radyodan maç dinlemek

• 126

  26 şubat 2009 galatasaray girondins de bordeaux maçı ve 12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçı çok net bir şekilde aklıma geliyor, bordo maçında maçı kaybettik düşüncesiyle dinlerken, radyoyu kapatmak üzereyken sabri'nin golünü unutamam. fener maçının son 10 dakikasını ise dinlemeye yüreğim yetmemişti, dinlemeyi bırakıp balkona çıkıp sokaktan gelecek herhangi bir ses duymayı beklemiştim.
• 127

  gelişen teknoloji sebebiyle kendi hur irademizle elimizden alınan keyif.
  
  stadda da olsak, disarida tvsiz bir yerde veya sokakta da olsak cebimizde mutlaka internet bulunuyor*. bu durumda herhangi platform uyeligin olmasa bile zorlayip internetten bir şekilde izleyebiliyorsun veya kolaya kaçıp mackolik tarzı uygulamalarla skor takip ediyorsun. mevcut gelismis imkanlarda yalnızca araba kullanırken radyoda mac dinleyebilirsin.
  
  halbuki radyodan mac dinleme keyfi aşırı heyecan vericiydi. sonrasında şansal büyüka ile maratonda özet çıkınca golleri pozisyonları hayalindeki ile kiyaslayabiliyordun.
  
  teknoloji bizi cok hızlı tüketen ve hur irademizle kolaya kaçan insanlara dönüştürdü.
• 128

  3 kasım 1999 bologna galatasaray maçı cine 5'te yayınlanıyordu. şifreli yayın, bizde de decoder falan yok ama ben manyak gibi şifreli ekranı izliyor ve maçı anlamaya çalışıyordum. yediğimiz golü falan anlıyordum o kargacık burgacık görüntüden. 80'inci dakika geçmişti. 1-0 yenik durumdaydık ve artık ümitler tükeniyordu. can sıkkınlığı ile maçın bitmesini beklerken noldu bilmiyorum ama televizyonu bir süre kapatmak zorunda kaldık. hemen radyo arayışına girdim. eski radyomuzu bulup kimselerin olmadığı bir odaya takıp maçın geri kalanını dinlemeye başladım.
  
  spiker bir takım akın girişimlerinin olumsuz sonuçlandığından bahsediyor. yer yer ataklarımız var ama sonuca gidemiyoruz. spiker maçı çok düz şekilde anlatıyor. mutsuzluğu sesine yansımış gibi. neyse maç bitti, adam herkese iyi akşamlar deyip yayını sonlandırdı. ben de ulan yenildik diye tekrar tv başına geçtim. maç sonu yorumlarını izliyorum. insanlar nasıl umutsuz konuşacak derken bakıyorum kimse yeterince mutsuz değil. cüneyt tanman'dı galiba yorumculardan biri. hakan da klasını konuşturdu falan diyor. "neyi konuşturdu ya bi gol atamadı" diyorum içimden. derken yorumların üstüne maçtan görüntüler biniyor. görüntülerin birinde ümit davala ortayı açıyor, hakan şükür kafayı vuruyor. ve o da nesi, gol oluyor...
  
  ulan maç 1-1 bitmiş. tam ben tvyi kapatıp radyoyu ararken beraberlik golü atmışız. işin garibi radyodaki spiker yayın bitene kadar maç skorunu bir kez bile söylemedi. aşırı sürpriz bir sevinç yaşatmıştı bana radyodan maç dinleme maceram.
• 129

  ilk kurulduğu dönemde gs tv de kendini radyo moduna alarak maç sırasında naklen yayın yapardı. arka planda sürekli dönen hazırlık maçı golleri, ara ara ekrana gelen kaleci fırat kocaoğlu kurtarışı, arka plandaki tezahurat efekti ve ekranın solunda yer alan maç istatistikleri. maçı anlatan spikerler öyle donuktu ki bırakın radyoyu tv maçı için bile fazla yetersizdi, tıpkı diğer takımların kanalları gibi. beni radyo yerine bu kanala çeken aşkın büyüklüğü tarif edilemezdi.
• 130

  lise birde kasim ayinin yanilmiyorsam bir carsamba aksam etudunde belirli bir noktaya kadar dinleyip mac bitmeden caktirmadan yatakhaneye tek basima uzgunce yurudugum geceden sonra hicbir maci radyodan dinlemedim sanirim. biz bastiriyorduk bir de, ucuncu golu biz attik sanmistim maci tek kulaktan dinlerken pozisyonu takip edemedigimden.
• 131

  en büyük dramlarından biri de maçın ortasından girdiyseniz skorun ne olduğunu öğrenebilmekti. şeref tribünün sol yana bakan diliminden taç olmasına müteakip maçın dakikası ve skoru belirtilirdi genelde. maça ortasından dahil olduysam gol beklediğim kadar taç da beklerdim maç kaç kaç öğreneyim diye. malum eski zamanlarda cep telefonundan internet özellikleri pek yaygın değildi, sabah iki yalan transfer haberi okuyacağız diye köyden maçka merkeze iki saat yürüdüğümü bilirim.
• 132

  eski yıllarda olan maçlar üstüne çok güzel hatıraları var belki. ancak benim için en ayrı ve en yakın hatırası 19 mayıs 2019 galatasaray istanbul başakşehir maçındadır.
  
  fakültenin final dönemi öncesi son boş günleriydi. abim şehirdışına, kırlara gidip biraz stres atmayı önerince, maç saatinde şehre dönmek şartıyla kabul etmiştim. neyse işler istediğimiz gibi gitmedi, saçma durumlardan dolayı. baktım saat 19.15 olmuş, hala 50 km yol var. radyoyu açtım ben de. açarken gol yedik, geriye düştük. ancak maçı sabırla takip ettim. eve vardığımız dakikalar gol atıp atıp saydıramadığımız dakikalardı, bense hala radyodan takip ediyordum. sonucu zaten biliyorsunuz.
• 133

  sampiyonu belirleyecek olan 2020-2021 süper lig sezonu 42.hafta maclari muhtemelen trt'de donusumlu yayimlanacaktir, cumartesi gunu heyecani iki katina cikarmak icin yapilabilecek sadistik eylem!
• 134

  çocukken sıkça yaptığım eylem. bir ara o heyecanlı anlatımdan öyle keyif alıyordum ki, televizyondan şifresiz yayınlanan maçta tv sesini tümden kısıp, maçı radyo spikerinden dinlemişliğim vardır.
• 135

  tahsildaroğlu peynirlerini hem güvenli hem de lezzetli bir seçim olarak zihinlerimize kodlayan heyecanlı aktivite.
  
  (bkz: şimdi reklamlar)
• 136

  bilmem kaç milyar yıllık dünya tarihinin en güzel söz öbeğini duymanızı sağlayan eylemdi benim için 80 ler sonu 90 lar başında
  (bkz: mikrofonlarımız istanbul ali samiyen stadyumunda)
  
  ayrıca gidemediğim maçlarda nedense galatasaray hep karşı kapalı tribünler önünden hücum eder(spiker amca öyle derdi) "ulan şimdi orada olmak vardı "diye içim sızlardı.
• 137

  (bkz: yediğimiz golü coşkuyla anlatan spiker)
  
  aslında işini yapan spikerdir ama çok zoruma giderdi hele ki sevdiğim bir sesse hiç yakıştıramazdım.
• 138

  2012 yılına kadar aralıksız yaptığım eylem. maalesef internetim olmadığı için öyle yayınlardan izleme ihtimalim çok düşüktü. babam arada kahveye falan götürürse anca öyle izleyebilirdim galatasaray'ı. ama sonradan baktı sürekli kahveye gitmek istiyoruz eve o zaman önce lig tv sonra da d smart spor paketi almıştı şampiyonlar ligi için. o günden beridir de uzağım maçı radyodan dinlemeye. anca canım çok nostalji çekerse ve evde değilsem açıyorum. ali ferahbot sanırım best fm'deydi o zamanlar. özellikle ondan dinlemek maçı izliyor gibi hissettirirdi. hatta bein sports'a geçince sevinmiştim kendisi. şu an o kadar iyi maç anlatıyor mu emin değilim ama bana çocukluğumu hatırlatıyor hala.
• 139

  arkadan yükselen tribün sesi ile spikerin “şuut veeee” nidasıyla süregelen boşluk sinir bozucudur. çünkü ucu “top ağlarda” olarak da bağlanabilir “az farkla dışarı, son anda kaleci, çizgiden çıktı” olarak da.
  
  zamanın göreceli olması kavramı tam olarak budur.*
• 140

  insanın aklında yer eden ve unutulmaz anılara sahip olmasını sağlayan eylemdir.
  
  şampiyon olduğumuz 2005-2006 sezonunun final maçında bir yandan bilgisayarda gta vice city oynayıp hatta çok net hatırlıyorum bot yarışı olan bir görevi yapmaya çalışıyordum bir yandan da radyodan maçımızı dinliyordum. büyük ihtimalle babam beni ektiği için kahveye maçı izlemeye gidememiştim. görevin gerginliğine maçın gerginliği ve şampiyonluk ihtimalimiz eklenince oyunu bıraktığımı hatırlıyorum. sonrası zaten bayram düğün olmuştu.
• 141

  çocukluk zamanlarında cine 5'in gelmesiyle o aralıkta çok yaptığım eylem. dinlerken sanki hiç gol olmayacakmış gibi gelirdi. cine5 gelince rafa kalktı ki zaten sevmezdim dinlemeyi. sonra kafeler, kahveler vb yerlerde izleme devam ettik.
  
  ama en son 12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçını radyodan dinledim. çünkü çok yakın arkadaşım sağolsun kız istemesini aynı güne koymuştu *. kendisi de fenerbahçeli ama aşk gözünü kör etmiş çocuğun demek.
  yoğun istek üzerine maç öncesine alındı ama ertesi gün anneler günü anne sakarya'da yaşıyor ben istanbul'da. kuzenle birlikte (o da galatasaraylı) kız istemeye gideceğiz, diğer kuzeni işten alıp adapazarı'na gidip anneler günü için hediye alıp evlere dağılacağız, programı da beceremediğimiz için mecbur yolda radyodan dinlemiştik maçı. bu sefer gol olmayacakmış gibi değil her an yiyecekmişiz gibi hissetmiştim, bittiğinde hala yoldaydık bağıra bağıra bitirdik geri kalan yolu.
• 142

  sanırım en son 6-0lık kadıköy maçını ders çalışırken dinlediğim eylemdir.
  
  o zamandan beri küsüm radyolara.
• 143

  aklıma hep 8 nisan 2001 yimpaş yozgatspor galatasaray maçı'nı getirdiği için, kötü hatırladığım eylem. madrid galibiyeti sonrası cidden psikoloji bozan bir maç olmuştu.
  
  yine aynı sezon buz gibi ticaret kokan 21 nisan 2001 fenerbahçe gaziantepspor maçı ve az da olsa en başta umutlandığımız ama sonu hüsranla biten 26 mayıs 2001 samsunspor fenerbahçe maçı ile bir daha teşebbüs etmediğim eylem. izleme imkanı bulamadığım maçı tv kanallarının sağ üst köşesindeki skor bandından takip etmeyi yeğledim o günden sonra. gerçi şimdi sözlükte canlı skor durumu vs var mis gibi.
• 144

  ben çocukken lig tv filan yoktu yaşadığım yerde 2006-2007 yıllarına kadar filan hep radyodan dinledim maçları. radyocu abartması mı hala bilmem ama hakan şükür maç başına 10 kere kaleci ile karşı karşıya kalıp 5 kere yüzde 99.9' luk gol kaçırıyordu. gerçek miydi acaba hala merek ederim çünkü star tv' de şampiyonlar ligi maçlarında ya da milli maçlarda filan kaçırmazdı pek...
• 145

  hayal gücünü canlandırır ama takımınız maçta yeniliyorsa ve işler yolunda gitmiyorsa kabus gücünüzü de canlandırabilir. ben bu hobiyi 22 nisan 2006 fenerbahçe galatasaray maçından sonra bıraktım.
• 146

  olur olmaz heyecan yaratir, kalbi zorlar.
  (bkz: şimdi mikrofonlarımız ali sami yen'de)
• 147

  maçtayken, radyodan maçı dinlemek daha keyifliydi benim için. hele ki, internetin olmadığı zamanlarda maç kadrosu, rakip takımın maçı, diğer detayları vs spikerden duymak güzeldi. maçı da abartarak anlatırlardı, kimse nasılsa izlemiyor diye herhalde. 1 metre yandan giden topa, bir anda seslerini yükseltip heyecan yaratarak, direği yalayarak geçti, az farkla auta gitti vs. derlerdi.
• 148

  iphone'a geçtikten sonra koptuğum muazzam eylenceli aktivite.
  hatta bir kör için radyodan maç dinlemek kadar güzel başka bir maç takip etme yöntemi yoktur kanaatindeyim.
  ama bir defa tirübün tadı almışsanız ve maçı dinlerken artık spikerden daha çok odaklandığınız yer tirübündeki bestelerse radyo bu konuda çok verimli değil.
  ayrıca hem digitürk'e para vermemek hem de kaçak yayın izlememek için en güzel alternatiftir.
  ben maç yayını hizmeti almadığım sıralarda tam da bunu yapıyorum işte. link içmeyi sevmiyorum çünkü.
  fakat şuan radyo yayınları ne durumdadır bilmem. bir ara yayın hususunda problem olmuştu. trt dahi ihaleye girmemişti de ligin birkaç haftasından sonra yayınlar başlatı diye hatırlıyorum.
• 149

  ali ferahbot anlatıyorsa her maçı 'ne maç oluyor yalçın be' diyerek dinlersiniz. futbolcular da genelde topu orta yuvarlağın kendi yarı alanına bakan diliminde kendi eksenleri etrafında dönerek kontrol ederler.
• 150

  bu aktivite benim için en son askerde en olmayacak maçta denk geldi. akşam içtimasını geciktiren komutan, sırada bekleyen askerler, gizli gizli telefon radyosundan 19 mayıs 2019 galatasaray istanbul başakşehir maçı'nı dinlemeye çalışan ben. iptal edilen goller silsilesinde neler yaşadığımı siz hayal edin.