resim
Okan Buruk
Görev:Teknik Direktör
Takım:Galatasaray
Yaş:51
Uyruk:Türkiye
  • 8401
    bomboş eleştirilen hoca. oyuncu değiştirmediği için eleştirmek çok basit. arkasına adam kaçırma kralı angelino'ya mı, kebap yemekten yürüyecek hali kalmayan göbekli ndombele'yi mi, yaşından dolayı maçı çıkartacak enerjisi kalmayan mertens'i mi, ortasahada fiziken ezilip ağırlıklarıyla press gücümüzü düşürecek kerem ve oliveira'yı mı, yoksa sakatlıktan yeni çıkan ziyech'i mi?

    yedekten tek girse daha iyi olurdu diyebileceğimiz barış alper vardı. o da maçın gidişatında en iyi zaha'nın yerine geçebilirdi ama bu seviyelerde bir sihirbazlık beklemek zorunda olduğumuz için zaha'yı uzun süre sahada tutmak zorunda kaldık. şu kadroda okan hoca değişikliklere güvenemiyorsa sebebi yetersiz benchtir. adamın kenarda düzgün bir 8 numara alternatifi olsa, sağlam bir sol beki olsa, diri bir ofansif ortasahası olsa bu değişiklikleri saha erken yapmaz mıydı sanıyorsunuz? mecburiyetten, sırf girecek olanlar çıkanları aratacağı için sahadakilerin dibini çıkarana kadar değişiklik yapmadan beklemek zorunda kaldı. zaten oyuncu değişikliklerinden sonra atak dahi yapamayan takım okan hocanın neden oguncu değiştirmediğini gözümüze sokmaya yetti.

    o nedenle elimizdekinin değerini bilmeliyiz. net bir avrupa ligi şampiyonu adayı takımımız var. umarım 2. olup sob 16 turunda city ile karşılaşmak yerine 3. olur ve avrupa ligi kupası kaldırmaya doğru ilerleriz. bu takım bu ülkeye tekrar avrupa kupası getirebilecek kalibrede. okan hoca prime fatih hoca tadında. hayal ettiriyorlar ve başarmamamız için hiç bir sebep yok.
  • 8402
    oyuncu değişiklikleri konusunda eleştirilebilir teknik direktör. ama aklı selim düşününce bunda da çok yapacak bir şeyi olmadığını anlıyorsunuz. evet dün ki maçı o şekilde kaybedince insan nereye saracağını düşünemiyor.

    dün elinde rashica ve 1 tane libero olsa münih maçını kazanırdı. yahu adam kaan ayhan’la falan domine etti münih’in orta sahasını.

    yazın kendimizi boşuna yırtmadık 6-8 oynayan biri alınsın diye ama yönetim gitti hocanın eline kasım ayında hala belini döndüremeyen n’dombele’yi verdi.

    haftalardır torreira’nın ilerideki baskısıyla ara ara efektif oynuyordu takım ama dün nirvana’ya çıktı. elinde 6-8 olsa hem kaan’ı hem torreira’yı aktif dinlendirebilecek hem de istediği oyunu çok rahat oynayabilecekti sezon boyunca.

    ya geçiyorum 6-8’i şu n’dombele denen adamın yerine berkan olsa, yunus’u tutsak yine daha verimli bir kadro olurdu.

    tüm bunları düşününce kendisini eleştirmek haksızlık. yaz boyu kendini paraladı adam rashica ve 6-8 istiyorum diye almadılar işte.

    (bkz: 24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçı)
  • 8403
    sözlükteki entryler ile hakkının verildiğini görmek beni sevindirdi. genelde tuhaf eleştiriler ve takıntılarla oyunculara ve hocalara yanaşıyoruz. hoca konusunda böyle olmaması çok olumlu bir şey çünkü futbolcu bulunuyor ama gerçekten bu seviyede hoca bulamıyoruz. hele ki bu seviye hoca olup bir de kulübün yapısına hakim, altyapıdan çıkıp kulüpte avrupa kupaları kazanmış birisi bulma ihtimalimiz yok okan hocaya her zaman bulunmaz hint kumaşı gözüyle bakmalıyız bence. bundan sonra kendisiyle 3-4 yıl en azından devam edip kadroya geçen yaz olduğu gibi 7-8 tane zamana ihtiyacı olan-ya tutarsa mentalitesiyle adam atmak yerine nokta atışı üst seviye futbolcu atabilirsek hocamın bize yaşatmayacağı başarı yok kanımca.
  • 8404
    nasıl ki anayasanın ilk 3 maddesi sorgulanamazdır. galatasaray anayasasına göre kendisi ve erden timur da sorgulanamaz. insanlar ortamın içinde olmadıkları için neyin ne olduğunu hiç bilmiyor. bu adamların nelerle ve kimlerle mücadele ettiğini bilmiyor. içeride ve dışarıda neler olduğunu da bilmiyor. hiçbirimiz bilmiyoruz. 2000'de uefa kupası alan kadronun maaş almadığını da bilmiyorduk. hala bilmediğimiz sayısız konu var. onu neden oyuna almadı, bunu niye tuttu, şunu niye oynatıyor... sayısız eleştiri. yersiz planlarını söylemiyorum bile. yahu bu adam bayern'i 75 dakika sahasına hapsetti dün. bitiricilik sıkıntımız olmasa yine farka giderdik. iş artık orada oyunculara düşüyor yapacağı bir şey yok. sözlükte kendisine korkak, hoca değil, benim dediğime geleceksiniz* deniliyor.

    okan buruk galatasaray siyaseti üstüdür. tıpkı erden timur gibi.
  • 8405
    cesaretine ve taktik bilgisine bir kez daha hayran kaldığım hocamız. münih'e karşı korkmadan akıllıca bir 70 dakika oynattı. skoru alamayınca ve üstüne golü yiyince maalesef oyundan düştük. ama bize yaşattığı bu gece için kendisine sonsuz teşekkürler. geriye yaslanıp yenilmektense böyle rakibi boğup yenilmek, o ilk yarıda aldığımız haz hepimize yeter.
  • 8406
    bayern münih denilen hem alman hem azman takımı maçın 2/3'lük bölümünde sahadan sildiysek büyük bir tebriği hak ediyor. maçı oynayarak aldığımız skoru maç öncesi peşinen vererek maça çıkmayın deseler, sayıca çok kişi kabul ederdi diye düşünüyorum. ucl'de comeback her rakibe karşı zor iken bayern münih'e yapacak olmak nereden bakarsan bak büyük iş. ben maçtan herkes gibi büyük keyif aldım. plan dahilinde baskıyla kazanılmış toplarla altıpas civarından tonla pozisyona giriyorsak, her mecrada oyunculara golleri kaçırdıkları için laf söyleniyorsa zaten hocaya dair söylenecek çok söz yok.

    benim de eleştirim golü yiyip yiyip santrada oyuncu değiştirmesi ki bu da zaten bu maça özgü bir durum değil. hocanın genel alışkanlığı. bireysel kötü performans bile bir yere kadar tolere edilebilir takımın genel planı işliyorsa veya oyuncudan beklentin varsa ama yorgunluktan dilleri dışarıda gezen oyuncuları değiştirmemek tarihin yazılmasına engel oldu. dilerim eklenerek giden bu eksi puanlar bir yerde tecrübe olarak terse dönecektir.

    zaten sıfır puan yazabileceğimiz bir maç olduğu için "canı sağolsun" kontenjanına çok rahat girer. tekrar teşekkürler hocam.

    (bkz: 24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçı)
  • 8407
    kendisi hakkında neden siyah ya da beyaz olmamız gerektiğini anlayamadığım teknik direktörümüz. kahraman ya da hain yaratmaya bayılıyoruz. yahu evet, 24 ekim galatasaray bayern münih maçında harika bir oyun izletti. bu tamamen okan hoca'nın başarısıdır. diğer yandan değişikliklerde geç kaldı. biz izlerken 10 dakika önceden bunun gelişi belli olmuştu. bu da bir ilk değil zaten, diğer maçlarda da yaşanıyor. biz de hem hocanın, hem takımın daha iyi olması adına bu konuda eleştiriler yapıyoruz. bunu saklamak zorunda mıyız anlamadım?

    öte yandan bazıları da var ki, bilmiyorum belki bunlar trolldür, direkt "okan hoca moca değil" tarzı konuşuyorlar. olm okan hoca değilse bu oyunu bize kim izletiyor :) futbolcular kendi kendine mi taktik belirliyorlar? vallahi insanımız beni her alanda çıldırtmaya devam ediyor.

    özetle, okan buruk çok yetenekli ve birçok şey vaat eden bir teknik direktör fakat geliştirmesi gereken bir takım özellikleri var. illa puanlamak gerekiyorsa hoca bence 10 üzerinden 7,5. imdb puanlamasıyla söylüyorum, bilen bilir 7,5 iyi bir puandır :) hoca 9 da olabilir, bir teknik direktör için daha çok genç. umarım onlarca yıl da birlikte oluruz. ama şu an hoca ne 9-10 ne de 1-2 seviyelerinde. artık siyah ve beyaz dışında gri de olduğunu görelim istiyorum.
  • 8408
    24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçında kazımcan'ı sahaya sürmesi her yönüyle cesaret işidir. hem kazımcan'ın heyecanı ve tecrübesizliği ile oluşabilecek tehlikeleri göze alıp hem de angelino'ya en önemli maçta kenarda olabileceğini, yerinin garanti olmadığını göstererek onu küstürmeyi göze almıştır.

    ayrıca hem manchester united hem de bayern münih maçlarında sahaya harika bir oyun planı koymuştur. bayern maçı özelinde iki eleştirim ise tete ile mertens'i değiştirmesidir ki bu değişiklik akan düzeni bozmuştur. ikincisi ise takım düşmüşken demirbay ya da barış gibi dinamizm koyabilecek oyuncuları oyuna biraz geç almasıdır. ancak yine oyun planı harikaydı. topu içeri sokabilsek ilk yarı 3 olabileceğimiz maçtı. olmadı, canımız sağ olsun. hocamızın da takımımızın da emeğine sağlık.
  • 8409
    24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçı ile futbolseverlerin büyük bir kısmına kendini kanıtladığını düşündüğüm teknik direktörümüz. bizi aldığı ve getirdiği nokta ortada. saygıyı kesinlikle hak ediyor. eleştiri olabilir, hataları olabilir ama kesinlikle iyi bir teknik direktör olduğunu artık dünyaya yaymaya başladı. münih maçı ile ilgili kendisine ayrıca teşekkür etmek istiyorum. belki 70'lerden sonra geriye çekilerek 1 puan alabilirdik. ama bende okan hoca gibi düşündüm maçı izlerken. bu maçın hakkı 1 puan değildi. belki mantık 1 puana razı ederdi ama kazanmak 3 puandan daha kıymetliydi bir çok çerçeveden. bana göre bir nebze amatör ama kıymetli bu bakış açın için de sağol varol okan hocam.

    canım hocam fatih terim'in açtığı yolda daha ileriye gitmen, bayrağı daha yukarıya taşıman dileğiyle. günahlarınla, sevaplarınla arkandayız. yürüyedur.
  • 8410
    kuralar çekildiğinde iki maça doğrudan 0 (sıfır) puan yazan, maç günü geldikçe "fark yemeyelim yeter, 1 fark 2 fark olsun fazlası olmasın, rezil olmayalım" diyen takımın taraftarı tarafından 70 dakika sahada bayern münih'i ezdikten sonra bile haksız şekilde eleştirilen galatasaray teknik direktörü.

    rakip grup maçlarında 36 maçtır kaybetmiyor, sadece 2 beraberlik alıp 34 maç kazanmış bayern bu arada. hani 2012-2013'ten beridir bundesliga'yı silindir misali ezerek geçen bayern münih. bu sırada 2 kere şampiyonlar ligi kazanmış bayern münih.

    açık açık söylüyorum, benim de umudum yoktu. bilenler bilir, maç önlerinde özellikle büyük maçları kafamda oynar, hangi alanlarda üstünlük kurabilir hangi alanlarda açık veririz... defalarca da oynadım dün kafamda maçı, ama böylesine bir oyunu hayal bile edemedim ben.

    70 dakika şahane işleyen bir oyun planı vardı. ve evet bana kalırsa da bu oyun planındaki tek eksik değişikliklerin zamanıydı. mertens oyuna girerken zaha ve kaan da çıkıp barış ve demirbay oyuna girse belki gerçek de olacaktı tüm hayal ettiklerimiz.

    ama olmadı diye de çizgiden dar ağacını çıkarıp da adam asmaca oynamaya çalışan arkadaşlar bazı şeyleri çok kolay zannediyor galiba. bu fifa ya da pes falan değil ki her oyuncunun kontrolü elde olsun ve her şey mükemmel işlesin. bana sorarsanız çok bile işledi, maçın başındaki tempoyu gördüğümde 25-30 gibi biteriz sonra bayern alır yürür diye düşündüm ben. takım dün akşam 70 dakika tempo yaptı, yaptığı takım bayern. kazımcan'la kaan'la sakat icardiyle falan yaptı bu tempoyu.

    yahu bana bir takım gösterin ki bayern'i zamana oynatsın, sahasından çıkarmasın ve 20 tane de şutu olsun. en iyiler en iyi dönemleri ile yapamadı bunu yeri geldi, messi'li barça yapamadı bunu.

    hocayı eleştirelim mi? eleştirelim tamam. ama eleştirirken de asmayalım hele ki bir maçtan sonra. hele ki o maça kafada 0 yazmışız zaten.

    isteyen açsın baksın geçmişe, bu başlıkta gelmeden önce ben neler yazmışım kendisi hakkında. ama bugün, o maçın ardına da savunmak gerek çünkü elden gelecek her şeyi hatta fazlasını yaptı okan buruk. kendisine helal olsun. bayern'e karşı bile "biz oynayalım da ne olursa olsun" diyerek çıkacak güveni bulmuş bir teknik adam, değerini bilmek de gerek yeri geldiğinde.
  • 8415
    hoca geriden oyun kuran takımlara karşı ön alan baskısıyla hem oyunu kurulumunu bozmak istiyor, hem de dönen toplarla hızlıca sonuca gitmek istiyor. buna itirazım yok fakat 24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçı bize bu konuda 2 şeyi gösterdi.

    1) bu oyunu ya 90 dk'ya yayacak bir kadro kuracaksın yada dinlenerek şok pres/baskı uygulayacaksın.
    2) maç içindeki değişikliklerin ve hamlelerin buna uygun olacak.

    hoca hatalarından ders almayı sevip, üstüne katan karakterde birisi. bundan da ders çıkaracaktır ümidindeyim.
  • 8416
    galatasaray futbol takımı teknik direktörü. ellerinden ve alnının çatısından öptüğüm hocam. öyle bir maç izletti ki bize, alem futbol görsün dedi. bu kadar agresif bir şekilde üzerlerine gideceğini düşünmemiştim, topu ayağımızda tutup, yapılacak hataları değerlendiririz gibi bir oyun ortaya koyarız falan derken, bildiğin dümdüz içinden geçti. kendisi zaten çalışkan bir hoca, yardımcı hocalarıyla birlikte iyi çalışılmış. altı pasın içinden topu tavana çakanlar olmasa, şuan çok başka şeyler de konuşuyor olabilirdik. inanılmaz bir maçtı gerçekten. oturamadım maç boyu, ya yerde ya ayaktaydım. dün maçtan sonra girip başlığına baktım. gülsem mi ağlasam mı bilemedim doğrusu. 70 dakika boyunca dünyanın en iyi birkaç takımından birine sahayı dar etmişsin, sağdan soldan bastırıyorsun, olmuyor, yere göğe sığdırılamayan, yaptığı hataları es geçilen birkaç kişi tarafından goller bir türlü gelmeyince, zamanında değişiklik yapamadı diye tefe konmuş ama ilk yarı sonrası oynattığı oyun sonrası neredeyse ilah ilan edilmişti. düşüncelerimizde bile bir standardımız yok maalesef. oyunun durmayışı etkiledi, çalınmayan fauller bile oldu, oyun bir şekilde durmadı ve değişiklikler gecikti. hocaya yaptığı ve yapmadığı hiçbir şey için ağzımı tek kelime açmam. sadece ve sadece kerem'i bu kadar sahada tutması noktasındaki düşüncesine anlam vermeye çalışırım hepsi bu. o da teknik direktör olarak aldığı inisiyatifin sonucudur, benden daha bilgili ve tecrübelidir, eyvallah sözüm yok. kazımcan hamlesini bu şekilde (yani oyunun durmasındaki gecikme olarak) açıklamak mümkün. fakat taraftarın bir orta yolu yok, angelino oynamasın, kazımcan'ın getir götürünü yapsın? ee? yediğimiz gol, kazım basarken arkasından akanı kovalamayan kerem? veya kane ile tek başına sırtında kalan boey vs derken, kısmet bu kadarmış der geçerim. altı pasın içinden kaleci kıpırdayamazken, gol atamayan arkadaşa tek laf edince vatan haini ilan ediliyoruz, takımı getirdiği seviyelere bak, bayern'i yenemedik diye adama onca laf. yemezler kardeşim.

    şu futbolu yıllardır izlemedik. yıllardır. basit bir kontra takımı diye makara yapıldı, geldiğimiz nokta; 70 dakika boyunca bayern'e karşı dillere destan bir maç çıkaran takım.

    helal olsun sana hoca, ellerinden ve alnından öperim.
  • 8418
    taş gibi hocadır aslan hocam.

    oynattığı futbolun benzerini en son hagi’li kadroda gördüm. orada da oyuncuydu zaten. prime fatih terim’e son dönem fatih hoca’dan daha çok benziyor okan hoca.

    bayern’i ilk 70 dakika sahaya gömen hocayı beğenmemek gibi bir lüksü muhtemelen real madrid taraftarında bile yoktur. değişiklikler geç kaldı vs denebilir; ama kulübede barış alper hariç oyunu bu şekil domine edecek oyuncu yoktu. sol bek ve sarıdan sonra kaan ayhan’ı yedekleyecek taze kan olsa bence hoca da o kadar beklemezdi. kaan sarıyı görünce esas olarak oyundan düştük. çünkü kaan ürkekleşti haklı olarak.

    gelelim “çok fazla pres yaptırdı, çok fazla hücum oynadı” eleştirilerine.

    man u (d)
    bayern
    bayern(d)

    şu fikstürden 1 puan çıkarsa bile başarı sayar yabancı hocalar. 3 maçın sonunda soğuk bir ifadeyle “zor dönemi 1 puanla kapattık. şimdi kalan 2 maça odaklanacağız ve kovalayacağız turu” dese kimse o yabancı hocaya “hayırdır?” demezdi.
    zaten manu’ya* karşı 1-1’de hadi bilemedin 2-2’de kesin kapanırlardı yabancılar. eğer bugün 3 puanı cebe atıp bayern’e ah vah ediyorsak hocanın biraz da fatih hoca’dan miras aldığı şiddetli ve ölümüne hücum presi sayesindedir. yani türk takımlarında olmadığı iddia edilen galatasaray futbol geleneğini uygulamasıdır.

    sen bildiğin galatasaray futbol geleneği yolundan devam et hocam. chelsea’den 5 yiyip namağlup uefa’yı aldıran futboldur bu. uefa başkanını dehşete düşürüp galatasaraylı yapan futbol. bir kaç böyle maç çıkaralım yenilsek de avrupa’da gündem biz olacağız yine.

    teşekkürler hocam.

    (bkz: 24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçı)
  • 8420
    öncelikle, 1 sayfalık bize izlettiğin 70 dakika için teşekkürler yazısı. ekşi sözlük'te bununla ilgili başlık dahi açılmış. herhalde yakında kopenhag maçı'ndaki 10 dakika, manu maçının 62-72. dakikalarındaki futbol, gibi başlıklar da görmeye başlarız. aslında bu zaten belirli bir tespit yaptığımızı gösteriyor. o da oyunun parçalı-bulutlu oynandığı. elbet bu, hoca ile olmayan bazı sebepleri olabileceği gibi, (bir türlü tamamlanamayan orta alan transferi) hoca'dan kaynaklı sebepler üzerinden de okunabilir (sol bek tercihleri, oyunu tutacak aksiyonları alamama vb.).

    dünkü maça döndüğümde ise halen kabullenmediğim noktalar olduğunu görüyorum. yukarıda bazı durumların hoca üzerinden okunabileceğini belirttim. işin bu yanını görmemeyi tercih edeceksek, entry'nin ilk cümlesi, bu yazının devamının okunmaması için yeterli olacaktır. ancak aklı-selim bir değerlendirme işi her boyutuyla ortaya dökmeyi gerektirir. maçı, hoca üzerinden okumaya devam edersek, yalnızca tercihleri değil sonuçlarını da masaya yatırmak önemlidir. bu açıdan bakınca, dünkü maçın en birinci hoca tercihi eforlu oyun olmuştur. bu sözlükte de çokça takdir edildiği gibi, bayern gibi bir rakibe karşı bir cesaret işi, bir meydan okuma olarak yorumlanabilir. meydan okuma ve geri adım atmama, şüphesiz çoğu durumda takdir görecek bir iştir. diğer yandan bu görece duyuşsal boyut, rasyonel boyutla desteklenmez ise akılsızca bir davranışa dönüşme ve kötü duruma düşme tehlikesi taşır. bu nedenle bu tür cesaret işlerine girerken riskleri iyi hesap ederek, değerlendirebilmek gerekir.

    bayern'e karşı eforlu oyun yüreklendirici ancak gerekli hazırlığı yapılmazsa sonuç alma açısından yetersiz kalacaktı. dün sahada olan da tam olarak budur. kimmich ve laimer gibi iki merkez orta saha ve coman, sane, davies gibi uçak kanatlarla oynayan takımı lucas ve o bölge için iyi niyetle oynamaya çalışan ve dinamizm yönünden eksik kaan'la ancak çok fazla efor sarf ederek kapatabilirsiniz. ön bölgede zaha gibi henüz hazır olmayan ve defansif yönü sınırlı, iğne ile çıkan icardi gibi oyuncularla tutamayacağınız belli olduğundan, kalan oyuncuların en az 2 kişilik oynaması gerekir ki dün ilk yarıda olan budur. bu durumda kurduğunuz stratejinin 2 sonucu muhtemeldir: 1) maçı ilk yarıda bitirirsiniz 2) maçı ilk yarıda bitiremezseniz, stratejinizin ikinci perdesini buna göre acilen adapte etmelisiniz. dün yine yaşanan 1. senaryonun gerçekleşmemiş olmasıdır. bu, bazı görüşlerin aksine, belli ölçüde tek maçlı bir hadise ya da performans olarak değerlendirilebilir. galatasaray takımın bu sezon ilk yarıdan kopardığı maçı hatırlayabilen var ise birinci senaryonun işleme olasılığı da daha açıklığa kavuşacaktır. hatta biraz daha geriye gidersek, geçen sezon da benzer sorunu yaşadığımız rahatlıkla görülebilir. daha açık şekilde demem şudur: bu oyun planları yapılırken, galatasaray takımında bitiricilik sorunu olduğunu da hesaba katmak gerekecektir. yine bu noktayı da teknik adam üzerinden okumak ya da okumamak okura kalmıştır. ancak bir durum sürekli tekrar ediyorsa, burada müdahale, iyileştirme ve çözüm üretme eksikliğinin bulunduğu ciddi ciddi düşünülmelidir.

    ilk senaryonun, yani bayern'e karşı ilk yarıdan maçı koparmanın, denenebilecek ancak takımın gol üretme, merkezi tutma gibi sorunlarından ötürü gerçekleşmeme olasılığının yüksek olduğundan bahsettik. bu, bizi ikinci seçeneğe daha iyi bir hazırlık yapma gerektiği gerçeğine götürecektir. ve yine bana göre okan hoca'nın eksik yaptığı hazırlık tam da buradadır. maçın ilk yarısı konulan eforun, hele de bayern gibi bir takıma karşı acı bir bedeli olabileceği çok açıktı. bu durumda takımın biraz önce saydığım oyundan düşme ihtimali, çok daha hassas müdahaleleri gerektirdi. 56'daki tete-mertens değişikliğinin ne kadar bir öncelik olduğu yine tartışmalı duruyor. çünkü o hamle oyun içinde tekrar bir yer değişikliği gerektirdiği gibi, mertens'in düşmesi beklenen oyuna efor katabilecek bir oyuncu olup-olmadığı da sorgulanabilir kararlardan bir diğeri gibi gözüküyor. 56'dan golü yediğimiz 73'e kadar tam 17 dakika mevcut. yani, futbol için oldukça uzun, düşen bir oyuncu grubuna karşı en üst düzeydeki bir takımın maçı çevirmesi için pek yeterli bir süre. bu süre içinde oyunda gelişen hadiselere bakılrsa, takımın çaresizlik yaşadığı net bir şekilde görülecektir. hele sol tarafta, sadece örnek olsun diye veriyorum, kazımcan'ın gerek tecrübesizliği, gerek yorgunlukla üst üste yaptığı hatalar, oyuncuların geldiği kırılganlık noktasını çok güzel örneklemekteydi. futbolda momentum çok önemli olduğu gibi, maçların kırılma anlarının sık yaşandığı ve bu emarelerin yaklaşık 20 dakikaya yayıldığı düşünülünce, "giren oyuncular da oyuna etki edemedi" argümanı da yeterli gözükmüyor. burada bayern kulübesine kıyasla okan hoca'nın, özellikle nelsson ya da demirbay üzerinden yapabileceği çok farklı hamle seçenekleri mevcuttu. bunların hepsi okan hoca tarafından alternatifler havuzunda tutulan seçenekler olmalıydı. maç sonu açıklamalarına da bakarsak tam oyuncu değiştirecekken gibi ifadeleri görüyoruz. ben örnekleri çoğaltayım:

    24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçı, okan buruk: "tam değişiklik yaparken gol yedik"
    23 eylül 2023 başakşehir galatasaray maçı başakşehir maçı, okan buruk: "yüzük nedeniyle giremedi, golü yedik"
    30 nisan 2023 beşiktaş galatasaray maçı, okan buruk: "oraya iki dirençli oyuncu almayı düşünüyordum. ona yetişemeden bireysel bir hatayla gol yedik"

    yukarıdaki demeçler, hocanın hatalarından ders çıkarma durumu üzerinden okunabilir ya da yine bu entrynin ilk cümlesine dönmek tercih edilebilir. ben, ilk seçeneğin daha makul olduğunu düşündüğümden bunu üzerine açıklama getirmeyi tercih ettim ve yukarıda da bunun yalnızca o anlık bir değişiklikten ibaret olmadığını, belli ölçüde takımın görülen eksiklikleri, oyun tercihleri ve alternatif planlarından kaynaklandığını açıklamayı tercih ettim.

    son olarak aslında okan buruk'un kendisinin de kabul ettiği bir durumu kendimce açıklamaya çalıştığımı belirteyim. bakın okan hoca ne diyor: "bugün de önde yaptığımız baskılar ve geriye hızlı dönüşlerimizde belli bir dakikadan sonra yorgunluk ön plana çıkıyor. planımız, oyunumuz tuttu ama ikinci gol bize maçı kaybettirdi"

    bize maçı ikinci gol kaybettirdi ve sonrasın yapılan hamlelerin aslında çok bir hükmü yoktu. zaten başka bir açıklamasında da oyundakiler gibi giren oyuncuların da o dakikadan sonra isteneni gösterememelerinin doğal karşılanması gerektiğinden bahsediyor:

    "kulübeden giren oyuncular da enerjiyi yükseltmedi. en büyük sıkıntımız 2-1 olduktan sonra maçı mental olarak bırakmamız oldu."

    benim bu açıklamalar arasında en rahatsız olduğum ise şanssılık gibi bir faktörü bu cümlelere katmak oldu. ne okan hocanın oynattığı futbol şanstı, ne de yediği gol şanssızlık. gol futbol tabiri ile "geliyorum" da demiyordu. 20 dakika boyunca maçı kaybedeceksiniz diye bağırıyordu. o açıklamasını da buraya iliştireyim:

    "o anda takımın gol yemesi bizim için bir şanssızlık. bunu şanssızlıktan başka şekilde açıklayamazsınız. gol yedikten sonra herkes bir suçlu arayacaktır."

    hocanın düşünceleri arasında rahatsızlık duyduğum bir açıklama bu. çok ahkam kesmeyerek, olayların sonuçlarını kendi dışındaki faktörlere bağlamanın sakıncaları olduğunun aşikar, bu düşüncenin ise ilerlemeyi engelleyici bulduğumu söyleyebilirim. bununla ilgili gelişim, açıklık ve değişim konusunda bilgi sahibi yazarlar daha yerinde yorumlar yapabilirler. ben yine futbol taraftarı konumumdan, bunun başka şekilde elbette açıklanabileceğini kabul etmenin zararı olmadığını düşünüyorum. aslında bahsettiğim hata kabul etmek ve insan olarak bunun doğal olduğunu, eleştiri almanın aslında kör noktalarımızı görmede işe yara olduğunu vurgulamak. sadece okan hoca özeline indirgemeyelim ancak küçümseyi bir hata kabullenmeden bahsetmeyere (örneğin evet, her şeyin sorumlusu benim gibi), belirli noktalarda aksamalar olabileceğini kabul etmek ve bunları hangi şekillerde çözebileceğimizi değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum.

    bu yazıda, entry'nin ilk cümlesine sık sık göndermede bulundum. kapatırken de okan hoca'nın özellikle ilk yarıda iyi bir oyun sergilemede başarıya ulaştığını belirtmekle beraber sonunu getirmede de bir o kadar eksik kalmış olabileceğini vurgulayayım.

    (bkz: 24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçı)
  • 8422
    dünki maç özelinde hiçbir eleştiriye yer verilmemesi gereken teknik direktörümüz, 60 dakika boyunca bayern münih'i 60dakika kitleyerek, aynı zamanda 2 senedir bizi rakiplerimizden bir adım öne çıkaran taktiğini kullanarak dün ki macta bize guzel futbol izleten teknik direktorumuz. bazı spor yorumcuları, galatasaray'ın neden 60 dakika boyunca pres yaptığını sorgulayarak, "insan biraz aktif dinlenme yapar gibi" yorumlarında bulunmuşlar. ancak burada gözden kaçan nokta, 9. dakikada 1-0 geriye düştüğümüz gerçeği. sonrasında skoru dengelemek için tempolu bir oyunla ilk yarıya kadar devam ettik ve şans da yanımızdaydı.pozisyonlar bulduk atamadık. zaten bir teknik direktörün ilk görevi takımı maça hazırlamaktır. okan hoca da bunu en iyi şekilde yaptı. rakibi başarılı bir şekilde analiz etmiş, hatta taç için kullandığımız taktiği bile ayarlamış. bundan sonrası futbolcuların performansına kalmıştı. sanırım bitiricilikde ki sorunumuzun sebebi, nabzımızın çok yüksek olması ve doğru kararlar veremememizdi. bu da oyunumuzun getirisi ve götürüsü. göze hoş gelen 45 dakika boyunca yüksek tempoda oynarken bazen 150 nabızla bile son vuruşu yapamıyorsunuz. bu kadar tempoda olmadığınız zaman ise maç boyunca 1-2 tane pozisyon bulup ya atıyorsunuz ya da atamayıp yeniliyor ya da berabere kalıyorsunuz. dünkü maç özelinde, eğer kontrollü bir oyun oynasaydık ve 1-2 pozisyon bulsak da kaybetseydik, bu sefer oyunumuzun kötülüğünden bahsedecektik. ama öyle bir oyun sergiletti ki hoca, dün 3-1 kaybetmemize rağmen gurur duyuyoruz ve şu anda herkes manchester'ı ağızlarının suyu akarak bekliyor, nasıl içlerinden geçeceğimizi düşünüyor. bu durumu sağlayan direkt olarak hocamızdır ve şu anda football manager diliyle ifade etmek gerekirse tam bir wonderkid teknik direktör performansı sergilemektedir. kıymetini bilelim, incir çekirdeğini doldurmayacak, yok geç değişiklik yaptı, yok şu bu diye hocaları eleştirmekten kaçınalım. bu takım cok baska geliyor.
  • 8423
    bu maçtan sonra eleştiren allah'tan korksun. bu ülkede kaç tane takım, kaç tane hoca 70 dakika bayern münih'i bastırabilir, %60-40 dolaylarında top tutabilir, tonla pozisyona girebilir? şans yanımızda olsa kazanmamız bile mümkündü ama olmadı. neticede rakip avrupa'nın 3 devinden biri. sağlık olsun, içeride united'ı aynı oyunla deviririz.

    (bkz: 24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçı)
  • 8424
    sanırım en ofsayt entylerimin arasına girecek.
    öncelikle kesinlikle okan hoca planı çok iyi kuruyor. analizleri muhteşem şu ana kadar. önde presle geriden oyun kurmaya çalışan rakiplerin belini kırıyor, hataya zorluyor, bizim kaleye gelmemizi engelliyor, kendi sahalarına hapsediyor resmen. amaaaa... son zamanlarda oyuncu değiştirmek için sürekli bir tehlike olması bir şeyin gözle görülmesi gerekiyor. "aksadığını gördük ve oyuncu değişikliği için kenarda oyuncularım bekliyordu" bu cümleyi kurmak yerine aksaklık bir anda olan bir şey değil ya da 60 dakika pres yapan ve bunun öncesinde de derbi ve milli maçlar... bunları göz önüne alıp o değişiklikleri önce yapması gerekiyordu diye düşünüyorum. bu arada, hoca'nın üzerinde çok büyük baskı vardı onu da anlamamız gerekiyor ama burası da galatasaray. yani o baskıyı kaldırmak gerekiyor.

    şunu söylemeden de olmaz tabii, bu kadroyu korumak, futbolcu ilişkilerini iyi tutmak kolay değil. çünkü takımda yıldız oyuncular var ve kendilerini göstermek istiyorlar ve bu süreçte biraz hırslarından dolayı kırıcı olabiliyorlar. bu süreci yönetmek kolay değil.

    okan hocanın hatası her zamanki gibi oyuncu değişikliğini geç yapmış olması. bu arada kuralar çekildiğinde bayern çıkınca kendi sahamızda hiç fark yiyeceğimizi falan da düşünmedim. kendi sahamızda inanılmaz bir itici gücümüz var çünkü.
  • 8425
    24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçı itibariyle ilk 70 dakika takıma iyi futbol oynatmış galatasaray teknik direktörü.

    dün gurur duyulacak iyi bir futbol oynattı. daha önemlisi galatasaray'ın dominant oyun karakterinden ödün vermeden, çok güçlü rakibine (takım değeri galatasaray'ın en az 5-6 misli) sahada üstünlük kurdu. evelemeden gevelemeden herkesin bunu kabul etmesi lazım.

    bu girdi, 46-70. dakika arasında geciken değişiklikler konusuna değindiğim en az 5. girdi olacak herhalde. her yanlıştan ders alıp düzelten okan buruk'un bunu halledememe durum istemsel değil de,ancak sistemsel olarak açıklanabilir. yani düzeltmek istiyorda, olmuyor. bu sistematik bir eksiklik/kusur ise bununla ilgili ne yapmak gerektiğine kafa yormak lazım.

    yardımı olacaksa şunlar aklıma geliyor:

    1-)okan buruk'un tek kulağına bir kulaklık konup, teknik ekipten ''maç gidiyor, değişiklik zamanı'' uyarısı gelmeli. çizginin kenarında maça, oyuncu etkilemeye, hakeme yoğunlaşıp vs..kendini kaptırdığından kulübeyle iletişim kopuyor ve geç kalıyor. kulübede fiziksel düşüşü istatiksel/profesyonel/rakamsal olarak daha sakin yorumlayacak teknik kadronun kendisine hemen uyarı yapması bu konuda yardımcı olabilir.

    2-)bütün girme ihtimali olan yedek oyuncuları ısındırılıp, hepsi oyuna girecek şekilde hazır tutmak lazım. hatta nasıl serbest vuruş, taç, vs çalışmaları varsa, oyuncu değişikliği süreç çalışması da olmalı. bu da oyunun bir süreci ve parçası. çalışılarak daha verimli ve hızlı hale gelmeli.

    3-)sahadaki ilk 11'de bu konuda çalıştırılmalı. topu dışarı vurmak mı, taktiksel faul yapmak mı, yalandan sakatlanmış gibi yapmak mı olur bilemiyorum fakat oyunun içindeki 11'de oyuncu değişikliği fırsatını hemen yaratmak için yardımcı olmalı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın