kendisi teknik-taktik konularında oldukça eksik olduğu gibi, teknik direktörlük mesleğini üzerine oturttuğu
motivasyon kısmında da çuvallamaktadır.
her maç kırmızı görür mü ya bir takım? işler kötü gidince bu kadar mı çabuk dağılır? disiplin-profesyonellik diye bir şey yok mu?
taktik olayını zaten geçtim.
sürekli
yürekli oynadık,
savaştık geyiği.. türkiye'yi çözmüş adam futbolcu gibi tribüne oynuyor. elleriyle kartal pençesi yapıyor hop herşey unutuluyor.. bütün takım (çoğunluk) taraftarları için geçerli bu..
felipe melo'nun elini omzundan atma olayı da kendi dediği gibi
safça,
berbat ve
ucuz bir şekilde tribüne oynamadır. bunları yaptığı için beşiktaş taraftarı kör oluyor zaten.
bakalım böyle marksist marksist nereye kadar gidecek..