resim
Selçuk İnan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kocaelispor
Yaş:40
Uyruk:Türkiye
  • 5401
    yıl 2014 olmuş aaa bu futbolcu sigara içiyor diyorlar. gece dışarı çıkan ve gece kulübüne eğlenmeye giden futbolcular kulüpte limonata eşliğinde kurabiye mi yediklerini sanıyorsunuz? içkinin dibine vurup sigara da içiyorlar. hiç mi hayatınızda gece kulübüne gitmediniz?
    kaç arkadaşım ve bilhassa şahsım olmak üzere normalde sigara içmediğimiz halde gece kulübünde içiyoruz. hem ortama ayak uydurmak için hem de kafayıl bulmak için...
  • 5406
    2013-2014 sezonundan beri büyük bir formsuzluk yaşayan, taraftarın tepkisinden sonra özgüven sorunu yaşamaya başlayan futbolcumuz. yabancı futbolcularla, yerliler arasında bir sorun olmadığın düşünmek istedikçe bu tür videolar ortaya çıkıyor sosyal medyada. lütfen kaptan görmek istediğimiz selçuk'u, görmek istediğimiz kaptan imajını görelim sahada.

    o video; https://vine.co/v/OBFVp3gdmTV +
  • 5409
    net olarak maçlarda selçuk inani izliyorum ama adam eleştirileri haketmiyor. maçı bi kenara bırakıp 90 dakika selçuk inanı izlerseniz en çok mücadele edenin selçuk olduğunu anlarsınız.
    selçuk inan'ın ilk geldiği sezon gol ve asist sayıları iyiydi ama daha önde elmander-umut gibi basan forvetlerin arkasında oynuyordu. bazen frikikden ya da penaltıdan gollerde atıyordu.. hal böyle olunca bizim taraftar yüceltdikçe yüceltti selçuğu. tabi kötü günlerde de tepkileri üzerine alacak emre çolak ve sabri gibi adamlar vardı. bizim taraftar biraz gariptir. futbolcu harcama da üstüne yoktur. selçuk inan eskiden de bundan çok farklı oynamıyordu sadece asist ve gol sayıları daha iyiydi buda onun önde oynaması ile alakalı.
  • 5410
    2 yıldır casper rolüne bürünmüş futbolcumuz. kendisinden beklenen defansdan top alıp ileriye top atması en başta. ancak artık öyle bir duruma geldi ki pas almaya gelmesini geçtim ki gelmiyor pas dahi atamıyor. asıl sıkıntı 2012-2013 sezonundada baş göstermiş olan rakip takımın selçuk'a markaj vermesi. selçuk mevkisinde oynayan futbolculara genelde yapılan bir sistem. böyle durumlarda markajdan kurtulup top almaya çalışırsınız en kötü sizi markaj eden adamı oyundan düşürürsünüz. işte başlıca dert olan konu bu. selçuk maalesef adamıyla birlikte orta sahada çakılı kalıyor. dikkat edin maçlara selçuk orta sahanın göbeğinde çakılı duruyor hep yürüyor o bölgede.

    selçuk eğer kendini tekrar göstermek istiyorsa öncelikle hayalet gibi çakılı kalmak yerine önce markajdan kurtulup en kötü adamı eksiltip oyunda kalmayı öğrenmeli. bu sıkıntıyı aşarsa pas atmasına dahi gerek kalmaz. direk oyuncu eksiltir orta sahayı rahatlatır. tabi diğer durum pas atması. selçuk'tan asist bekliyoruz ama ileriye çıkamadığı ve orta sahanın önüne atak yaparken dahi takım gelemediği için bu çok zor. melo genelde geride kalıyor selçuk cesaret alıp öne gelmeli böylece ataklar için avantaj yakalarız.

    geldik selçuk'un en beğenilmeyen huyuna. maalesef hızlı ve tek oynamıyor. bunu aşmazsa takım yerleşik savunmaya hücum ediyor hep. prandelli bununla ilgili birşeyler yapmalı çabuk kanat değiştirme ve tekde oynamasını sağlamalı. eğer bu dediklerimden en az birini dahi yapamaz ise yerine dzeamali oynasın.
  • 5411
    kendisine kızgınım. hele kaptanlık almasına ve kendisine zam yapılmasına tamamen karşıydım, hâlâ da karşıyım.
    geçen gün melo'nun yanına koşmamasına, orayı düşmanlara dar etmemesine kırgınım. formasını atmasına, yabancı sınırıyla ilgili galatasaray kaptanı olarak olumlu olumlu konuşmasına falan ciddi anlamda öfkeliyim.
    fener maçının peşinden yaptığı "fıtbıl kınışılım:(" falanlı, "melo ağlarken ordaydım"lı cicili bicili açıklamalarına da uyuz oldum.
    hâlâ inatla her pozisyon burak'ı topla buluşturmaya çalışmasına da uyuz oluyorum.

    ama...
    ama hâlâ da düzelebileceğine inanıyorum.
    hatta bu işe saçını sakalını kazıtmakla başlamalı diyorum.
    ama selçuk ne formsuz olduğunu ne de hatalarını kabul etmiyor ne yazık ki.
    zaten kabul etse, gereğini yapacak ama etmiyor.
    en büyük sorun da bu.
    birinin selçuk'a, hem kendisi hem de bizim için olan biteni anlatması gerekiyor.
    sonra da elini kolunu bağlayıp kafasını kazıtması.
    valla ciddiyim.
  • 5417
    3 eylül 2014 danimarka türkiye maçında ilk yarı ortasahada m.topal la birlikte çok top kaybettiler. allahtan topal ı defansın göbeğine attı terim de biraz top alışverişi düzeldi. selçuk eski formundan çok uzak, verdiği paslar bile yerini bulamaz oldu, acilen toparlanmalı. ilk golümüz onun çabasıyla geldi ama maç genelinde kendisinden beklenmeyen bir performans gösterdi.
  • 5418
    hala kendisini toparlanması gerektiğinden bahsediliyor.
    "ah bir kendine çeki düzen verse" ile başlayan lafları duymaktan bıktım.
    selçuk keyfinden böyle kötü oynamıyor, bu düzende oynadığı sürece de kötü oynamaya devam edecek.
    sürekli defans önünde oynayıp, ilerideki 4 kişinin yükünü çektiği düzende hiçbir halt yiyemez. ilerideki oyuncuların durarak top beklediği düzende hiçbir şey yapamaz.
    selçuk'u sneijder bozmadı. selçuk'u bozan, burak yılmaz'ın sığ futbol düzeyidir. yani bir ikincil/yalancı koşular yapmak, defansı orta sahaya çekeren oyun kurucuları, kanatları, hatta bekleri ceza sahasına taşıyacak oyunu hazırlamak burak'ta yok.

    elmander sayesinde selçuk xavi sanıldı. hayır, elmander selçuk'un forvetteki ruh eşiydi.
    bugün galatasaray kadrosunda ona en yakın oyunu oynayacak umut'tu (bursaspor maçında kendisi hariç 3 kişinin ceza alanına girecek pozisyonu hazırlayacak kadar basit oynayabildi), pandev o bayrağı ele aldı.
    burak'ın kesildiği ya da cezalı olduğu bir hafta, özellikle iç sahada, umut-pandev ikilisiyle oynadığında belki de selçuk apayrı bir performans sergileyebilir.

    bir zorunluluk daha var. yanında melo yetmiyor. ısrarla söylüyorum, selçuk'un yanında 1 iç ortasaha daha olacak. süper kupa'da 4-2-3-1 rezaleti yüzünden oyun oynayamadık. hoca yekta'yı yanlarına çektikten sonra uzatmalarda varlık göstermeye başladık ama çok geçti.
    her ne kadar hoşnut olmayanlar çok olsa da, hoca bu gerçeği bursaspor karşısında da gözardı etmedi, yine 3'lü iç ortasaha ile oynadık. bu sefer iş değişti, topu 100 dakika kontrol edemeyen galatasaray gitti, tek forvet burak'a rağmen olabileceği kadar top yaptı, golü buldu bir şekilde. ama daha sağlam, oturmuş bir takım izlenimi verdi. şimdi cemali de var, bu transferi melo'ya alternatif olarak görmeyin derim, hocanın kafasındakileri gayet iyi biliyorum.

    ilaç artık burak'ın kesilmesi. o da olursa selçuk'u ceza yayına yakın bölgede daha sık görebilirsiniz.

    ek: milli takımdaki formsuzluğunun tüm nedenleri, galatasaray'dakiyle aynı. zira orada da aynı sorunlardan muzdarip.
  • 5420
    önüne pandev ile umut konmalıymış. yetmezmiş, melo kendisine yetmezmiş, ilaveten bir yardımcı daha konmalıymış. vay be ne selçuk'muş.
    bence arkasına da 2 yardımcı sweeper koyalım ekstradan. hem böyle daha güzel oynar.
    bu kadar tekdüze bir oyuncu mu selçuk? doğru dürüst oynaması için 40 tane şartın bir araya gelmesi mi gerekiyor? melo için neden böyle şartlar gerekmez peki?
    selçuk trabzonspor'da iyi olduğu zamanlarda da önünde burak'la oynadı.mesele şartlar değil. mesele selçuk'un kendisi. o kadar oyundan kopuk ki, o kadar konsantrasyondan uzak ki, 2 saniye içerisinde 2 pas hatası yapabiliyor. kendi içindeki sorunları çözemediğinden 3 metreye düzgün pas atamayacak hale geldi.
    sakallarını kesip tarz takıntısından kurtulduğu anda, lider bir 10 numara değil bir asker gibi oynamaya başladığı anda selçuk eski selçuk olacak.
    bir röportajında bizzat şunu demişti kendi ağzıyla;
    "ben 10 kilometrenin altında koşarsam fatih hoca beni takımdan kovar"
    selçuk'un özeti kendi ağzından çıkan bu cümlede saklıdır.
  • 5421
    attigi pasi 60 metreden adamin agzina sokan selcuk gitti yerine duz bir adam geldi. ne oldu bu aslan parcasina cözemiyorum sevgili sözluk. cok mac oynadigi icin yorulmus olabilir mi? söyle uzaklassa futboldan kafasini dinlese kendine gelir mi? frikik atan, 90 dakika kosan, cok iyi faul alan ve pirlo ayarinda top dagitan bir oyuncuydu. manisaspor da dahil ben selcuk'un hic bu kadar devirden dustugunu görmedim. potansiyelini ve yaptiklarini bilmesek zaten duz oyuncuydu diyecegiz ve uzulmeyecegiz ama adam ilk iki sezonunda cok fena top oynadi be... hem de cok. 30 metreden 90'a plase top birakan adam penalti kaciracak kadar sogudu futboldan. kesinlikle mental bir eksikligi var ve mutlaka cözmeli camia bunu. derdi para degil, sevgisizlik degil, yetkisizlik hic degil. peki derdi ne bu adamin?

    4ncu yildiza giderken kendisine cok ihtiyacimizin oldugu maestro'dur selcuk. ama su formuyla nasil takimi sirtlayacak hic bilmiyorum...
  • 5422
    2011-2012 sezonunda top selçuk'un ayağına geldiğinde hissettiğim rahatlamayı hatırlıyorum hala. top selçuk'un ayağına gelir gelmez "aha şimdi bizim görmediğimizi görecek" diyordum. "şimdi atılabilecek en iyi yere atacak topu". bu açıdan verimi müthişti selçuk'un. oynadığı bu oyun bana inanılmaz zevk veriyordu. yaratıcıydı. ne oldu da bu hallere düştü bilemiyorum tabi o kadar derin bir futbol bilgim yok ama selçuk böyle değildi. ama bence sebebi ne burak, ne sneijder. bir futbolcu sistemden dolayı kötü oynayabilir ama özellikleri sistemden dolayı değişmez. selçuk'un özellikleri değişti.
  • 5423
    pas atmaya çekiniyor kendisi.
    yine bakıyor, yine görüyor, ama o pası atamıyor. korkuyor. ıskalayıp yuhalanmaktan, ıslıklanmaktan; ve yana dönüyor.
    tutup kimse "niye korkuyor?" diyemez, dememeli. kişiliğidir bu insanın. kimi çıkar ne olursa olsun demoralize olmadan oynar, kimi bi düşüp toparlar, kimi ise böyle selçuk gibi çöker.
    umarım en kısa zamanda özgüvenini toparlayabilir, yoksa yolumuz sene sonunu ayrılırsa şaşırmam.
    sonuçta selçuk her şekilde klas oyuncudur. sadece klasının üzerine örttüğü korku perdesini kaldırmalı.
  • 5424
    hakkında gereksiz analizler yapılıyor. sanırım kendisine olan sevgimizden problemin kendisinde olduğu gerçeğiyle yüzleşmeyi kabullenemiyoruz. 3 sene önce 30 metreye nokta pas atan adam şu anda 3 metre yanındaki arkadaşına pas vermekten aciz. sebebi nedir bilmiyorum. ama taktiksel bir durum değil. çünkü yanındaki adama pas atamamak taktiksel bir mesele değil. yani oyun düzeniyle ilgili analizler anlamsız. yetenek sorunu olmadığını hepimiz biliyoruz. fiziksel bir sorun desen sözlükten herhangi bir adamı antrenmansız şekilde alıp sahaya koysan bu adamın pas hatalarını yapmaz. geriye psikolojik problemler kalıyor. ya özel yaşamında bizim bilmediğimiz ciddi sorunları var ya da artık doygunluğa ulaştı. ama ben artık sahada futboldan keyif alan bir selçuk göremiyorum.
  • 5425
    sezon başında bi açıklaması vardı şimdi üşendim bulmaya: kontratı da kaptık artık kötü oynama lüksümüz yok gibi bir şey söylemişti kelimesi kelimesine böyle olmasa da. kendisi hakkında geçen sezonki fenerbahçe maçına kadar umut doluydum ama o maç yaptıkları ve sonra özür dilememesi, bunun üstüne bir de kontrat + kaptanlığı alması ve bu ilk cümlede dediğim açıklamalar yine hakkında yanıldığımız bir oyuncuya tapmışız gibi intiba uyandırdı.

    yukarıda da yazılmış: etrafında oynayanlara uyum sağlayamayan oyuncumuz asıl burak. selçuk multi fonksiyonelliğini yitirdiği gibi tek fonksiyonunu da icra edemiyor. 2 metre yanındaki adama pas atamamaya başlaması etrafındaki oyuncu grubuyla net bir şekilde alakasız. bursaspor maçında böyle kaç pozisyon yememize sebep oldu sayamadım. koşu istatistiklerinin artmasıyla pas hatalarının ve oyun görüşünün kapanması arasındaki bağlantı ters okunuyor. selçuk her zaman yaptığı hiçbir işi yapamadığı için çok koşmak zorunda kalıyor zaten. futbol aklını yitirmiş gibi davranıyor pozisyonların çoğunda. selçuk kontratı da kaptın kötü oynama lüksün yoktu hani?

    sneijdeer ilk geldiğinde kısa süreli bir rol dağılımı sıkıntısı yaşandı. ilk başta buna bağlanıyordu selçuk'un formunun düşüklüğü zira hem hücumda hem savunmada daha fazla role sahip olmasından mütevellit formunun dağıldığı söyleniyordu. sneijder'i forvet arkasından sol iç forvete gönderince hücumda ve savunmada rol sıkıntıları giderildi ama selçuk'un formu hızla düşmeye devam etti? sonra melo ile birlikte 3'lü orta sahalara karşı koyamadıkları için çok daha fazla koştuğu savı öne sürüldü. sonra mancini ile birlikte melo selçuk ikilisinin arkasına yekta-ceyhun-emre üçlüsü getirildi ama selçuk'un performansında zerre iyileşme olmadı 1-2 maç haricinde? sonra sorun önündeki oyuncularda dendi. orta sahaya yardım etmeyen hücumcular olduğu için selçuk kötü oynuyor savı üretildi. işte bu sav en doğrusuydu ama yine de yeterli tatmini sağlamaktan çok uzak. zira orta sahamız son 4 yılın ilk 2'sinde sürekli 4+1 kişiden oluşuyordu. selçuk'un arkasını önünü yanını sürekli kollayan 4 tane arkadaşı vardı çevresinde. 3. yılda elmander gitti orta saha 1 eksildi sneijder geldi 1 daha eksildi (aslında eksilmedi çünkü sneijder her zaman bir pas opsiyonu olarak selçuk'a yakın oynamayı denedi ve savunmada da çakılı duran bir adam değildi hiç. kısaca emre çolak'ın ilk sene sol açık olarak aldığı rolü daha istatistik halinde verdi sneijder ama algı öyle ki sneijder hiç savunma yapmıyor. sneijder'in alan savunması gayet yerindedir, gölge presi de çok başarılıdır). sonuç olarak orta saha 3 kişiye düştü. selçuktan 1 adım geride melo 1 adım ileride 20 metre solda sneijder şeklinde. melo çılgın attı 4 yılın 3'ünde. 1'inde de gayet idare etti hangi sezon olduğu belli. sneijder çılgın attı geçen sezon. yekta-emre-ceyhun aldıkları sürelerde klasik rotasyon oyuncularımıza göre gayet yerine performanslar gösterdiler. bi tek selçuk geriye gitti. sistemler değişti, etrafındakiler çok ciddi değişmedi. göbek partneri hep melo'ydu mesela. ama bi türlü sorunun selçuk'ta olduğu kabul edilmek istenmedi. garip. istediği kadar koşsun, bu koşup pozisyon almalarının çoğu kendi yapamadığı ya da hatalı yaptığı şeyler sebebiyle oluyor. bir de burak yılmaz tabii. top kazanamayan bir orta saha, burak yılmaz'ın mucizevi bir ustalıkla attığı 20 sprint'ten 10'unda hücum faul yapması geri kalan 10'un da 8'inde topu önüne alamaması ve kaybetmesi ile birleşince elbette çok koşuyor oyun kurucumuz. önünde top tutan elmander varken iyi oynuyordu. önünde top tutan drogba varken kötü oynuyordu. drogba daha iyi top tutuyordu ama? demekki sorun top tutan forvet de değil tam olarak. sadece çok koşmasının sebebi bu. futbol aklının tıkanmasının sebebi değil.

    hangi yerliye güvensek hayal kırıklığına uğratıyor. en azından yabancılarda bunun yüzdesi daha düşük ne de olsa yabancı sınırlaması var.
App Store'dan indirin Google Play'den alın