• 163
    tıpkı 2016-2017 sezonu'na başladığımız gibi 4 haftada 10 puanla başladık. dilerim sonu benzemez :(

    oyun yapısı olarak son derece farklı oyunlarla oynuyoruz. geçen sene topu ayağımızda tutup, yüksek pas sayısı ile ağır ve bekleyerek oynarken bu yıl kaptığımız her topu direkt ileri oynamaya çalışıyoruz. bu sebeple oyunumuz daha heyecan verici.

    östersunds maçlarından sonra ilk 4 haftada 8 puan alacaksın deseler öper başıma koyardım. 10 puan bu sebeple iyi. üstelik de averajda rakiplerimize de fark attık. çok yeni bir takımız, beraber oynadığımız 4. maç, daha feghouli'nin geleceğini falan düşününce umut doluyorum ama yedek kulübemizin kalitesi yerlerde.

    asamoah'ın transferine en çok bu sebeple üzüldük zaten. neyse allah korusun çok önemli bir sakatlık yaşamazsak, sadece lig ve kupa varken bu rotasyon bizi götürebilir.

    şimdi 9. haftada başlayacak olan periyoda kadar kasımpaşa, bursa(d), karabük, konya(d) maçları var. açıkçası bu 4 maçta da toplam 10 puana kabulum, şimdi versinler sahaya çıkmam (rıdvan dilmen stayla :( )

    yalnız bizim bu maçlara teker teker hazırlanmamız lazım ve her maça 3 puan için çıkmamız lazım.

    16-17 sezonu'nda trabzon-adana-başakşehir-fenerbahçe periyodundan iki devrede 24 puanın 6'sını (adana'yı 2 maçta yenerek) alabilmiştik. diğer maçlarda çok kritik hakem hatalarıyla önümüz kesilse de bizi asıl şampiyonluk yarışından koparan periyot bu olmuştu.

    17-18 sezonu'nun 9. haftasından itibaren ise fb, ts(d), gençler, başakşehir(d), alanya, bjk(d) gibi bir periyoda gireceğiz.

    buralarda puan kayıplarını telafi edebilme adına en az 10 mümkünse 12 puanla gelmemiz şart oğlu şart. bir de ligde öyle 2-3 pasla bizim kalemize gelebilecek kapasitede takımlar beşiktaş, başakşehir, fener, trabzon falan. bu deplasmanlar haricinde oyunu yavaşlatmaktan, geriye yaslanmaktan kaçınıp mümkün olduğunca hücum yapmalıyız.

    bu ligde hücum yapan takımlar şampiyon olur. bazen hücum edeceğim derken maçı da kaybedersin ama berabere bitecek olan çok maçı da kazanırsın. kazanınca 3, berabere kalınca 1 puan veriliyor malum.

    beşiktaş 2016-2017 sezonu'nda 23g + 8b + 3m = 77puan
    beşiktaş 2015-2016 sezonu'nda 25g + 4b + 5m (son hafta yenilgisi şamp.olduktan sonra) = 79 puan
    galatasaray 2014-2015 sezonu'nda 24g + 5b + 5m (son hafta beraberliği şamp. olduktan sonra) = 77 puan
    fenerbahçe 2013-2014 sezonu'nda 23g+ 5b + 6m (bir yenilgisi şamp.olduktan sonra) = 74 puan
    galatasaray 2012-2013 sezonu'nda 21g + 8b + 5m (bir yenilgisi şamp.olduktan sonra) = 71 puan

    bu yıl ligde iyi transferlerin olduğu ve iyi kadroların kurulduğu bir gerçek. daha kırıcı geçmesi olası, baraj 75 civarına düşebilir ama 80 puanla şampiyonluğun garanti olacağını varsayarak evimizde 51 puanın en az 46-47'ini almamız gerektiğini düşünüyorum. eğer içeride net bir dominasyon kurarsak deplasmanda alacağımız 33-34 puan bizi rahatlıkla şampiyon yapacaktır.

    satılan 40 bin kombinenin ve yakalanan havanın önemi burada yatıyor. beşiktaş yeni stadıyla birlikte bu havayı yakaladı ve evinde henüz ligde yenilgi yaşamadı. anadolu takımları çok büyük yüzdeyle yeniyor. derbilerde aldığı beraberlikler var. bu şekilde de deplasmanlara daha rahat çıkıyor.

    24 galibiyet 8 beraberlik 2 yenilgi bizi kesin şampiyon yapar. direkt rakibine deplasmanda kaybetmemek ikili averaj için de önemli. buna göre oynayıp her maçı önemseyerek çıkıp anadolu takımlarına karşı içeride dışarıda 3 puan için oynamalıyız ki o maçlarda puanları toplayıp, derbilerde opsiyon sağlayalım.

    şenol güneş geçen sene kadıköy'e de asy'ye de beraberliğe gelmişti. kadıköy'de orta sahayı geçmedi 1 puan aldı, asy'de de geçmemişti, frikikten bruma'nın kafasına çarpan topla kaybetmiştik. evinde de ne fener'i ne bizi yenebildi ama işte anadolu takımlarına karşı yüksek yüzdeyle kazanınca şampiyon yaptı beşiktaş'ı.

    dilerim bu yıl derbilerde de o eski havamızı yakalar meydanı tinercilere ve şikecilere bırakmayız.
  • 338
    çoğumuz mağlubiyetten* dolayı bu gece uykusuz kaldık ya da birkaç saatlik uykudan başka her şeye benzeyen bir şeyle geçirdik.

    çayınızı, kahvenizi içtiyseniz başlıyoruz...

    bir kere sivas'tan sonra, kasımpaşa maçından da mağlubiyetle ayrılarak kendi ayağımıza sıktık, tüm avantajımızın içine ettik ve işleri oldukça zora soktuk.

    hakemlerin galatasaray'a karşı art niyetli olması, rakiplerimize çok kolay penaltılar çalması, bizim penaltılarımızın verilmemesi, kartlar konusunda oldukça rahat davranmaları sürecekse zaten yapacak bir şey yok, hiç konuşmaya bile değmez. tff ve kurulları değişmedikten sonra bize şampiyonluk vermezler.

    her şeyin adil olacağını umarak(!) yorumlayacağım.

    her maçtan sonra güncelliyoruz bu hedefi malesef ama kadıköy'e 3'te 3 ile gidemiyorsak hiç konuşmaya gerek yok. kapatalım dükkanı ve önümüzdeki sezonun planlarına başlayalım!

    kadıköy'e bu şekilde gittikten sonra artık orada kaybetme lüksümüz yok! çünkü kaybetmek demek ikili averajı da vermek demek. bu durum da bu maçın 7 puanlık maç olmasına sebep oluyor.

    eski yıllardaki istatistiklere bakmadan kadıköy'de alması gerekeni alan bir hocayla orada olacağız. aslında bizim için bu maç sezon başlangıcı olacak. kaybedersek fenerbahçe'nin 20. şampiyonluğunun yolu açılmış olur. her türlü beraberlikte ise sezon sonu bu iki takım aynı puanda olursa genel averaj sıralamayı belirleyecek. fener'in karabük ile maçının 33. haftada olduğunu da hatırlatayım.

    bu maçtan sonra ise artık nasıl bir havada oluruz bilemiyorum, evimizde galatasaray düşmanı trabzonspor ile oynayacağız.

    bu maçı artık konuşmuyorum bile rencide edici bir oyunla kazanmamız lazım, galibiyet bana yetmez!

    sonra ankara'da ümit özat'ın gençlerbirliği'ne konuk olup deplasman fobimizle bir kere daha yüzleşeceğiz, kümede kalma savaşı veren gençlerbirliği ile.

    ve belki de bizim için sezon finali olan maç geliyor, arda'lı, emre'li başakşehir! üzerine konuşmuyorum mutlaka kazanmamız gereken en önemli maç.

    sonra yine küme düşme potasındaki hikmet karaman'lı alanyaspor. şansımıza bu bölümde deplasmanlarımız küme düşme potasındaki takımlarla ve bize karşı ayrıca bilenen hocalarla olacak.

    eğer bu maçın ardından puan tablosunda lider olabilmişsek/kalabilmişsek ölüm kalım maçı 29 nisan 2018 galatasaray beşiktaş maçı olacak. ben bu maçın sonucundan sonra lidersek sezonu şampiyon tamamlayacağımıza inanıyorum.

    akhisar(d)
    malatya
    goztepe(d)

    fikstürü beni korkutmuyor, bu maçlar öncesi bu 3 takımın da ligdeki durumu netleşmiş olur. şampiyonluk havasındaki galatasaray buradan tulum çıkarır.

    -------------------------

    gelir gelmez ndiaye ve fernando'yu kaybeden bir hocaya 2 deplasmanda haksız penaltılarla kaybetti diye kızamam. kaldı ki bu savaşa en ihtiyacımız olan zamanda girmişken...

    önümüzdeki günlerde fernando'nun dönüşü ile orta sahamızın güçlenmesi ve belhanda'nın artık sürekli ilk onbir oynaması ile

    kritik bölümdeki fikstürde şansımızın şu güne göre daha yüksek olacağına inanıyorum.

    yalnız bursa, karabük, konya maçlarında 3'er puan alıp bir nefes almamız şart.

    siz diz çöktüğünüz için onlar büyük görünüyor ayağa kalk!

    (bkz: hedef 21)

    sen şampiyon olacaksın!
  • 330
    bu sezon takımların birbirine her anlamda çok yakın oluşu ve son 2 sezonun şampiyonun aldığı puanlar baz alınacak olursa. 70'in üzerinde puan toplayan %90 olasılıkla şampiyon olacak gibi duruyor. son 2 sezonun şampiyonu beşiktaş'ın ilk sezon 79 ikinci sezon 77 puan toplamış.

    kalan 12 maçta 1 mağlubiyet 2 beraberlik alsak puanımız 73 oluyor. bu da çok yüksek ihtimal bizi şampiyon yapar. ama bu puan kaybını asla ve asla başakşehir'e karşı yapmamız gerekiyor. mutlak suretle başakşehir'i yenmemiz gerekecek. fener şöyle böyle diyenlere aldanmayın gene bir bok oynamıyor. alanyaspor maçını da 90 dakika izledim gene bir bok oynamadı. bu sezon oynadıkları en iyi maç geçen haftaki başakşehir maçıydı onuda kazandılar zaten. daha kayseri ve sivasspor deplasmanları var herkes unutuyor. bu sezon deplasmanda bu iki takım hemen hemen herkese taktı. bir de insanların kafasında kadıköy -3 puan kafası var. futbol sahada oynanıyor kafada değil beyler. iyi oynarsak kazanırız. yok rezil oynar yenilirsek zaten hiç hak etmedik demektir.
  • 178
    fikstür çekiminde biz 1 numarayı çektik. 1 numaranın avantajı şudur ki 2 maç üst üste dışarıda veya iç sahada oynamazç hep iç saha-deplasman diye gider. bir de sırayla oynar. yani ilk hafta 18 numaralı takımla, 2. hafta 2 numaralı takımla, 3. hafta 3 numaralı takımla diye gider.

    bu yüzdendir ki bizimle oynayan takımlar kısa bir süre sonra birbiriyle karşılaşırlar. mesela 3. hafta kayseri-osmanlı maçı oynanmış, 4. hafta sivas-kayseri maçı oynanmış, 5. hafta osmanlı-sivas ve kayseri-antalya maçları oynanmış, geçen hafta ise antalya-osmanlı ve kasımpaşa-kayseri maçları oynanmış. şaşırmayın yani. 9. haftada daha önce maç yaptığımız 8 takım birbiriyle oynayacak, 11. haftada daha önce maç yaptığımız 10 takım birbiriyle oynayacak. 13. haftada daha önce maç yaptığımız 12 takım birbiriyle oynayacak. diye gider..

    matematikte tesadüf diye bir şey yoktur dostlar...
  • 189
    göztepe ile başlayalım. ligin henüz başında bu takımın şehrin yapısı gereği hücum oynayacağını, maçlara kazanmak için çıkacağını söylemiştim zira izmir'de futbola olan özlemi çok iyi biliyordum. böyle bir açlık ortamında da uyuzca ''ligte kalalım yeter'' hedefiyle devam edilmeyeceği aşikardı. yapılan transferler arasında bir iki kaliteli isim olsa da, genel itibariyle öyle şaşalı isimler de getirilmedi. takımı bu seviyeye çıkartan beto, sabri sarıoğlu ve castro'nun karakterli oyun yapıları ve kazanma arzuları oldu. doğrusunu söylemek gerekirse tamer tuna da iyi işler çıkarttı, beklenilmedik şekilde. özellikle sivasspor deplasmanında oynadıkları futbol, kazanma içgüdüleri ciddi anlamda takdiri hak etti. öyle ki 1-0 mağlup durumda olmalarına rağmen bir an olsun puan kaybedecekleri hissini yaşatmadılar taraftarlarına ve maçı da 2-3 kazanmayı başardılar. işte bu maç, birçok şeyi değiştirdi. psikolojik olarak seviye atlamalarının yanı sıra üzerilerindeki stresi, telaşı da attılar. yedinci hafta başakşehir'e kaybettiler ama tribünler maç sonu inanılmaz bir destek verdi takıma. maçı 0-2 göztepe mağlupken değiştiren şahsım, maç bitiminde kanala geri dönünce uzunca bir süre kazananın kim olduğunu çözemedim mesela. altta maç skoru çıkmasa başakşehir'in kazandığına da inanmayacaktım neredeyse, düşünün öyle bir destek vardı takıma. bu bütünleşme de ilerleyen haftalarda skora yansıyacaktır. ilk yedi haftayı dördüncü sırada tamamlayan göztepe'nin lig sonu ilk yedinin içinde muhakkak yer alacağını düşünüyorum bu futbollarına devam ederler, oldum havasına girmezlerse. bu arada başkanları da epey matrak adam. renk katıyor lige.

    antalyaspor cephesiyse türk dizilerini aratmayacak şekilde entrikalarla dolu. bir futbol takımı sezon boyunca bir kere bile futbol içi konularla gündeme gelmez mi? söz konusu antalya ise gelmez. spor gazetelerimizin osur osur ipe diz mottosuyla hareket etmesi yetmezmiş gibi bir de üstüne antalyaspor entrikaları eklenince ortaya çıkan magazinden hallice tablo gerçekten vahim. yok eski yönetim yeni yönetime meydan okudu, yok eski başkan kulübü dolandırdı, yok yeni başkan kulübü batırıyor, yok rıza çalımbay'ın arkasından falanca sözler söylenmiş, yok takımdaki x futbolcu eski başkanlarını çekiştirmiş, yok eto'o küsmüş, yok nasri trip atmış... yahu ne oluyoruz, burası futbol takımı mı star tv'nin yeni sezon dizisi mi? zaten artık takım amacının dışına çıkılmış durumda. antalyaspor'a gelen yönetimler bundan sonra tamamiyle rant ve reklam için gelecekler. son iki yönetimin yaptığı gibi. eto'o, nasri gibi reklam potansiyeli güçlü isimlerin varlığı takımın ligteki sıralamasından çok daha öncelikli durumda. eto'o istediği antrenmana geliyor istemediğine haber vermeksizin gelmiyor. nasri keza aynı şekilde disiplinsiz. rıza çalımbay her ne kadar ırkçı bir teknik direktör olsa da antalyaspor'u geçtiğimiz sezon çıkardığı nokta ortada. gelgelelim sırf başkanın kişisel reklamı uğruna oyuncuya dayalı düzenin sonucu olarak takımdan gönderildi. yerine gelen leonardo konusundaysa şimdilik temkinli olmakta fayda var, sert ortamlara olan uyumu şaibeli. kendisini tam anlamıyla ispat edebilmiş biri de değil le guen gibi. durumları hala çok sıkıntılı.

    tek eğlence fenerbahçe... yataykut ile son derece modern(!) bir oyun anlayışı oturttular takımlarına. bu oyun anlayışı o kadar moderndi ki gelen her takım da onları oturttu, yani kendi oyun anlayışlarına oturttular. iki on numara valbuena- giuliano, iki 9,5 numara van persie- soldado, iki sağ bek dirar- isla, iki çapa josef- mehmet topal ile turşu bile kurulmayacağını göremeyecek kadar dahi bir teknik direktörleri var. bizden az daha maliyeti düşük şekilde yaptıkları transferler tabiri caizse bir zike yaramadı. ellerinde de çöp mü çöp bir kadro ile kalakaldı saflar. hayır, futbol aklı ali yıldırım- aykut kocaman olan takımdan ne hayır gelebilirdi ki? o yüzden de gelemedi. vardar teknik direktörünün bile, ''yatay oynayacaklarını biliyorduk.'' diyerek dalga geçtiği bir hale düştüler. şansa bakın ki şampiyonluk yolundaki en iddialı rakibimiz beşiktaş'ı yenerek de hem kendileri adına çok zor bir durumu hem de bizim adımıza büyük bir iyiliği gerçekleştirmiş oldular. arena'da onları yendiğimiz taktirde puan farkının 11 olacağı (konyaspor'u yendiğimiz varsayılmıştır.) düşünülürse karşı yakada daha nice şenliklerin doğacağı bir gerçek. tabi artık alışılagelmiş kaoslardan da bıktık, aziz yıldırım'ın soyunma odası basması, teknik direktörü kovması, basın toplantısında ağzına kim geliyorsa sövmesi falan basit şeyler haline geldi. daha yaratıcı olmaları lazım bu konuda. * aman... yiyin birbirinizi!

    kral...
    galatasaray ulan!
    sezon başlamadan evvel burada acaba üçlü savunma ile mi oynayacağız dörtlü savunma ile mi diye tartışmalar dönüyor, hemen hepimiz tarz konularda akıl ve fikir veriyorduk halbuki oynayacağımız şablon daha dört ay öncesinden belliymiş. dörtlü savunma, oyun kurucu stoper, pas istasyonu bekler, koşan-mücadele eden on numara, rakibi ısıran merkez orta saha, ele avuca sığmayan forvet tanımlamaları önceden yapılmış. yine önde basan, dirençli, takım halinde savunma ve hücum yapan, sürekli gol atma isteği içinde olan oyun kurgusu da çok önceden belirlenmiş. dönüp geriye baktığımız zaman, rıdvanlı güntekinli canlı yayında ve östersunds kazası sonrası yaptığı açıklamalarda tudor'un kafasında bugünkü oyun kurgumuzun olduğu o kadar net görülüyor ki... resmen geleceği görüyor, ne istediğini ve istediğini gerçekleştireceğini biliyormuş. bir tebrik buradan. haydi devam... bakmayın antalya'da insanlık dışı hava şartlarında beraberlik golünü yedikten sonra gol atamadık ama sıkıntıya düştüğümüz geri kalan iki maçta aradığımız golleri takır takır bulduk. artık takım öyle bir hava yarattı ki isterlerse 3-0 mağlup duruma düşelim yine de kazanacağımızı biliyor veya buna inanıyoruz. özellikle takımımız adına bir şey daha var ki zevkten dört köşe edici. maçın sonlarına doğru rakibin gole ihtiyacı var da koşmaya dermanları kalmıyor ve takımımız rakibin gole ihtiyacı olmasına rağmen tabiri caizse döve döve tek kale futbol oynuyor ya, hah işte bu paha biçilemez. kondisyoner, vur kırbacı hocam tudor'u bu konularda da tebrik ediyorum. sen şampiyon olacaksın!

    ek olarak, diğer bazı takımlar özelindeki değerlendirmeleri de toparlayayım dedim:

    (bkz: bursaspor/#2250171)
    (bkz: istanbul başakşehir futbol kulübü/#2250132)
    (bkz: karabükspor/#2244456)
    (bkz: fenerbahçe futbol takımı/#2229517)

    tam entryi bitiriyordum ki beşiktaş futbol takımını teğet geçtiğimi fark ettim. adamları o kadar ''hiç'' olarak görüyoruz ki aklımın köşesine gelmediler yahu. onların da iki lafından üçü galatasaray'la ilgili olmaya devam etsin. pabucumun avrupa fatihleri sizi. *
  • 394
    2017-2018 sezonunda geride kalan son 8 haftalık periyotta yaptığım hesap;

    trabzonspor (3)
    gençlerbirliği (3)
    başakşehir (3)
    alanyaspor (3)
    beşiktaş (3)
    akhisar (3)
    malatya (3)
    göztepe (3)

    ciddi anlamda geride kalan bütün maçları kazanıp şampiyon olacağımızı düşünüyorum. belki zorlarsa bir beşiktaş zorlayabilir, çünkü 2. olup şampiyonlar ligine gitmek isteyeceklerdir. ama yine de o maçta kendi evimizde 50 bin seyircimizle birlikte tinercilere vurup geçeriz diye umut ediyorum.

    (bkz: hedef 21)
  • 487
    şu saatten sonra küme düşen takımlar da, avrupa'ya giden takımlar da umurumda olmaz, olayı kendi açımızdan yorumlayacağım ve bu hesabı yaparken de rakiplerimizin puan kaybını değil, bizim 3'te 3 yapmamız için şartların oluşmasını hedefleyeceğim.

    şimdi 32. hafta maçlarına bakarsak,

    küme düşme potasındaki her takım bizim maçtan önce oynuyor. sadece göztepe-malatya maçı pazartesi olacak, zaten malatya'nın da küme düşme olasılığı çok çok düşük. bu maçı sadece göztepe açısından önemsiyorum. olası 5. lik ve uefa avrupa ligi iddiası sebebiyle, bu sebeple göztepe'nin avrupa iddiası son haftaya kalmamalı. en büyük korkum bu.

    11. bursa 36
    12. akhisar 36
    13. alanya 35
    14. antalya 35
    15. konya 32
    16. osmanlı 32
    17. g.birliği 30

    durum bu şekildeyken,

    karabük-konya: keşke bir mucize olsa da konya puan kaybetse ama konya 3 puanı alacaktır.
    trabzon-kasımpaşa: trabzonspor kazansın ve uefa avrupa ligi için avantajını devam ettirsin.
    alanya-osmanlı: osmanlı kazanmasın yeter. mümkünse alanya kazansın.
    gençler-antalya: gençler kazanmasın yeter. mümkünse antalya kazansın.

    burada dediğim gibi, küme düşme ihtimali olan akhisar'ın bizim maça daha rahat çıkıp türkiye kupası'nı düşünmesi için gerekli sonuçlar düşünülmüştür.

    bu haftaki maçlar için isteğim böyle. yoksa fener-bursa maçında tabii ki bursa asılsın, avrupa ligi için b.şehir-sivas maçında sivas puan alsın hatta kazansın ama artık rakiplerin maçlarındaki tiyarolardan sonra bunlara dair beklentim kalmadı.
    kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz(!)

    (bkz: hedef 21)

    sen şampiyon olacaksın!
  • 302
    https://www.facebook.com/.../?type=3&theater

    21 haftası geride kalan ligde şampiyonluk mücadelesi veren 4 takım içerisinde galatasaray,
    en çok kırmızı kart gören
    rakibine en çok penaltı çalınan
    sahasında en çok hafta içi maçı oynayan
    maçları en az uzatılan
    en az penaltı kullanan
    rakipleri en az kırmızı kart gören
    takım olmuştur.

    oyunlar devam ediyor ama her şeye rağmen şampiyon galatasaray yazdıracağız.
  • 170
    geride kalan 6 haftası itibariyle oynana 54 maçta 0-0 biten maç olmamıştır. ayrıca bu 6 haftada toplam 178 adet gol atılmış.

    yabancı serbestliğ etkisi değilse ben de bir şey bilmiyorum. 2 senedir var bu serbestlik ama takımlar zamanla daha iyi yabancılar almaya başladılar ve tablo ortada. zeminler düzelir ve hakemler de kendine çeki düzen verirse avrupa'nın en kaliteli 6. ligi olmamamız için hiçbir neden yok.
  • 385
    saka maka 9 hafta kalan sezon. galatasaray 3 puan onde ustelik. benim bildigim bizim takim buradan sampiyonluk falan vermez, hele ki terim’le.

    9 hafta olm. sahada kicinizi yirtin, biz tribunde girtlagimizi patlatalim, gunahkar olalim. sonunda sampiyonluk gelecekse bu 9 hafta boyunca her seyi yapalim aq. buradan sampiyonlugu verirsek tum camia olarak hepimize yuh olsun.

    9 hafta sonunda yasayacagimiz guzelligi dusunelim, mucadele edelim.
  • 453
    son 6 haftaya girilmisken ve başakşehir ile beşiktaş bizim sahamıza gelecekken, ilk 4 takım içinde en karamsar ve keyifsiz olanı biziz. bu bizim duygusallığımızdan değil tabi ki, altında somut sebepler var. mesela beşiktaş, başakşehir ve fenerbahçe'ye anadolu kulüplerinin kalan maçlarda yardımcı olacağını, maçların oynanmadan kazanıldığını biliyoruz. federasyonun, hakemlerin bizim tam karşımızda, onların yanında durduğunu biliyoruz. bu üç takımdan biri şampiyon olsun da tek galatasaray olmasın. anadolu kulüplerinin bize karşı nasıl bilenerek oynadığını, ya da maç oynanmasın aman 1 puan koparalim da sahiplerimizin gözüne girelim diye her türlü oyunu yapacaklarını biliyoruz. dolayısıyla karamsariz, mutsuzuz, sinirliyiz.
  • 320
    çok saçma geçen bir sezondur. normal sezonlarda şampiyon 6'dan fazla mağlubiyet görmemişken bu sezon 22. hafta itibariyle 6 mağlubiyeti bulunan galatasaray bitime 12 hafta kala liderin 2 puan gerisinde. şampiyonluk galiba başakşehir, feneebahçe ve galatasaray çekişmesi sonucu son iki haftaya girilirken neticelenecek. henüz kaybedilmiş bir şey yok. şimdi polyanna demeyin çünkü bu sezon saçma bir sezon an itibariyle. bundan sonrası çok önemli. şampiyon olmak dileğiyle.
App Store'dan indirin Google Play'den alın