hem kendini, hem de teknik ekibi gelistirmesi gereken teknik direktor. hocanin ilk senesini bir kenara koyuyorum, o donem cunku gercekten rakipler mac mac analiz edilip taktigin ona gore belirlendigi, oyuncularin oyun ici geciskenligi ile birlikte rakibi bogan, tahmin edilmesi zor bir galatasaray vardi. gecen sene bunun ozguveni ile avrupa ve fb maclari ile birlikte ligde birkac iyi mac cikarmis olsak da sezon genelinde cok da vasati asamamistik acikcasi. mecvut sorunlarimizdan set oyunumuzun olmamasi, kadro derinligimizin yetersiz olmasi, forma adaleti gibi unsurlar gecen sene de vardi durust olmak gerekirse.
ligimiz kaliteden yoksun oldugu icin bu butcelere takim kuruyorsan zaten bir sekilde karsiliginda bir zahmet domine edebilmen lazim. bu butcelere cikan sadece bir takim daha var zaten su an, ligde de onunla yarisiyoruz. ortada besiktas, trabzon gibi takimlar bile kalmadi maalesef. ozellikle maalesef diyorum cunku boyle bir lig olmaz, olmamali. rekabetci olmayan bir ortamda kendimizi kandirarak, sadece kaliteli oyuncularimizla mac kazaniyoruz, bu da okan hoca ve ekibini tembellige itiyor. takim ne rakibe calisiyor, ne antrenmanlarda yeterince calisiyor. nasil olsa bir sekilde kazaniriz dusuncesi var cunku rakipler zayif. eskiden zor kabul edilen deplasmanlarin su an tek zorlugu hava sartlari, zeminin kotulugu vs. takimlarin zorlugu degil.
okan hoca ilk senesinde analize cok onem veriyordu, rakiplere gore farkli seyler denemekten de cekinmezdi. su an ya bu analizler iyi sekilde yapilmiyor, ya da takim hatalarin uzerine dusup calismiyor. tek bir oyun planimiz var ve her mac formasyonlari degistirsek bile ayni seyi oynamaya calisiyoruz. ilerde basalim, gerisi seftali gibi acilsa da olur taktigi uyduruk ligimizde ise yarasa da avrupa`nin en basit, en duz, siradan takimlari bile arka arkaya birkac pas yapabildigi icin rahatlikla presimizi asabiliyor. rakip kim olursa olsun, skor ne olursa olsun her mac ayni seyi denersen yaptigin hatalar da ayni oluyor, karsiligi da avrupa`da bu
* oluyor iste. ilk sezondaki tahmin edilemezligimiz kalmadi, zaaflarimiz rakipler tarafindan cok iyi biliniyor. her mac ayni seyi izliyoruz. geriden oyun kurma isini biraktik resmen at fink`e taktigiyle oynamaya calisip geride az adamla yakalaniyoruz, geri kosmaya calisirken hem yoruluyoruz, hem her mac bir suru gol yiyoruz. gerisi rakibin kalitesine kaliyor iste, az biraz becerikli olsa dun 4 degil 7-8 bile yerdi bu takim.
bitirmeden ilk paragrafta asil yazmaya niyetlendigim seyi de ekleyeyim. okan hocanin ekibinin gelistirilmeye ihtiyaci var. 3lu oynamak istiyorsan hadi 3lu oynuyoruz diyince olmuyor iste. 3lu defans dizilmek kolay ama senin en klasik 4-2-3-1`de bile bir set oyunun yoktu. simdi bu duzende pas atacak adam bile bulamaz hale geliyorsun cunku bu tarz taktikler uzmanlik ister, farkli bir bilgi setidir. taktik konusunda uzman artik italyan mi olur bir uzman taktisyen koc bulman lazim. fifa oynuyor olsam cildiririm cunku bakiyorum gercekten top bizdeyken takimda pas atacak adam bile olmuyor, kimse nerede duracagini bilmiyor. calisilmamis cunku, calisilmissa da taktik bilgisi yetmiyor bu asamada.
oyuncular bize geldikten sonra fiziki olarak dususe geciyor, demek ki buraya da iyi bir kondisyon kocu lazim, belki durumlarini analiz edip takip edecek farkli ek staff lazim.
scouting departmani ise yaramiyor, menajerler ne onerirse onu aliyoruz demek ki buraya duzenleme lazim. sayi olarak da kucuk bir ekip zaten, kasetten oyuncu izleme devrinin bitmesi gerekiyor. full time isi bu olan bir scouting departmani sart. gidilecek artik neresiyse brezilya, arjantin, avrupa vs. oralarda bir mac degil, haftalarca yerinde takip edeek scoutlar lazim.
altyapidan kaliteli, olmus, atletik oyuncular cikaramiyoruz, belki on asamada arastirip, bulup bunlari genc yasta takima da katamiyoruz. demek ki burada da eksigiz, genc yasta potansiyelli oyunculari bulup takima kazandiracak ve en azindan temel bilgileri oyunculara verebilecek antrenorler lazim.
kadro derinligini kuramiyoruz, ne oynayacagimizi bilmiyoruz, hangi profilde oyuncuya ihtiyacimiz oldugunu bilmeden rastgele kim gelirse diye oyuncu bakiyoruz; demek ki ya iyi bir sportif direktor, danisman ya da butun bunlari bir sisteme oturtabilecek bastan yapilandiracak bir hoca lazim.
eksikler say say bitmiyor. genc oyuncu yetistirmiyorsun, hep olmus hazir oyuncu istiyorsun. 3 senede hicbir set oyunu olmayan, her maci skordan, rakipten bagimsiz ezbere ayni taktikle oynayan, safi kaliteli oyuncularin yaraticiligina dayali bir takim ortaya cikardin ve olasi basarisizlikta cogu da maliyetli ve yas olarak elinde kalacak oyuncular aldiriyorsun. kusura bakma hocam seni cidden seviyorum ama 3 sene icinde artik bazi konularda gelisim gormemiz gerektigini dusunuyorum ve bu butcelerle de senle veya sensiz bu basarilara ulasilabilecegini dusunuyorum. ben yerelde degil, kurulus amacimizda oldugu gibi avrupa`da basari istiyorum. umarim sene sonunda beraber 5. yildizi takariz ama seninle avrupa`da bir basari gelebilecegine artik inanmiyorum, cunku sen gelisime kapali ve takintili bir antrenor olmaya basladin. belki ilerde senin de kendini daha bir gelistirdigin senaryoda yollarimiz tekrar birlesir ama sene sonu dostca yollari ayirmamiz gerektigini dusunuyorum. cunku aslolan galatasaray`dir