resim
Okan Buruk
Görev:Teknik Direktör
Takım:Galatasaray
Yaş:51
Uyruk:Türkiye
  • 18226
    galatasaray'ın başında süper ligde 100 maçta 82 galibiyet gibi anormal bir ortalama yakalayan, yıllarca yaklaşılamayan galibiyet serisi rekorlarını iki sezon üst üste kırmayı başaran ve derbilerde de üstünlük sağlamış teknik direktör.

    sadece kadro ve oyuncu kalitesiyle lig maçlarını kazanmak kolay diye düşünülüyor ve başarıları küçümseniyordu ama fenerbahçe bunu 10 milyon euro maaş alan bir teknik direktör ve ligin çok üstünde kadrosuyla başaramadığına göre o kadar da kolay değilmiş demek ki.
  • 18227
    tamamen skor taraftarlığı üzerinden yorumlanan teknik direktörümüz. daha düne kadar ne laflar söyleniyordu ki ben halen aynı çizgimdeyim. avrupa'nın beleş takımlarını yenemiyoruz, 8 puandan ligi verecek, osimhen sayesinde buralardayız deniliyordu. şimdiden sonra süper teknik direktör olacak. ama yarın beşiktaş'a kaybederse yine laf edilir. genel resmi kimsenin yorumlama gibi bir derdi olmadı olmayacak. kendisi ile ilgili tek katıldığım yorum, yabancı deneyip risk alınacağına eldeki en iyi yerli olduğu için en azından ligde bir standart yakalamak olacak. buna ben de katılıyorum. muhtemelen galatasaray ile üst üste ligde 3. şampiyonluğu toplamda 4. şampiyonluğu olacak. hani bunu ne kadarını kendisine yazarım benim için muamma. burada da helal olsun neler yaptı kıvamına getirmem. ama sonuç olarak tarihe geçmek üzere. bunu kabul etmek lazım. bundan sonra ne olur bilmem. çok ilerisi için her kötü durumda ilk akla gelen adam olacak. şans bir şekilde kendisine güldü. beni elbette mutlu eden 2 şey var; galatasaray'ın 5. yıldızı takması. fenerbahçe camiasının ve ali koç'un kudurması. bu açıdan kendisine ve ekibine teşekkürü borç bilirim. kendisi de bu sezon için başta osimhen'e ve sürekli istediği gibi transferleri yapabilen yönetime teşekkür etmeli.
  • 18231
    avrupa’da feci şekilde başarısız olan teknik direktör. feci şekilde diyorum çünkü üst üste 2 sene aynı hatayı yaptı. son -6 için play-off aşamasına gelince kaan ayhan’ı sağ bek oynatıp kırmızı görmesi nedeniyle tur atlayamadık.

    hatta kendisi için süper lig fatihi yazdım diye entrym silinmişti.

    süper ligde yıllardır rekorlar kırdığı için eşsiz derecede başarılı, avrupa’da berbat olan teknik direktör.

    umarım seneye avrupa’da da başarılı olur.
  • 18232
    galatasarayına 5. yıldızı taktıracak üst üste 3 kez şampiyon olacak, hepimizi gururlandırarak, hücum futbolu oynatarak, pres yaptırarak, rakibinin puan kaybetmesinden medet umdurmadan; bundan sonra avrupa'da aldığı derslerle edindiği tecrübesiyle birlikte, şampiyonlar ligi'nde de sarı-kırmızıya unutulmaz başarılara imza atacak büyük teknik direktörümüz.

    en çok sen hak ediyorsun.

    rakibimiz tüm imkanlarıyla, hakemiyle-medyasıyla üstüne geliyor. sen sallansan da yıkılmıyorsun. sen aslansın hocam aslansın.
  • 18233
    fenerliler önümüzdeki sezondan pek ümitli değil çünkü mou'nun büyük maçlarda yine afallayacağını düşünüyorlar. büyük maç alamamak demek puan ortalaması 2.50nin altı demek. okan buruk geldiğinden beri bu ortalamanın altına düşmedi, yarın getireceğin x yabancı hoca ligin dinamiklerini, rakipleri, onu bunu tanıyayım derken bu ortalamanın altına düşecek.

    isterseniz sabahtan akşama kadar laf edin ama bu adamın yaptıkları hiç az buz işler değil. yarın okan hoca gitse hepsinin bayramı olur. bu sene olmasa bile önümüzdeki seneyi alırız derler.
  • 18239
    bu takımı en az 6-7 yıl çalıştırıp avrupa'da kupa kazandırmasını çok istiyorum.

    her maçtan sonra, hatta bizim maçlarımızda maç esnasında açıp okumak için sabırsızlandığım bu sözlüğe yazar olduğumun üzerinden on yıla yakın zaman geçti. transfer tahtası açık zamanlarda saatlerce burada duyumcu arkadaşların başlığına yenile yaptığımı da hatırlarım. ilk zamanlarki heyecanımı hissetmiyor olabilirim, ancak şu kesin ki buradaki yazar profili de on yıl önceki ile aynı değil.

    yazarlarımız maç içinde çok fazla sivri diye tabir edeceğimiz entryler giriyor. bundan en fazla nasibini alan başlık son zamanda okan buruk başlığı.

    okan hoca; galatasaray'ımıza gelmeden önce akhisar, başakşehir gibi takımlarda rüşdünü ıspatlayarak bu takımın başına gelmiş bir hocamız. daha önceki yerli teknik adam fasıllarımızda fatih hoca ve biraz mustafa denizli haricinde de galatasaray'da yaptıklarıyla bu denli başarıda emeği olmuş hocalarımız olmadı. hamza hamzaoğlu bu üç isimden sonra sayılacaklar arasındadır. yani saymak gerekirse fatih terim 1 ise okan buruk kesinlikle 2'dir veya 2 numara için adaydır. bugün için bunu söyleyebiliriz. hatta biraz hatalarından ders çıkarması halinde genç yaşını da göz önüne alarak 1 numara için de adaydır.

    kötü bir vaziyette aldığı takımımızı gayet iyi bir yönetim tarzı ile ligi domine eder vaziyete getirmiştir. soft power içeren demeçleri ile karşı tarafa psikolojik üstünlüğü hiç bir zaman kaybetmemiş ve bu takıma gelen yıldız oyuncuların hiç biri ile sorun yaşamamış, egosunu da iyi zaptedebilmiştir. zaha'yı bu kapsamda saymıyorum, zaha zaten mental sorunlu bir isimdi.

    hataları elbette vardır, oyuncu değişiklikleri bunların başında geliyor. medyada çıkan haberlerin doğruluğunu bilmiyoruz fakat transfer dönemlerinde bazı adaylar için okan hoca istemiyor gibi haberler görüyoruz, bunlara itibar etmiyorum belki de kulüp tarafından bu demeçler bilerek verilip transferde el güçlendirilmesine uğraşılıyor. takımın bu sene ocaktan beri yaşadığı başka fizik ondisyon olmak üzere düşüşü de okan hoca'nın zaafı veya yeterli motivasyonu sağlayamamasından olabilir, doğrudur.

    buna rağmen öyle bir eleştiriliyor ki bazen, gören de bu takım namağlup değil, avrupa'da rezil olmuş, derbilerde sürüm sürüm sürünmüş falan sanacak. 20 maç kazanmış bir takım 21.de yenilebilir. her maç üst düüzel oynayan takım yılın belli dönemlerinde düşebilir. bunlar futbolun içinde olan örnekler. ancak tabloya bakınca bana göre okan hoca başarılıdır. birinde 100 puanı aşmak suretiyle, 2 sene net şampiyonluklar, 3. senede de gidişat inşallah böyle devam ederse yine şampiyonluk kazanacağız ve 5. yıldızı armanın üzerine monte edeceğiz.

    öyleyse neden bu başlıkta kendi kendimize dayak atıyoruz, anlaşılması güç. kapıda guardiola, klopp falan sıraya girmiş bekliyorlar da haberimiz mi yok? okan hoca yerine adı zaman zaman geçen isimler görüyoruz, (fatih terim'i saymazsak) en başta arda turan. arda turan gelecek vaat eden simeone gibi bir ekol teknik adamla çalışmış ve başarılı gidişat yakalayan bir hoca. ancak galatasaray'a gelmeden tıpkı okan buruk gibi kendisini kabul ettirip bir anadolu takımı ile süreklilik ve başarı elde etmesi gerekir. yoksa korkarım sonu bülent korkmaz gibi olur. okan hoca'daki soft power arda turan'da yok. mentali ve psikolojik dinginliği okan hoca gibi değil. bir gün gelir inşallah kendisini tamamlamış olarak galatasaray'ın başında görürüz, neden olmasın? olmamış ekşi meyveyi dalından koparıp yemek gibi olur arda'yı getirmek. hem ona hem bize yazık olur şu anda.

    futbolda teknik adam istikrarını savunan birisiyim. ferguson manu uyumu gibi bir uyumu hep takımımda istemişimdir. fatih hoca konusundan da bu paragrafta dem vurmak yerinde olur. kendisinin bizi çalıştırdığı 4 dönemin dördüne de aklım eriyor. 1.dönem malum, italya'ya gitti. 2. dönemde başarısızdı, istikrarlı lucescu'yu bir önceki yılda bizi şampiyon yapmışken kovup yerine getirdik, bana göre hatalı karardı o dönemde, nitekim bizim için 2.dönemi iyi gitmedi. 3.ve 4.dönemlerinde çok iyi başladı. bu iki dönemde ortak özelliği kendisini kulübün-başkanın-herkesin ve her şeyin önünde tutmasıydı. biraz abartılı gelecek ve belki de öyle ama bir nevi bugünün ali koç'u gibiydi. tabi hocanın bize kattıkları ile ali koç'un fenere kattıkları (kaktırdıkları mı desem) hiç bir zaman eşit olamaz, ali koç'a göre bu tarzı benimsemekte daha haklı yanları olan biri fatih hoca. yine de galatasaray yapısı gereği bu tür bir şahıs hegamonyasını kaldırabilecek düzende değil. 3.döneminde demirören'le iş tutup mis gibi giden ortamı ve de belki avrupa'da yarı final/final/uefa'da kupa görebilecek durumdaki takımın kimyasını bozdu. 4.döneminde ise çok iyi başladı ancak, ortalardan itibaren artık bu iş benden geçti ama çaktırmayayım kafasında idi. takımın ne bir hücum planı, ne duran top organizasyonu, ne de antrenman kalitesini yansıtan bir hâli vardı. medyada ha bire idmanda çekilmiş ayak tenisi fotoları görüyorduk. kupada denizlispor'du sanırım berbat oynayıp elendiğimiz bir maç vardı, o maçı unutamam mesela. ona rağmen istikrarı istedim, hoca devam etmeli derdim, o denizli maçı mıdır nedir, orada hocam artık kenara çekilmenin zamanı geldi diyordum. bahsettiğim amaçsız futbol o maça gelene kadar bir seneye yakın süredir hep gördüğümüz futboldu. fatih hoca'nın dilinde de malesef "ocağı bekleyin, temmuzu bekleyin, konuşursam yer yerinden oynar" tarzında hatayı hep kendisinin dışında arayan cümleler vardı. nitekim galatasaray'da sonsuz kredisi olan terim dönemlerinde bile biz istikrar yakalayamadık, 3 seneyi ilk dönemi dışında hiç aşamadık. bunda terim'in payı malesef çok büyüktü, 4.döneminde hiç bir zaman galatasaray'ın geleceğini düşünmedi, mesela yanıma hasan şaş ve ümit davala harici yetiştirmelik bir adam alıp ileriye yatırım yapayım demedi, bunu hiç normal bulmadım.

    dolayısıyla bu tabloda okan buruk bizi bu sezon şampiyon yaptığında 3 sezon ligde hegamonya kurmuş bir galatasaray olacak. kendisi de ara ara kötü giden dönemlerden, avrupa'da kolay elendiğimiz düşük bütçeli takımlara neden eleniyoruz, tottenham/bayern/manu gibi devlere diş geçirirken neden prag veya young boys'a havlu atıyoruz, sezonun genelinde diri bir takım neden izletemiyoruz sorularından ders alırsa, istikrarlı gidişe en yakın profil okan hoca'dır.

    ilk cümlemi tekrar yazmak isterim. bu takımı en az 6-7 yıl çalıştırıp avrupa'da kupa kazandırmasını çok istiyorum.
  • 18241
    bu sezon aslında çok da iyi başladığımız uefa lig aşamasında takımın üzerinde oluşan rehavetten dolayı çok basit puan kayıpları yaşadık. sonrasında düşen formumuz üzerine eklenince ve bu düşen formun üzerine bir de sakatlıklar ve cezalarla eksiklerimiz iyice artınca zaten dar olan rotasyonumuz iyice daraldı. sonuçta her şeyi elimize yüzümüze bulaştırdık açıkçası ve hiç istemediğimiz şekilde veda ettik avrupa’ya.

    peki neden?

    1.(bkz: kadro mühendisliği)
    bu sezonki kadro yapılanmasıyla hem avrupa’da hem ligde kupaya yürüyelim hedefi gerçekçi bir hedef değildi. hepimizin içinde elbet bir umut vardı evet ama ara sezon transfer dönemi sonunda o umut kırıntısını da elimizden aldılar zaten. çoğunluk belki kızacak ama eğer bir tarafa ağırlık verilecekse o, lig tarafı olmalıydı bana göre ve şu anda da şükürler olsun yarışı önde götürüyoruz.

    2.(bkz: türkiye futbol iklimi)
    arkadaşlar böyle bir kokuşmuşluk içerisinde galatasaray ligi bir hafta bile boşlayamaz. çünkü bir kere verirse geri alamaz bu çok net. rakibi şampiyon olursa sanıyor musunuz ki bu federasyon değişir, bu kurullar baştan aşağı yenilenir. rakibi şampiyon olursa bir yolu bulunup tüm skandalların her zamanki gibi üstü örtülür, bunların hepsi koltuğunu sağlamlaştırır ve daha rahat hareket eden bir kötülükle mücadele bekler bizi. gerçi biz bu kadar da olmaz dedikçe dahası yaşanıyor her hafta ama neyse.

    3.(bkz: dursun özbek yönetimi)
    yukardaki maddenin devamı olarak yönetimin varla yok arasındaki çok ince bir çizgide günlerini geçirmesi. ne hak savunuculuğu, ne kamuoyu yaratmaya dair en ufak bir çabalarının olmaması. kulübün vizyonuna tamamen zıt üyelerden oluşması, galatasaray’ı bir adım ileri götürecek çaplarının olmaması. çok uzatmaya gerek duymuyorum söylenecek çok bir şey de yok çünkü koca bir boşluktan fazlası değiller. (bkz: yönetim istifa)

    4.(bkz: kadro kalitesi)
    okan hoca ve erden timur ile yönetilen ilk sezon çok güzel bir tohum ekildi ve takım şampiyon oldu. ikinci sezonda bonservis ödeme sorunumuz olduğu için kadroya hayal edilen eklemeler yapılamadı fakat verimli bir dönem geçirildi. bu sezon başında bonservis de verebilecek durumda iken direksiyonun başındaki adam görevden ayrıldı. ve galatasaray’da bir süredir unuttuğumuz son günlerde yapılan panik transferlerini tekrar yaşamaya, galatasaray menajerlere haber yolladı önerileri değerlendiriyor haberlerini tekrar okumaya başladık. formamızı giyen oyuncuları asıp kesmekten imtina eden biri olarak şunu söyleyebilirim ki, çöpe atılan milyon eurolara yazık. sonuç olarak takımın genel kalitesi yükseltilemedi, eksik bölgelerin eksikleri nitelik olarak giderilemedi (osimhen piyangosu hariç. onun da varlığı icardinin yokluğunu dengeledi gibi düşünebiliriz).

    5.(bkz: erden timur) erden timur gibi takım üzerinde kesinlikle çok büyük etkisi olan, oyuncuların abi gördüğü bir figür görevinden ayrıldı. bu sezon onun boşluğunu nihat hatipoğlu doldurmaya çalışıyor. sonradan abdullah kavukçu da eklendi. bu adamların oyuncularla kuracağı samimiyet, muhabbet ve erden timur’un kuracağı iletişimi okuyanların hayal gücüne bırakıyorum sadece. bu yorumu, hocanın scout ekibiyle belirlediği listedeki oyuncuları transfer etmek için kurulan kontak, kulübün vizyonunu anlatmak, oyuncuyu ikna etmek konularını da düşünüp 3. maddeye de entegre edebiliriz.

    sonuca gelirsek; al sana şu kadar paraya oyuncu aldık, bize ligi de kazan uefayı da kazan demekle olmuyor. şu gün itibariyle;
    hocanın üstünden yük alabilecek, eli takımın üzerinde, problem çözücü bir yönetim figürü yok.
    türkiye gibi toksik bir ortamda hakkını arayacak, saha dışını yönetmeyi görevi edinip hocanın tamamen saha içine konsantre olmasını sağlayacak bir yönetim yok. oynadığı oyuna göre istediği oyuncuları alacak bir futbol aklı yok. (kendi aldırdığı oyuncular da tutmayabilir, bu da futbolun olağan akışında çok normal. bu konfor alanı hocaya sağlandığı zaman aldırdığı oyuncular üzerinden hoca eleştirilebilir.)

    hocanın da hataları ve eksikleri elbette var, ama galatasaray’ın başında bunca iç ve dış etmene rağmen böyle bir kariyer yapan hocaya sizce de haksızlık edilmiyor mu? taraftarın ciddi bir kısmı şu durumda hocasının sezon sonu istifasını istiyor. bu ne kadar adil?

    hoca tüm sorumluluk ve yük kendi üzerindeyken bu sezon yenilgisiz şekilde ligde gemisini yüzdürüyor.
    25. şampiyonluk ve gerçek 5. yıldız için.

    ve merak etmeyin.
    kendisi pes edip ayrılmazsa, avrupa’ya da sıra gelecek.
    galatasaray avrupa fatih’i ünvanını geri alacak.
    inşallah okan hocayla.
  • 18242
    uzun zaman sonra ilk defa bu gece rahat uyku çektiğini düşündüğüm hocamız. puan farkı tekrar açıldı ve rakipte kaos ortamı başladı. umarım o üzerindeki stres ve baskı kalkmıştır artık. beden dilini hiç beğenmiyordum saha kenarındaki. 3 kere şampiyonluk yaşamış bir hoca bu tecrübeye sahip olduğu için paniklememesi gerekiyor hiçbir zaman.
  • 18243
    daha önce de birçok kez yazdım, artık bu seneki şampiyonluk hayat memat meselesi. yoksa avrupa'yı yemişim. fenerbahçe'yi gördük, bir tur geçti, boyunun ölçüsünü aldı ve geri geldi. bizim için ne olacaktı? tottenham ile son 16'da perşembe günü oynayıp, dün fenerbahçe'nin düştüğü duruma düşüp, antalya ile içeride berabere kalsaydık, kimse "aslan hocam, uefa'da son 16 yaptık" demeyecekti. kılıçları çıkarıp hocayı ve futbolcuları doğramaya başlayacaklardı. bizim için şu anda, fatih hocanın yaptığı gibi, ilk 3 sene ligde ambargo koyup, daha sonra üstüne koya koya avrupa'da ilerlememiz daha mantıklı olacak.

    fatih hoca bile ilk 4 senesinde, juventus'lu 3. senesindeki grup dışında, avrupa'da dişe dokunur bir şey yapamadı zaten. uefa'yı aldığımız dönemde bile son 2 maça 1 puanla girmiştik grupta. bence hocanın önünde çok uzun yollar var. bir de gözden kaçan nokta, karşımızdaki rakip ali şen'in zamanındaki fenerbahçe değil. her şeyiyle savaşman gereken büyük bir kulüp. sen gidip 50 milyon euro samsun'la yarışmak için harcamıyorsun zaten. adam 15 milyon euro bir futbolcuya maaş verebiliyor, yeri geliyor. hocanın yıllığı 14 milyon euro.

    o yüzden sakin kalmakta yarar var. 3 sene üst üste şampiyonluk bence şu anda avrupa'da bir turdan daha önemli. zaten uefa'da kupayı alamayacaksan, yarı final oynamanın çok önemi yok. fenerbahçe de aykut zamanında ya da geçen sene konferans ligi'nde çeyrek final oynadı, ne oldu?
  • 18244
    ilk geldiğin dönemi hatırla hocam. sakin; ama disiplinli ve kararlı bir okan buruk vardı. şenol'a, jesus'a ezilir denirken dahi sonsuz güvendim. ilk antrenman toplantında, üstelik o günün şartlarında transferlerin çoğu eksik olmasına rağmen oyuncularına "burası galatasaray, burda tek hedef şampiyonluktur" diyen okan buruk'u istiyoruz.

    senin en büyük yeteneğin zor ve kaotik zamanlarda sakin kalarak bir yol çizmendi. son dönemde çok gerginsin hocam. bizim camianın ayarsız tepki ve reaksiyonlarıyla trabzonlulara benzemesi de bunda büyük bir etken. zaten o kırgınlığın da artık net şekilde belli oluyor.

    umarım bu haftasonu biraz daha sakinleşebilirsin. üstündeki baskı da biraz olsun hafifledi.

    67-70-73 puanlarla şampiyon olduğumuz dönemlerle bugünün şartları çok farklı. ligin iki takım merkezinde farklı bir yöne evrilmesi bunda önemli bir etken. iki takım da düşük oranda puan kaybıyla sezonu tamamlıyor. bu nedenle en ufak bir tökezlemede çığ gibi tepkiler büyüyor. ancak camianın unuttuğu bir şey var. yerli veya yabancı başka bir hoca ile bu kadar yüksek galibiyet oranlarını tekrar yakalama olasılığı var mı? daha önce de çok defa denedik, gördük. mancini, terim, luce vb. kimi isterseniz sayabilirsiniz.

    gelelim düzeltilmesi gereken noktalara;
    - teknik kadronda revizyon şart hocam. net bir sportif direktör de elzem. güçlendirilmiş bir okan buruk ile yeni sezonda avrupa macerası kredin var. ancak devre arasında 3-5-2 dizilimine göre transferleri yapıp tekrar dörtlüye dönüyorsak bu kafa karışıklığının açıklaması yok. yeni sezonda biz ne oynayacağız, ne istiyoruz, kim hangi rolde görev alacak gibi soruların cevabını alıp yola çıkmamız gerekiyor. milyonlarca euro harcayıp kervan yolda düzülür diyerek yola çıkılmaz.

    - transfer konusunda değerlendirmelerinde eksikler var hocam. seferovic ile başlamıştı. hocanın oyun anlayışında pivot santrafor şart denmişti. ancak sonrasında çok başka bir profille şampiyonluğa gittik. keza joao pedro gibi false 9 türevi bir isimle tüm transfer sezonu oyalandıktan sonra dries mertens gibi bambaşka bir profile gittik. keza grillitsch gibi bir profili kovalayıp torreira gibi farklı bir özellikte oyuncuya gittik. oğuz aydın gibi bir isme ihtiyaç yok dedin; ancak mevcut kanat rotasyonumuza bakınca kadroda aradığımız bir profil. kerem'in son anda takımdan ayrılmasına izin verilirken dribling, top taşıma, çalım, şut tehdidi gibi özellikleri olan tek ismimiz yunus kaldı. onun da yaşadığı sakatlık sonrası sakat sakat oynatmak durumunda kaldık. keza barış ve sallai ikilisi ile çok kısır bir hücum nalayışımız oluşuyor. planlamada kritik hatalar var. bu yaz da mctominay kovalayıp gabriel sara gibi bir isimle orta saha eksiğini kapatmamız, demek istediğimin bir başka örneği. yani özetle kafamızda bir takım kurgusu oluşturup buna uygun isimlere yönelmemiz gerekiyor. yönetim, scout departmanı ve teknik heyet doğrultusunda ortak bir paydada buluşup o yönde bir politika izlememiz gereiyor. aksi takdirde kaderimizi ciddi oranda şans faktörü belirleyecektir. lucas, dries, sacha, mauro gibi isimler sayesinde hocanın ilk senesinde bu şans faktörünü yakaladık. ancak bu yılki doue yerine jelert seçimi gibi bir durumda duvara tosladık. jelert'in şans buldukça ve fiziksel olarak gelişim kaydettikçe iyi bir potansiyeli olduğuna inanıyorum. ama doue ile kıyaslayınca ihtiyacımız buysa jelert ne alaka dedirtiyor işte.

    - uzun vadede en önemli sıkıntın, genç oyuncu gelişimindeki zayıflığın. galatasaray altyapısından çok genç yaşta a takıma yükselip kadroya yerleşmiş bir isim olmandan dolayı senden bu konudaki beklenti çok daha yüksek. terim döneminde takıma yeniden monte olan ve o dönemde fatih, emre gibi isimlerin de altyapıdan a takıma yerleşmesine şahit olan bir isimsin. bu nedenle yalnızca altyapımızdaki isimleri değil, transfer ettiğimiz diğer genç isimleri de bu takıma kazandırman gerekiyor hocam. yusuf demir gibi, eyüp gibi potansiyelli çocukların geleceğini sürüncemede bırakmamak lazım. dört farkla öne geçtiğimiz antalya maçında halen berkan ve kaan tercihlerini yapmak yerine biraz olsun şu çocuklara da güven aşılamalısın.

    - son olarak bizim için her ismin üstündesin. o nedenle kesilmesi gerekeni kes hocam. forma adaleti çok kritik. oyuncuların inancını kurma. ilk geldiğin sezona kıyasla bu konuda daha tedirgin bir okan buruk var. tekrar fabrika ayarlarına dönmen dileğiyle.
  • 18246
    kendisi "beşinci günün şafağında doğuya bak" diyen gandalf gibidir. 2021/2022'de ve sonrası için galatasaray'ın durumunu çok acı görüyordum. 2-3 yıllık bir çöküş göreceğimizden korkuyordum. erden timur ve okan buruk, inanılmaz bir şekilde tam tersine çevirdi o rüzgarı.

    bir yıl öncesinde de averajla şampiyonluk kaybetmiştik. o sezonun sonucunun en belirleyici mevzusu çoviddi. suan bakınca da en belirleyici maçı bizim hataya 3-0 kaybedip beşiktaşın aynı hatayı 7-0 yenmesi olmuştu.

    niye önemli bu iki konu? çünkü ikili travma. bir yıl averajla şampiyonluk verip bir sonraki yılı 13.lükle tamamlamak. yükselmesi, değişimi, mental olarak toparlaması kolay olmayan süreçler bunlar.

    tıpkı fatih terim ve ünal aysal komboşunda olduğu gibi zor ama bi o kadar gerekli bir camia reaksiyonuydu ve okan buruk o reaksiyonu ateşleyebildi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın