49
zaman zaman benim dahi unuttuğum bir noktayı hatırlatarak konuşmaya başlamak istiyorum: yabancı kuralı yok diyoruz ama esasen biraz da olsa yabancı kuralı var. zira kulüpler, a takımlarında en fazla 28 oyuncu bulundurabiliyorken, bunlardan 14 tanesinin türk statüsünde olması gerekiyor. hatalı isem düzeltin lütfen.
şimdi bu şu demek; 25 kişilik kadro yapıyorsak da 14, 23 yapıyorsak da 14. 14 adet türk olacak yani kadroda. ben böyle anlıyorum kuralı.
bu durumda elimdeki türklerin en azından rotasyonda kullanılabilir, karakter olarak yorulmamış ve taraftarın önyargı ile yaklaşmayacağı isimler olması önemli; zira 14 tane türk koymam lazım. bu sene kadroma baktığımda cenk, eray, sabri, tarık, hakan, semih, serdar, koray, olcan, umut, selçuk, sinan (tr pasaportu aldı mı bilmiyorum), emrah başsan, haaamit, yasin var diyorum ve bu da 15 tane a takım kalitesinde (olduğu rivayet edilen) topçum var demek.
tarık, umut, olcan çöp. zaten kadroda olmayacaklar ve hatta gönderilmeleri dahi muhtemel.sabri, hamit, çöp ancak saçma sapan kontrat uzatıldığından kısmetse gelecek sene gidici.hakan - durumunu bilmiyorum ama gelecek sene itibariyle a takım kalitesinden düşme ihtimali yüksek. bu faraziyede 6 adet türk ile yolumu ayırıyorum. hadi ben tarık'ı kimsenin alacağını düşünmüyorum dolayısıyla 5 türk ile en geç gelecek sene başında yolumu ayırıyorum. 10 türk'üm kalıyor ve bana türk lazım.
şimdi; tolga ciğerciye bakalım:
1) jem karacan ile karşılaştırmayın, biri alt ligde sadece maç başı oynayan bir topçu; diğeri ise bundesliga'da oynayan, lucien favre tarafından gladbach orta sahasında oynamak üzere kiralanan bir adam. dolayısıyla kendisi "aranan adam yiyen orta saha" veya "tam bir roy keane" değil, ama türkiye şartlarında gerektiğinde formayı üzerine giyip iyi işler yapabilecek kadar kaliteli.
2) yaşı 24.
3) her şeyden biraz var denmiş, doğru. her şeyden biraz var, ama oyun kurma hızı, normal hız, çeviklik ve saha içi çalışkanlığı olarak ilk 11'e yazdığımız selçuk'tan daha iyi. jem gibi sadece top kesip sağa sola pas veren bir adam olmadığından kendisi için iki yönlü bir topçu diyebiliriz. mesela jem karacan yönsüz bir topçu idi.
4-2-3-1 özelinde konuşacağım. an itibariyle 3, lucas gelirse 4 adet mc/dmc oynayabilecek adamımız var: hamit, selçuk, dzemaili, lucas. ideal 11'de lucas-selçuk ikilisi oynasa da, hamit'in temposuzluğu, artan yaşı, sakatlanma riski göze alınarak bel bağlanacak bir adam olmadığını düşünüyorum. hatta şahsi fikrim kendisinin 9. hafta gibi sakatlanıp sezonu kapatacağı yönündedir. selçuk ve dzemaili defans yapamıyorlar. selçuk defans yaptığında -ki çoğunlukta gölge pres oluyor, "yaptığında" yerine "yapmaya çalıştığında" denebilir o yüzden - oyun kuramıyor. bu nedenle orta sahada dinamik, fizikli ve genç bir türk oyuncunun bahsedildiği gibi 1-1.5 m euro bonservis ile alınarak her iki tarafı (mc/dmc) yedeklemek üzere takıma katılmasına olumlu yaklaşıyorum.
sonuçta zaten 5 defans oyuncusu varken semih ile birlikte ligin en büyük ikinci saatli bombasına 4 m euro verilen yerde 24 yaşındaki türk tolga neden olmasın?