ben bu adama hayatımın terbiyesizliğini yaptım. ama çok küçükkene.
bundan 11 sene önceydi yanlış saymadıysam şimdi. o zamanlar
tatilya daha yıkılmamıştı istanbul'da. yaz tatilinin bir günü babamlar tutmuş ellerimden tatilya'ya götürmüşler beni. acayip mutluyum falan. tatilya'yı bilenler için söylüyorum ( seviyorum bu klişeyi ) pizza yenilen yerden çıkıp korkutucu, heycanlı zımbırtıların olduğu aksiyonu bol labirente gitmek amaç. pizza da 2.5 milyondu galiba. yanında da pepsi veriyorlardı. her neyse. labirente giderken babam çekiştirmeye başladı. "bak bak. kim geliyor karşıdan" dedi. baktık suat. yanında da çocuğu. kızımıydı oğlumuydu hatırlamıyorum şimdi. neyse tam karşı karşıyayken babam selam verdi. suat'da karşılık verdi. "meraba delikanlı nasılsın" dedi bana da suat. hani reklamda "geçenlerde bir sör gördüm" diyen
tugay kerimoğlu babacanlığında. benim tepki ise kafayı çevirmek olmuş.
şimdi burada bana piç kurusu, şerefsiz velet diyenleriniz olmuştur. haklısınız elbet. o dönemler takım şahane malumunuz. emre gol atıyor, hakan, hagi atıyor. 9 yaşındaki beyinle suat çok gol atmıyor ya - hatta juve maçı hariç golünü hatırlamıyorum şu an ilk etapta - suat boktan futbolcu diye mantığı kurmuşum. ulan gerizekalı velet. senin mantığına sokim. ehm öhm. bu yüzden suat nasılsın deyince kafayı çevirmişim. paçalarımdan snob'luk akıyor adeta.
aradan birkaç ay geçer. suat 90'da juve'ye kafayı çaktığında o salak velet öyle bir utanır ki gole sevinemez. burayı okuyorsan suat abi, affet o gözlüklü sıska veledi.
*edit: oha yeni farkettim. son cümlede şahane kafiye yapmışım.