resim
Radamel Falcao García Zárate
Takım:Millonarios
Mevki:Santrfor
Yaş:39
Boy:1.77
Uyruk:Kolombiya
  • 926
    elimizde belhanda, marcao ve luyindama gibi ciddi bonservis gelirleri getirebilecek oyuncular var. takımdaki herkesi potansiyel para olaral düşünmek yanlıl bence.

    falcao gelir faydalı olur ama satamayız demek çok mantıklı değil. satma yani ne olacak, sana gelir olarak zaten getirebileceği bonservisi, sportif başarı olarak kazandirabilecek bir adam. üstelik sen takım iskeletini sağlam kurduktan sonra her sene transfer yapmak zorunda mısın?

    yani gelecek sene kime ihtiyacın olacak? savunman yerinde, ortasahan alınacak bir 6 numara ile tamamlanacak, kanatlarında problem gözükmüyor, e forvetin de tamam. daha ne istiyoruz? 2020 yazını transfer yapmadan geçirsek nolacak? takım tamamlanmış zaten.

    yani aman ilerde satamayız zihniyeti çok yanlış. satma canım kardeşim, takımın tamamsa satma zaten.
  • 927
    bitik, yitik, kutuk gibi sifatlarla tanimlanan muhtemel transferimiz.

    olaya biraz farkli acidan yaklasmanin zamani geldi sanırım. burada hangimiz hocanin kafasindaki oyun planını biliyor? varsa gelsin ozelden yazsin,reklamini yapayim. tamamen olasiliklar konusuluyor.

    eger ki hocanin kafasindaki oyun planina uygun olarak sonuca gitmemizi saglayacaksa degil 33 yasindaki falcao, 40 yasindaki falcaoya bile ok derim.

    biraz genis perspektiften bakalim, adamin sadece sosyal medya hesaplarindaki takipci sayisi twitter 17 milyon, instagram 11.5 milyon. oldu mu sana dunyanin dort bir yanina reklam? forma satisi, reklam anlasmalari, sponsorluklar vs. mutlaka katkisi olur.

    maclarda ne olur? sadece falcao ismi icin bile rakip takimin oyun planinda degisiklik olur. hatirlayin hagi ve hakan sukur'un onlem alinmasi sebebiyle en bitik oldugu zamanlarda geriden gelen diger oyuncular skora katki yapmisti. zira sadece bu ikisi 3-4 kisiyi ayni anda oyundan dusurebiliyordu. falcao bu konuda da oyuna mutlaka etki edecektir. zira yaninda ve arkasinda oynayan oyuncular da skora katki yapabilecek cinsten. sanki anadolu takimiyiz da sadece falcao'dan skor bekleyecegiz. kume dusmemeye oynayan monaco'da bile ne kadar etkili performans gosterdi acin bakin.

    yas meselesine gelince de, arkadas 80lerde mi yasiyorsunuz, iciniz mi çürümüş anlamlandiramiyorum. 33 gayet de normal bir yas skorer bir ileri uc oyuncusu icin. aldiktan sonra satamayacakmisiz da bilmem neymis. sen zaten ileri vadedeki getiriyi oynadigi donemde garantiliyorsun. firsat maliyetini hic anlamiyoruz zaten. alacagi arabayi cok begenip, ama bunlarin satisi zor olur, deger kaybeder denildigi anda vazgecen tonla insanin bulundugu bir ulkede baska ne beklenir ki?

    alacaksin, bineceksin, tadini cikaracaksin, mutlu olacaksin. ustune sampiyonluk olasiligin yukselecek. bunlar parayla ölçülür mu? ligde 30 ustu gol atma basarisi gosterebilecek birisini, satamadin diye aglayacak misin? o performans sana mutluluk getirdi mi, evet! kazandigin maclardan dolayi daha fazla para kazandin mi, evet! şampiyonluk geldi mi?evet! sampiyonlar ligine gittin diye ayakbasti parasi aldin mi? evet. bunlara bakin biraz da.
  • 929
    ffp anlaşmamızı sanırım bazı arkadaşlar yanlış anlıyor. daha önce biz uefa ile anlaşma yapıp maaş bütçemizi 65 m eurodan aşağı çekmeye çalışıyorduk. * onunla karıştırılıyor sanırım.

    bizim şu anda maaş ödemekle ilgili bir sınırımız yok. genel bütçede zarar etmememiz gerekiyor sadece, bu sebeple çok dikkatli bir maaş hesabı yapıyoruz.

    bunun dışında ffp ile olayımız net, sattığın kadar al.

    yani takımında ne kadar eksik, zayıf bölge olsa da hep oyuncu satışından elde ettiğin kadar oyuncualabiliyorsun veya bonservissiz isimlerle anlaşabilirsin.

    sonuçta transfer sezonu(yaz-kış) takvimi bittiğinde ekside olmamalısın.

    (bkz: 2019-2020 sezonu yaz transfer dönemi/#2710316)

    yukarıda biraz yazdığım kadromuzun mevcut durumuna bakınca orta sahada bir eksiğimiz olduğu görülüyor.

    bunu da ya bonservissiz ya da düşük kiralama bedeli ile yapacaksın ki(o da ffp dahilinde) sıkıntı yaşama.

    şimdi halimiz buyken diagne'den gelecek olan parayla* eksiklerimizi kapatırken, falcao gibi bonservissiz olduğu söylenen yaşayan en iyi 9 numaralardan birisine hayır demek de ne bileyim?

    yani hiç bu muhabbetler olmasa 1 ay önce 4-5 m euro bonservis ve yıllık 4-5 m euroya anlaşsak herkes burada kutlama yapardı.

    e biz ffp sebebiyle o bonservisi vermeden o parayı maaşına verince bizim kasamızdan daha fazla para çıkmıyor, üstüne üstlük ffp hesabında da herhangi bir sıkıntı yaşamıyoruz.

    yıllarca tarık çamdal'a, jpk'ye, ona buna saçma sapan tiplere 1,5 , 2 m euroları gömdük ve zerre katkı alamadık.

    (bkz: ucuz etin yahnisi yavan olur)

    (bkz: ucuz mal alacak kadar zengin değilim)

    gibi güzel atasözlerimiz var. kalite pahalıdır.

    sen sat diagne'yi paranın yarasını orta saha bonservisine ver, bir forvet daha al genç ona yatırım yap. falcao da sana goller atsın, şampiyonluklar getirsin.

    yani adam son 3 sezonun 3'ünde de ligue 1'de 15 golü geçen birkaç kişiden biri. daha geçen sezon bunu ligi toplam 38 gol atan takımda yaptı bir de.

    türkiye liginde kendisinden 7 ay büyük burak yılmaz beşiktaş'ı potaya soktu bir devrede.

    falcao dediğimiz adamı kıyaslayacağımız bir forvet gelmedi bu ülkeye yakın zamanda. (drogba farklı tip)

    bu ligde rodellega, love, eto'o, adebayor, robinho, hatta gekas gibi falcao'dan çok daha kötü fizikte ve kalitede isimler
    bile dünyaları attı.

    yani bu futbol piyasasında maaşı fazla vermeden zaten kaliteli isimleri bu lige getiremezsin.

    19 yaşındaki adam güvenip de şampiyonluk yarışına, ucl'ye de gidemezsin. biz belçika orta sıra takımı değiliz, burada baskı var, basın var, taraftar var.

    falcao'nun reklam, imaj vb katkılarını, galatasaray markasına olan katkısını vs hiç anlatmıyorum bile...

    ne diyelim inşallah hayırlısı olur ama bu adamın asy arena'da gol sevinci yaşadığını hayal ediyorum da...

    yıkarız o stadı!
  • 931
    https://twitter.com/.../1153598395103227904

    artık adamın arkadaşı bile dm'lerden, yorumlardan nasıl bıktıysa açıklama yapmak zorunda hissetmiş. gerçekten sosyal medyayı birçok taraftar çok kötü kullanıyor. taraftarın bu kadar beklenti içine girmesi, heyecanlanması bonservis almayacak olan takımın bile bonservis istemesine sebep olabilir. biraz daha akıllıca davranmak iyi olur sanki.
  • 932
    her taraftar gibi bende gelmesini çok istiyorum fakat bu gibi transferler hemen bitmiyor ne yazık ki, hemde karşımızda jorge mendes gibi kurt bir menajer varken. seri transferi bile 2 ay gizli görüşülme sonucunda patladı. bence sakin kalmakta fayda var. ayrıca falcao’nun yıllık ücretini karşıladığımız takdirde gelmemesi için bir sebep göremiyorum. 5, 6 milyon eurolar konuşuluyor, zaten bu gibi isimleri getirmenin tek yoluda bu. kendisi içinde yeni bir meydan okuma olacaktır avrupaya karşı.
  • 933
    son günlerde hakkında takımımıza transfer olacağı konuşulan kolombiyalı golcü. benim şahsi görüşüm maaşı çok yüksek olduğundan eğer kendisi biraz olsun feragat etmez ise bu işin olmayacağıdır. yoksa kalitesi ve bize katacaklarını olumsuz yönde tartışmak haddimize değildir. umarım yeni bir meydan okuma isteğindedir ve maaşı konusunda ciddi istekler de bulunmaz da kendisini şanlı formamızla izleyebiliriz.
  • 935
    bu yaşta bu maliyetlerle transferini çok da istemediğim gol makinesi. monaco bu arkadaşın maaşından bonservis ücreti almadan çıkmak istiyor. biz ise maalesef geri dönüşü olmayacak bu yıllık 6 milyon euroları ödemeye dünden hazırız. bu yüzden bizim ülkemiz yaşlı futbolcular için birer cennet.
    bizim daha çok ileride para kazanabileceğimiz düşük maliyetli oyuncuları transfer etmeye ihtiyacımız var. marcao gibi bir kaç milyon euro civarı alıp parlatarak satabileceğimiz oyuncuları almamız gerekiyor.

    monaconun 33 yaşındaki santrafor oyuncusu.
  • 937
    pik noktası olan porto ve a.madrid performansı sebebiyle hakkında bu kadar güzelleme yapılıyorsa bunu anlayabilirim çünkü döneminin tartışmasız en etkili santraforuydu. ancak bugüne dönersek, falcao'yu yedi sezon öncesinde yaptıklarıyla değerlendiremem, çünkü futbol böyle bir oyun değil. dün yaptıklarınızın bile hiç bir önemi yok. bugün ve yarın yapabileceklerinizdir önemli olan. form geçici klas kalıcıdır klişesi ise günümüz futbol mücadelesinin içinde değil sadece veteran maçları için telaffuz edilebilir. falcao, fransa da geçtiğimiz sezon otuzun üzerinde maça çıkmış ve onbeş gol atmış olabilir ancak bu, onun yedi sezon öncesiyle karşılaştırıldığında çok başka bir oyuncu olduğu gerçeğini değiştirmez. kendisinden üç karış uzun kule stoperlerin üzerinden bile rahatlıkla vuran, kucağında iki savunmacıyla oynadığı halde durdurulamayan bir seviyedeydi. fakat ne fransa ne de ingiltere macerasında, ceza sahası içerisinde eski hakimiyetini ve baskın karakterini oturtamadı. bu da fiziksel yeterlilik ve azimle açıklanabilir. kimi yerlerde zlatan, drogba örneklerini görüyorum. drogba, 26 yaşında attığı gollerin aynılarını 36 yaşında da atan bir oyuncuydu. zlatan'ı ise henüz geçtiğimiz hafta izledik. kısaca doğru örnekler olduğu kanaatinde değilim. evet büyük bir marka, evet psikolojik üstünlük unsuru, iyi bir reklam ve pazarlama aracı olsa da kendisinden bir drogba etkisi beklemiyorum. geçtiğimiz günlerde çok merak ettim ve bu sezon attığı tüm golleri izledim. porto ve madrid dönemlerinde 'falcao golü' diye bir tanım vardı. yoktan var edip atan, yıldıran, yıpratan, ceza sahası içinde haksız rekabete yol açan müthiş bir azmi, gücü ve sezgileri vardı. ancak güncel gollerine baktığımda üzerine ağıtlar yakılacak özel bir performans göremedim. en azından, otuz üç yaşında, senelik beş altı milyon euro aralığında bir oyuncu için çok daha ekstralarını beklerim. eğer mümkünse, kanatlara deplase olup demarke pozisyona geçebilecek, delici ve diri bir aboubakar veya o tarz bir santraforu kendisine tercih ederim.
  • 948
    2012-2013 sezonundan devre arasında hoca’nın bir savunma oyuncusu isteği vardı.
    hatırlayacağınız üzere, 2011-2012 sezonunda bizim sarı semihle müthiş bir ortaklık kuran ujfa reyiz, ya şampiyonlar ligi kurasının çekildiği 30 ağustos perşembe ya da bir gün öncesinde dizinden sakatlanmıştı. apar topar kamyon cris
    transferini yapmıştık.
    devre arasına kadar bir şekilde idare etmiştik. ancak hocanın şampiyonlar liginde tur hedefimiz için transfer hedefi vardı.
    sonrasını bülent tulun’dan dinleyelim;

    --- alıntı ---

    “drogba’nın menajeriyle tanışıklığımız transferden çok daha öncesine dayanıyor. 2011 yılında kendisini arayıp, drogba’yı transfer etmek istediğimizi söylemiştim ama olmamıştı. sonraki transfer dönemlerinde de ısrarcı olmadık.

    ocak 2013’te devre arası transferleri için fatih terim beş savunma oyuncusundan oluşan bir liste çıkardı ve önceliğimiz sadece bu futbolculardı. ilk ikisinin ücreti çok fazla olduğu için üçüncü sıradaki aurelien chedjou ile görüşmeye, paris’e gittim. lille kulübü ile pazarlık yapacaktım. paris’e gittiğim günün gecesinde telefonum çaldı, arayan drogba’nın menajeriydi. transfer konusu haricinde de arkadaşlığımızı sürdürdüğümüz için sohbet ettik. bana drogba’nın shanghai shenhua takımıyla alacakları konusunda sorun yaşadığını, başka bir kulübe transfer olmak istediğini söyledi.

    telefonu kapatır kapatmaz başkan ünal aysal’ı aradım. o zaman da şampiyonlar ligi’nde schalke ile oynayacaktık. bana o maçı kazanırsak kulübün kasasına ne kadar para gireceğini sordu. ‘6,5 milyon avro’ dedim. yaklaşık 3 milyon da reklam gelirinden payımız vardı. ‘savunma oyuncusunu boş ver, 10 milyon avroya drogba’yı bitir!’ dedi. fatih terim de aynı fikirdeydi. bu arada transfer sezonunun kapanmasına altı gün vardı! hemen menajeri aradım, ertesi gün alıp istanbul’a getirdim. başkanla görüşüp, 9,8 milyon avroya anlaştılar.

    geriye drogba’nın imzası kalmıştı ama o da afrika kupası için johannesburg’daydı. tabii imza attırmakla bitmiyor, imzanın onaylanması için konsolosun şahitliği lazım. neyse ki o da galatasaraylı çıktı. adamı alıp 250 kilometre uzaklıktaki tesislere gittik. drogba da beyefendi, saygılı bir adam. bizi çok iyi karşıladı, bir buçuk senelik imzayı attı ve bunların tamamı 96 saat içerisinde oldu!

    drogba’yı afrika uluslar kupası biter bitmez türkiye’ye getirdik. yanında fildişi sahili’nden üç arkadaşı vardı. kulübün de yardımıyla kemerburgaz’dan bir ev tuttular, bir de minibüs verdik. hatta tuttuğu ev, kulübün kira için verdiği paranın iki katıydı ama bizden başka bir talebi olmadı. sözleşmesi bitene kadar hiçbir sorun yaşamadık. ‘futbolu chelsea’de bırakmak istiyorum, ailem de orada’ dedi, öpüşüp ayrıldık.”

    --- alıntı ---

    sözün özü; ben hocanın kesinlikle “alınabiliyorsa falcao alınsın” diye görüş bildirdiğine eminim.
    zira, hayallerimiz dünyadan büyük.
    geçenlerde sanırım burada okuduğum bir entaride, bir yazar arkadaşımız çok güzel anlatmıştı.
    kendisi şampiyonlar liginde girebileceğimiz az sayıdaki pozisyonda görmek istediğimiz forvettir.

    (bkz: hayırlısı)

    sahi; acaba hocanın fransa’dan yaptığı 5 kişilik savunma oyuncusu listesinde “çok pahalı” olan 2 kişi kimdi?
App Store'dan indirin Google Play'den alın