bu sezona kadar ben bu adamdan hiç hazzetmezdim. tavşan boku gibi ne kokan ne bulaşan klasik bir kazma ön libero olarak düşündüm hep. alman milli takımı'nda nasıl banko oynadığını da real'e nasıl ve niçin transfer olduğunu da anlamlandıramıyordum. "şut yok, ara pası yok, hız yok, teknik yok; ne var lan it!" diyesim geliyordu o sakallı çehresini her gördüğümde. lakin ki -her ne kadar çokça sakatlık geçirse de- bu sezon
juventus'ta oynadığı her maçta tekrar tekrar hayran kaldım herife. asli görevi olan "itler gibi koşmak"tan hiç kaçınmıyor, sahanın bir orasında bir burasında. genelde garanti pas yaptığı için pas hatası da pek olmuyor. tabii sadece bunları yapsa ben beğenmemeye gene devam ederdim,
ziya doğan değilim sonuçta. yalnız şu var ki top rakipteyken mükemmel pozisyon alıyor ve öyle bir yere duruyor ki rakibin iki tane pas opsiyonunu kafadan yok ediyor. bu adamın alametifarikası bu işte. bu sezon bayern deplasmanında turun kaybedilmesinde oyundan çıkartılmasının büyük payı var.
allegri danteli bayern tam baskıyı arttırmışken bu adamı çıkartınca en az on metre daha geriye çekilmek zorunda kaldı juventus. kısacası takım müdafaası için bu adamın oynaması hayati. lakin ki gene bu sezon hücumda yaptığı bazı atraksiyonlarla da beni şaşırttı. önü açıkken uzun bacakları sayesinde iyi depara kalkıyor. top tekniği de öyle
barış özbek seviyesinde filan değilmiş. vay anasını... bak nasıl mahcup oldum lan adama karşı. çöpçüler kralı'nda,
çöpçü apti gazinolara çıkmaya başladıktan sonra
ihsan yüce ve oğullarının yaşadığı nedamet ve mahcubiyetle bile yarışabilir yani şu anki ruh halim. neyse biz iade-i itibarımızı yaptık, hakkını helal etsin. bu sezonki dikkat celbedici aksiyonlarından birkaçıyla gönlünü alalım:
https://streamable.com/efrq https://streamable.com/nv7s https://streamable.com/lh0s