• 26
    emre akbaba transferinde nef'in karşıladığı 1 milyon euroluk kısmı bile ciddiye almayacak uefa, o transfer 4 milyon euro eksi şeklinde yazılacak. sen istersen hepsini nef'e ödet, istersen maaşını da ödet, hiç fark etmez.

    buna rağmen bir de şu anda sadece bir olasılık olan gruptan çıkarsak 9.5 milyon euro daha kazanırız, forvet alalım oradan ödeyelim diyen varsa(ki var) kendilerine hatırlatıyorum ki şu anda galatasaray'ın cebinde harcayabileceği bütçesi +1.10 milyon eurodur. bu bütçeyle alınacak forvet önerecek varsa buyurun önersin, 1.10 milyon euro var cepte adamlar lacazette, welbeck diyorlar yahu.

    o zaman gomis'i niye sattılar? çünkü emre akbaba transferinden dolayı 4 milyon içeri girdik ve gomisten gelen paranın büyük çoğunluğu emre'nin bonservisine gitti. rahatsız olan varsa emre'yi almasaydınız forvet alsaydınız desin, lakin emre açıklandığı gün burası bayram yeriydi. ha keza 2 gol attığında da niye aldık bunu diyen yoktu. (bana kalırsa emre'nin transferi çok iyi oldu, çok memnunum transferinden, alınmasaydı demiyorum. ama eğer ısrarla nerede kaldı bizim first class forvetimiz diye ağlıyorsanız emre akbaba transferinden vazgeçilmek zorunda olduğunu bilmeniz gerekiyor. öyle şımarık çocuklar gibi hepsini aynı anda istemek olmuyor. emre de gelsin, falcao da gelsin, welbeck de gelsin. -10 milyon euro dönemi içerde bitirdiğimizde görürsünüz zaten o first class forvetleriniz nasıl kaçıyor bu takımdan.

    eğer yönetimi iyi bir forvet alamadı diye eleştirecekseniz cümlenin başına emre akbaba'ya ne gerek vardı diye başlamanız gerekiyor, bu kadar kolaya kaçarak eleştiri yapılması ciddi bir şekilde yönetime haksızlıktır.

    edit: isimlere çok takıldıkları için editleme gereği duyuyorum. ısrarla bu sözlükte falcao istenmedi demişler, falcao başlığındaki entryleri o entryleri giren arkadaşlara ayıp olmasın diye buraya koymuyorum. isteyen açsın okusun.

    e hadi falcao'da, falcao'nun transferinin mümkün olmadığını bilen kesim %80 diyelim, welbeck'i bütün sözlük bekledi neredeyse? welbeck'i neyle alacaksın elinde 1.10 milyon euroyla mı? 1.10 milyon euroyla mi kiralayacaksın? uefa ayrıca o zorunlu satın alma bedeli numarasını da yemiyor, sözleşmede zorunlu satın alma bedeli varsa bu sezonun giderlerine yazılır. arsenal'e önce 1.10 milyon euro vereyim, seneye zorunlu 9 milyona alacağım desen uefa çat diye bu seneden 10 milyonu düşecek yani. ancak opsiyonlu kiralarsan, opsiyon bedeli bu döneme yazılmaz. onu da arsenal'e "ağam valla biz bu adamı alacağız sene sonunda, şimdi paramız yok." diye inandırabilirsen inandır.

    önce kendinizi olmayacak bir şeye inandırıyorsunuz, sonra böyle bir şeye inanmadığınızı bize inandırmaya çalışıyorsunuz. gel gelelim hayatın gerçekleri var ve hala daha kaçmaya çalışıyorsunuz bunlardan.
  • 27
    uefa bize 200 milyon € hibe ete bile onu transfere harcamamızı engelleyen kuraldır. çok basit: sattığın - aldığın > 1 cent. olay bu.

    bunu aşmanın yolu da bonservissiz oyuncu almaktır. kiralık bedeller de bu hesaba dahildir çünkü. zaten modeste ile uğraşılmasının nedeni de buydu.

    ama buna uymak istenirken gidip 34 yaşındak, bjk'nin artığı love'u transfer etmenin bir anlamı yok.
  • 29
    zaten çoğu kişi sattığın kadar al mevzusunu biliyor. ancak madem bunu bizim yönetim de biliyor o zaman neden iki forvet alacağız açıklaması yapılıyor?
    ya da madem bizim +1.10 m eur bütçemiz var ve transfer yapamayacağımız belli o zaman neden gomis satılıyor?

    edit: gomis satıldıktan sonra artıya geçmişiz yoksa eksideymişiz. aydınlatma için thechosenone ve galafans‘e teşekkürler.
  • 35
    bedelsiz transferlerde oyuncuya verilen imza parasının dahil olup olmadığını merak ettiğim uefa yaptırımı.
    eğer imza parası dahil değilse anthony modeste transferi elzem hale geldi.

    edit: capone35bilgilendirdi sağ olsun. imza parası maaş bütçesine dahil olup transfer bütçesine etki etmiyormuş. maaş bütçemizde elimiz daha rahat olduğuna göre modeste transferi için uğraşılması şart.
  • 36
    galatasaray'ımıza uygulanan ve yönetim tarafından da uyulmaya çalışılan kural.

    ancak sanki burada sözlükte falcao isteniyor. öyle bir algı uyandırılmaya çalışıyor her zaman için en galatasaraylı, sevinmek için sevmedik taraftarı tarafından. koca 3 aylık transfer döneminde bir tane bile olsa bonservissiz forvet alama, psg, man city, arsenal, real madrid, barcelona gibi takımların kiralanacak gençlerinden kiralama, denayer, onyekuru denginde bir adet kiralık forvet getireme. nihayetinde 3 ayın sonunda tek forvetin, yedek olması gereken forvetin eren derdiyok iken onu bile net olarak kesebileceği meçhul adamlara git.

    galatasaray taraftarı buna tepkili beyler, bayanlar! yoksa bonservisiyle falcao alın, kaç paraysa modeste getirin gibi bir derdi yok bu taraftarın büyük çoğunluğunun. dert anlamaya çalışmak yerine direkt yaftalama peşinde koşuyorsunuz her zaman olduğu gibi.
  • 38
    sattığın kadar al üzerinden kimse kimseyi korumasın rica ediyorum.

    açığın ne var, 1.85 m euro mu? gidersin anlaşırsın kulüple; durum bu dersin. 4 mü istiyor kulüp? 1 m euro kiralama bedeli, x m euro (fahiş olabilir sorun değil) satın alma bedeli, 3 m euro da satın almazsam ödeyeceğim cezai şart bedeli dersin. bir sene kiralama karşılığında 4 alacak mı diğer kulüp? alacak. sen ffp tutacak mısın ocak ayına kadar? tutacaksın.

    istedikten sonra her şeyin arkasından dönülür arkadaşım; eğer yok yapamayıp vagner love’a kalıyorsan, bu ffp kaynaklı değil, plansızlıktandır.

    muhtemelen 16 yaş grubu veya bizim real madrid olduğumuzu sanan kesim dışında kimse falcao, benzema istemedi. gomis a- bir forvetti, isimden bağımsız a- bir forvet istedik. vagner love iyi gününde b-.
  • 39
    kulübün kap'a yapmış olduğu uefa ile yaptığımız 4 yıllık ffp anlaşmasında nasıl uygulanacağı tam anlaşılamayan kural.

    --- alıntı ---

    şirketimiz, bu anlaşma süresince, uefa a listesine dahil edilebilecek yeni oyuncu transferlerinde belirli bir sınırlandırmayı kabul etmektedir. bu sınırlama, sezon bazında net transfer gelirlerinin (transfer gelirleri-transfer harcamaları) pozitif olması şartını içermektedir.

    --- alıntı ---

    bu açıklamada sezon bazında deniliyor ancak bunun sezon bazında neyi kapsıyor anlayamadım, 1 eylül itibari ile gelir/gider dengesi bakımından pozitif değilsen uymamış mı sayılacaksın, yoksa sezon bazı ibaresinden yola çıkar ve dünyada transfer periyotlarının değişkenlik gösterdiğini de hesaba katarsak, 2018-2019 sezonu için bu koşula uyulup uyulmadığı 31 mayıs 2019'da mı kontrol edilecek ve olası bir uygunsuzluk durumunda önümüzdeki sezon mı listeye kişi eklemede problem yaşayacağız, yahut direkt 3 milyon € ceza mı kesecekler? bilenler varsa yeşillendirirse çok sevinirim.
  • 41
    "aldigin adam da daha sonra satilabilir olsun ki ileride yine alabilesin" seklinde devam etmesi gereken cumle. yasini basini almis, son transferini yapacak isimlere degil de potansiyeli olan isimlere yonel diyor kural. bu anlamda fenerbahce dogrusunu yapti bu sezon. vagner love transferi gerceklesirse acikcasi inandigim guvendigim daglara kar yagdigini dusunecegim. ffp olayi degil bu, var denilen b-c-d planlarindan b'nin dahi olmamasi demektir. sansa gelmisiz bugunlere kadar. ozbek'in kadro mirasini yemeye devam...
  • 42
    bazı arkadaşların yönetimi savunacağız diye inatla oyuncu kiralama,satın alma opsiyonlu kiralık anlaşma gibi transfer yöntemleri yokmuş gibi konuştuğu uygulama. millet cayır cayır satın alma opsiyonlu,opsiyonsuz kiralık transfer yapıyor. ffp durumun belli,göndereceğin veya gönderdiğin adamlar belli. kaç aydır buna yönelik bir hazırlık yapılmaması,modeste olmadığı anda gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalınması neresinden baksanız fiyasko. fatih hoca gomis kalsa bile forvet istiyordum diyor,gomis gittiği halde forvet yok takımda hala ffp,uefa cart curt. kiralık oyuncu havuzu oluşturacaksın kaç aydır o zaman bu kadar basit bekleyelim fiyatlar düşsün,fırsat transferi çıksın,galatasaray'da transfer bitmez bilmem ne diye diye son güne bırakırsan böyle beşiktaş'ın anadolu kulüplerine maaşın yarısını biz verelim diye vermeye çalıştığı adama kalırsın işte.
  • 43
    finansal fairplay anlamında, mantıksal olarak olumlu ama algısal olarak, yani kuralı anlayış ve işleyişe koyma bakımından olumsuz ve anlamsız bir kural.

    biz türkler olarak kuralların çevresinden dolanmayı iyi biliriz doğrusu. gerçi bunu sadece bize bağlamak doğru olmaz. çünkü elalemin evropalı kulüpleri de yapıyor bu arkadan dolanmayı. ama sonuç olarak yine günü kurtarmaya çalışıyorsun ancak.

    bu kiralık oyuncu meselesi mesela... elindeki para eden oyuncunu satıyorsun, sonra yerini kiralık oyuncuyla ikame ediyorsan bu senin hanene zarar yazar. neden? çünkü bir sonraki sezon, kiralık oyuncu kadronda olmayacak, bu oyuncudan bir gelir elde edemeyeceksin, üstelik yerine başka bir oyuncu alacaksın ve bu oyuncuyu almak için yine elindeki değerlerden birini satacaksın.

    bu kuralın etrafından 1 sene dolaşırsın. hadi 2 sene dolaşırsın ama 3'üncü sene zortlarsın. eğer sürekli, kiralık oyuncu formülüne başvurursan.

    bu kuralın bir diğer yaması serbest oyuncular olarak görülüyor. bu serbest oyuncular, genellikle 30'larını çoktan geçmiş oyuncular oluyor ya da fahiş imza paraları ve yıllık sözleşmeler istiyorlar. çok net bir fırsat transferi olmadıkça, bu oyuncuları, sözleşmelerinin bitmesinden önce irtibata geçip gözlemlemedikçe, elinize iyi oyuncuların geçmesi çok zor. hele şampiyonlar ligi takımıysanız.

    ya da oyuncular, uzak liglerde takımlarıyla sorun yaşamalı. (bkz: didier drogba) (bkz: anthony modeste)

    fark ettiğiniz gibi bu adamların da, maliyetleri hayvani oluyor.

    aslında bu kuralın uygulanmaya konulmasındaki olumlu amaç, elindeki değerleri oyuncuları değerleri mukabilinde elden çıkarırken, yerlerine daha genç değerlenme ihtimali oyuncularla doldurmak, oyuncu yetiştirmek, hazıra alışmış kulüplerin yetiştirme özelliklerini de kazanmasını sağlamak, hatta kulüplerin öz kaynaklarına dönmesini sağlamak olduğunu anlamak zor değil sanırım.

    peki biz ne yapıyoruz? aman günü kurtaralım... bugün altyapıdan bir gence güvenmeyeceksen, bugün genç bir oyuncuya güvenmeyeceksen, onlara katma değer sağlayamayacaksan ne zaman yapacaksın?

    elinde hiçbir değer kalmadığında, zorunda kaldığında mı?

    mesela henry onyekuru transferini beğendiğimi söyleyeyim. ama bizim için doğru transfer mi? değil! şartlarımız itibariyle değil. önümüzde, oyuncularımıza katma değer katacak fırsat şampiyonlar ligi... ama kendi oyuncularımız yerine başkalarının oyuncularını parlatmayı mı tercih ediyoruz?

    ben galatasaray'ı dev aynasında görmüyorum. kiralık transfer yapmasın demiyorum. asıl kendimizi dev aynasında görmediğim için bunu savunuyorum.

    seneye bu takımı bekleyen sıkıntıların farkında mısınız?

    henry onyekuru ve badou n'diaye gelecek senenin planlama kısmında en baştan bizimle olmayacaklar.

    bu seneden kalan eksiklerle birlikte daha en baştan 2 hamle ile başlamak zorunda olacağımız kesin neredeyse. ve bunun için elimizdeki en azından bir oyuncuyu çıkarmak zorunda kalacağız. bu da 3. hamle demek. siz bu 3 oyuncuyu kiralık yöntemiyle tekrar yama etmeye çalıştığınızda, bir sonraki sezon, 4 hamle ile başlamak zorunda kalacaksanız. hatta, muhtemeldir ki, transferde elimizi rahatlatmak için değerli oyuncularımızdan biri -ya emre akbaba ya garry rodrigues- gidecek... burada oyuncu satışlarını da eklersek hamle sayısına +1 eklemek demek oluyor. bu arada, kilit oyuncularımız her yıl yaşlanıyor, yerinde saymıyorlar. mariano, fernando, nagatomo, hatta muslera... elinizde yaşlanan oyuncuların ikamelerini yapmaya çalışmalısınız ki daha fazla dara düşmeyesiniz. daha stoper eksiğimizi kapatmadık... daha santrfor eksiğimizi kapatmadık...

    bu çok zahmetli, yorucu, zaman tüketici ve pek de istenmeyen bir durum bana sorarsanız.

    umudumuz, gerçekten altyapımızda yetenekli gençlerimizin olduğunu bilmemiz.

    benim görüşüm kuralı, şöyle uygulamamız. galatasaray'ımıza direkt katkı verecek hazır oyuncuları kiralarken, henüz hazır olmayan genç oyuncuları kiralamak yerine tapusuyla almak ve yatırım yapmak. henry onyekuru'nun bize katkısı olacaktır ama bu onu iyi transfer yapmaz. badou n'diaye'nin bize katkısı olacaktır, daha hazır bir oyuncu, henry onyekuru'dan daha iyi transfer. ama bunlardan daha iyi olan transfer net olarak emre akbaba transferi. çünkü yetenekli, çünkü bize katkısı olacak belli, çünkü bizim oyuncumuz.

    yoksa bu kural bizim canımıza okur.

    bu yüzden önümüzdeki iki transfer dönemi çok kritik. yeterince zaman da var. yarın demeden hemen işe koyulması lazım yönetimin. kuralın arkasından dolanmayı hem taraftarın hem de yönetimin bırakması elzem.

    şimdi yönetimi yapamadığı veya geç kaldığı, programsız hareket ettiği için tefe koyanlarımız oluyor. ama asıl bundan sonrası önemli. bugünden sonra takımın idaresi, yönetimi, yapılanması programsızlığı kaldırmaz. hele bu kural devrede olduğu müddetçe.

    beşiktaş'ın bu kural sebebiyle yaşadığı ve yaşamakta olduğu sıkıntıyı görüyoruz sanırım. takım her geçen gün yaşlanıyor. iki değerli oyuncusu aboubakar ile talisca kiralık oldukları için ayrılırken bir değer katmadı takıma. ama aynı beşiktaş, aboubakar'ın bonservis bedelini karşılayamadığı paraya kadrosuna birçok adam doldurdu. eline ne geçti?

    transfer sihirbazlıklarını boşverin. günü kurtarmaktan vazgeçin. bugün asıl derdimiz yarını kurtarmak olmalı.

    bu kural programsızlıkla aşılamaz! günü kurtararak aşılamaz. cerahatli yara paldır tutmaz!
  • 45
    su anda sozluk bu kurali anlayamayan %90 yuzunden yanginda.

    oncelikle ozet gecen bir entry yazacam, hala kafaniz almiyorsa daha detaya gireriz.

    https://www.haberturk.com/...cikladi-2014684-spor

    deniyor ki, kolay grup var neden stoper ve forvet almiyoruz.

    sen alsan da oynatamiyorsun kardesim, olay bu.

    1 milyon fark varken, bir forvet alsaydin ve bu 1 milyon farki gecseydi sen ya bu adami, ya nagatomo'yu, ya n'diayei, ya onyekuru'yu, ya emre akbaba'yi yazamayacaktin. diger adamlar da en az forvet kadar onemli hatta bana gore sampiyonlar liginde forvetin alternatifi varken daha da onemli.
  • 47
    son günde 1.1 m euro +’da girdik mi? girdik.

    son gün beşiktaş 1.25 m euroya ljajic’i aldı mı? aldı.

    daha ne konuşuyorsunuz başkan ya? gerçekten isteyen, çapı olan, biraz kafası çalışan yönetim transfer yapar, çapı olmayan yapamaz.

    bakın, dursun özbek’ten kurtardı diye sevip, kendisini korumak için kurallar arkasından dem vuruyorsunuz ama, hocanın çıkıp ilk defa forvet istiyorum diye alenen söylediği ortamda forvet alamamak veya saat 10’da transferi kapadığını söyleyip al(a)mayıp yedek sol bekle zaman kaybetmek dursun özbek döneminden bildiğimiz hareketler.

    ha bir de, her başarısızlıkta sol frame’de hortlayan “salı günü transfer bombaları patlayacak” başlığı vardı, açıkçası bu başlığın “1 ya da 2 forvet alacağız” demecinden bir farkı yok şu anda.

    liseli/lisesiz kaygısını geçip mustafa cengiz gözlüklerinizi çıkartıp, galatasaray gözlüklerini taktığınızda dediklerimin doğru olduğunun farkına varacaksınız; denemenizi tavsiye ederim.

    edit: 1.85 değil 1.1 m euro +’da girmişiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın