276
kafası karışan sabri birden formasını çıkarıp üzerinde secdeye durdu. taraftar bunu sevmişti.
sarı kırmızı roman
-
-
277daha sonrasında taraftara üçlü çektiren sabri, bir anda iyi ortalar yapmaya başlamıştı. aman allahım! yeni cafu mu geliyordu?
-
278bölüm bir : yeni bir başlangıç
harry kewell, the reds' den sonra bir çıkış arıyordu. bir bara girdi. oturdu ve geleceğini düşündü. liverpool' dan ve ingiltere' den soğuduğunu ve heyecanını kaybettiğini düşündü. italyanların kendisine iyi bir teklifi vardı. ama o bir zamanlar bir maçlığına da olsa oynadığı, kendi liginde alışık olmadığı bir şekilde devamlı tezahürat yapan taraftarların bulunduğu ülkeye gitme ihtimaline ağırlık veriyordu. sonuçta uefa kupası yarı finalinde bir zamanlar kaybettiği takıma gitmeye karar verdi ve amatör ruhunu diğer kıtaya taşıdı.
bölüm iki : alışma süreci
harry, geldiği bu ülkenin diğerlerinden farklı olduğunu anlamıştı. maç günleri hayat duruyordu. insanlar trafik ışıklarına aldırmıyor ve araçlar da aynı telden çalıyordu. herkesin elinde dıt dııt diye öten ve anahtarlığa takılan şeylerden vardı. ulaşım problemliydi. ancak çok heyecanlıydı. insalar genelde çok sıcakkanlı ve misafirperverdi. yolda gördüğü herkes halini hatrını soruyordu. herkes hesap almamaya çalışıyordu. mevsim bakımından ingiltere ile karşılaştırılamazdı. dört mevsimin aynı anda yaşandığını gördüğü tek ülkeydi. basın her zamanki gibi kronik sakat olduğunu öne sürüyor ama o pek takmıyordu. ekonomik kriz açısından ülkedeki durum teğetti.* insanların burada ülkesini sevdiğini gördü. buradaki insanlar da kendilerini seven herkes gibi harry' i de çok sevmişti. -
279ve bu ülkede eli yüzü düzgün bir kız bulup evlenirsem hep burada kalabilirim diye içinden geçirdi * ama tabi ki öncelikleri vardı. bu güzel ülkenin en büyük takımına ve taraftarına layık olabilmek için elinden gelen - gelmeyen ne varsa yapabilmeliydi. öyle ki takımda stoper kalmasa bile o hiç tereddüt etmeden sesi çıkmadan o mevkide bile oynayabilirdi. yani okadar geldiği yeri sevdi benimsedi.
-
280harry yeni bir hayat dedikçe her şey daha da kötü oluyordu.bir an düşündü dünya onun için batıdan doğuya dönüyordu.bu arada telefonu çaldı, arayan pim verbeek'di.hadi harry afrika bileti sende çabuk gel diyordu.
-
281harry kimseyi kırmayacak kadar da iyi kalpliydi aynı zamanda. pim'in istedigi kabul etmis, cıktıgı macta golunu atmıs halkına afrika biletini hediye ederek istanbula donmustu.
-
282istabulda soyledigi "kewell, galatasaraylı kewell" sozleri taraftarının kalbine islemisti. ve o taraftar ezeli macta galatasaraylı kewell'ı beklemeye koyulmustu.
-
283ezeli maçta atacağı gol ya da gollerle galatasaray taraftarını daha da coşturmak isteyen kewell, galatasaray ile sözleşme uzatmayı ciddi ciddi düşünmekteydi.
-
284stadımızın yıkılmak üzere olan halini ve derbi maçı gören harry düşünmeye devam etti.
-
285ve harry sonunda "i was reborn in gelatasırray" diyerek galatasaray'da kalma kararı aldı. ileride onu güzel günler bekliyordu.
-
286ezeli maç iyi gitmemişti. ona rağmen harry kewell maçın yıldızı seçildi. carlos'u deli etmişti ne de olsa. sırada sivasspor ile oynanacak ligin son maçı vardı akıllarda.
-
287sivasspor maçına hazırlanırken harry kewell' ın cep telefonu çaldı ...
-
288telefonu açınca karşısındaki herifin tony montana olduğunu öğrendi. bunu öğrenmek pek zor olmamıştı.
çünkü bir anda şöyle bir cümle duyuverdi;
fuck you! you fuck the best. you know me? yeaa ı am montana. you wanna play rough? (burada tonlama var )
oka, okkaa! say hello to my little friend. fuckk.
bunun üzerine kewell başladı daddy cool'u söylemeye. -
289bu sırada diğer tarafta bülent uygun '' şampiyon biziz, birinci beşiktaş '' temalı ve tüm spor kamuoyuna reset atan ünlü demecini veriyordu ...
-
290issiz kuytu koselerden taraftarlar ortaya cikmaya baslamisti, sayi yavas yavas 25.000'i buldu. onde kewell arkada bir stad dolusu taraftar kosarak ali sami yen'e giris yaptilar. bu sirada kapali kapilar ardinda bulent uygun ile mehmet yildiz arasinda su konusma gecmekteydi...
-
291bunun üzerine sultan ahmet square'de dolaşan üç beş ingiliz başladı; ''yaremioo yaremiooo yaremiooooo yeaaaaaaah'' diye bağırmaya.
-
292istanbul'da böyle spekülasyonlar varken, artvin hopaspor ile nivkeasıl yunaytıd arasında oynanan kutsal aforizmalar kupasında on yedinci golünü atan osman bahtiyar mesut, bir hayli mutlu gözükmekteydi.
ama tur için 16 tane daha gol lazımdı. -
293bu sırada emre belozoğlu çıkıp dedi ki;
"ben milattan önceden beri siirt jetpasporluyum" -
294bunu duyan ilker yasin; ''döndürmeyin'' dedi! hızını alamadı hem gol hem penaltı dedi.
-
295bülent uygun o sırada tarihi açıklamasının matematiksel sağlamasını gazetecilerle tartışırken ...
-
296federasyona hömkürdü...
ardından da; '' başkanım beni al'' dercesine sol göz kapağını, sağ kameraya doğru kırpıştırdı. -
297ve haim fresco devreye girdi...
-
298sen, sen, sen ! dedi.
-
299
-
300haim fresco bir taraftan diğer cep telefonu hattında eski göz ağrımız robert pires' i meşgule almıştı ama fazla bekletmek istemiyordu ...
