585
49 kez polonya milli takımı formasi giymiş, fransa'da tüm müsabakalar dahil 150'ye yakın maça çıkmış, takımının 2 sezon önce, fransa'nın mutlak hakimi psg'nin sadece 1 puan gerisinde lig ikincisi olduğu sezonda banko oyuncusu olmuş (kendisinden fazla forma giymiş bir oyuncu yok, bunu bir daha okuyun) fakat, barış alper'den kötü kanat beki olduğu veya yanındaki oyuncuya pas atamadığı düşünülen oyuncu. buna sadece gülünür, zira bunu söyleyebilmek için, hayatınızda mahalle maçı dahil hiçbir maça çıkmamış olmanız gerekir.
iyi kötü hayatında 5-10'dan fazla halı saha maçı yapmış olanlar bilirler. futbolda 3'lü savunmanın önünde bek, 3-4-1-2'de kanat beki olmak ile 4-4-2'de bek olmak arasında dağlar kadar fark vardır. birinden diğerine geçtiğinizde şirazeniz kayar. evet tabii ki futbolun temel doğruları aynıdır ama en temel birkaç doğrusu o kadar, ne bileyim topla elle oynama gibi. bunun dışında kapatacağınız alan, pas kanalı olarak kullanacağınız oyuncu, arkanızı ne sıklıkta kollayıp kollamayacağınız vs. bunların hepsi inanılmaz bir fark gösterir. adam bas bas bağırıyor işte, ben arkamda bir emniyet sübabı ile oynamayı biliyorum diye. adam buna alışmış, bunu oynuyor. üstüne üstlük, adam kendisi dışında tüm dişlileri birbiriyle oynamaya alışmış bir takıma gelseydi yine bir nebze uyum sorununu çabuk aşabilirdi, adam bir kaosa, futbolcuların teknik adamı kaale almadığı, teknik adamın kafasında tek bir oyun planı olan ve tabii bunu gören futbolcuların da oyuna inancını kaybettiği takıma geldi.
adam topu alıyor, stopere dönüyor. stoper topu başka bir taktik olmadığı için şişiriyor, frankowski de haldır haldır adama desteğe koşuyor, derken ön alanda hiçbir organizasyon olmadığı için top kaptırılıyor, 4-4-2'nin kanat oyuncusu çoktan içeriye kıvrılmış, kanatta tek başına kalıyor, haldır haldır geriye koşuyor. beşiktaş maçında ön alanda yaptığı top kayıplarının hepsi, bu kaos ortamında ne yapacağını bilememek ve kafası karışmışlıktan. futbol sahasinda ne yapacağınızı bilemediğiniz, bir kaosun içindeyseniz, rahat futbol oynayamazsınız ve bırakın pas atmayı, topu bile doğru dürüst kontrol edemezsiniz. galatasaray rakip sahada topu ceza sahasına indirmek için dikine paslar yapmayı her denediğinde inanılmaz bir acelecilik hakim. ceza sahasında veya önünde isabetli pas sayımız son birkaç ayda yerlerdedir muhtemelen.
ben şu ortamda galatasaray futbol takımındaki hiçbir oyuncuyu, kötü futboluyla suçlamam, boşvermişlik olmadığı sürece ziyech'te olduğu gibi. frankowski a kalite bir bektir ve şu anda takımı çorba haline getiren, forma adaleti zerre olmayan ve kontrolü kaybederek saha içi dışındaki her şeye sorumluluk bulmaya çalışan bir antrenörün elinde, birçok bek gibi heba edilmektedir. muhtemelen sene sonu, lens'e opsiyonu kullanmayarak geri göndersek, adamlar "bu adamı ne hale getirdiniz?" diyerek bize kızacaklar.