steven gerrard

	Steven George Gerrard
	Görev	:	Teknik Direktör
	Takım	:	-
	Yaş	:	44
	Uyruk	:	İngiltere

• 176

  futbolculuk olarak lampard'ın, karakter olarak totti'nin eline verir. liverpool takımında sempati duyduğum tek figür kendisi olmasına rağmen takımını bırakmaması onu daha büyük bir adam yapmaktadır. en azından ibrahimovic gibi nerede para orada ben dememiştir.
• 177

  şu adam şampiyon olamadan futbolu bırakacak ya sırf bu yüzden liverpool yöneticilerine önemli küfürler hazırladım.
• 178

  futbolculuk olarak bir çok değerli oyuncuya 10 basabilir. ancak karakter olarak totti'den daha fazlası değildir. en az totti kadar aşağılık ve ahlak yoksunu bir adamdır.
• 179

  futbolculuk olarak oyunu iki yönlü mükemmel derecede oynayıp hava toplarında çok etkili olan ve duran topları mükemmel kullanan dünyanın en iyi beş oyuncusu arasındadır. bunca özelliğine rağmen endüstriyel futbolun yaygınlaştığı bir dönemde dünyanın en iyi kulüplerinin teklifini elinin tersiyle çevirip özdeşleştiği kulübünde kulübü her geçen gün geriye gitmesine rağmen kalması kendisine saygı duymamayı değil saygı duymayı gerektirir hem de çokça bir saygıyı. lampardla futbolculuğu kıyaslandığında seçim yapmak zor olabilir lakin totti'den hem futbolculuk hem de karakter olarak fersah fersah önde olduğu su götürmez bir gerçektir.
• 180

  liverpooldan bir yere ayrılmaması gereken adamdır. şimdi biz 5-6 yıl tekrar kötü gitsek semih kayanın* baska takımlara gitmesini mi isteyecektik?
  
  taş yerinde ağırdır arkadaş, tıpkı nasıl kaka ve shevchenko milan'dan ayrılınca, henry de arsenal'dan ayrılınca onlarda diger formalar iğreti durduysa gerrard'da da baska bir takımın forması iğreti duracaktır.
  
  hem zaten gercek bir taraftarsa giydiği formanın değeri onun nazarında şampiyonluklardan kat be kat üstüntür.
• 181

  bir francesco totti degildir. bir lampard'ta degildir. ama onlar da bir gerrard hic degildir. yillarca tartisildi gerrard mi, lampard mi diye? buna herkes kendince cevap verir, bana gore gerrard'dir. ayri severim kendisini.
  totti daha ofansif olmasi ve milli takimla yasadiklarindan dolayi bazi yonlerden ikisinde de ondedir ama orasi ayri.
  ama bu isimler bayrak adam olduklari icin bu kadar buyuk ve onemlidir zaten. baska takima giderlerse sadece futbolculuklari kalir. nasil sacma bi tartisma konusudur bu. bu adamlar yillarca orada oldugu icin efsane zaten.
  
  totti ve gerrard kariyerleri boyu tek takimda oynamislardir altyapi dahil. ama lampard'in gecmisine bakinca west ham'di sanirim bir de bir takim daha gorururuz. altyapi filan da olabilir tam hatirlayamadim simdi. belki burada bir tik geriye dusebilir yine lampard. ayrica bir terry gercegi de vardir yillarca lampard'in onunde bence. bir de lampard jubile yapamayacak gibi gorunuyor mavilerde ama gerrard ve totti kendi takimlarinda yapacaklardir jubilelerini kesinlikle.
  
  benim icin futbolu ilk izlemeye basladigim yillar neden bilmem totti tam bir efsaneydi. 2000 donemi filan acayip severdim. o ara bir rui costa gercegi de vardi benim icin. neyse sonra gerrard oldu en sevdigim isim yillarca ama su anda o kadar on planda bi oyuncu yok. galatasarayli futbolcular hesaba katilmiyor tabii ki. ayrica her zaman icin olan tek isim zidane'di aga o kadar. ne alakaysa.
• 182

  (bkz: taş yerinde ağırdır)
• 183

  gerard'ın liverpool ile olan bağını ayakkabı bağı sananların başka takımda görmek istedikleri reyiz.
• 184

  liverpool'dan gitmesi anlamsız olan orta saha. adam. azıcık empati kurarsak olay biter. şahsen ben galatasaray'da oynasam sırf "şampiyonlar ligi görcem yaaa" diyerek yuvamdan, evimden ayrılmam. bank asya takımı mı lan liverpool?
  
  ayrıca adam şampiyonlar ligi'ni de aldı iki elinin arasına, olimpiyatta rüya gibi bir maçtan sonra kaldırdı. hemde taraftarı olduğu klüpte, kaptanlık pazubandıyla. niye gitsin arkadaşım?
  
  hisli futbolcu.
• 185

  liverpool'da kalarak yapılması gereken en doğru şeyi yapmıştır. doğduğu, büyüdüğü takımı bırakmamıştır.
  
  yaptığının hata olduğunu düşünüyorsanız bırakıp gitmiş bir örnek de var önümüzde (bkz: michael owen)
• 186

  illa karşılaştırılacaksa chelsea'nin bayrak adamı terry'dir, lampard değil.
• 187

  bir totti değildir ama 1/2 lampard'dır. aynı zamanda 1/7 maldini ve 7 xavi ediyor.
• 188

  bir zinedine zidane değildir. *
• 189

  west ham united altyapısından yetişip ezeli rakibe transfer olan bir frank lampard veya bir john terry ile karşılaştırılmaması gereken efsane. endüstriyelleşen futbol düzenine uymayıp real madrid gibi takımlara transfer olmamış ve sevdiği, taraftarı olduğu, dolayısıyla oynamaktan zevk aldığı takımda devam etmiştir.
  
  mesela burda hepimiz fanatik galatasaraylıyız ve profesyonel futbolculuk nedir hiç bu duyguyu tatmamışız, bilmiyoruz. saf, temiz bir futbol sevgimiz var yani. şu durumda galatasaray futbol takımında futbolcu olduğunuzu düşünün, yıldız oyuncusunuz ve dünya kulüpleri sizin peşinizde. eğer giderseniz profesyonel futbolcu kimliğiniz taraftar kimliğinizden ağır bastığı için gideceksiniz. (bu anlamda profesyonel futbolculuğu endüstriyel futbolla bağdaştırıyorum)
  
  özetle işin bu kadar içinde olup hala taraftar kimliğiyle hareket edebildiği için steven gerard benim gözümde büyük bir efsanedir.
• 190

  karakterine hayran olduğum, futboluna hayran olduğumu söylemeye gerek duymadığım futbolcu. şu an sözlükte kendisi neden liverpool'dan büyük bir takıma gitmedi tartışmaları aldı başını gidiyor. kendisi gösteriyor ki vefa istanbul'da bir semt adından ibaret değilmiş.
  
  şimdi kameralarımızı sözlükteki arda turan başlığına çevirelim ;
  an itibariyle başlığında 364 sayfa var ve bunun 243'ünden sonrası çoğunlukla hakaret içeriyor. acaba neden ? halbu ki kendisi çoğu sözlük yazarının da dediği gibi daha büyük bir lige gitti ve uefa kupasını kazandı. geçtiğimiz sene uefa kupasını kazandığını düşünürsek arda galatasaray'dan daha büyük bir takıma gitti. yazımı beğenmezseniz of'laya bilirsiniz saygı duyarım ama rica ediyorum son söylediğim büyük takıma gitti sözü nedeniyle oflamayın. galatasaray'ın atletico madrid'den büyük takım olduğunu, galatasaray taraftarından başka kimse bilmiyor.
  
  şimdi bir başka eski galatasaray'lı emre belözoğlu başlığına bakıyoruz ;
  ismi altında92 sayfa var ve bu 92 sayfanın 92'si hakaret içeriyor. emre hep böyle olduğu için değil, çubuklu tosun avrupadan fenerbahçe'ye transfer olduğunda sözlük ve yazar olmadığı için.
  sözlük ortamında olmasa da taraftar forumlarında ve o zamanlar webaslan.com adresinde konu altındaki taraftar yorumlarında '' yürü be aslanım '' ya da ''fener senin orta parmağını alsın'' veya '' adam galatasaraylıların önde gideni''* gibi yorumlar okuyorduk. ama emre, galatasaray'dan büyük bir avrupa takımına inter'e gitti ve sonra para için 2. tercihini daha çok para veren fenerbahçe'den yana kullandı. şimdi soruyorum sevgili yazarlar bu da mı gol değil ?
  
  adam liverpool taraftarı ve asil. istediği parayı kazanıyor ya da kazandığı parayı yeterli buluyor. belki şu anliverpool çok iyi yerlerde değil ama zamanında şampiyonlar ligini kazandığında, o maçta omzunda kaptanlık bandıyla 8 numarasıyla gerrard oynuyordu. başarısızlıkta gitmedi çünkü neden tekrar olmasın diye düşünüyor olabilir. arda turan düşünmedi, emre belözoğlu düşünmedi, okan buruk düşünmedi ve daha niceleri düşünmedi, ama gerrard eminim ki öyle düşünüyor. 1998'de girdi oraya ve 2 sene avrupa boku yemek istemediğinden liverpool'da bırakmak istiyor futbolu. onlar bizim gibi vefasız değil. göreceksiniz ki gerrard futbolu bıraktığında 8 numara müzeye kalkacak ve bir daha çıkmayacak. aynı maldini'nin formasının müzeye kalktığı ve onun soyundan birisi milan'da oynamadığı sürece o numarayı kimsenin taşıyamayacağı gibi.
  sonra teknik direktör olacak, sonra öldüğünde you never walk alone eşliğinde gömülecek.
  
  özet : gerrard iyi topçu.
• 191

  bir manchester united sempatizanı olarak söyleyebilirim ki, çok saygı duyduğum futbolcu. kulübüyle özdeşleşmiştir.
  
  ama bazı arkadaşlar liverpool'la tepecikspor'u falan karışıtıyor galiba. usta, steven gerrard'ı herkes izliyor zaten. sanki liverpool'un maçlarını kimse izleyemiyor, öyle bir söylenmiş ki... kaldı ki, izlemese de kalabilir. kalsın da zaten. geçin bunları. adam, senin keyfin için âşık olduğu kulüpten mi ayrılacak?
• 192

  reyizdir. bir sembol, bir efsanedir. takımın gerektiğinde moral kaynağı, gerektiğinde de lideri olur. büyük adamdır. şampiyonluk görmesini istediğim yegane futbolculardan biridir. şampiyonluk görmeden futbolu bırakmamalı, tabii liverpool forması içinde olmak kaydıyla. dolayısıyla şampiyonluk çok zor gözüküyor..
• 193

  ‘gerçek bir savaştı’
  
  ve tarih 3 ağustos 2003... kendimizi hollanda’nın amsterdam arena stadı’nda galatasaray’la oynarken buluyoruz. bu kesinlikle sezon öncesinde centilmence oynanan bir hazırlık maçı değildi. bildiğiniz gibi, o ana kadar türkiye ve ingiltere arasında hem milli hem de kulüp takımları seviyesinde tansiyon hep yükseliyordu. birkaç ay öncesine kadar ingiltere, sunderland’in stadium of lights stadı’nda 2004 avrupa şampiyonası elemelerinde türkiye’yi yenmişti. bu, gerçek bir savaştı. en ufak bir kıvılcım bile tansiyonu artırıyordu. galatasaraylı oyuncuların hedefi de ingiliz oyunculardı...
  
  ‘kulübede dayanamıyordum’
  
  maça yedek kulübesinde başlamıştım. türkler michael (owen) ve emile’e (heskey) sert giriyordu. dayanamıyordum, hocamız gerard houlier’e sürekli beni oyuna almasını söylüyordum. bundan yarım saat sonra (dk.64) sahadaydım. harry kewell’a çok sert bir müdahale yapıldı. bu tıpkı bir vahşi batı filmi gibiydi. iki taraf arasında savaş devam ediyordu. benim oyunda olmadığım süreyi telafi etmem gerekiyordu. galatasaraylı futbolcular hafif tekmeler, formalardan çekmeler ve tükürmelerle bize karşı oynuyorlardı.
  
  ‘hareket eden her şeye tekme’
  
  hakan şükür olayların ortasındaki adamdı. hakan ünsal da boş durmuyordu. birden yüzüme bir dirsek yedim. gözlerim sulanmış, dudağım şişmiş ve sinirlerim iyice gerilmişti. hemen sahada hakan şükür ile ünsal’ı aramaya başladım ve ünsal’a bir tekme attım. hollandalı hakem rene temmink bana bir kart gösterdi. artık türkler peşimdeydi... ve bir başka dirsek daha! kendimi kanlı bir boksör gibi hissediyordum. bizim genç forvetimiz neil mellor, gabriel tamas’a bir tekme attı. ve temmink ona kırmızı kart gösterdi. iyice sinirlenmiş ve hareket eden her şeye tekme atmaya başlamıştım.
  
  ‘klasik türk provokasyonu!’
  
  hakem, hakan ünsal’a yaptığım hareket için aptalca bir frikik kararı verdi. türkler hemen etrafımı sardı ve yüzüme tükürdüler. yüzümü sildim. hakan şükür beni çimdikledi. bu, klasik bir türk provokasyonuydu. hakemin bu kararlarıyla çılgına dönmüştüm. ona, “sen şişko bir ...sın’ diye bağırdım. temmink, “ne dedin sen, gel buraya” dedi ve ikinci sarı karttan beni oyundan attı. böylece türkler’in istediği oldu. hakem yabancıydı ve ingilizce biliyordu. bu karar beni uefa kupası maçlarında etkileyebilirdi. hocamız gerard, hakemle görüşmeye gitti. ve yüzünde bir gülümsemeyle dönerek, “hakemle konuştum, bunu raporuna yazmayacak. sadece, ‘gerrard agresifti, ama küfür etmedi’ ifadesini kullanacak. yani bir sorun yok” dedi. sonuç; temmink için fair-play! ve şimdi rahatım...
  
  kaynak: haberturk.com
  
  galatasaray hakkında bunu söyleyen bir adama sempati besleyecek kadar futbol romantiği değilim.
• 194

  sneijder ile aynı takımda oynamak istediğini beyan eden futbolcu. "liverpool'a gelse fantastik bir transfer olur" diye de eklemiştir.
  
  steven'cığım istersen kombinemi sana bir haftalığına verebilirim.
  
  http://live.sporx.com/...fer/haber/311733.php
• 195

  sneijder ile aynı takımda oynamak istiyorsa çok çalisip fatih terim'in gozune girmesi gereken futbolcu. selçuk'u kesemez ama melo'nun kiralik oldugunu dusunursek, bu sezonun ikinci yarisinda gosterecegi iyi bir performans ona bu sanli formanin kapilarini açabilir.
• 196

  gerçekten sneijder ile oynamayı çok istiyorsa buyursun gelsin. en kötü sol kanatta değerlendiririz kendisini.
• 197

  gerçekten sneijder ile oynamayı çok istiyorsa buyursun gelsin. hangi mevkiyi isterse orada oynatırız kendisini. :(
• 198

  steven gerrard: "sneijder ile oynamak isterim."
  
  ben: "aç playstation'u oyna."
  
  saygılar.
  
  (bkz: #188008)
• 199

  bu adamın fm 2006'dayken "position" bölümü vardı, 2001'den beri menajerlik oyunlarını oynarım, öyle bi şey görmedim.
  
  kimi yerler yeşil, kimi yerler sarı, kimi yerler turuncu şeklinde olsa da kale dışında (libero dahil) her yerde oynayabiliyor diye görünüyordu.
  
  başlı başına saygı unsuru bi adam.
• 200

  seken toplara yapistirmanin hastasiyiz gerrard abi.