❮
1994❯
  • 44652
    "söylenecek çok şey yok. zor bir durumdayız. herkes durumun farkında. herkes çok çalışıyor. bugün de geriye düştük, 1-1'i yakaladık ama 2-1'i yakalayamadık. çalışmaya devam edceğiz. takımın mental durumu ile ilgili bir şey söylemek istemiyorum. herkesin çalışması lazım. her maçın, her anının izleyerek analiz etmemiz lazım. bu duruma biz soktuk takımı, bizim çıkarmamız lazım."

    12 şubat 2022 galatasaray kayserispor maçı sonrası berkan kutlu
  • 44655
    "birinci yarıda 30 dakika kadar onlara hediye ettik diye düşünüyorum. biraz dinlenmeyle ilgili oyun şeklimizi değiştirdik. bir gol atma şansı buldu rakip, biz 7 tane çok net bulduk. takımlar iyi sonuçlar alamadığı zaman bunlar olabiliyor, poziyon kaçırabiliyor takımlar. %64 gibi topa sahip olduk (diye söylendi bana) ama bir fırsat yaratmadan bir anlamı yok. yine de iyi fırsatlar yarattık en çok da ikinci yarıda. şu an gol sıkıntımız. bu maçı kazanmış olsak çözülmüş olacaktı, gol atamadığımız için sorun yaşıyoruz. durumu değiştirmeyi en çok oyuncular istiyor. efor sarf etmediklerini kimse söyleyemez. efor sarf ediyorlar. kupadan elendikleri maçı hatırlattı bu maç. o maçtada fırsatlar bulup, maçı kazanamamışlardı. ne kadar fırsat olursa olsun daha çok gol atmak mesele. dürüstçe söylemek istiyorum ki bu maçı kazanmayı hak ediyorduk"

    12 şubat 2022 galatasaray kayserispor maçı sonrası domenec torrent
  • 44657
    "galatasaray iyi oynamadığı için ben geldim. yoksa aynı kişi devam ederdi burada."

    domenec torrent

    galatasaray spor kulübü başkanı burak elmas ve yönetici ışıtan gün tarafından ilk olarak fatih terim'in yardımcısı olarak anlaşıldığını açıkladığı torrent bu şekilde bir açıklama yapmış.

    o gün hocanın altını oyuyorlar, mobbing yapıyorlar, hocanın yerine direkt bu adamı düşünüyorlar dediğimizde niyet okuyorsunuz diyorlardı.
  • 44661
    “tepkileri son derece haklı ve normal buluyorum. futbol takımı bu puandayken ben de tribünde olsam isyan ederdim. belki de ‘yönetim istifa' diye bağırabilirdim.”

    “tepkinin peşine takılan kötü niyetli insanlar var. bunu kabul etmiyorum. bana ve yönetimime orantısız bir tepki var. taraftar maç sonucuna bakar. finansal duruma, borca bakmaz. onun için 3-4 senelik planlar yapmak kolay değil. böyle bir puan durumunu kim düşünebilir? kaliteli ayaklarımız var.”

    “ben galatasaray'ın geleceğini kurtarmayı planlıyorum. hemen olmayabilir. taraftar tepki verebilir ama üyelerimizin bir bölümü, sıkıntıların farkında olup destek vermesi gerekirken seçim ve başkanlık için uğraşıyor. fikri olan varsa gelsin bize yardım etsin.”

    “ben ‘başkanım' diye ortalıkta gezen biri değilim. yaptığım basın toplantısında ekibine yönelik sistematik saldırıların önüne geçmek için ‘kararı ben aldım' dedim.”

    “ortak hesap var. bütün takımların gelirleri temlikli olarak oraya gidiyor. bankalar birliği anlaşması kulüplere yapılmış bir jest. çünkü oranlarına bakarsanız böyle bir faizle borçlanma imkânsız. ki, borçlanma tl'ye döndü. buradaki sıkıntı şu: her şey temlikli. burada ödeme kabiliyeti tartışmalı. 2 yıl önce 420 milyon dolar olan yayın geliri 220'ye düştü. ikincisi stadyum gelirleri, üçüncüsü uefa'dan gelenler. bu nedenle maliyetlerimizi aşağıya çekmek istiyoruz.”

    “sistematik bir saldırı var. bu saldırı, bizim üzerimizden galatasaray'a yapılıyor. sistematik saldırıyı yapan basın mensupları var. trol hesap tutanlar var. maalesef çok az sayıda olmakla beraber içinde galatasaraylılar da var.”

    “son 20 yıldaki olaylar galatasaray'da kırılmalara neden oldu. bu da galatasaray'da ayrışmalara yol açtı. galatasaray'ın en büyük problemi, başarı ve başarısızlıkların kişilere zimmetlenmesi. kişilerden hesap soruyor ya da takdir ediyoruz. arkasındaki başarı ve sorunlarla ilgilenmiyoruz. kişiler gittiği zaman sorun bitti sanıyoruz. ancak bitmiyor. halbuki sevgi ortamı yaratmamız lazım. tevazu ve iyi niyet, zaaf olarak görülüyor.”

    “torrent’in sözleşmesinde tazminat maddesi yok. 1 buçuk senelik kontratı var. yazılan maaş rakamları da doğru değil. takımla iyi çalışıyor. zıplama olacak, bir galibiyet lazım. oyuncular için de çok zor. yuhalanmak, ıslıklanmak onlar için de çok kolay değil.”

    “muslera’nın sakatlanması iyi olmadı. gomis geldi, toparlayıcı rol oynuyor. yabancıların kontratlarına bakacağız. feghouli ile konuşacağız. daha karar vermedik. seneye bir yabancı daha düşecek. yerli transfer için yine atılımımız olacak. campos da gözlemci ekibimizle çalışıyor.”

    “gomis’i özellikle aldık. yarattığımız gol fırsatını gole çevirme oranımız çok düşüktü. gomis burayı ve takımı çok iyi biliyor. inisiyatif alan bir oyuncu. pena sezon sonu gidecek. kalmaz. geri almak şartıyla gönderdiler. dortmund'un kalecisi (bürki), okan ve sinan bolat ile görüştük. kulüpleri izin vermedi.”

    “radikal bir şekilde kadro maliyetini düşüreceğiz. toplam maliyeti 30-35 milyon euro bandına çekmeye çalışacağız. bu, kadro kalitesini düşürmez. 80-85 milyon euro harcadığımız ama şampiyon olmadığımız dönemler oldu. satmak için bir oyuncunun istenmesi lazım. yapmak istediğimiz, bir değil birkaç yıllık kadro. bu kadro da eleştirildiği kadar kötü değil. çok iyi başladık ama hak etmediğimiz sonuçlar aldık.”

    “riva ve florya'yı genel kurula getireceğim. üyelere de ön bilgi verdim. rakamlar söylüyorlar, bağımsız denetimin söylediği rakamları tartışıyorlar. aç denetçi raporunu, ne yazıyorsa oku. emlak konut halka açık şirket. denetlenmiş veriler üzerinden de tartışmalar var.”

    “riva ve florya'yı galatasaray'ı borçlarından kurtarabilecek şekilde kurgulamaya çalışıyoruz. taraf olarak devlet, emlak konut, bankalar ve belediyeler var. hepsi ile konuşuyoruz. istediğimiz sonuç çıkarsa galatasaray'ın bankalar birliği'ndeki mevcut borcu kısa zamanda faiziyle birlikte ödenir.”

    “gayrimenkulleri en iyi şekilde değerlendireceğiz. ciddi bir finansal sıkıyönetim, çok disiplinli yönetmek lazım. türkiye'de hiçbir kulüp zarar edemez. bu şansı yok. üç büyüklerin arasında en az borcu olan galatasaray.”

    “ciddi hakem hatalarına maruz kaldık. birçoğuna da kasıtlı uğradık. bunları tff ve mhk'ye söyledik. ama hakemleri tartışmamamız, kendimize bakmamız lazım. iyi oynayıp hakemleri konuşturmamak lazım. hakemlerimiz çok, çok, çok kötü. ciddi temizlik şart. bütün kulüpler de bunu söylüyor. var hakemi ile saha hakemi ayrılmalı. var'da sürekli protokol değişti. eskiden hakem görüntüsü bile yayınlanmazdı.”

    “bir takım saha içi ve saha dışı etkenler oldu. trabzon maçında ilk yarıdaki futbolu ligimizde oynayan yok. bu sene o kadar çok kırılma anı yaşadık ki, kolay değil. 2-3 atacağımız bir maçta her şey dönüyor.”

    “eleştiri, bu koltuğun gereği. kayınpederim faruk süren bu işlere girmemi istemedi. yakınlarımın çoğu da ‘girme' dedi. ben kimseyi dinlemedim. seçimi kaybetseydim ‘biz demiştik' konuşmaları hazırdı. şimdi de birçok tanıdığımın konuşması hazır. kolay bir yol seçebilirdim ama zoru seçtim. faruk başkan ‘bizi dinlemiyorsun' dedi bu işlere girince. galatasaray konusunda çok anlaşamadığımız nokta var.”

    “türk futbolunda menajer bataklığı söz konusu. geçmişe gidebileceğimiz kadar gidip, kim, hangi menajer kaç para aldı, hepsini kamuoyuna açıklayacağız.”

    “ligin marka değeri çok önemli. birbirimizle kavga edersek, ufalan pastada daha çok sıkıntı yaşarız. büyükler olarak birlikte hareket etmeliyiz. hakemler, naklen yayın, cezalar konusunda birlikte çalışmamız lazım. ali koç ile iletişimimiz ortak çıkarlar adına önemli.”

    burak elmas

    kaynak: https://www.sozcu.com.tr/...-bagirirdim-6948005/

    12.02.2022 sözcü gazetesine verdiği röportaj.
  • 44662
    "ilk anda gözümde bir şey olduğunu düşündüm. temizlemek istedim daha sonra yüzümün tamamen yandığını hissettim ve her şey karardı.ilk günler çok zordu. her şey karanlıktı, gece mi, gündüz mü bilmiyordum. zaman belirsizdi."

    "doktorların kontrolü sırasında çevrede birçok ses vardı. göremediğinizde duyduğunuz sesler daha gürültülü bir hale geliyor. çaresiz bir şekilde anlamaya çalıştım. barut nedeniyle yüzüm yandı. sanırım insanlar için durumun ne kadar zor olduğunu söylemek zordu. o esnada doktoru yakaladım ve ona dürüst olmasını, durumun ne kadar kötü olduğunu sordum. doktor bana, 'sol gözün iyi görünüyor ama sağ gözün ne durumda olduğunu bilmiyoruz.' dedi. ama ben söyleyiş şeklinde durumun ne kadar kötü olduğunu anladım."

    "uyumaya korktum. birkaç gün sonra sol gözüme biraz ışık gelir gelmez, uyumaktan korktum. karanlıktan kortum, gözümü kapatmaktan korktum. sol gözümden küçük bir ışık gelse de bunu kaybetmekten korktum. ışığın gelip gelmediğini sürekli kontrol ediyordum"

    "durumun iyiye gitmesi gerçek dışıydı. uzun bir yol olduğunu bilmemize rağmen. kardeşimin yüzde yüz uyumlu olması büyük bir fark yarattı. kardeşimin ameliyat olması istediğim bir şey değildi. kız kardeşim bana hücrelerini vererek çok şey yaptı"

    "gerçeklik size çarptığında ve odada yalnız olduğunu ve her şeyin karanlık olduğu bir durumda olumlu görüşünüzü korumak zordur. moralim bozukken ve hayatımın mahvolduğunu hissettiğimde bile, yine de disiplinimi korudum. kendim için üzülebilirdim, düşebilirdim, ağlayabilirdim ama ben yapmam gerekeni yaptım"

    "benim için antrenman her şeydi. antrenman yapamadığım birkaç haftayı hatırlıyorum. benim için en zor zamanlardı. ekiple yaptığım antrenmanlar ve görsel eğitim beni hayatta tutan şeydi."

    "tekrar görmeye başlamak gerçekten çok özeldi. bunu nasıl anlatacağımı bilmiyorum. hayal etmeye çalışabilirsiniz ancak bu durumda olmayan biri için bu gerçekten zor. sol gözümü kapatıyordum ve sağ elimi ve sağ taraftaki göremediğim hareketleri yine görebiliyordum. bir mucizeydi, rüyanın gerçeğe dönmesiydi. görmenin bir mucize rüya olduğunu düşünmezsiniz"

    "bu dönem bize hayatımızda yaşadığımızın toplamından daha fazla duygusal anlar yaşattı. neredeyse bir yıl boyunca hedefiniz görmek olduğunda, 7/24 bunu düşündüğünüzde bunun olduğunu görmek saf mutluluk."

    "bu benimle sonsuza kadar kalacak. unutamıyorum. benimle sonsuza kadar kalacak bir yara"

    omar elabdellaoui

    kaynak: https://www.theguardian.com/...-galatasaray-miracle

    11.02.2022 guardian gazetesine verdiği röportaj.
  • 44663
    oyuncularla torrent arasındaki ilişkinin olumlu olmadığı yönündeki iddialar hakkında:

    "oyuncuların ruh halinin çok iyi olmadığını biliyoruz. zaten sahaya da yansıyor bu. özellikle belli başlı oyuncuların durumu net şekilde hissediliyor. gomis takım arkadaşlarını aldı, yemek yendi, pozitif bir ortam oluşturmak için çaba sarf ediyor. zaten takıma katılma amacı da biraz buydu. semih kaya için de böyle bir durum söz konusu. hoca ile ilişkiden ziyade, oyuncuların zaten çok olumlu bir ruh halinde olmadığını biliyoruz. alınan sonuçların ardından psikolojik bir çöküş de var takımda."

    21 şubat 2022 göztepe galatasaray maçında olumsuz sonuç olursa ne olacağı hakkında:

    "açıkçası göztepe karşısındaki olumsuz sonuç galatasarayı bir teknik direktör değişikliğine itebilir. camia çok yüksek bir baskı uyguluyor."

    emre kaplan
  • 44668
    "murat sancak'ın elinde fetö ile ilgili ne belge varsa savcılığa gitsin. sayın başkan hızını alamıyor, şov yapıyor. şenol güneş ile ilgili açıklama yapıyor. ben murat sancak'a böyle bir görev verdiğimi hatırlamıyorum."

    sezon başından beri biz hakemlerle ilgili eleştiri yaparken, sayın murat sancak'ın ağzını hiç açmaması ve bizim maçtan sonra konuşması düşündürücüdür. 20-25 maç sonra ne oldu da hak aramaya başladınız?"

    ahmet çebi
  • 44672
    "marcao olayı cidden zor bir andı. aşmak zorundaydım o olayı çünkü. o konu ile ilgili hiç konuşmadım, konuşmak da istemiyorum. kendi önüme ve geleceğime baktım. başka hiçbir şey düşünmedim."

    "galatasaray'a ilk geldiğimde eksiklerim çok fazlaydı. ama ben idmanda hocalarımla, arkadaşlarımla kendimi geliştirmek üzere çok çalıştım."

    "erzincan'dan ayrıldığımda çok süper lig kulübüyle görüştüm. galatasaray'dan bile daha çok para verenler bile oldu. ama ben bu tercihi kariyerim için yaptım."

    "erzincan'dan ayrıldığımda fatih hoca direkt menajerim ve ailem ile görüştü. 21 yaşındaydım ama bu iletişim kurma yöntemleri bana verdikleri değeri gösterdi."

    "ben çocukluğumda zaten galatasaray'ı tutuyordum."

    kerem aktürkoğlu

    kaynak: galatasaray dergisi
  • 44673
    galatasaray başkan yardımcısı özgür kalelioğlu: "sportif danışmanımız luis campos, sportif direktörümüz pasquale sensibile ve scout ekibimizin bizlere önerdiği 40'a yakın oyuncunun 12'siyle ön görüşmelerimizi gerçekleştirdik ve devam ediyoruz."

    https://twitter.com/.../1494312079909695488

    şahsen inanmayı çok istiyorum ama yalan çıkacağından da neredeyse eminim.
  • 44674
    galatasaray'ın önemli bir takım olduğunu biliyordum. daha önce duymuştum. teklif geldiğinde şili milli takımı'ndaydım. temsilcim 'galatasaray'da bir fırsat çıktı. ilgilenir misin? çok güzel bir fırsat' dedi. ben de 'tabii ki ilgilenirim' dedim.

    takıma hemen adapte oldum. beni çok iyi karşıladı oyuncular. güney amerikalı oyuncular var galatasaray'da, beni hemen aralarına aldılar ve anında galatasaraylı yaptılar.

    galatasaray'ın güzel tesisleri var. antrenmanlar yüksek kalitede geçiyor. ben de fizik olarak kendimi iyi hissediyorum buradaki çalışmalardan sonra.

    antrenmanlar gerçekten çok farklı. maç için çok iyi bilgi veriyor ve iyi hazırlıyorlar. kazanmak amacıyla çıkıyoruz maçlara. bunu verilen bilgilerden çok iyi anlıyoruz. hepimizin amacı takım halinde kazanmak.

    ilk maçta kenardan geldim. ikinci maç evimizdeydi. seyircilerin, taraftarların tezahüratlarıyla çok iyi hissettim, adrenalinim yükseldi. 90 dakika boyunca hiç susmamaları, hep destek oldu arkamda. hep koşmak istedim sahaya girince. kazanma hissiyle oynadım.

    ilk 11 başlamak istiyorum, bu ilk hedefim. benim belli özelliklerim var. bu maçlarda özelliklerimi göstererek takımın eksikliklerini kapatabileceğimi, takımı daha iyi yapabileceğimi düşünüyorum.

    şu anda olduğumuz durumdan çıkmamıza yardımcı olacak özelliklerim var. hızlıyım ve pozisyonel oynuyorum. bu şekilde takıma yardımcı olabilirim.

    felipe melo sahada karakterini gösteren ve saygı değer bir oyuncu. elbette onu tanıyorum. dışarıda ben sakin görünüyorum. sahaya çıkınca farklı biri oluyorum.

    galatasaray formasını giydim ve sahaya çıktım, taraftarların desteğiyle adrenalin doldum. sahaya çıkınca farklı hissettim.

    şili ve türkiye'deki taraftarlar arasında; ısınma sırasındayken bir karşılaştırma yapabilirim. şili'de taraftarlar çağırıyor, gel bizi selamla derler. bu ilk maçta başıma geldi. ben bilmiyorum, burada tribünler nasıl selamlanır. galatasaray taraftarlarının videolarına evde bakarak gelmiştim. kutlamalar oluyor ya maçlardan sonra. onların videosuydu. ısınma sırasında taraftarlar çağırdı, gittim ama ne yapacağımı bilemedim. çekingen çekingen gittim, hareketler yaptım. içimden gelenler ile selamladım. taraftar beni çağırsın, ismimi söylesinler hemen giderim. bundan sonra ismimi söylemeseler de onların yanına giderim herhalde.

    ilk amacım galatasaray'ı olduğu yerden yükseltmek. mayısta fiorentina'ya dönmem gerekiyor. galatasaray ile istanbul'da neler yaptığıma bakıp sezon sonuna doğru gelecek ile ilgili karar vermekte fayda var.

    istanbul'u henüz göremedim, zamanım olmadı. sabahları antrenman yapıyoruz, öğleden sonra ev aramam, yerleşmem gerekiyor. en kısa zamanda bir fırsat bulursam istanbul'u görmek istiyorum. çok merak ediyorum. fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. fırsat bulursam istanbul'un fotoğraflarını çekmek istiyorum.

    beni karşılamalarından dolayı galatasaray taraftarına müteşekkirim. onlara her maçta ihtiyacımız var. onların desteği olduğu zaman takım farklı bir ateşle hareket ediyor. maç kazanmamız için onların desteği en önemli şeylerden biri.

    erick pulgar

    kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=691NUJ82AjU
  • 44675
    aslında yazılan, çizilen çok şey var ama ben kendi ağzımdan bu hikayeyi anlatmadım o yüzden gerçekten anlatmak isterim. öncelikle, ben gölcükspor'da futbola başladım. normalde elbette sokaklardaki her genç çocuk gibi ben de çok futbol oynadım. futbol tutkusu, futbol aşkı çok fazlaydı içimde. babam da bunu en iyi bilenlerdendi. her zaman destek verenlerdendi. mesela okul takımındayken bile her maçıma gelirdi. yani şehir şehir gelmişliği var. şu anda bile geliyor. düşünün en alttayken bile, düşük seviyedeyken bile geliyordu. babam benim gerçekten en büyük destekçim. inanılmaz, inanılmaz desteği olmuştur. yani ben 'pes ettim' dediğim anda bile her zaman arkamda durmuştur. futbola gölcükspor'da başladım. futbol okulunda oynuyorduk öncelikle. orada güzel geçiyordu her şey benim için. futbol okulları halı sahalarda oynanıyor biliyorsunuz. ondan sonra biz kategori atladık, u16 seviyesine gelmiştik. hocalarım o zamanlar beni değerlendirmiyordu, benim mevkiimde birini değerlendiriyordu.

    o zamanlar ben forvet arkası olarak oynuyordum. forvet başladım ilk futbola. sonra forvet arkası sonra da kanat olarak evrildik. ondan sonra babamla konuştuk. bizim kendi mahallemizin, oturduğumuz yerin bir takımı var. orada tanıdıklarımız falan vardı. babam dedi ki; "beraber buraya gidelim. sen burada daha başarılı olursun. burada sana daha çok şans verecekler. burada sen daha çok oynayacaksın. biraz şöyle bakılıyordu ortaya geçtiğimde; attan inip eşeğe binmek gibi bakılıyordu. çünkü gölcükspor profesyonel bir kulüp, benim gittiğim kulüp amatör bir kulüptü ve alt yaş kategorilerde oynayacaktım. o sezon u16, u17, u19 a takımlarında dört kategoride de oynadım. 70, 80'e yakın maç yaptım. o zaman yaşım 16 civarlarındaydı. bunun benim gelişimimde çok büyük etkisinin olduğunu düşünüyorum çünkü çok fazla maç oynadım, benden büyüklerle de oynadım. bana çok büyük tecrübe kazandırdı.

    biz seçmelere gittik başakşehir, 2014'te sanırım. seçmeler de güzel geçmişti. babamla oturuyorduk. mustafa sarıgül altyapı sorumlusuydu, dedi ki; "kerem senle birlikte olmak isteriz, takımımızda görmek isteriz ama bizde kalacak yer yok. altyapı tesisi yok. ya gidip geleceksin, ya da kendine bir yer bulacaksın. başka türlü olmaz.

    "o gün "tamam, biz düşünelim" dedik babamla ve oradan çıktı. ben o gün şunu söylemiştim, hatta babam her seferinde onu söyler, "baba, benim önümü aç. ileride seni suçlamamı istemiyorsan bana bir şekilde yardımcı ol. ben burada olmak istiyorum. burada oynamak istiyorum" hayallarime bir adım daha yaklaştığımı hissediyordum. sonuçta süper lig takımı, onun altyapısında olacağım.

    istanbul'da kalmaya karar verdik. bayağı zorlandık yer bulmak için. bir tane yurt gibi bir yer bulmuştuk. istanbul'da bir sene yurtta kaldık. yurt fatih'te, bizim tesisler balat'taydı. yakındı, her sabah aklkıyordum, okula gidiyordum. okuldan sonra tesise gidiyordum. bir sezon öyle geçti. u17'de oynadım, ardımdam ilk profesyonel imzayı attım başakşehir'e.

    ondan sonra her şey benim için hızlı gelişti, bir o kadar da farklı bir yere döndü. u17'de oynarken bir sene sonra a takıma çıktım. 16-17 yaşındaydım. a takımda biraz bocaladım, birkaç sıkıntı oldu. istediğim gibi gitmedi. sonra beni kiralık gönderdiler bodrumspor'a.

    bir yıl kiralık oynadım bodrumspor'da bodrum o zaman 3. lig'deydi. ben üç sene 3. lig'de oynadım. ondan sonra bodrum'da şampiyon olduk. 2. lig'e çıktık. ondan sonra tekrar döndüm başakşehir'e. tekrardan, "güzel bir yıl geçiririm, takımda olurum" diye düşünüyordum ama olmadı. bu sefer beni kiralık göndermek istediler ama "erokspor'a gideceksin" dediler. anlaşmazlık oldu. beni o zaman isteyen takımlar var 2. lig'den, ptt'den. "kiralık gönderecekseniz bari istediğim kulübe gönderin" dedim. "yok" dediler. "kabul etmiyoruz" benim de bir senem vardı, ben de gitmemeye karar verdim.

    başakşehir'le 3 yıl anlaşmıştık. 18 yaşımdan önce imzaladığım için 3 yıl anlaşabiliyorduk. 3 yıllık sözleşmemden bir sene kaldı. "ben gitmek istemiyorum oraya" dedim. "o zaman gitmezsen kadro dışısın. bir sene idman yapacaksın altyapıda" dediler.

    biz öyle karar aldık babamla, konuştuk 1 sene beni kocaeli'nden istanbul'a balat'a her gün idmanlara getirip götürdü. idmanlarımız saat 09.00'daydı. sabaj 06.30-07'de kalkıp kahvaltıyı yolda yapıyorduk. erkenden çıkıyorduk, trafiğe yakalanmamk için. gidiyorduk geliyorduk her sabah. gitmeyince sıkıntı oluyordu. o zamanlar mustafa hoca altyapı sorumlusuydu. o da çok yardımcı oluyordu bana sağ olsun.

    o sezon her şey bitmişti bende. "baba zorlamanın bir anlamı yok. demek ki buraya kadarmış" diyordum. olmayacak çünkü. her sabah kalkıyorum, psikolojik olarak çok çökmüş durumdayım. o zaman babam her sabah, "oğlum ben götürüyorum seni. ben zorlanmıyorum, sen niye zorlanıyorsun? geçersin arabanın arkasına, uyursun" diye beni hep motive etti. inanılmaz bir desteği oldu. o dönemde ben bırakmayı bile düşünmüştüm. çok dağılmıştım, umutsuzluğa kapılmıştım. ondan sonra bir sene oynamadık. sözleşmem bitti. beni üst liglerden 3. lig harici bir takımlara gittiğim zaman yetiştirme bedelim çıkıyordu ve yüksek bir ücretti. o dönem yani 2018-2019 sezonunda süper lig'de bir takıma gitsem yetiştirme bedelim 600 bin, ptt'deki bir takımda ise 375 bini buluyordu. alt liglerde, 2. lig'de de bu rakam 240 bin idi. bu paralar bir sene futbol oynamamış biri için ödenmek istenmiyordu. takımlar, "bir sene futbol oynamamışsın. acaba nedir durumun? diyordu. ne kadar genç olsan da riskli. dedim ki, "bu yetiştirme bedelini ben sıfırlayacağım. iki sene üst üste oynadığım zaman bir sene de önceden oynamıştım. 3. lig'de oynadığın zaman yetiştirme sıfırlanıyormu, biz bunu tff'den onaylattık.

    iki sene daha oynamak... önce karacabey'de oynadım, oradan erzincan'a gittim ve her şey aslında erzican'da patladı diyebilirim. çok güzel bir sezon geçirdim orada. 20 gol atmıştım, kanat oynuyordum. başakşehir'de kanat oynamaya başladım. başakşehir'e forvet arkası olarak gitmiştim, kanat oldum, sol açık sağ açık yaptılar. ondan sonra futbol hayatım bambaşka oldu. erzincan'dan sonra...

    çok şükür ki kararlar doğru çıktı. ters de tepebilirdi. benim gibi binlerce, belki de daha fazla insan vardır, bu kararları verip tam tersi hayatları olmuştur. futbolu bırakmak zorunda kalmışlardır. benimki çok şükür güzel geçti.

    ben çocukluğumda zaten galatasaray'ı tutuyordum. çok büyük sempatim vardı ama ben bu kararı ailemle konuşarak aldım. galatasaray'da daha çok şans bulabileceğimi de düşündüm. şöyle ki, o zaman fatih hoca başımızdaydı. fatih hoca bizimle iletişime geçti. gürcan hoca bizi aramıştı, direkt ailemle konuştu gürcan hoca. babamla iletişime geçtiler, menajerim vardı ama ailemle görüştüler. bu benim için önemliydi. o zamanlar yaşım çok ufak deği. 21 yaşındaydım ama iletişimi ailemle yapmaları bana verdikleri değeri gösterdi. süper lig'de çok kulüple görüştüm. galatasaray'dan daha fazla para veren kulüpler bile oldu ama ben kariyerim için seçtim. ben şöyle düşünmüştüm, aileme de söyledim; "ben belli bir dönem kaybettim. 2-3 sene kaybettim alt liglerde oynama mecburiyetinden dolayı. bu süreyi en çabuk nerede kapabilirim diye düşündüm ve galatasaray'da bu süreyi çok daha çabuk kapatabileceği, fatih hocamla, takımımıla, iyi futbolcularşa, iyi takımla bu süreyi daha da kısaltabilirim ve hedeflediğim yerlere daha çabuk ulaşabilirim diye düşünüyorum" çok şükür; geldiğim yerden dolayı şu an verdiğim kararda ne kadar doğru olduğunu görüyorum.

    ben sadece bir mevki ile kendimi sınırlandırmıyorum. bu bence önemli bir şey. yeri geldiği zaman forvet arkasında da oynayabileceğimi düşünüyorum ama şu anki mevkiim kanat, özelliklerim anlamında doğru mevkide oynadığımı düşünüyorum. ama oyundaki sistem anlamıyla zaman zaman oyun içinde değişikliklerde oraya kendimi adapte edebileceğimi de düşünüyorum. çünkü kendimi belli bir kanat olarak lanse etmiyorum ya da ona yönlendirmiyorum. sadece atıyorum, hızım var, sürayliyim diye kanat oynayabilirim diye düşünmüyorum. o zamanlarda farklı mevkilerde oynadığım için bu bana fazlasıyla özellik katmış olabilir. zaman zaman alt yaş kategorilerinde farklı mevkilerde, hatta orta sahada bile oynadım ama çok değil tabii ki. bunları alt yaşlarda oynamış olmak, farklı mevkilerde benim özelliklerime farklı şeyler katmış olabilir.

    bende 0.25 astigmat başlangıcı var. gözlerim çok fazla yoruluyor, sulanıyor. bu yüzden gözlerimi dinlendirmek amacıyla gözlük takıyorum. oradan harry potter ile bir benzerlik oluşturdular. zaman zaman aile ve arkadaş ortamlarında da bana söylüyorlardı. sonra gözlüklü fotoğraflarım çıkınca taraftarlarımız da bu konuda çok benzetmeler yaptı, bundan sonra siz biz de kendi aramızda sosyal medya ekibimle, menajerimle oturduk, bir şeyler bulmamız lazım diye. bu aklımıza geldi. çok da güzel oldu. güzel bir golün üzerine olması da çok anlamlıydı.

    şu an bulunduğumuz durum tabii ki hepimiz için büyük hüsran. galatasaray taraftarı, futbolcusu, yöneticiler, galatasaraylı olan herkes şu anki durumdan şikayetçi. özellikle biz futbolcular.

    elbette bunu değiştirmek için sahaya çıkıyoruz, çok çalışıyoruz, birlikte fazla konuşuyoruz. buldunduğumuz yeri hak ettiğimizi düşünmüyorum. bu sezon şanssızlık da peşimizi bırakmadı.

    şu anda bulunduğumuz durumu en fazla istemeyen biziz. taraftar tabii ki üzülüyor. onların üzüntüsüne biz de çok üzülüyoruz ama biz de bu durumudan hiç mutlu değiliz. çok üzülüyoruz.

    ailemizle bile konuşurken mahcup oluyoruz. o kadar kötü durumdayız ki hem galatasaray taraftarına mahcubuz hem sevdiklerimize hem ailemize.

    kerem aktürkoğlu

    kulüp dergisinin şubat sayısına verdiği röportaj
❮
1994❯
App Store'dan indirin Google Play'den alın