neredeyse tüm sözlük yazarlarınca bilinir acıklı aşk hikayem. epey karalamıştım ağlama duvarını, epey de yıkadık göz yaşlarıyla.. (bkz:
#1426473)
birileri "nasıl oldu?" diye sorar diye ayrıldığımı sakladım, hala bilmez çoğu.
2 ay geçti aradan, onun yüzünden kullandığım anti depresanlar gibi günde bir kere mutlaka aklıma geliyordu bu 2 ayda. son konuşmamızda ettiğim lafları nasıl dile getirdiğime inanamıyordum, nasıl o kadar güçlü olabildim diye düşünüyordum. 3 sene boyunca bana ne zaman hoşbeş yapsa hemen affeden ben, o gece "benim kaderimde sen varsın, bana bir şans daha ver, evlenmek istediğim adam sensin" diyen kadına "sen o şansı kaybettin, elveda" dediğime inanamıyordum.
şu 3 senede hayat bana çok şey öğretti onun üzerinden. zamana bırakmanın ertelemek olmadığını, öyle olursa bi boka yaramadığını ve daha sayamayacağım bir sürü şeyi öğrendim. ayrıldıktan sonra hele ki 2 ay geçtikten sonra "daha ne öğretebilir ki derdim bu ilişki bana", ama oluyormuş. bu gece bana "kalbi bulutlar kadar temiz bir aileden çürük bir yumurtanın çıkabiliceğini, her insana güvenilmeyeceğini ve aldatılmış olmanın (!) ne kadar acı bir şey olduğunu" öğretti.
ben hayatından çıktıktan sonra bizim ki kardeş dediği adamı da küstürmüş kendine. beni kaybetmesine sebep olan lüzumsuz arkadaşı yüzünden çevresindeki herkesi kaybettiğini öğrendim. çocuk, içinde kaldığını ve bana söylemesi gereken bir şey olduğunu söyledi. direkt anladım zaten kötü bir şey oldugunu. "yaklaşık 6 ay önce başka birisinin olduğundan bahsetmiş ona, tatlı bir çocukmuş aslında düşünebilirmiş" . bizim arkadaş uyarmış "emreden iyisini asla bulamazsın, kimse bulamaz" demiş "hem madem artık sevmiyosun ve başkası var o zaman çocuktan ayrıl" ...
"doğru söylüyosun, beni ondan başkası kaldıramaz" demiş. ulan ne demek bu? yenilir yutulur bir şey mi?
bu yazıyı neden sevinme duvarına yazdı bu adam dersiniz belki. ulan yediremiyorum kendime üzgün olup ağlama duvarına yazmayı, sinirlenecek kadar değerli görmeyi yediremiyorum kendime! gururumdan "mutluyum işte ne var amk!?" diyip buraya yazıyorum o yüzden. ... neyse, çocuk üzüldüğümü anladığı için daha fazlasını anlatmadı.
3 sene güvendim ulan ben buna. neler paylaştım neler yaşadım. 5 parasızken ekmeğimi paylaştım. mezun oldum memlekete geldim. ayda bir onu görmeye gideyim diye yemedim içmedim evden çıkmadım para biriktirdim bilet alabileyim, ona hediye alabileyim, yanına gidince gezdirip mutlu edebileyim diye!
ben ayrılırken araya sadece mesafeler girdi diyordum meğerse neler neler girmiş aramıza.. ulan bu kadar çetrefilli şeyler yaşadın madem neden hala ben "bitti" diyince "bi şans daha" diyorsun ruhsuz!
neyse bitti gitti yine de ayaktayım herkese herşeye inat. ben yarın yine onu konuşmıcam, yine "balotelli gelsin" dicem "muslera kalmış yaşasın" dicem "drogba gitti" diye üzülücem ama düşünmicem lan bi daha!