sözlükte kendisini özetleyen 2012 yılına ait harika bir entry var. (bkz:
#933465)
---
alıntı ---
protokol cikisinda rastladik 3 arkadas kendisine.ucumuz de ayni anda "tugay abi"diye seslendik,tinlamadi ve tribun girisine dogru donup iceriye yoneldi,bir daha bagirdik bizde yine tinlamadi ve tam kapidan iceri girecekken oradaki iyi niyetli bir gorevli arkadas "tugay bey size sesleniyorlar"dedi,tugay'da "bosver yaaa" gibisinden bir hareketle iceri girdi.
---
alıntı ---
bu olay
tugay kerimoğlu'nun resmen özeti. ocak 2000'den beri galatasaray'a karşı "boşver yaaa" tavrında. belki galatasaray'lı değildir, bilemem.
benim tahminim kendisi galatasaraylı fakat bir yerden sonra kulübe küsmüş. "
ben burada doğdum, burada öleceğim" diyen birisiydi tugay. kendi döneminin
arda turan'ı,
kerem aktürkoğlu'su. bunların gördüğü eleştiriyi, taraftar baskısını tugay da gördü. o dönemler takımın bayrak adamları bülent, tugay ve hakan'dı. haliyle tepkiler bu isimlere daha çok yönelirdi.
kaldı ki 90'lı yıllarda insanlar biraz daha sertti. "aman oyuncunun morali bozulmasın" denilen zamanlar değildi, zaten psikoloji nedir bilmezdik
* türkiye'deki büyük takım baskısından, ingiltere'nin sıradan takımında huzur içinde oynayınca, kaybedilen maçlardan sonra rahat rahat sokakta gezince sanırım iyice bizi düşman belledi.
galatasaray onun için
mobing gördüğü eski iş yeri gibi oldu.
formasını emre'nin kapması, büyük ihtimalle yabancıların parası takır takır ödenirken kendisine "sen bizim evladımızsın" muhabbetinin yapılması, ve taraftar baskısı kendisinde bir kırılma noktası olmuş. (tamamen tahmin)
bu muhabbet tugay kadar olmasa da
bülent korkmaz'da da var.
sports digitale ve
rizespor tercihleri, rakip yardımcı antrenör iken tribüne yaptığı hareketler falan boşuna değil.
sonuç olarak; tugay galatasaraylı olsa bile artık
eski galatasaraylı. yeni profesyonel. zaman zaman profesyonelliğini unutup,
ali sami yen stadyumu'na veda ederken gözyaşı döktüğü de oluyor. yine de çabuk toparlıyor.
tüm bunlara rağmen, kendisine "nesi efsane, bir dönem top oynadı o kadar" yorumlarına katılmıyorum.
fenerbahçe'de tanju, rıdvan, aykut, oğuz,
beşiktaş'ta metin, ali, feyyaz varken, 90'lı yıllarda galatasaray hegemonyasını başlatan genç kadronun kaptanlarından ve en önemli oyuncularındandır. şampiyonlar ligi yarı finalinde hagi'li
steaua bükreş'e karşı da forma giymiştir, 93'te
manchester united'ı elerken de forma giymiştir. 7 şampiyonluğu ve 94 defa
milli takım formasını terletmişliği vardır. (gençlerin önünü açmak için milli takımı erken bırakmıştır, yoksa en çok milli forma giyen oyuncu da olurdu).
kendisine kızgınım, artık galatasaraylı olmadığını söylerim fakat tüm kızgınlığıma rağmen sıradan bir futbolcuymuş gibi de davranamam.
kendimi ana haberde amerikan başkanına seslenen reha muhtar gibi hissedeceğim şu an ama, tugay kerimoğlu eğer buraları okursan;
"hadi bana küstün, ahmet'e mehmet'e küstün, ulan galatasaray'a nasıl küseceksin?"