tembel olduğunu düşündüğüm eski futbolcu. altyapıda görev alırken, sürekli "bir sabri var, emre'den daha iyi" yorumları yapılırdı. çıkarken emre belözoğlu ile kıyaslanmaktaydı. ben belli bir yeteneği olduğu kanaatindeyim, fakat geçmişteki birkaç örneğe baktığımızda tembel olduğu çok açık.
* ilk olarak hakan şükür'ün, bu konu hakkında eski bir açıklamasını hatırlıyorum. üstü kapalı olarak, isim vermeden bazı genç futbolcuları yeterince kendilerini geliştirmedikleri konusunda eleştirmişti. o sıralar sabri en revaçta isimlerden biriydi galatasaray içinde.
* akabinde birkaç yıl sonra feldkamp, sabri'yi kadro dışı bırakmıştı. sebep olarak antrenmanlara kendini yeteri kadar vermemesi ve hocayla tartışması olarak aktarılmıştı. feldkamp ağır idmanları seven bir teknik adam. büyük ihtimalle sabri'den sınırlarını zorlamasını istedi ve sabri buna karşılık hocayla tartıştı. bir süre sonra hakan şükür'ün ricası ve sabri'nin özür dilemesi sonrası hoca kendisini affetmişti.
* malum fotoğrafı;
https://gss.gs/SG3.jpg . bu fotoğraf sabri'nin son zamanlarında çekilmiş olsa da, kendisinin ne derece tembel olduğunun en büyük ispatı niteliğinde. bu fotoğraf sırasında kendisinin yaşı 32. yaşıtı olan başka futbolcuları geçtim, 31 yaşında ve idmansız olan benim öyle bir göbeğim yok. genç yaşta seni milyoner yapan işine saygın olmazsa, kimsenin sana saygısı kalmaz ne yazık ki.
ek: her gün 1 saat koştuğundan söz etmiş bir yazar kardeşimiz. tembellikten söz ederken çok daha geniş bir yelpazeden bahsediyorum ki, her gün 1 saat koşmak da bir futbolcu için yeterli değil. her ne kadar sevmediğim bir karaktere sahip olsa da, bu konuda burak yılmaz çok güzel bir örnek teşkil etmekte. burak her sene bir açığını kapatmak için çabalayan bir isim. zayıf denilen bütün noktalarını(ofsayta düşmek dahil) minimuma indirmeyi başardı çalışarak. oysa sabri, orta ve şutları nasıl başladıysa git gide daha geriye gitti. bunları geliştirmek için çabalaması ve emek sarfetmesi gerekirdi. tembellikten kastım sadece vücut değil kesinlikle.
vücudun genetik yapısı elbette önemli. ama kimse kendisine git arnold ol demedi. brezilyalı bir çok isim de, akraba evlilikleri sonucu doğmuş çocuklar. sosyoekonomik durumları yerlerde sürünüyor. dededen fakir ailelerden geliyorlar, beslenmeleri de buna göre çok kötü ama milyoner olduktan sonra mesleklerine olan saygılarının getirisiyle, kendilerine bakıyor ve geliştiriyorlar. velhasılı kelam genetik faktörler vs gibi durumlar bahane değil. milyoner olduysan, o mesleğe saygın olacak.
