattı, bir sağda oynattı... devre arasında yapılan 9 transferden bir tek sol bek var, bir o oynuyor. diğer aldığı oyuncuların da galatasaray'da oynamaya hazır isimler olması lazımdı. o zaman öyle yapıyorsan türk oyuncuyu oynat yani. niye yabancı oynatıyorsun? o kadar para vermeye gerek kalıyor mu?'

    'drogba misyonunu tamamladi'

    'ben drogba'nın galatasaray'da artık misyonunu tamamladığını düşünüyorum. tamam galatasaray'ın çok büyük reklamı oldu, hatta iyi işler de yaptı ama galatasaray hedefleri büyük olan bir takım. önümüzdeki yıl da hedefi olacak. bu yıl tabi hedeflerinden çok uzaklaştılar. bir türkiye kupası var o da bakalım nasıl bir maç olacak bursa ile bilemiyorum. yani galatasaray bu gidişatla özellikle son maçtan sonra türkiye kupası için de umut vermiyor.'

    'türk oyuncularin hepsi küsmüş'

    'lig ikinciliği çok önemli, şampiyonlar ligi'ne direkt katılmak büyük önem taşıyor. bir de şöyle bir şey var; beşiktaş hırslı gözüküyor. beşiktaş mücadele etmeye çalışıyor ikincilik için. bu galatasaray'da eksik biraz yani futbolcular sezonu kapatmış gibi görünüyor. ve teknik direktörün psikolojik olarak da futbolcuyu hazırlaması gerekiyor. bakıyorsun türk oyuncuların hepsi küsmüş, takımın içinde zaten sıkıntı var, hepimiz biliyoruz. galatasaray'da türk futbolcular da yabancılara, aynı şekilde yabancılar da türklere saygı göstermek zorunda... mancini'nin ilk hedefi türkiye kupası, ikincisi ise lig ikinciliğiymiş... en azından bir hedef belirlemiş kendine (!) bundan önce hiç hedef koymuyordu kendine...'

    --- habertürk ---
  • 710
    kendisini hep 7 ekim 2007 kayserispor galatasaray maçından sonra bana verdiği kırmızı formayla hatırlayacağım. gol attığı formayı almak benim için o zamanlarda bir hayaldi ve gerçek olmuştu. ha sonra şike davası derken falan gözümden düştü. formayı saklıyorum ama güzel hatırlamak adına. 99 numaralı formasıyla ümiiiiit karaaaan! bir de efsane bir gol sevinci olan maç vardı. 16 aralık 2005 kayserispor galatasaray maçında attığı güzel golden sonra kamerayı alıp bizim deplasman tribünümüzü çekmişti. o zaman kayserispor yönetimi bir kale arkasını bize vermişti sağolsun. yıllar nasıl geçiyor be.
  • 713
    menejeri ataköy'de otururdu, berberi falan da atrium'daydı bilen bilir. sık sık buralara gelirdi ümit.

    12-13 yaşlarındayım. haftasonu sabahları okulun açtığı kursa gidiyorum. o günde niyeyse sabah biraz erken çıkmışım evden. daha hava yeni aydınlanıyor.

    önce dikkatimi kadının giydiği elbise çekti. ya akşamdan kalma uçuk birisi, ya da hayat kadınıydı. * * * *

    bizim burda böyle manzaralar çok görülür ama sabahın o saatinde öyle birini ilk defa görmüştüm.

    sonra kadının yanındaki şişman top sakallı adamı gördüm. hemen tanıdım. ümit'in menejeri.

    bir de yanlarında böyle kara kura bir adam vardı. daha afyonum patlamamış demek ki ilk bakışta olayı tam kavrayamadım.

    yaklaşınca bir baktım bizim ümit. ümit karan. hani şu bizim takımda oynayan. abimle beni hala didiştiren. her golden sonra adını söylediğim. çocukluk efsanem.

    sabahın o saatinde, o durumda adama yapışıp omuzuma falan alıcam nerdeyse. kendimi zor zaptettim.

    yanlarından geçerken göz göze geldik. net bir şekilde ''sabah sabah sen nerden çıktın amk'' bakışı attı herif. suratı da beş karıştı. daha yeni evlenmişti o zamanlar. belli ki o haliyle kimseye gözükmek istemiyor. malum bir gazeteci falan duysa ortalık yıkılır.

    neyse okula gittim geldim.

    apartmanın giriş katında oturan arkadaşım cama çıkmış onla konuşuyoruz. gördüğümü anlatıyorum. işte ''ümit'le menejer eve karı attılar lan'' falan diyorum.

    arkadaşım ''bize gel, bizde konuşalım'' dedi. içeri girdi dış kapıyı bana açmak için. tam o esnada da şans eseri biri dışarı çıkıyodu.

    bir baktım yine ümit. kapıyı açtı. ters ters bana baktı ''yine mi sen lan'' diye. içeri geçeyim diye kapıyı tuttu. * * *

    şimdi düşününce salaklık tabi ama o anda olağan şüpheli konumunda hissettim kendimi. sanki ümit'i izliyomuşum gibi bir durum oluştuğunu sandım. yine konuşamadım herifle. içimde kalmış bir uktedir.

    o sabah ümit'i gördükten 10 dakika sonra da ziya doğan'ı görmüştüm.

    böyle bir gün ateşli bir futbol ergeni için bile çok fazlaydı.
  • 715
    kendisini ilk kez bir gençlerbirliği - fenerbahçe maçında izlemiştim ve attığı gollerle gençlerbirliği'ne maçı kazandırmıştı. hafızam beni yanıltmıyorsa o maç 26 ağustos 2000 gençlerbirliği fenerbahçe maçı olabilir. o maç sonrası çocuk aklımla "keşke ümit karan bize gelse" diye iç geçirmiştim hatta. bu sayede necati ateş ile birlikte rakip takımlarda izleyip bize gelmesini dilediğim 2 oyuncudan biridir ümit karan. nihayetinde ikisi de galatasaray'a geldi ve iz bıraktılar. ayrıca yine necati ateş ile birlikte milli takımda hak ettikleri değeri ve şansı yeterince bulamadıkları için en underrated 2 forvetten biridir. wiki'den baktığım üzere milli takımın milli takım olduğu yıllarda o formayı yalnızca 10 kez giyebilmiş.
  • 716
    türk futbol tarihinin en underrated oyuncusudur muhtemelen. döneminde * en sevdiğim oyuncuydu aynı zamanda.

    zorunlu edit: galatasaraydaki başarısına rağmen milli takımda ön planda olmadı. yeteneğine rağmen basın semih şentürk kadar ilgi göstermedi. underrated demek için yeterli sebepler. futbolculuk dönemi sonrası yaptığı ve hapis yatmasına sebep olan şike olayı için underrated demedim tabi ki de.
  • 720
    kendisini ilk kez* 30 eylül 2000 gençlerbirliği galatasaray maçında izlemiştim. gençleri 1-0 öne geçiren kafa golünü bulunduğumuz kale arkasının önünde atmıştı yanılmıyorsam. ne kadar gol atsa da kendisine acayip derecede kanım ısınmıştı o maç.

    ayrıca ilk kez hagi'nin canlı olarak frikik golünü izlediğim (topun barajı geçip aldığı falso halen kare kare hafızamda, ömrüm boyunca da unutmam sanırım.)ve jardel'in hattrick yaptığı maçtı onu ilk izlediğim maç.

    galatasaray tarihindeki en sevdiğim forvetlerden biriydi. önceden de yazmıştım tekrar yazayım: kendini sevenleri üzmek konusunda level atlamış, kendini sevenlerin ağzını yüzünü sikmiştir. en büyük hayal kırıklıklarımdan biri.
  • 724
    şike olayları patlamadan 2 gün önce yani 1 temmuz cuma akşamı kuzenimin mezuniyeti sonrası onun arkadaşları ile beraber reina'ya gitmiştim (sakın concon sanmayın, ömrümde ilk ve tek gidişim o tarihtir) tabii kısa dönem askerliğim sonrası, cennet gibi gelmişti mekan:) neyse buna rağmen o kadar kişi arasında ümit'i seçip yanına gittim. abi dedim feneri zamanında ne mikmiştin be, sen de biz taraftarlar kadar zevk alıyo muydun diye sormuştum:) (kafaya bak amk. sorduğum soruya gel) o da aynen kardeşim demişti, resim çekilip yanında ayrılmıştım. herhalde cenabetliğimi orda bulaştırdım adama, 2 gün sonra başlayan süreçle cezaevine girdi.. (bu arada cenabetligim aynen devam, 5 aydır işsizim amk) neyse uzattım lafı. futbolculuğu döneminde çok severdin kendisini.. survivor'da da destekledik tabii:) keşke hiç bulaşmasaydı bu işlere.. ama futbolculuk dönemi için in 99 we trust
App Store'dan indirin Google Play'den alın