*

  • 2002
    hangi alanda kaç kere final oynadın da mesela türkler final yapamaz deniyor? fırsat verilmiyor ki, bir kez voleybolda fırsat verildi çünkü onu geniş kitleler ve toksik sosyal medya taraftarı takip etmiyordu, orada da şampiyonluklar geldi zaten. sonra voleybol izlenmeye başlandı, takım avrupa şampiyonasında final oynadı, son 2 senede voleybol izlemeye başlamış insanlar santarelli'ye taktik vermeye kalkti sosyal medyadan. dahası adamın eşine bilerek kaybettiklerini yazdılar utanmadan.

    final oynaya oynaya öğrenirsin kazanmaya. kırk yılın başında bir kere şans eseri finale çıktığını düşünüyorsan takımın kaznamasa da olur çünkü zaten bir daha çıkamaz. ama önemli olan tesadüfen çıkılan final değil turnuva başlarken final adaylarından biri olabilecek duruma gelmektir. o oldugunda şampiyonluk da gelir zaten.

    çuvalla para harcayan psg kaç yılın sonunda alabildi şampiyonlar ligini. manchester city aynı şekilde. bizim türk takımları ise 3 transfer yapınca hedef şampiyonlar ligi yarı final diyor, bu olmazsa da başarısızlık deyip istifa falan istiyor.

    turkler final oynar, bunun irkla alakası yok, tecrübe ile alakası var.
  • 2003
    takım sporlarında loser olduğuna dair son derece haksız bir algı var. bu algıya finallerde ekseriyetle kaybediyor oluşumuz sebep oluyor. bu düşünceye sahip olanların görmedikleri ise finallerdeki rakiplerimizin bizden hep üstün (bazen aşırı farkla üstün) takımlar olmaları. 20. yüzyılda final oynadıysak da ben bilmiyorum, o yüzden 21. yüzyılda takım sporlarında milli takım seviyesindeki tüm finallerimizi (avrupa ve dünya şampiyonalarında) şöyle bir listeleyelim;

    1- 9 eylül 2001 türkiye yugoslavya basketbol maçı: 69-78 kaybettik.
    2- 28 eylül 2003 polonya türkiye voleybol maçı: 3-0 kaybettik.
    3- 12 eylül 2010 türkiye abd basketbol maçı: 64-81 kaybettik.
    4- 3 temmuz 2011 rusya türkiye kadın basketbol maçı: 59-42 kaybettik.
    5- 8 eylül 2019 türkiye sırbistan kadın voleybol maçı: 2-3 kaybettik.
    6- 3 eylül 2023 türkiye sırbistan voleybol maçı: 3-2 kazandık.
    7- 7 eylül 2025 türkiye italya voleybol maçı: 2-3 kaybettik.
    8- 14 eylül 2025 türkiye almanya basketbol maçı: 83-88 kaybettik.

    sadece istatistiklere bakınca 8'de 1 çok kötü görünüyor. ancak basketbol ve voleybol tarihine hakim insanlar bu 8 maçın 5'inde rakibin çok ağır favori olduğunu, diğer maçların da 2'sinde çok ağır olmasa da favori olduklarını biliyor olmalılar. bizim favori çıktığımız tek maç 2023'te sırbistan ile oynadığımız finaldi ki o maçı da aldık.

    kısacası bu finalleri loserlık yüzünden değil kalite farkı yüzünden kaybettiğimiz çok açık. özellikle yakın geçen maçlardan sonra "olacakmış gibi olması" hissi çok acı veriyor ancak genel olarak spor takip eden herkes bilir ki yakın geçen maçları ayrıntılarda kazanan taraf da genelde favori takımlar olur.

    bize gereken 3 spor dalında da kaliteli oyuncuları yetiştirebilecek hamleler yaparak kaliteyi arttırmak. birçok insanın aksine winner bir kanımız olduğunu ve kaliteyi yükselttiğimizde hem istikrar problemini hem de final kaybetme problemini rahatlıkla aşacağımızı düşünüyorum.
  • 2006
    aylardır yok yere içeride tutup somut bir suçlama dahi yapamadığınız kişileri, bir anda hiç konusu bile yokken casuslukla suçlayıp oldu bittiye getirerek apayrı bir suçlamayla tutuklayabildiğiniz ülke.

    biz vallahi billahi 3 senedir şampiyon olarak büyük iş başarıyoruz şu ortamda. bazen yönetime kızıyoruz ediyoruz siyasi durumlardan dolayı ama köprüyü geçene kadar dayı demek gerekiyor bazen. siyasete bulaşmamış kulüp yok. bir anda herkesin ipini yok yere çekebiliyor tepedekiler. dikkatli olmak lazım. osimhen'i bile canları istese afrika casusu diye atarlar içeri. öyle bir ülke.
  • 2009
    kimlik kartı sahibi her vatandaşın kaydının bulunduğu bir devlet kuruluşu olan e-nabız'ın hacklendiği ülke.

    böyle bir ortamda tc kimlik numaraları üzerinden açılan bahis hesapları nedeniyle futbol dünyasında "temiz eller operasyonu" düzenleniyor.

    bu operasyonu düzenleyenler de mafya iho ve sedat peker'in fedaisi mecnun. aga sizin eller daha kirli, onu n'apcaz?
  • 2010
    kurum ve kuruluşları, kurumlara bağlı kişi ve kişilere bağlı bir takım zümreler tarafından galatasaray’a gönül vermiş yediden yetmişe herkesin terörist ithamına maruz kaldığı ülke. fanatik, siyasallaşmış bir grup tarafından hepimiz vatana ihanet ile suçlanıyoruz. federasyon, disiplin kurulları, yayıncı kuruluşlar veya bazı medya figürleri ile ligde yer alan takımların taraftarlarının tutumu bizi bağlı olduğumuz ülkenin topraklarında dışlanmış ve bir köşeye itilmeye çalışıldığımız, sağlıksız bir ortama mecbur bırakmış vaziyette. takım kimliğine yönelik haksızlıkların beni ittiği alternatif bir evrende türkiye’nin ilerleyen yıllarda planlandığı iddia edilen konfederasyon sistemi ile eyaletlere ayrıldığı bir senaryoda kimin bu ülkeyi çok daha iyi temsil ettiğini, kimin bu toplumun bekası için tehdit oluşturduğunu görmek isterdim. bizi bu ülkenin bir parçası olarak görmeyen kurumlar ve kişilere inat bazen bu ülke bayrağını bile taşımaktan ar eder hale gelmemiz bizim eşekliğimiz mi, onların amaçlarına ulaşmış olması mı bilmiyorum ama galatasaraylı olarak bu ayrışmanın yaşanmasından midem bulanıyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın